Güncelleme Tarihi:
Gazze Hükümet Medya Ofisi, "İsrail, Nuseyrat’ta okul lojmanlarını vurdu, 27 kişi hayatını kaybetti çok sayıda yaralı var" açıklamasını yaptı.
İran Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami, İsrail’in geçtiğimiz pazartesi günü Suriye’de düzenlediği saldırı sonucu hayatını kaybeden Devrim Muhafızları Ordusu Komutanlarından Said Abyar’ın intikamını alacaklarını ve İsrail’e misliyle karşılık vereceklerini ifade etti.
İran, İsrail’in geçtiğimiz pazartesi günü Suriye’nin Halep kentinde düzenlediği saldırı sonucu hayatını kaybeden Devrim Muhafızları Ordusu Komutanlarından Said Abyar’ın intikamını alacağını açıkladı. Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı Hüseyin Selami, yaptığı açıklamada, İsrail saldırısında öldürülen Abyar'ın intikamını alacaklarını belirterek, İsrail’e misliyle karşılık vereceklerini ifade etti.
Selami, “Çocuk katili Siyonist rejim, döktüğü kanların bedelini ödeyecek. Abyar, Suriye’de İsrail karşısında Filistin direnişini destek veren ve ülkesinin güvenliği için mücadele veren bir isimdi ve unutulmayacak” dedi.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile Dünya Gıda Programı (WFP) tarafından açlık krizinin en yoğun yaşandığı ülkelere yönelik Haziran-Ekim 2024 dönemine dair “erken uyarı raporu” yayımlandı. Raporda, açlık krizinin olduğu 18 noktada akut gıda güvensizliğinin boyutunun ve şiddetinin artacağı vurgulandı. Gazze ve Sudan'daki kıtlığın önlenmesi için acil yardım ihtiyacına, Haiti, Mali ve Güney Sudan'daki açlık krizlerinin daha da kötüleşeceğine dikkat çekildi.
GAZZE İÇİN KORKUTAN SÖZLER
Raporda, “Filistin'de devam eden çatışmanın, hali hazırda yaşanan açlık ve ölümlerin yanı sıra benzeri görülmemiş ölü sayısı, yaygın yıkım ve Gazze Şeridi'nin neredeyse toplam nüfusunun yerinden edilmesiyle birlikte halihazırda felaket düzeyinde olan akut açlığı daha da kötüleştirmesi bekleniyor” ifadeleri kullanıldı. Gazze Şeridi’nde çatışmaların devam etmesi durumunda 1 milyon fazla kişinin BM Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması'nda (IPC) "kıtlık" olarak sınıflandırılan 5. aşamada olacağı belirtildi. Raporda, “Gazze'de Temmuz ortasına kadar 1 milyondan fazla insanın (Gazze nüfusunun yarısı) ölüm ve açlıkla karşı karşıya kalması bekleniyor” uyarısında bulunuldu.
“KITLIK İLAN EDİLDİĞİNDE ARTIK ÇOK GEÇ OLACAK”
FAO Genel Direktörü QU Dongyu, “Bu raporda vurgulanan göz korkutucu beklentiler, hepimiz için bir uyarı görevi görmelidir” ifadelerini kullandı. WFP İcra Direktörü Cindy McCain ise, “Kıtlık ilan edildiğinde artık çok geç, birçok insan zaten açlıktan ölmüş olacak. Somali'de 2011 yılında açlıktan ölen çeyrek milyon kişinin yarısı, kıtlık resmi olarak ilan edilmeden önce hayatını kaybetmişti. Dünya o dönemde uyarılara kulak asmadı ve sonuçları felaket oldu. Dersimizi almalı ve açlık fırtınasını engellemek için hemen harekete geçmeliyiz. Bu krizleri durdurmak için çözümlerimiz var, ancak daha fazla can kaybı yaşanmadan bunları geniş ölçekte uygulayacak kaynaklara ve siyasi iradeye ihtiyacımız var” ifadelerine yer verdi.
