Güncelleme Tarihi:
Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz Al Suud ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman, hac ibadeti için kutsal topraklarda bulunan devlet başkanları, üst düzey yetkililer, heyet başkanları, ülke temsilcileri için resepsiyon düzenledi. Kuran-ı Kerim okunmasıyla başlayan resepsiyonda Prens Selman konuşma yaptı. Katılımcıların ve tüm Müslümanların Kurban Bayramı'nı kutlayan Selman, “Mübarek Kurban Bayramı, Gazze Şeridi'ndeki kardeşlerimize karşı işlenen menfur suçların devam ettiği bir döneme denk geldi. Bu saldırıların derhal durdurulması ve uluslararası topluma Gazze halkının korunması için gereken tüm önlemleri alması çağrısında bulunuyoruz” dedi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Gazze Şeridi'nde derhal ateşkes ilan edilmesiyle ilgili son kararlarına uyulmasını talep eden Selman, “Krallık, uluslararası topluma 1967 sınırları içinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin Devleti'ni tanıma ve kardeş Filistin halkının meşru haklarını elde etmesi, kapsamlı, adil ve kalıcı bir barışa ulaşmasının sağlanması çağrısını yineliyor” ifadelerini kullandı.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne son 24 saatte düzenlediği 3 saldırıda 25 kişinin hayatını kaybettiği, 80 kişinin ise yaralandığı bildirildi. Açıklamada, 7 Ekim'den bu yana düzenlenen saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının 37 bin 372’ye, yaralı sayısının ise 85 bin 452'ye yükseldiği kaydedildi.
GAZZE’DE 3 BİN 500 ÇOCUĞUN HAYATI RİSK ALTINDA
Gazze Hükümeti Medya Ofisi, Gazze Şeridi'ndeki açlık krizine ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, Gazze’ye yardımların ulaştırılamaması sonucu 3 bin 500 çocuğun yetersiz beslenme nedeniyle ölüm riskiyle karşı karşıya olduğu belirtildi.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, İnsan Hakları Konseyi’nin 56’ıncı oturumunda konuştu. İsrail- Filistin çatışmalarını ve Gazze’deki mevcut durumu değerlendiren Türk, “İsrail'in yoğun saldırıları sonucu 7 Ekim'den bu yana Gazze'de çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 120 binden fazla insan öldürüldü veya yaralandı” dedi.
Dünya genelinde çatışmaların ve sivillerin öldürülmesinin günlük bir rutin haline geldiğine dikkat çeken Türk, “2023 yılında ofisim tarafından toplanan veriler, silahlı çatışmalarda sivil ölümlerinin sayısının yüzde 72 arttığını gösteriyor. Gazze'deki çatışmanın taraflarının uluslararası insan hakları ve insancıl hukuku göz ardı etmeleri karşısında dehşete düştüm. Vicdansızca ölümler ve acılar yaşandı. İsrail'in yoğun saldırıları sonucunda 7 Ekim'den bu yana Gazze'de çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 120 binden fazla kişi öldürüldü veya yaralandı. İsrail'in Mayıs ayı başında Refah'a yönelik operasyonlarını arttırmasından bu yana yaklaşık bir milyon Filistinli bir kez daha zorla yerinden edilirken, yardım dağıtımı ve insani erişim daha da kötüleşti” dedi.
Joe Biden’ın kıdemli danışmanı ve ABD'nin üst düzey elçisi Amos Hochstein, İsrail ve Hizbullah arasındaki gerilimi azaltmak amacıyla diplomatik bir ziyaret için bulunduğu Beyrut'ta basın mensuplarına açıklama yaptı.
Hochstein, "Mavi Hat boyunca İsrail ve Hizbullah arasındaki çatışma yeterince uzun sürdü. Masum insanlar ölüyor, mülkler zarar görüyor, aileler parçalanıyor ve Lübnan ekonomisi gerilemeye devam ediyor” dedi.
Lübnanlı yetkililerle yaptığı görüşmelerin ardından Hochstein, İsrail-Hizbullah çatışmasının durumu için "Ülke sebepsiz yere acı çekiyor. Bu sorunu hızlı ve diplomatik bir şekilde çözmek herkesin yararına olacaktır." ifadesini kullandı.
İsrail-Lübnan sınırında "durum ciddi" olduğu ve son haftalarda tansiyon yükseldiği için mekik diplomasisinin devam ettiğini söyleyen Amos Hochstein Biden'ın amacının "daha büyük bir savaşa yol açacak bir tırmanmayı önlemek" olduğunu belirtirken ABD’nin krizin çözümü için hala "diplomatik bir yol" olduğuna inandığının altını çizdi.
AFP haber ajansının bildirdiğine göre, üst düzey bir İsrailli müzakereci Gazze'de "düzinelerce" esirin hala hayatta olduğunu söyledi.
İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan müzakereci, "Onları orada uzun süre bırakamayız - ölecekler" dedi.
Müzakereci, İsrail'in esirlerle ilgili bir anlaşma yapmadan Gazze'ye yönelik saldırılarına son veremeyeceğini de sözlerine ekledi.
Washington Post'un ismini vermediği üç yetkiliye dayandırdığı haberine göre, ABD Kongresi'ndeki iki kilit Demokrat, İsrail'e 18 milyar dolardan fazla değerde 50 adet F-15 savaş uçağını içeren büyük bir silah satışını desteklemeyi kabul etti.
