Güncelleme Tarihi:
İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Danny Danon, BM'de gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"İsrail'in bir cepheyi daha kaldıracak gücü olup olmadığının" sorulması üzerine Danon, geçmişte Lübnan'a ilişkin deneyimleri bulunduğunu dile getirdi.
Danon, "Kara istilası başlatmaya hevesli değiliz. Ben kendi oğlumu ya da oğullarımızı yabancı bir ülkede savaşmaya göndermek istemiyorum." ifadesini kullandı.
Diğer taraftan İsrail'deki sivilleri koruma konusunda kararlı olduklarını belirten Danon, "Diplomatik çözüm tercih ediyoruz. Eğer bu işe yaramazsa karşı tarafa ciddi olduğumuzu göstermek için başka metotlar kullanabiliriz." dedi.
Danon, "insanların kuzeye dönebilmesi" için gereken her şeyi yapmaya hazır olduklarını, amacın barış ve sükunet sağlamak olduğunu savundu.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun BM Genel Kurulu'na katılıp katılmayacağına ilişkin soruya ise Danon, kendisinin 26 Eylül Perşembe günü New York'a gelmesinin planlandığını, cuma günü ise Genel Kurul'a hitap edeceğini söyledi.
Danon, diğer taraftan "durumun dinamik" olduğunu, gelişmelere ilişkin bilgi vereceklerini söyledi.
Saldırılar, başta çocuklar ve kadınlar olmak üzere sivillerin hayatını tehlikeye atarken, Lübnanlılar daha güvenli olduğunu düşündükleri bölgelere ulaşmaya çalışıyor. Lübnan, 2006 yılındaki İsrail saldırılarından bu yana gördüğü "en büyük göç hareketlerinden" birini yaşıyor.
Dün sabah saatlerinden itibaren özellikle Lübnan'ın güneyinde yoğunlaşan İsrail bombardımanları, başta Sur ve Nabatiye kentleri olmak üzere birçok kasaba ve köyü hedef aldı. Bu saldırılar, güneyden kuzeye, Trablusşam’a kadar uzanan geniş bir coğrafyada büyük bir göç dalgasını tetikledi. Sahil yolunu takip eden binlerce Lübnanlı, İsrail bombalarına hedef olmamak için nispeten daha güvenli gördükleri Sayda'ya, ardından da başkent Beyrut'a ve kuzeydeki Trablusşam’a doğru zorlu bir göç yolculuğu yapıyor.
Güneyden kaçan Lübnanlılar genellikle okullara ve diğer acil durum merkezlerine yerleştiriliyor. Benzeri görülmemiş trafik yoğunluğu ve temel ihtiyaç malzemelerinin eksikliği nedeniyle Lübnanlılar yollarda zor şartlarda ilerleyişini devam ettiriyor. Neredeyse saatlerce araçlarında kalan, aralarında çok sayıda kadın ve çocuğun da bulunduğu Lübnanlılar, gittikleri yerlerde yiyecek ve su olmadan barınma merkezleri veya kiralık ev arayışına girdi.
Özellikle güneye yakın Sayda kentindeki okul ve sığınma merkezilerinde ciddi yoğunluk oluştuğu gözlemlenirken bazı aileler de kuzeydeki Trablusşam’a ulaştı. İsrail'in hava saldırılarının hedefinde olan ve havadan attığı broşürlerle evlerini terk etmelerini istediği doğudaki Bekaa ve Baalbek kentlerinde de çok sayıda aile, kendi bölgelerinde daha güvenli olduğuna inandıkları yerlere veya kuzeye Akkar'a doğru gitmeye başladı. Bazı aileler ise Suriye'ye gitmeyi tercih etti. Lübnan medyasına göre, Suriye ile kara sınır kapısında yoğun bir göç hareketliliği yaşanıyor.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde bir eve düzenlediği bombardımanda Filistinli anne ile 4 çocuğu yaşamını yitirdi.
Gazze'deki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Refah'ın En-Nasr Mahallesi'nde Filistinli "Ebu Cezer" ailesine ait evi bombaladığını belirtti.