Fanatik Yahudiler Doğu Kudüs'te provokatif eylemlerini sürdürüyor. İngiliz Guardian gazetesinde yer alan bilgilere göre, bu akşam düzenlenecek Bayrak Yürüyüşü öncesi Kudüs'te çatışmalar çıktı. Protestocular "Araplara ölüm" sloganları atarken, sosyal medyaya düşen görüntülerde İsraillilerin taş atıp yerel halka saldırdığı görülüyor. AFP haber ajansının servis ettiği fotoğraflarda ise İsraillilerin Filistin basınının serbest çalışanı Saif Kwasmi'ye saldırdığı görülüyor. Kwasmi daha önce Nisan ayında İsrail güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınmıştı.
Filistinli kaynaklar akşam saatlerinde gerçekleştirilecek provokatif Bayrak Yürüyüşü öncesinde yüzlerce fanatik Yahudi yerleşimcinin sabah saatlerinden itibaren işgal altındaki Doğu Kudüs'ün ana kapılarından biri olan Şam Kapısı'nda toplanmaya başladığını aktardı.
İsrailli kaynaklar provokatif yürüyüşe 60 binden fazla kişinin katılmasının beklediğini duyurdu.Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında imzalanan anlaşmaya göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.
İsrailli aşırı sağcı bakan Itamar Ben-Gvir bugün yaptığı açıklamada, Benjamin Netanyahu yenilenen ateşkes anlaşmasının ayrıntılarını açıklayana kadar koalisyonu bozma kararının değişmeyeceğini açıkladı
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ndeki katliamlarını sürdürüyor. İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) yapılan açıklamada, Gazze Şeridi’nin merkezindeki Bureij'in ve Deir el-Balah'ın doğusuna yeni operasyon başlatıldığı duyuruldu. Yeni saldırının yakın zamana kadar Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye’de konuşlanmış olan 98. Tümen tarafından gerçekleştirildiği belirtildi. Kara operasyonunun yanı sıra hava saldırıları da düzenlendiği aktarıldı.
Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail askerlerinin son 24 saatte sivillere yönelik 4 saldırı gerçekleştirdiği, 36 kişinin hayatını kaybettiği, 115 kişinin de yaralandığı belirtildi.
Saldırıların başladığı 7 Ekim'den bu yana hayatını kaybedenlerin sayısının 36 bin 586’ya, yaralananların sayısı ise 83 bin 74’e yükseldiği aktarıldı.
Times of Israel , İsrail hükümetinin IDF'nin çağırmaya yetkili olduğu yedek asker sayısını 300.000'den 350.000'e çıkardığını bildirdi .
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, son günlerde tansiyonun yükseldiği Lübnan sınırını ziyareti etti ve Hizbullah'a karşı güçlü adımlar atmaya hazır olduklarını duyurdu:
"Savaşın başında hem güneyde hem de kuzeyde güvenliği sağlayacağımızı söylemiştik ve bunu da yapıyoruz.Bugün kahraman savaşçılarımız ve komutanlarımızın yanı sıra itfaiyecilerimizle birlikte kuzey sınırındayım. Bize zarar verebileceğini ve bizim de boş boş oturacağımızı düşünen herkes büyük bir hata yapıyor demektir. Kuzeyde çok güçlü adımlar atmaya hazırız. Öyle ya da böyle kuzeyde güvenliği yeniden sağlayacağız"
PM Netanyahu was briefed on the operational situation, recent events, management of the defensive battle and actions taken to defend the communities in the north, as well as Brigade and Northern Command actions against the Hezbollah terrorists and infrastructure in Lebanon. pic.twitter.com/TH7NeV1iG2
— Prime Minister of Israel (@IsraeliPM) June 5, 2024
Wafa haber ajansı, işgal altındaki Kudüs'te bugün gerçekleştirilecek provokatif “Bayrak Yürüyüşü” öncesinde yaklaşık 800 aşırı sağcı İsraillinin, İsrail polisinin koruması altında cami alanına baskın düzenlediğini duyurdu.
