Son dakika: Hizbullah'tan sert açıklama: Destek değil savaştayız, uygun gördüğümüz her yeri vuracağız!
Güncelleme Tarihi:
Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Naim Kasım canlı yaptığı açıklamada İsrail'e meydan okudu ve artık destek olmadıklarını doğrudan savaşta olduklarını duyurdu. Kasım açıklamasında İsrail'in tek çaresinin ateşkes olduğunu belirtti ve "İsrail'de her noktayı hedef alabiliriz. Bu artık bizim hakkımız, nereyi uygun görürsek hedef alıp vuracağız. İsrail ateşkes ilan etmediği sürece vurmaya devam edeceğiz. Eğer anlaşabilirsek vatandaşları Kuzey'e dönebilir ama savaş devam ederse 2 milyon İsraillinin hayatı tehlikeye girecek. Herhangi bir günde herhangi bir saatte vurabiliriz." ifadelerini kullandı.
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, ülkesinin Batı Celile ve Hayfa bölgelerini ziyaret etti. Hayfa'daki bir hastanede gündeme dair açıklamalarda bulunan Herzog, Lübnan’da yaşanan çatışmalardan Hizbullah’ın sorumlu olduğunu savunarak "Dünya şunu anlamalıdır ki, Lübnan sınırında dostane bir çözüme ulaşılması için defalarca teklif yaptık. Ne yazık ki Hizbullah defalarca reddetti” iddiasında bulundu.
Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Naim Kasım’ın son konuşmasında “Lübnan'daki durumu diğer sınırlarla ilişkilendirmekle tekrar tekrar tehdit ettiğini” iddia eden Herzog, “Lübnan halkına şunu söylemek istiyorum: Hizbullah'ın başını çektiği vahşi bir terör rejiminin bedelini ödüyorsunuz. Bir zamanlar Orta Doğu'nun gururu olan Lübnan'da iyi ve saygın bir yaşam yerine, şimdi bedel ödüyorsunuz ve bu bedel giderek ağırlaşıyor” şeklinde konuştu.
HİZBULLAH’IN 2 NUMARASI İSRAİL’E ÇAĞRI YAPMIŞTI
Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Naim Kasım yaptığı son konuşmada İsrail'e yönelik saldırıların meşru olduğunu belirterek, "İsraillilere söylüyorum. Çözüm saldırıları durdurmak. Çözüm ateşkes. Ateşkesten sonra İsrailli yerleşimciler kuzeye dönebilir" ifadelerini kullanmıştı. İsrail'in Lübnan ve Gazze'deki saldırılarına devam etmesi durumunda kuzeydeki 2 milyondan fazla İsraillinin sürekli bir tehdit altında olacağını vurgulayan Kasım, "Direniş yenilmeyecek çünkü bu toprakların sahibi onlar. Onurlu bir şekilde savaşacak ve ölecekler. Zafer sabırla gelecek" demişti.
Hizbullah’tan yapılan açıklamada, İsrail ordusuna ait Hermes 450 tipi bir İHA’nın daha düşürüldüğü belirtildi.
Açıklamada, gün içinde düşürülen İsrail'e ait Hermes 450 tipi İHA'ların, Gazze Şeridi'ndeki direnişi desteklemek ve Filistin halkının yanında olmak amacıyla ve Lübnan halkı ile topraklarının korunmasına yönelik bir adım olduğu kaydedildi.
Hizbullah'tan daha önce yapılan açıklamada, İsrail ordusuna ait Hermes 450 tipi bir iHA'nın düşürüldüğü ve İsrail kuzeyindeki çok sayıda yere saldırı düzenlendiği ifade edilmişti.
Pazartesi günü, İsrail İHA'larının Deyr el-Belah kentindeki Aksa Şehitleri Hastanesi yerleşkesinde yerinden edilen Filistinlilerin çadırlarına düzenlediği bombardıman sonucu çıkan yangında yanarak ölen Filistinlilere ait acı görüntüler, sosyal medyada yoğun şekilde paylaşıldı.
Saldırının ardından yanarken görüntüleri yayılan, henüz 20 yaşlarındaki Filistinli Şaban Delu, yanan elini kaldırarak kendisine yardım edilmesini isterken, alevlerin şiddeti ve yangına müdahale imkanlarının olmaması nedeniyle çevresindekiler onu kurtaramadı. Saldırıda Şaban Delu'nun annesi de yanarak hayatını kaybetti.
Saldırıda ölen 4 kişinin yanı sıra çeşitli derecelerdeki yanıklarla 40'tan fazla Filistinli de yaralandı.
İsrail ordusu, çadırlara yönelik saldırıyı kabullenirken, okul ve hastanelere saldırılarını her zaman yaptığı gibi, olaya ilişkin açıklamalarında "hedef alınan çadırlarda Hamas Hareketi'nden silahlı direnişçilerin olduğu" bahanelerini öne sürerek, sivil katliamına meşruiyet kazandırmaya çalıştı.
"GÖZÜMÜN ÖNÜNDE YANDILAR"
Filistinli Delu'nun kardeşi, AA muhabirine ağabeyi ve annesinin yanarak öldüğü anları, büyük bir hüzünle anlattı.
Ağabeyi ve annesini kaybetmenin üzüntüsünü gizlemeye çalışan kardeş Delu, "Şaban benim dayanağımdı, bir dost, bir ağabey ve bir yol arkadaşıydı. Onu kaybetmek kolay olmadı.” dedi.
Ağabeyinin bir hafta önce Aksa Şehitleri Hastanesi önündeki mescitte İsrail saldırısı sırasında hafif yaralandığını aktaran acılı kardeş, şöyle devam etti:
“Gece 01.30'da kardeşim ve annemin uyuduğu çadır bombalandı, ben yandaki çadırdaydım. Hayatımda hiç bu kadar dehşet yaşamadım ve hiçbir şey yapamadım. Annemin ve ağabeyimin gözlerimin önünde yanmasını izledim ama onları kurtaramadım. O gecenin en acı sahnesi, kimsenin ona yardım edemediğini, herkesin önünde yandığını görmekti. Alevler her şeyi bitirdi ve o koca yangından dolayı kimse onlara yaklaşamadı."