Bassal, saldırıda Filistinli bir annenin 4 çocuğuyla birlikte can verdiğini ifade etti.
İsrail ordusu gün boyu Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine saldırılar düzenledi.
Gazze'deki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, Gazze Şeridi'nin kuzey ve orta kesimine düzenlenen saldırılara ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı.
Açıklamada, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da bir grup Filistinlinin bombalanması sonucu 2 kişinin öldüğü ve yaralıların olduğu belirtildi.
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı'nda Ehli Klüp çevresinde Filistinli "Vasifi" ailesine ait eve düzenlenen İsrail saldırısında da 11 kişinin öldüğü ve yaralıların olduğu kaydedildi.
Hizbullah, İsrail ordusuna ait Hayfa'nın güneyindeki Alit Üssü'ndeki Özel Deniz Görev Gücü karargahına dron saldırısı düzenlediğini açıkladı. Hizbullah, üsse yönelik saldırıda, “İsrailli subay ve askerlerin bulunduğu yerlerin” hedef alındığını ve doğrudan isabet sağlandığını aktardı.
İsrail, saldırıya ilişkin henüz açıklama yapmazken, saldırıda ölen ya da yaralanan olup olmadığı bilinmiyor.
Dışişleri Bakanlığı, İsrail Başbakanlık ofisinin sosyal medyada yaptığı paylaşıma ilişkin, "İsrail'in Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik ithamları, esasen suçluluk psikolojisinin tezahüründen başka bir şey değildir." ifadesini kullandı.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'nin, İsrail ve destekçilerinin uluslararası mahkemeleri itibarsızlaştırma gayretlerini ibretle izlediği belirtildi.
"Soykırım" ve tüm bölgeyi ateşe atma çabalarını sürdüren İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve hükümetinin, işledikleri suçların hesabını uluslararası mahkemede mutlaka vereceği vurgulanan açıklamada, "İsrail'in Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik ithamları, esasen suçluluk psikolojisinin tezahüründen başka bir şey değildir." değerlendirmesi yapıldı.
Türkiye'nin bu süreçte Filistin halkının ve bölgedeki tüm dost ve kardeşlerinin yanında durmaya devam edeceği aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu marjında Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısını kabulüne ilişkin olarak İsrail Başbakanlığı tarafından yapılan açıklamayı, İsrail'in işlemekte olduğu soykırım suçunu örtbas etme çabası olarak görüyoruz
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, 79. Genel Kurulu’nun açılışında gerçekleştirdiği konuşmasında “Lübnan uçurumun kenarındadır. Lübnan halkı, İsrail halkı ve dünya halkları Lübnan'ın bir başka Gazze olmasını kaldıramaz” dedi.
İsrail ordu sözcülüğünden yapılan açıklamada, İsrail ordusunun, gün içinde Lübnan'ın güneyi ve Bekaa bölgesine üçüncü defa hava saldırıları düzenlediği duyuruldu. Savaş uçaklarının Lübnan içinde Hizbullah'a ait olduğu ileri sürülen 1500 noktayı, insansız hava araçlarının da yüzlerce noktayı vurduğu belirtildi. İsrail ordusu, Lübnan'a pazartesi sabahından bu yana 2 binden fazla bomba attığını ilan etti.Aynı şekilde İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, Lübnan'a saldırılarını yoğunlaştırılacaklarını belirterek "Hizbullah'a nefes aldırmayacaklarını, saldırılarını hızlandırmaya devam edeceklerini" söyledi.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Gazze'de yaşananların yanı sıra Lübnan'da artan gerilimin "son derece tehlikeli ve endişe verici olduğunu" kaydederek, "Neredeyse tam teşekküllü bir savaşın içindeyiz." dedi.
Rusya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Lübnan’daki durumun sert bir şekilde kötüleşmesinin son derece endişe verici olduğunu belirtti.Zaharova, İsrail’in 23 Eylül'de Hizbullah’ın askeri altyapısını baltalama hedefiyle Lübnan’a “Kuzeyin Okları” adı verilen hava saldırısı başlattığını hatırlattı.