Post'un haberine göre Temsilci Gregory Meeks ve Senatör Ben Cardin, Biden yönetiminin yoğun baskısı altında, iki milletvekilinin aylarca satışı geciktirmesinin ardından anlaşmayı imzaladı.
Senato Dış İlişkiler Komitesi İletişim Direktörü Eric Harris Post'a yaptığı açıklamada, "Başkan Cardin'in sahip olduğu herhangi bir sorun veya endişe, Biden yönetimiyle devam eden istişarelerimiz yoluyla ele alındı ve bu nedenle bu davanın ilerlemesine izin vermenin uygun olduğunu düşündü" dedi.
Meeks gazeteye yaptığı açıklamada Beyaz Saray ile yakın temas halinde olduğunu ve onları insani yardım çabaları ve sivil kayıplar konusunda İsrail'e baskı yapmaya çağırdığını söyledi. Post'a göre Meeks, F-15'lerin "bundan yıllar sonrasına" kadar teslim edilmeyeceğini söyledi.
İsrail basınında “ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in Başbakan Benjamin Netanyahu'ya Washington'un önümüzdeki günlerde İsrail'e silah sevkiyatı üzerindeki tüm kısıtlamaları kaldıracağı sözü” verdiği haberleri dikkat çekmişti.
Yerel basında, İsrail'in Gazze'nin merkezindeki yoğun gece bombardımanının ardından Nusayrat mülteci kampında bir gecede en az 17 kişinin öldüğü bildiriliyor.
Al Jazeera’de yer alan habere göre daha önce Nusayrat'ta bir eve düzenlenen saldırıda en az yedi kişinin, ayrı bir saldırıda ise beş kişinin öldürüldüğü doğrulandı.
İsrail ordusunun orada tutulan dört İsrailli esiri kurtarmak için düzenlediği ölümcül kurtarma operasyonu sonrasında, bu ayın başlarında Nusayrat mülteci kampında yerinden edilmiş en az 274 Filistinli öldürülmüştü.
İsrail parlamentosu önünde toplanan binlerce kişi, erken seçim çağrısında bulunarak, hükümetten Gazze Şeridi’ndeki esirlerin serbest bırakılması için Hamas’la anlaşmaya varılmasını talep etti.
Erken seçim çağrısında bulunan İsrailliler hükümetten Gazze Şeridi’ndeki esirlerin serbest bırakılması için Hamas’la anlaşmaya varılmasını talep etti. Göstericiler, "Hayır, pervasız bir hükümeti kabul etmeyeceğiz" ve "Faşizme hayır" sloganları attı.
Göstericiler daha sonra Başbakan Binyamin Netanyahu'nun konutuna yürüyerek istifa taleplerini yenilediler ve Netanyahu hükümetinin devrilmesi yönünde sloganlar attılar.
İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Hizbullah’ın Lübnan’dan İsrail'e yoğunlaştırılmış sınır ötesi ateşinin ciddi bir gerilimi tetikleyebileceği söylendi.
IDF Sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari, İngilizce yaptığı video açıklamasında, "Hizbullah'ın artan saldırganlığı bizi, Lübnan ve tüm bölge için yıkıcı sonuçlar doğurabilecek daha geniş bir tırmanışın eşiğine getiriyor" dedi.
ABD elçisi ve müzakereci Amos Hochstein Hizbullah ile daha derin bir çatışmayı önlemeye yönelik görüşmeler için İsrail'e geldi. Hochstein, derinleşen çatışmaların savaşı tetikleyebileceği endişesiyle Washington tarafından görevlendirilmişti.
Hochstein dün Lübnan'a uçmadan önce Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ile bir araya geldi. Bugün Lübnan’a gidecek olan elçi burada Hizbullah'ın görüşlerini Batılı muhataplarına aktaran Lübnan Parlamentosu'nun sekizinci dönem başkanı ve Emel hareketinin lideri Nebih Berri ile görüşecek.
Özellikle İsrail'in geçen hafta Hizbullah'ın şu ana kadar hedef alınan en üst düzey komutanı Taleb Abdullah'ı öldürmesinin ardından Washington'da iki taraf arasında ciddi bir tırmanma riskinden duyulan endişe giderek artıyor.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in Başbakan Benjamin Netanyahu'ya Washington'un önümüzdeki günlerde İsrail'e silah sevkiyatı üzerindeki tüm kısıtlamaları kaldıracağı sözünü verdiği bildirildi.
Dün, Kanal 12 tarafından İbranice ve Bild gazetesi tarafından Almanca olarak yayınlanan kaynaksız bir haberde, geçen hafta Kudüs'te yaptıkları görüşmede Netanyahu'nun ABD'nin Hamas'a karşı savaşa verdiği askeri desteği fiilen durdurduğundan yakınarak, ABD'nin silah sevkiyatlarının 7 Ekim'den sonraki seviyesine dönmesini talep ettiği belirtildi.
Netanyahu'nun yardımların yavaşlamasının İran'ın ve Hamas ve Hizbullah da dahil olmak üzere bölgedeki vekillerinin işine yaradığını, savaşı uzattığını ve yeni cephelere yayılma riskini arttırdığını savunduğu bildirildi.
İsrail medyasında yer alan haberde ise Netanyahu’nun bu çıkışının ardından “Blinken söz verdi. ABD İsrail’e silah kısıtlamalarını kaldıracak” ifadeleri kullanıldı.