Ailenin geri kalan fertlerinin akıbetiyle ilgili de kardeş Delu,"Dağıldılar ve herkes farklı bir yerde kaldı. Kız kardeşim yaralı ve Aksa Şehitleri Hastanesinde, babam da Han Yunus'daki Nasır Tıp Hastanesinde" bilgisini paylaştı.
Üniversite öğrencisi olan abisinin, bilgisayar programcısı olma hayalleriyle mühendislik eğitimini elektronik ortamda aralıksız sürdürdüğünü söyleyen kardeş Delu, “Her gün uzun mesafeler katederek internete bağlanıyordu” dedi.
Acılı Filistinli, İsrail saldırısıyla gelen felaketin ve yangının, ağabeyi ve annesini yaktığı gibi hayallerini de yok ettiğini vurguladı.
KUR'AN OKURKEN YAPTIĞI PAYLAŞIM
Bu arada Şaban Delu'nun saldırıdan günler önce, Kur'an-ı Kerim okurken Instagram'da acısını dile getirdiği bir paylaşımda, "Eskiden büyük hayaller kurardım, ancak savaş bu hayallerimi yıktı, beni fiziksel ve zihinsel olarak hasta etti. Sürekli travma nedeniyle depresyon ve saç dökülmesi yaşıyorum.” ifadelerini kullanıyor.
Filistin halkı ve saldırıların dehşetini yaşayan çocuklar için daha parlak bir gelecek umduğunu dile getiren Şaban, insanları yerinden edilmiş kişilerin davasını desteklemeye ve acılarını hafifletmeye çağırıyor.
Şaban’ın kardeşi, söz konusu görüntülere ilişkin de şunları söyledi:
"İsrail’in yoğun ve şiddetli saldırılarının ve sıkı ablukasının neden olduğu zorluklara rağmen hayallerine sıkı sıkıya bağlı kaldı.
Kur'an-ı Kerim'i ezberlemişti ve ailesi için daha iyi bir gelecek inşa etme çabasındaydı. Ailesinin bu zor şartları aşmasına yardımcı olmak için elinden geleni yaptı.
Şaban, şehit olmadan bir hafta önce, Aksa Şehitleri Hastanesinin karşısındaki camide gece saat 1’e kadar Kur'an okudu. Yaklaşık yarım saat sonra savaş uçakları camiye saldırı düzenledi, ama bu saldırıdan mucizevi bir şekilde kurtuldu."
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, İsrail dahil herkesin Birleşmiş Milletler (BM) Lübnan Geçici Barış Gücü'nün (UNIFIL) rolüne saygı duyması gerektiğini söyledi.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı Kirby, telekonferans yoluyla düzenlediği basın brifinginde, İsrail'in UNIFIL unsurlarına yönelik saldırılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"UNIFIL, Lübnan'da barışı koruma anlamında önemli bir rol oynuyor. Biz bu role saygı duyuyoruz ve İsrail dahil herkesin bu role saygı duymasını istiyoruz." diyen Kirby, bu konudaki endişelerini İsrail tarafına açıkça dile getirdiklerini belirtti.
İsrail ordusunun Beyrut'ta nüfusun yoğun olduğu bölgelerde Hizbullah'a karşı "operasyon" yaparken dikkatli olması gerektiğini dile getirdiklerini söyleyen Kirby, "Onlar (İsrail askerleri) bu operasyonlarını sivillerin veya BM barış gücü unsurlarının hayatlarını tehlikeye atmayacak şekilde yapma sorumluluğunu da taşıyor." diye konuştu.
İsrail ordusunun son günlerdeki saldırılarında bazı Lübnan askerlerinin de hayatını kaybettiğini hatırlatan Amerikalı danışman, "Bu kabul edilemez ve bu konuda daha fazla detay için İsraillilere baskı yapıyoruz." dedi.
İSRAİL, UNIFIL'İ HEDEF ALDI
UNIFIL, 10 Ekim'de, İsrail ordusunun, bir gözlem kulesini hedef alması sonucu iki barış gücü askerinin yaralandığını duyurmuştu.
İsrail ordusu, 13 Ekim'de Lübnan'ın güneyindeki UNIFIL tesislerine baskın düzenleyerek, tesisin kapılarını tanklarla tahrip etmişti.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, konuyla ilgili son açıklamasında, İsrail'in BM Lübnan Geçici Barış Gücü'ne saldırılarının "bir savaş suçu oluşturabileceğini" söylemişti.
Lübnan Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun Bekaa vilayetine bağlı Riyak beldesini bombaladığı belirtildi.
İsrail saldırısında 3'ü çocuk 5 kişinin hayatını kaybettiği, 16 kişinin de yaralandığı aktarıldı.
Lübnan haber ajansı NNA'nın haberinde, ülkenin güneyindeki Sur kentine bağlı Kana beldesinde İsrail savaş uçaklarının düzenlediği saldırıda 10 kişinin yaşamını yitirdiği, en az 15 kişinin de yaralandığı kaydedildi.
Yaralıların tedavi edilmek üzere Sur'daki hastanelere götürüldüğü ifade edildi.
Haaretz gazetesinin haberine göre, İsrail ordusu Gazze'de esir takası anlaşması talep eden aksi takdirde askerlik hizmetini sürdürmeyeceğini belirten bir mektubu imzalayan İsrail askerlerine telefonla ulaşarak görevlerinden alınma kararını bildirdi.
Mektubu imzalayan askerlerden biri, İsrail ordusu tarafından yapılan telefon görüşmesinin "tehdit" amacıyla yapıldığını söyledi.