Lübnan’ın güneyi ve doğusunda onlarca yerleşim biriminin söz konusu saldırılara maruz kaldığını kaydeden Zaharova, "İsrail’in Hizbullah silahlarının orada depolandığı bahanesiyle yerleşim bölgelerine ayrım gözetmeyen saldırıları, büyük sivil kayıplarına ve sivil altyapının önemli ölçüde tahrip olmasına yol açtı." ifadesini kullandı.
Zaharova, İsrail uçaklarının bugün Bekaa Vadisi’ne düzenlediği bombalı saldırıda 10 kişilik aileyi öldürdüğünü aktardı.Lübnan’a yönelik gerçekleştirilen geniş çaplı askeri saldırıları kararlılıkla kınadıklarını vurgulayan Zaharova, "Sivilleri hedef alan bu ayrım gözetmeyen saldırıların kategorik olarak kabul edilemezliği konusundaki ilkeli tutumumuzu özellikle vurgulamak isteriz." değerlendirmesinde bulundu.
İsrail Ordusu Lübnan'ın başkenti Beyrut'un güneyine bir hava saldırısı düzenledi. Hizbullah’ın güçlü olduğu Dahiye bölgesindeki Gubeyri Mahallesi'nde gerçekleştirilen saldırı, İsrail'in savaş sırasında Beyrut'a düzenlediği beşinci saldırı oldu.
İsrail ordusu da yaptığı yazılı açıklamayla Beyrut'a hava saldırısı düzenlediğini doğruladı. Açıklamada saldırıya ilişkin detayların daha sonra bildirileceği belirtildi.
Lübnan Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada ise Beyrut'a yönelik saldırıda 6 kişinin hayatını kaybettiği, 15 kişinin de yaralandığı ifade edildi.
Lübnanlı güvenlik kaynakları, İsrail ordusunun Beyrut'un güneyindeki Ghobeiry'de 6 katlı bir binayı hedef aldığını, saldırıda Hizbullah komutanlarından İbrahim Kubeysi'nin öldürüldüğünü öne sürdü.
مراسلة #الجديد: غارة إسرائيلية تستهدف منطقة الغبيري في الضاحية الجنوبية لبيروت pic.twitter.com/ez8d40rmsy
— Al Jadeed News (@ALJADEEDNEWS) September 24, 2024
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Ofisi Sözcüsü Ravina Shamdasani ve Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) Lübnan Temsilcisi Abdinasir Abubakar, BM Cenevre Ofisi'nin haftalık basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu.İsrail ve Hizbullah arasındaki çatışmaların keskin bir şekilde artmasından son derece endişeli olduklarını bildiren Shamdasani, "Tüm taraflara şiddeti derhal durdurma ve sivillerin korunmasını sağlama çağırısında bulunuyoruz." dedi.Shamdasani, İsrail'in dün Lübnan genelinde gerçekleştirdiği bir dizi hava saldırısının ardından en az 492 kişinin öldüğünün ve 1645 kişinin yaralandığının bildirildiğini hatırlatarak, bunun Lübnan'da dün "son yılların en ölümcül şiddetinin yaşandığı gün" olarak kayıtlara geçtiğini kaydetti.
İrlanda Başbakanı Simon Harris, İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarına ilişkin, "Ne yazık ki uluslararası hukukun çiğnenmesi ve sivillerin korunmasına yönelik angajman kuralları hiçe sayılarak bir kez daha bütünüyle göz ardı ediliyor." dedi.
Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantısına katılmak üzere bulunduğu New York'ta CNN televizyonuna konuşan Pezeşkiyan, İsrail'in bölgedeki saldırganlığının muhtemel sonuçlarını değerlendirdi.
Lübnan'ın "İsrail'in elinde başka bir Gazze olmasına izin veremeyeceklerini" dile getiren Pezeşkiyan, "Hizbullah bunu tek başına yapamaz. Hizbullah, Batılı ülkelerin, Avrupa ülkelerinin ve ABD'nin en gelişmiş silahlarla desteklediği bir rejime karşı tek başına duramaz." ifadelerini kullandı.
İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, İsrail'in saldırılarını sürdürdüğü Lübnan'ın Gazze'deki duruma dönüşmesine izin verilemeyeceğini tekrarlayarak, İsrail'in saldırıları durdurulmazsa bölgenin daha geniş bir savaşa girme riskiyle karşı karşıya olacağını söyledi.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, İsrail’in Lübnan’a saldırılarıyla Orta Doğu’da gelinen durumun son derece tehlikeli olduğunu ve endişe duyduklarını söyledi.Peskov, gazetecilere İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırıları ve Orta Doğu’daki durumla ilgili değerlendirmelerde bulundu.Orta Doğu’da halihazırda "herhangi bir çözüm olasılığından bahsetmenin zor" olduğunu belirten Peskov, çözümün "tek bir ülkenin tekelinde" olduğuna dikkati çekti.
Peskov, "Barış yolu ülkelerden birinin tekelinde ve şu ana kadar herhangi bir başarıdan söz edilemiyor. Halihazırda herhangi bir olasılık da belirleyemiyoruz. Bu da muhtemelen durumu daha da potansiyel olarak tehlikeli hale getiriyor." dedi.
İsrail ile Lübnan arasındaki gerilimin tırmanmasını "potansiyel olarak son derece tehlikeli" diye nitelendiren Peskov, çatışmanın genişlemesinin bölgenin tamamen istikrarsızlaşmasına neden olacağını bildirdi. Peskov, "Tabii bu bizim için son derece endişe verici bir durum." ifadelerini kullandı.
Lübnan Başbakanlığından yapılan açıklamada, Başbakan Necip Mikati'nin mevcut gelişmeler ışığında çeşitli temaslarda bulunmak üzere Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun düzenleneceği ABD’nin New York şehrine gitmeye karar verdiği duyuruldu. Bu nedenle saat 11.00'de yapılması planlanan kabine toplantısının iptal edildiği aktarıldı.
Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Gazze Şeridi'ne son 24 saatte düzenlenen 3 saldırıda 12 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 43 Filistinlinin ise yaralandığı belirtildi. İsrail'in 7 Ekim'den bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısının toplam 41 bin 467'ye, yaralıların sayısının 95 bin 921'e yükseldiği kaydedildi. Lübnan ise İsrail saldırılarında 50'si çocuk olmak üzere 558 kişinin öldüğünü açıkladı.
İsrail Savunma Kuvvetleri, Güney Lübnan'daki Hizbullah hedeflerine yönelik yeni bir hava saldırısı dalgası başlattığını duyurdu. Ordu, son saatlerde savaş uçaklarının Hizbullah'a ait roketatarları, binaları ve silahların saklandığı evleri vurduğunu belirtirken, IDF Lübnan'daki sivillere hava saldırılarının bugün de devam edeceği yönünde yeni uyarılarda bulundu.
İsrail Savunma Kuvvetleri sözcüsü Albay Avichay Adraee, X.'te yaptığı açıklamada, "Eğer Hizbullah'a ait binaların içinde veya yakınındaysanız derhal en az bir kilometre uzaklaşın veya köyün dışına çıkın" ifadelerini kullandı.
Lübnan'dan atılan roketler nedeniyle İsrail'in kuzeyindeki çok sayıda yerleşim yerinde bu sabah saatlerinden itibaren saldırı alarmları çaldı.İsrail ordusunun hava saldırıları devam ederken Lübnan'dan İsrail'e sabah itibarıyla yaklaşık 100 roket atıldı. Lübnan sınırına yakın Kiryat Shimona yerleşiminde belediyenin deposuna isabet eden bir roket nedeniyle yangın çıktı.