Kaynaklar Wafa haber ajansına yerleşkeye giren gruplardan birine eski milletvekili Moshe Feiglin'in eşlik ettiğini söyledi.
İsrail'in Doğu Kudüs'ü işgal ettiği, 1967'deki Altı Gün Savaşı'nın yıl dönümü, İbrani takvimine göre "Kudüs Günü" olarak kutlanıyor. Bugün binlerce Yahudi milliyetçinin "Bayrak Yürüyüşü" yaparak, Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesine girmesi bekleniyor. Yaklaşık 9 aydır devam eden savaş nedeni ile her yıl gerçekleştirilen provokatif yürüyüşte bu sene tansiyon çok daha yüksek.
Al Jazeera'da yer alan bilgilere göre fanatik Yahudilerin yürüyüş rotası Şam Kapısı'ndan ve Müslüman Mahallesi'nden geçiyor. Mescid-i Aksa rotada değil ancak Yahudilerin bu bölgeye de girmesi bekleniyor. İsrail polisi dün yaptığı açıklama ile bölgede yaklaşık 3.000 polisin görevlendirileceğini ve birçok ana yolun kapatılacağını duyurdu.
İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir de geçen hafta yürüyüşe katılacağını söylemiş ve destekçilerini yürüyüşe davet etmişti. Hamas Kudüs'te binlerce aşırı sağcı İsraillinin katılacağı "Bayrak Yürüyüşü"ne tepki gösterdi ve "İşgal altındaki Kudüs'teki bayrak yürüyüşü halklarımıza ve kutsal mekanlarımıza karşı bir saldırıdır" açıklamasında bulundu.
İsraillilerin Bayrak Yürüyüşü geçtiğimiz yıllarda da şiddet olaylarına neden olmuş, uluslararası toplumdan rota değişikliği çağrılarına yol açmıştı.
Doğu Kudüs, 1967'deki Altı Gün Savaşı olarak da bilinen Arap-İsrail savaşından bu yana İsrail devletinin işgali altında bulunuyor. İsrail, 1980 yılında da şehrin tamamını başkenti ilan ettiğini duyurmuştu.
Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki ABD büyükelçiliğine yerel saatle 08.34'te ateş açıldı. Ordudan yapılan açıklamada, Suriye uyruklu olduğu belirtilen bir saldırganın vurulduğu, tedavi için hastaneye kaldırıldığı duyuruldu. ABD Büyükelçiliğinden yapılan açıklamada, büyükelçiliğin ve çalışanların güvende olduğu ifade edildi.
Güvenlik kaynakları ise saldırıda büyükelçiliğin güvenlik ekibinden 1 kişinin yaralandığını, Lübnan ordusunun saldırganlardan birini karnından yaraladığını ve diğer saldırganları bulmak için bölgede arama çalışması başlattığını aktardı.
İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyindeki Zabqin, Ayta ash Shab, Odaisseh, Blida ve Markaba bölgelerini vurduğunu duyurdu. IDF'nin açıklamasında savaş uçaklarının Hizbullah'a ait 3 askeri bina ve bir füze fırlatma sahasının imha ettiği bildirildi.
İsrail'in 7 Ekim sonrası başlattığı savaşta en büyük korkusu çatışmalara Hizbullah'ın da dahil olmasıydı. Hamas'tan çok daha güçlü silahlara sahip olan Hizbullah'ın savaşa girmesi İsrail için bir kıyamet senaryosu olarak değerlendiriliyor.
Hizbullah'ın tam zamanlı ve yedek askerler de dahil olmak üzere toplamda 60.000 savaşçısının olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca 2006 yılında 14 bin olan füze stokunun da şu anda 150 bine çıktığı düşünülüyor.
Analistler, Hizbullah'ın son 17 yılda askeri yeteneklerini önemli ölçüde geliştirdiğini, hassas güdümlü füzelerden oluşan geniş cephaneliği ve binlerce deneyimli savaşçısı ile İsrail için çok ciddi bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekiyor.