Bir diğer İsrailli asker, tabur komutanının kendisini telefonda uzun bir süre "azarladığını" ve ardından da görevinden uzaklaştırıldığını söylediğini aktardı.
Haaretz gazetesinde geçen hafta çıkan haberde 130 İsrailli askerin, Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetinin Gazze'de esir takası anlaşmasına varmak üzere çalışmaması halinde askerlik hizmeti vermeyeceklerini belirten bir mektuba imza attığını yazmıştı.
Söz konusu mektubun, Netanyahu ve hükümetindeki bakanlar ile Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'ye gönderildiği kaydedilmişti.
İsrail, Gazze Şeridi'nde Hamas'ın 101 İsrailliyi esir tuttuğu tahmininde bulunuyor.
Hamas, daha önce birçok kez İsrail'in Gazze'de rastgele düzenlediği saldırılarda çok sayıda İsrailli esirin hayatını kaybettiğini açıklamıştı.
Lübnan haber ajansı NNA'nın haberinde, Lübnan Çevre Bakanlığının İsrail saldırıları ve Lübnan'daki duruma ilişkin raporuna yer verildi.
İsrail ordusunun son 24 saatte çoğu güneyde olmak üzere Lübnan'a 146 hava saldırısı düzenlediği belirtildi.
İsrail'in, 8 Ekim 2023'ten bu yana Lübnan'a 10 bin 12 hava saldırısı düzenlediğine dikkati çekildi.
Lübnan'da yerinden edilenler için 1067 barınma merkezinin kurulduğu ve bunlardan 881'inin maksimum kapasitesine ulaştığı aktarıldı.
Barınma merkezlerinde kalanların sayısının 188 bin 652'ye ulaştığı kaydedildi.
İsrail ordusunun saldırıları nedeniyle çoğunluğu Lübnan'ın güneyinden olmak üzere ülkedeki göç dalgasının sürdüğünün altı çizildi.
Lübnan'da 23 Eylül - 15 Ekim tarihlerinde 329 bin 386'sı Suriyeli olmak üzere 456 bin 228 kişinin Suriye'ye geçtiğine vurgu yapıldı.
Ülkedeki devlet okullarının yüzde 77'sinin barınma merkezine dönüştürülmesi veya çatışmalardan doğrudan etkilenen bölgelerde bulunması nedeniyle eğitim veremediği kaydedildi.
Filistin’in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, Filistin resmi haber ajansı WAFA'ya göre, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) dönem başkanlığını yürüten İsviçre ve BM 79. Genel Kurul Başkanı Philemon Yang’a mektup gönderdi.
Mansur, mektuplarında, "işgalci güç İsrail'in Gazze Şeridi'nde soykırım, savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlemeye devam ettiğini" belirtti.
Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yaklaşık 400 bin Filistinlinin hayatlarının tehlikede olduğunu ifade eden Mansur, "Hesap sorulmaması ve cezalandırılmaması İsrail’i bu suçlarda daha da ileri gitmeye teşvik ediyor." ifadelerini kullandı.
Son 10 günde 200'den fazla Filistinlinin "vahşice" öldürüldüğünü aktaran Mansur, bazı Filistinlilerin sokaklarda katledildiğini, bazılarının hastanelerde yanarak can verdiğini ve sivillerin sığınabileceği güvenli yerlerin tamamen yok edildiğini kaydetti.
Binyamin Netanyahu hükümetinin körüklediği çatışmaların bölgedeki tüm halkları tehdit ettiğinin belirtildiği mektupta, İsrail'in "soykırımını" durdurmak, Filistin halkını korumak ve İsrail'in Filistin ve Lübnan'da işlediği suçlar nedeniyle hesap vermesi ve cezalandırılması için BM'ye acil müdahale çağrısı yapıldı.
Hizbullah'ın Medya İlişkileri Ofisi, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail, Lübnan'ın güneyindeki Nebatiye ilindeki bazı noktaları Misket bombalarıyla vurduğunu duyurdu.
Açıklamada, "Misket bombalarıyla vurulan bölgeler arasında, Domuzlar Vadisi, Deyr Siryan ve İlman beldeleri arasındaki Hillet Rac bölgesi ve el-Ahraş güzergahında Alman beldesi de yer alıyor" denildi.
Uluslararası insan hakları ile insani yardım kuruluşlarına çağrıda bulunulan açıklamada, özellikle siviller üzerindeki uzun vadeli olumsuz etkileri nedeniyle İsrail'in suç ve saldırılarının kınaması istendi.
Hizbullah, 13 Ekim'de yaptığı açıklamada da İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Hanin ve Tayri beldeleri arasındaki bölgeyi uluslararası anlaşmalarla kullanılması yasaklanan misket bombalarıyla vurduğunu duyurmuştu.
İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Hizbullah'ın Rıdvan güçlerine üye olduğu ileri sürülen 3 kişinin Lübnan'da alıkonduğu belirtildi.
Alıkonan 3 kişinin sorgulanmak üzere İsrail'deki bir hapishaneye götürüldüğü ifade edildi.
İsrail ordusu, 30 Eylül'de Lübnan'ın güneyinde "Hizbullah'ın altyapısına yönelik sınırlı ve yoğun" kara saldırılarına başladığını bildirmişti.
BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın toplantısında Guterres'in, İsrail'in UNIFIL'e karşı gerçekleştirdiği saldırılarına yönelik tepkilerini aktardı.
Dujarric, Guterres'in söz konusu saldırılarla ilgili, "Barış güçlerine (UNIFIL) yönelik saldırılar, uluslararası insancıl hukuk da dahil olmak üzere uluslararası hukuku ihlal eder ve bir savaş suçu oluşturabilir." şeklindeki değerlendirmesini anımsattı.
Sözcü Dujarric, İsrail saldırıları sonucu UNIFIL güçlerinin en az 5 mensubunun yaralandığı ve bu saldırılardan BM tesislerinin 1 Ekim'den bu yana en az 20 kez etkilendiğini vurguladı.
Ayrıca İsrail'in Lübnan'a karşı gerçekleştirdiği son hava saldırısında 23 kişinin hayatını kaybettiği bilgisini aktaran Dujarric, söz konusu hava saldırılarının "derin endişe kaynağı oluşturduğuna" değindi.
Dujarric, "Genel Sekreter (Guterres) sivillerin hayatını kaybetmesini şiddetle kınıyor. Mavi Hat'tın her iki yakasındaki siviller üzerindeki etki konusunda derin endişe duymaya devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Bakanlar Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu hedef aldığı öne sürüldü. Fransız basınında yer alan haberlerde, Macron'un, Lübnan'daki gerilim ve BM barış gücüne yönelik artan İsrail saldırılarına dikkat çektiği belirtilerek, “Netanyahu, ülkesinin BM kararıyla kurulduğunu unutmamalı, dolayısıyla BM'nin kararlarına uymak zorundadır” ifadelerini kullandığı iddia edildi. Haberlerde, toplantıda bulunan yetkililerin söz konusu açıklamayı doğruladığı aktarıldı.
Fransa, geçtiğimiz günlerde Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü'ne (UNIFIL) yönelik saldırıların ardından İsrail'in Paris Büyükelçisi'ni Dışişleri Bakanlığına çağırmıştı.
FRANSA-İSRAİL İLİŞKİLERİNDE GERİLİM
Macron ve Netanyahu arasındaki ilişkiler son haftalarda gerginleşti. 6 Ekim'de iki lider arasında gerçekleşen telefon görüşmesinde, Macron'un Gazze'de kullanılan silah sevkiyatlarının durdurulması çağrısı Netanyahu tarafından sert bir şekilde eleştirilmişti. Netanyahu, Macron'un bu talebine “utanç verici” diyerek karşılık vermiş ve iki lider arasında sözlü bir gerginlik yaşanmıştı.
Fransa Cumhurbaşkanlığı, bu gerginliğin ardından yaptığı açıklamada, Fransa'nın İsrail'in sarsılmaz bir dostu olduğunu vurgulamış, ancak Macron'un BM kararlarına uyulması gerektiği konusundaki duruşunu da net bir şekilde ortaya koymuştu.
Geçtiğimiz hafta ise İsrail tarafından düzenlenen saldırılarda BM barış gücü askerlerinin yaralanmasının ardından Macron, İsrail'in BM güçlerini hedef almasını "kesinlikle kabul edilemez" olarak nitelendirmiş ve Fransa'nın bu tür saldırıları bir daha asla tolere etmeyeceğini dile getirmişti.
İsrail, ülkenin kuzeyindeki çeşitli bölgelere Lübnan'ın güneyinden 20 füzenin atıldığını duyurdu.İsrail ordusunun sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, Lübnan'dan atılan 20 füze nedeniyle İsrail'in kuzeyindeki Yukarı Celile ve Hayfa Körfezi bölgesinde uyarı sirenlerinin çaldığı belirtildi.Açıklamada, söz konusu füzelerin bazılarına müdahale edildiği aktarıldı.İsrail'deki "Ynet" haber sitesine göre, Lübnan'dan atılan füzeler sebebiyle Hayfa Körfezi'nde ormanlık alanda yangın çıktı.
Amazon, tanıtım videosunda yer alan yöneticisinin taktığı Filistin haritası kolyesi nedeniyle boykot çağrılarıyla karşı karşıya kaldı. Şirket, videonun siyasi bir açıklama amacı taşımadığını belirterek, içeriği kaldırdığını duyurdu.
DETAYLAR İÇİN TIKLAYIN
İsrail ordusunun 27 Eylül’de Beyrut’ta gerçekleştirdiği saldırıda hayatını kaybeden İran Devrim Muhafızları Komutanlarından Tümgeneral Abbas Nilfuruşan için İran’ın başkenti Tahran’da cenaze töreni düzenlendi.
Başkentteki İmam Hüseyin Meydanı’nda gerçekleşen törene İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ve birçok üst düzey yetkili katıldı. On binlerce İranlının katladığı cenaze töreninde İsrail karşıtı sloganlar atıldı. Burada düzenlenen törenin ardından Nilfuruşan’ın cenazesi Şehitler Meydanı’na götürüldü.
Nilfuruşan’ın cenazesi, Tahran'da düzenlenecek ikinci bir törenin ardından memleketi İsfahan’da toprağa verilecek.
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, 17-18 Ekim'de yapılacak Avrupa Konseyi öncesinde hitap ettiği Senato'da Orta Doğu'daki duruma değindi. Başbakan Meloni, "Lübnan'daki devam eden tırmanıştan endişe duyuyorum” dedi. İsrail ordusunun Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü'ne (UNIFIL) yönelik saldırılarına yönelik, “Herhangi bir can kaybı veya önemli bir hasar kaydedilmemiş olsa da bunlar kabul edilemez” ifadelerini kullandı.
Meloni, “Askerlerimizin güvenliğinin hem UNIFIL hem de uluslararası toplumun geri kalanıyla birlikte yıllardır İsrail ile Lübnan arasındaki sınırın istikrarına katkıda bulunan ikili misyon içinde garanti altına alınmasını talep ediyoruz” şeklinde konuştu.
Meloni, "İsrail güçlerinin tutumu tamamen haksızdır ve BM'nin 1701 sayılı kararının açık bir ihlalidir. UNIFIL ve Lübnan Silahlı Kuvvetleri'ni güçlendirerek kararın tam olarak uygulanması üzerinde çalışmalıyız" dedi. İsrail'in eylemlerinin kabul edilemez olduğunu belirten Meloni, bu tutumunu İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya da ilettiğini söyledi. Meloni, “Dışişleri Bakanı (Antonio) Tajani önümüzdeki hafta İsrail ve Filistin'e gitmeye hazırlanırken, benim de Lübnan'a gitmem zaten planlandı" dedi. Meloni ziyaret tarihine ilişkin detay vermedi.