Lübnan Ulusal Haber Ajansı'nın (NNA) bildirdiğine göre, İsrail savaş uçakları, Aita al-Shaab kasabası ve Hula ile Markaba arasındaki vadi de dahil olmak üzere güney Lübnan'ın çeşitli bölgelerine hava saldırıları başlattı.
Times of Israel ise Lübnan sınırı yakınında siren seslerinin duyulduğunu ve yerel halktan güvenli bölgelere gitmeleri istendiğini duyurdu.
Al Jazeera de Hizbullah'ın, İsrail güçlerinin sınır çatışmaları sırasında kullandığı "El Malikiye bölgesinin" yakınındaki İsrail askerlerini bombaladığını yazdı.
İsrail ordusu, İsrail'in güneyindeki bir askeri üste mühimmat stokunun patlaması sonucu ikisi ağır olmak üzere dokuz askerin yaralandığını duyurdu. Açıklamada, askerlerden ikisinin orta derecede yaralandığı, beş askerin ise hafif yaralandığı belirtildi. Askerler hastaneye kaldırılırken, olayla ilgili soruşturma sürüyor.
Hizbullah'ın İsrail'in kuzeyini hedefleyen roket saldırıları bölgede günlerce süren orman yangınlarına yol açtı. Geniş ormanlık alanlar yok olurken 11 kişi dumandan zehirlenerek hastaneye kaldırıldı. Yangın İsrail hükümetinin kuzeyde Hizbullah'la tırmanan gerilimi sona erdirmesi yönündeki yeni talepleri de körüklüyor.
Salı günü Kiryat Shmona kasabasındaki itfaiyecileri ziyaret eden İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, hükümetin Hizbullah'ın roketlerine savaşla yanıt vermesi gerektiğini söyledi.Ben-Gvir, "Toprağımız hedef alınırken Lübnan'da barış olmaz" dedi.İsrail Genelkurmay Başkanı Herzl Halevi de bölgeyi ziyaret ederek, ülkenin "bir karar noktasına yaklaştığını" söyledi.İsrail ordusunun "saldırıya geçmeye hazır" olduğunu belirtti.
Hizbullah'ın Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, Al Jazeera televizyonuna, grubun İsrail ile çatışmayı genişletmeye çalışmadığını, ancak İsrail'in savaşı genişletmesi durumunda buna, "yıkımla" yanıt verileceğini söyledi.
İsrail hükümeti, Hizbullah'ın Hamas'tan daha eğitimli ve daha donanımlı bir düşman olduğunun farkında. Burada savaşmanın Gazze'ye benzmeyeceğini de bilerek çatışmayı kuzeyle sınırlı konusunda kararlı davrandı.
Ancak yangınlar, bu yıkıcı ve unutulmuş çatışmayı doğrudan İsrailli ulusal gazetelerin ön sayfalarına taşıdı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu üzerinde harekete geçmesi için yeni bir baskı var.
İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF) kuzeyde bir taarruza geçmeye hazır olduğunu söyleyerek, "Çok iyi bir eğitim sürecinin ardından kuzeyde bir taarruza geçmeye hazırız.
Bir karar noktasına yaklaşıyoruz” dedi.Hizbullah’ın üst düzey isimlerinden Şeyh Naim Kasım ise kendilerinin savaşı genişletmek niyetinde olmadığını ancak kendilerine dayatılması halinde savaşacaklarını belirterek, Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılar durana kadar İsrail’e yönelik saldırılarına devam edeceklerini vurguladı.
İspanya, İrlanda ve Norveç'in ardından Slovenya da Filistin devletini resmen tanıdı. Slovenya’nın 90 sandalyeli parlamentosunda yapılan oylamada Filistin devletinin tanınmasına yönelik kararname 52 evet oyuyla onaylandı. Geri kalan milletvekilleri ise oylamaya katılmadı.