ABD Savunma Bakanlığı (PENTAGON) sözcüsü Pat Ryder, ABD askeri personelinden oluşan bir ön ekibin ve Terminal Yüksek İrtifa Alan Savunması (THAAD) bataryasını çalıştırmak için gerekli ilk bileşenlerin dün İsrail'e ulaştığını açıkladı.
Ryder, ilave ABD askeri personeli ve THAAD bataryası bileşenlerinin önümüzdeki günlerde İsrail'e ulaşmaya devam edeceğini söyledi.
Ryder, hava savunma bataryasının yakın gelecekte tamamen operasyonel hale geleceğini, ancak güvenlik endişeleri nedeniyle kesin bir zaman çizelgesinin tartışma konusu olmayacağını da sözlerine ekledi.
Ryder, “THAAD bataryasının İsrail'e konuşlandırılması, ABD'nin İsrail'in savunmasına ve İsrail'deki Amerikalıları İran'dan gelebilecek balistik füze saldırılarına karşı korumaya yönelik taahhüdünün altını çizmektedir” dedi.
İsrail ordusu, Lübnan'da Hizbullah'ın insansız hava araçlarının (İHA) da içinde yer aldığı hava kuvvetlerinden sorumlu komutanlarından birinin birkaç gün önce öldürüldüğünü iddia etti.İsrail ordusu, yaptığı yazılı açıklamada, birkaç gün önce düzenlediği hava saldırısında Litani Nehri'nin kuzeyindeki hava biriminden sorumlu Hizbullah Komutanı Hıdır el-Abid Behce'nin öldürüldüğünü öne sürdü.
Açıklamada, Behce'nin komutası altındaki birimin, İHA ve keşif araçlarıyla İsrail ordusuna yönelik çok sayıda hava saldırısı gerçekleştirdiği belirtildi.Ayrıca Hizbullah'ın hava unsurlarına yönelik saldırıların devam edeceği ifade edildi.Hizbullah'tan ise konuya ilişkin henüz açıklama yapılmadı.
İsrail basını, Başbakan Binyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant ve diğer bakanların yaptıkları güvenlik istişareleri toplantıları sonucunda, İran'a yapacakları saldırının kapsamı ve zamanı üzerinde anlaştığını bildirdi.İsrail devlet televizyonu KAN'ın haberine göre, Netanyahu ve Gallant İran'a saldırının, planı, kapsamı ve zamanlaması konusunda anlaştı. İkilinin diğer bakanlarla güvenlik istişareleri sonucunda bu kararı aldığı belirtildi.
Saldırı planının kabineye sunulup onaylanması gerektiği kaydedildi.Öte yandan yerel basında çıkan habere göre, Gallant, Gazze Şeridi'ndeki İsrailli esirlerin aileleriyle yaptığı görüşmede İran'a verilecek karşılığa ilişkin açıklama yaptı.
İsrail ordusunun verilerine göre, Gazze Şeridi'ne saldırıların başladığı 7 Ekim 2023'ten bu yana yaralanan askerlerin sayısı 4 bin 881'e çıktı.Son 24 saatte çoğunluğu Lübnan'ın güneyindeki çatışmalarda olmak üzere 23 İsrail askeri yaralandı.İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'ne başlattığı kara saldırılarında yaralanan İsrail askerlerinin sayısı 2 bin 344'e yükseldi.Yaralı askerlerden 39'unun durumu ise ağır.
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Beyrut ve Dahiye bölgesinde gerilimin azaltılması için ABD'li yetkililerden geçen hafta garanti aldıklarını söyledi.Katar merkezli Al Jazeera televizyonuna röportaj veren Mikati, "Geçen hafta yaptığımız temaslarda ABD'li yetkililerden Beyrut ve güneyindeki gerilimin azaltılması için bir tür garanti aldık ve ABD'li yetkililer ateşkese varılması için İsrail'e baskı yapma konusunda ciddiler." ifadesini kullandı.Mikati, İsrail'in Lübnan'daki önemli tesislere, havaalanına veya limanlara saldırmayacağının ise garantisi olmadığını kaydetti.
Finlandiya Dışişleri Bakanı Elina Valtonen, Orta Doğu'da gerilimi tırmandıran gelişmelerin ardından Avrupa Birliği'ni (AB) İsrail'e karşı daha fazla yaptırım uygulamaya çağırdı.
Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Naim Kasım canlı yayında değerlendirmelerde bulundu:
"İsrail her şeyi yok etmek istiyor. İsrail'in işgalciliği Filistin ile sınırlı kalmıyor, suç işlerken ABD'den tam destek alıyorlar. İsrail'e karşı tek yol direniştir. Size müjde veriyorum onların boğazlarından tutup yuvalarına geri döndüreceğiz. Artık destek değil doğrudan savaştayız. İsrail bugün hem bize hem Gazze'ye saldırıyor. Mücahitlerimiz İsrailli düşmanlara karşı ön cephede savaşıyor.
İsrail topraklarımızda ilerleyemiyor. İHA'larımız, füzelerimiz artık Tel Aviv'e ulaşıyor. İsrail yüze yakın ölü ve yaralı ilan etti, bunun daha fazla olduğunu biz biliyoruz. İsrail'de her noktayı hedef alabiliriz. Bu artık bizim hakkımız nereyi uygun görürsek hedef alıp vuracağız. Çünkü dengeyi onlar bozdu, bu kapıyı onlar açtı.
Çözüm yolu sadece ateşkestir, duruşumuzu değiştirmiyoruz. İsrail ateşkes ilan etmediği sürece vurmaya devam edeceğiz. Eğer anlaşabilirsek vatandaşları Kuzey'e dönebilir ama savaş devam ederse 2 milyon İsraillinin hayatı tehlikeye girecek. Herhangi bir günde herhangi bir saatte vurabiliriz. İsraillilere sesleniyorum, ordunuza değil kendi gözlerinize inanın. Gazze'de bir yıldır efsane gücünüz hiçbir şey yapamadı. Şehitler, yaralılar var ama görüyorsunuz bizler direniyoruz.
İngiltere hükümetini İsrail'e silah ambargosu da dahil çeşitli yaptırımlar uygulamaya çağıran önerge, 7 partiden ve bağımsız milletvekillerinden oluşan, Avam Kamarası'ndan 47 üyenin imzasıyla parlamentoya sunuldu. Bağımsız milletvekili Richard Burgon'un hazırladığı önergede, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda İsrail'in Filistin topraklarındaki yasa dışı varlığını sonlandırmayı talep eden kararın olumlu karşılandığı belirtildi.
Ürdün Dışişleri Bakanı Safedi: "İsrail bütün dünyaya meydan okuyorsa, uluslararası meşruiyete meydan okuyorsa, kulak vermiyorsa caydırıcı adımlar atmak gerekir"
Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail'in son 24 saatte gerçekleştirdiği 4 saldırıda 55 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 329 kişinin ise yaralandığı kaydedildi. Açıklamada, İsrail2in Gazze’ye 7 Ekim'den bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısının toplam 42 bin 344’e, yaralıların sayısının ise 99 bin 13’e yükseldiği bildirildi.
Fransa'da EuroPalestine Derneği, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve iki eski Fransız bakanın, İsrail'in saldırılarına maruz kalan Gazze'de yaşanan "savaş, insanlığa karşı suçlar ve soykırım suçuna" ortak oldukları suçlamasıyla UCM'ye başvuruda bulundu. Derneğin kurucu lideri Olivia Zemor 3 Fransız siyasetçinin, İsrail'in Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye yönelik saldırılarında Tel Aviv hükümetine askeri, diplomatik, ekonomik, manevi ve koşulsuz destek sağlayarak bu suçlara ortak olduklarını ileri sürdü.
Katar Emiri Temim bin Hamed Al Sani Katar'ın başkenti Doha'da düzenlenen Katar Şura Konseyi'nin açılışında konuştu.İsrail'in Gazze Şeridi ve Batı Şeria'daki "barbarca" saldırılarının üzerinden bir yıl geçtiğini hatırlatan Şeyh Temim, uluslararası toplumun, insani tüm değerleri ayaklar altına alan ve uluslararası hukuku çiğneyen İsrail saldırılarını durdurmaktan aciz kaldığını ifade etti.
"Her geçen gün alanı genişleyen İsrail saldırganlığının tehlikeli bir şekilde tırmanması ve bunun komşu ülkeler ve bölge üzerinde doğuracağı sonuçlar konusunda uyarmıştık." diyen Şeyh Temim, uluslararası toplumun tepkisizliğini fırsat bilen İsrail'in saldırılarını Lübnan'a yaydığını dile getirdi.
Şeyh Temim, "İsrail daha önce hazırladığı planlarını uygulamak için Gazze saldırılarını kasıtlı olarak genişleterek, Lübnan ve işgal altındaki Batı Şeria gibi başka yerlere yaydı." değerlendirmesinde bulundu.
Lübnan'a yönelik saldırıların ve Gazze'de Filistin halkına yönelik işlenen soykırımın bir an önce durması gerektiğini vurgulayan Şeyh Temim, Lübnan sınırındaki gerilimi durdurmanın en kolay ve güvenli yolunun, İsrail'in Gazze'deki soykırımını durdurmak olduğunu ifade etti.
İsrail ordu radyosuna açıklamada bulunan Ben-Gvir, Gazze'de ateşkes ve esir takası konusunda, "Ben anlaşma taraftarı değilim. Eğer Hamas'a giden yakıtı durdursaydık, kaçırılanlar uzun zaman önce dönerdi." dedi.İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun son aylarda "birçok kez tavsiyelerine kulak verdiğini" savunan Ben-Gvir, Gazze'ye yakıt girişinin tamamen durdurulması konusundaki tavsiyesinin de dinlenmesini umduğunu söyledi. Ben-Gvir, Gazze Şeridi'ne yakıt girişinin tamamen engellenmesinin yanı sıra askeri baskının artırılması çağrısında bulundu.İsrail'in Lübnan'ın başkenti Beyrut'a yönelik saldırıları sonlandıracağı yönündeki iddialara işaret eden Ben-Gvir , "Netanyahu'nun Beyrut'a yönelik hava saldırılarını durdurma kararından haberim yok."dedi.
Hizbullah'ın Pazar günü İsrail'in kuzeyindeki ordu üssüne yaptığı, dört askerin ölümüne, onlarcasının da yaralanmasına yol açan saldırı bu zamana dek, İsrail'e karşı düzenlenen en çok ölümlü İHA saldırısı oldu. Saldırıdaki kayıplar, İsrail'in çok pahalı hava savunma sisteminin İHA'ları durdurmakta ne kadar etkin olduğu konusunda yeni soru işaretleri yarattı.Hasar gören üssü ziyaret eden İsrail Savunma Bakanı Yoan Gallan, gelecekteki İHA saldırılarını önleyebilecek çözümler bulunmak için "önemli çabalar" harcandığını söyledi.
İsrail medyası, Pazar günü büyük olasılıkla Ziyad 107 tipi iki İHA'nın Lübnan'dan gelip, Akdeniz üzerinden sınırı geçtiğini, birinin düşürüldüğünü birinin ise kaybedildiğini yazdı. Düştüğü varsayıldığı için sirenler çalıştırılmadı. Daha sonra da bir ordu üssündeki kantini vurdu.Ancak, İsrail'in kuzeyindeki güvenlik konusunda uzmanlaşan Alma Araştırma Entitüsü'nden Sarit Zehani, İHA'ların şans eseri geçtiğini düşünmüyor."Planlıydı. Uzun süredir bunu yapmaya çalışıyorlardı" diyor.
BBC'ye konuşan güvenlik uzmanları Demir Kubbe'nin Hizbullah'ın Güney Lübnan'dan fırlattığı roketleri engellediğini söylüyor, çünkü Hizbullah'ın fırlattığı roketler ilkel sistemler ve roketler atıldığı anda nereye gideceklerini hesaplamak ve engellemek mümkün. İHA'ları durdurmak ise daha zorlu bu savaşta İsrail'in karşılaştığı sorunlardan biri haline geldi.
ABD'li yayın kuruluşu CNN'e göre İHA'lı saldırılar İsrail için büyük bir başağrısı haline gelmiş durumda ve Hizbullah'ın düzenlediği son ölümcül saldırı İsrail'in zayıflıklarını ortaya koyuyor.Uluslararası Güvenlik Uzmanı Daniel Sobelman CNN'e yaptığı açıklamada İsrail'in hava savunma sisteminin etkilyici olduğunu belirtti ve ekledi: "Ancak bu sistem roket ve füzelere karşı koymak için tasarlanmış ve geliştirilmiştir, her yerden fırlatılabilen, alçaktan ve yavaş uçbilen,hızla yön değiştirebilen insansız hava araçlarına karşı değil."
CNN'e göre İsrailli yetkililer başta hesaba katmadıkları İHA'ların İsrail için bir zayıflık olduğunu kabul etti ve bunun için çözüm arayışına girdi.
İsrail'in Gazze'nin merkezinde sivillerin sığındığı okula düzenlediği saldırıda 15’i çocuk olmak üzere en az 22 kişi hayatını kaybetti. Fransız milletvekili Thomas Portes, saldırıda çıkan yangında ölen Filistinli bir genç ve ailesi için tepki gösterdi ve “Şaban, İsrailli soykırımcılar tarafından annesi Alaa Al-Dalou ile birlikte diri diri yakıldı” açıklamasını yaptı.
ABD'li Temsilciler Meclisi üyeleri, sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarla, hükümete İsrail'e askeri desteği durdurma çağrısında bulundu.Demokrat temsilci Ilhan Omar, X hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun "hastaneleri bombalayarak, Filistinlileri diri diri yakarak, bölgeye gıda yardımını engelleyerek ve yardım görevlilerini öldürerek" insan haklarını ihlal ettiğine vurgu yaptı."Bu şeytani soykırım sona ermeli ve Başkan Biden buna olanak sağlamayı bırakmalı." diyen Omar, "bunun askeri yardımı kesmekle başlayacağını" ifade etti.
ABD Kongresinin Filistin asıllı tek temsilcisi Rashida Tlaib, X sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Netanyahu'nun Filistinlileri diri diri yaktığını, hastaneleri bombaladığını, insanları aç bıraktığını ve yardım görevlilerini öldürdüğünü" kaydederek, "Ülkemiz bu çılgınlığı finanse etmeyi ne zaman bırakacak?" dedi.Temsilciler Meclisi üyesi Alexandria Ocasio-Cortez de Biden yönetimini İsrail'in "Gazze'de yürüttüğü dehşete" olanak sağlaması nedeniyle eleştirdi.
Birleşmiş Milletler (BM), İsrail'in, Gazze'nin merkezindeki yerinden edilmiş sivillerin sığındığı hastane yerleşkesi ve bir okula düzenlediği saldırıların ardından acil ateşkes çağrısını yineledi. Birleşmiş Milletler (BM), sosyal medya hesabından bir mesaj paylaştı. Mesajda, "Gazze'de bir hava saldırısı hastane yerleşkesini hedef aldı. İçinde insanların uyuduğu çadırlar yandı" denildi. Mesajda, saldırının BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) okulunu da hedef aldığı belirtilerek, okulun çocuk felci aşıları için kullanılmasının planlandığı kaydedildi.
Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Thani, Katar Danışma Meclisi’nin açılışında gerçekleştirdiği konuşmasında İsrail’in Gazze ve Lübnan’a yayılan saldırılarına değindi. İsrail’in, Batı Şeria ve Lübnan'da planlarını uygulamak için saldırganlığını “kasten” genişletmeyi seçtiğini söyleyen Katar Emiri, “İsrail bunu ‘uygun ortam’ olduğunu gördüğü için yaptı. Lübnan sınırındaki, bu çatışmayı durdurmanın en basit ve güven yolu, Gazze’deki savaşı durdurmaktır ” dedi.
İsrail ordusunun, İran'dan gelebilecek herhangi bir saldırıya karşı Savunma Bakanlığı binasının yer aldığı Tel Aviv'deki Kirya bölgesinde GPS sinyallerini devre dışı bırakmaya başladığı iddia edildi. İsrail merkezli Walla internet sitesinin haberinde, ordunun, İran ile yaşanan gerilim nedeniyle Kirya bölgesinde GPS sinyallerini devre dışı bırakmaya başladığı öne sürüldü.
İsrailli komutanların, İran'dan gelebilecek herhangi bir saldırıya nasıl hazırlanılacağı konusunda bir dizi toplantı gerçekleştirdiği kaydedilen haberde, bu bağlamda hava savunma sistemi, ordu, Savunma Bakanlığı, İç Cephe Komutanlığı ve hassas tesislerin kontrol sistemlerindeki hazırlıkların üst düzeye taşınacağı aktarıldı.
ABD'nin İsrail'in hava savunma sisteminin güçlendirilmesine yardımcı olacağı bildirilen haberde, İsrail Savunma Bakanlığı ile ordunun, ülkenin çeşitli bölgelerinde izleme ve uyarı sistemlerini ileri teknolojilerle modernize etmek için çalıştığı aktarıldı.
Beyaz Saray, ABD'nin İran'ın eski Başkan Donald Trump'a yönelik tehditlerini yıllardır yakından takip ettiğini açıkladı ve Tahran'ın herhangi bir ABD vatandaşına saldırması halinde “ciddi sonuçlar” doğacağı uyarısında bulundu. Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada "Bunu en yüksek önceliğe sahip bir iç güvenlik meselesi olarak görüyor ve İran'ı bu küstah tehditlerinden dolayı şiddetle kınıyoruz." ifadelerini yer verildi ve Trump'a yönelik saldırının bir "savaş eylemi" olacağı vurgulandı.
Washington Post gazetesi geçtiğimiz günlerde, Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump'ın "İran tehdidi" gerekçesiyle askeri uçak ve araç talep ettiğini iddia etmişti.
ABD'li Washington Post gazetesi İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD başkanı Joe Biden ile yaptığı telefon görüşmesinde İsrail'in İran'ın petrol ya da nükleer tesislerine saldırmayacağı yönünde söz verdiğini yazdı. Gazetenin ismini vermediği bir yetkiliye göre İsrail'in planları yaklaşan ABD seçimlerini etkilememek üzere ayarlanıyor.
Netanyahu'nun ofisi ise gece yarısı yaptığı açıklama ile İran'a karşı misilleme planlarına ilişkin kararın İsrail'in ihtiyaçlarına göre verileceğini duyurdu. Başbakanlık Ofisi'nden yapılan açıklamada “Amerikan hükümetinin düşüncelerini dinliyoruz ancak nihai kararlarımızı İsrail'in ulusal güvenlik ihtiyaçlarına göre vereceğiz” denildi.
İsrail saldırılarının ardından Hizbullah yetkilileri ile görüşmek için Beyrut'a giden ve haftalardır ortalıklarda görünmeyen İran Kudüs Gücü komutanı İsmail Kaani ortaya çıktı. İsrail medyası İranlı komutanın Nasrallah'ın yerine Hizbullah'ın başına geçmesi beklenen Haşim Seyfeddin'in Dahiye'de hedef alındığı saldırıda yaralanmış olabileceğini öne sürüyordu. Kaani dün Devrim Muhafızları'nın üst düzey komutanlarından birinin anma törenine katıldı.
Video on Iranian television of IRGC Quds Force commander Ismail Qaani at memorial for deceased Abbas Niloforoshan killed by an Israeli strike in Lebanon.
— Murtaza Hussain (@MazMHussain) October 15, 2024
This is amid recent rumors and ostensible reporting that he’d been either killed, arrested, or had a heart attack. pic.twitter.com/qiL5EbfyUy
İsrail'in dün akşam ve gece boyu sürdürdüğü saldırıların adresi, kuzeydeki Cibaliya Mülteci Kampı ve Gazze kenti, güneydeki Han Yunus ve orta kesimdeki Nusayrat Mülteci Kampı oldu.Saldırılarda 29 Filistinlinin öldüğü belirtildi.
Hizbullah, Lübnan'ın güneyinde 3 İsrail tankını güdümlü füzelerle vurduğunu, içlerindeki askerlerin öldüğü ve yaralandığını duyurdu. Hizbullah'tan yapılan yazılı açıklamada, güneydeki Ayta eş-Şaab kasabasında "Merkava" model 3 tankın güdümlü füzelerle vurulduğu belirtildi. Açıklamada, alev alan tankların içindeki askerlerin öldüğü ve yaralandığı kaydedildi ancak sayı verilmedi.
Hizbullah unsurlarının, ayrıca işgal altındaki Şeba Çiftlikleri ile Kefr Şuba Tepeleri'ndeki Ruvaysat el-Alem'de İsrail askerlerini füze salvosuyla hedef aldığı kaydedilen açıklamada, Nebatiye ili Merkaba kasabası, sınırdaki Hillet Verde bölgesi ve El-Manara yerleşiminde de İsrail güçlerinin top atışlarıyla hedef alındığı bildirildi.
Netanyahu, yayımladığı video mesajla İsrail ordusunun hedef aldığı Lübnan'daki UNIFIL güçlerine ilişkin açıklamada bulundu.UNIFIL’in İsrail'in çekilme "talebine kulak vermesi" gerektiğini savunan Netanyahu, "İsrail'in UNIFIL personeline kasıtlı olarak saldırdığı iddiası tamamen yanlış" iddiasında bulundu.Netanyahu, Hizbullah’ın UNIFIL tesislerini ve mevzilerini siper olarak kullandığını ileri sürerek, UNIFIL güçlerinin güneye çekilmesi tehdidini yineledi.
Cenin Belediye Başkanı Nidal el-Ubeydi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "İşgalci İsrail güçleri, 8 saat süren baskınlardan sonra Cenin kenti ve Cenin Mülteci Kampı'ndan çekildi." dedi.İsrail ordusunun baskına, Cenin Mülteci Kampı'nda bir evi kuşatmaya alarak başladığını hatırlatan Ubeyd, İsrail askerlerinin söz konusu evde kimseyi bulamadığını aktardı.Ubeydi, İsrail ordusunun Cenin kentinde 8 saat süren baskınlarında iş makineleriyle altyapıya zarar verdiğini ancak kimseyi gözaltına almadığını ifade etti.
The New York Times (NYT) gazetesinin, adı açıklanmayan İsrailli asker ve yetkililere dayandırdığı haberinde, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye saldırılarını sürdüren İsrail ordusunun alıkoyduğu Filistinli sivilleri canlı kalkan olarak kullandığı belirtildi. Haberde, İsrail askerleri ve istihbarat mensuplarından oluşan en az 11 timin, Gazze'nin 5 kentinde Filistinlileri canlı kalkan olarak kullandığının altı çizildi.