Yerleşimin açık alanlarına düşen bazı roketler nedeniyle bölgeden dumanlar yükseldi. İsrail itfaiyesi 6 ekiple çıkan yangını söndürmeye çalıştıklarını bildirdi.İsrail hava savunma sistemlerinin Lübnan'dan atılan roketleri imha etmesi nedeniyle gökyüzünde patlama sesleri duyuldu. İsrail'in kuzeyinde bazı noktalarda açık alanlara, yol kenarlarına roketler düştüğü bildirildi.
Öte yandan, İsrail'in kuzeyindeki stratejik Hayfa kenti semalarında da İsrail savaş uçaklarının sesleri duyuluyor.
New York'ta BM Genel Kuruluna bugün hitap edecek olan Biden'ın konuşmasında başta Gazze'deki insani kriz ve İsrail ile Hizbullah arasında artan tansiyon olmak üzere Orta Doğu'ya geniş yer ayırması bekleniyor.
ABD'li yetkili, "Biden ile onun kıdemli yetkilileri, (BM toplantılarında) bu krizin çeşitli boyutlarını ele alacaklar ve durumun istikrara kavuşması için gereken şeyleri değerlendirecekler. Başkan Biden özellikle içinden geçtiğimiz bu çok zor senede Orta Doğu'da yaşananları değerlendirecek." dedi.
İsrail'e verdiği koşulsuz destek dolayısıyla eleştiri toplayan Biden yönetiminin Gazze'de ateşkes için çalışmaya devam ettiğini kaydeden yetkili, Gazze'de sağlanacak bir ateşkesin İsrail-Hizbullah gerginliğinin azaltılmasına da yardımcı olacağını belirtti.
Gazze'deki olası ateşkes sürecine ilişkin son durumu da değerlendiren yetkili, ateşkesin sağlanması halinde esirlerin evlerine dönebileceğini, Gazze'ye yeterli düzeyde acil insani yardımın ulaştırılacağını ve kalıcı ateşkes için bir zemin oluşabileceğini dile getirdi.
Üst düzey yetkili, İsrail ile Hizbullah arasındaki "tehlikeli durumun" hassas olduğunu, gelişmeleri yakından takip ettiklerini ve "çatışmaların yayılmaması" için çaba gösterdiklerini vurguladı.
ABD'li yetkili, "Başkan Biden, konuşmasında Gazze, Ukrayna ve Sudan'daki acımasız savaşları sona erdirmek ve buralara insani yardımları sağlamak için sistemlerimizi güçlendirme ihtiyacımıza dikkati çekecek." dedi.
ABD Başkanı Biden'ın, başkan olarak yapacağı son BM Genel Kurul hitabında Gazze'deki kriz, Rusya-Ukrayna savaşı, Sudan'daki son durum ve Çin'le rekabet gibi ana başlıklara temas etmesi bekleniyor.
Azerbaycan Hava Yollarından yapılan açıklamada, İsrail'de yaşanan son olaylar ve güvenlik sorunları nedeniyle Bakü ile Tel Aviv arasındaki uçuşların durdurulduğu bildirildi. Açıklamada, Tel Aviv yolcularının biletlerini iade edebilecekleri kaydedildi. Belirtilen güzergahtaki uçuşların yeniden başlamasına ilişkin kararın, şartlara bakılarak duyurulacağı belirtildi.
İsrail’in Haaretz gazetesinin haberine göre Wizz Air şirketi, Tel Aviv ve Ürdün'ün başkenti Amman'a uçuşlarını bugün için geçici olarak askıya aldı. Aynı şekilde, British Airways de Tel Aviv ve Amman’a iki gün süreyle uçuşlarını durdurma kararı aldı. Alman hava yolu şirketi Lufthansa ise İsrail'e ve İsrail'den uçuşlarının iptalinin 14 Ekim'e kadar uzatıldığını duyurdu.
Bu karar aynı zamanda Austrian Airlines, Swiss Air, Brussels Airlines ve Eurowings dahil olmak üzere Lufthansa grubunun diğer şirketleri için de geçerli olacak.
Haaretz'e göre, tüm bu iptallere rağmen İsrail Havalimanları İdaresi Sözcüsü, Ben Gurion Havalimanı'nın hem geliş hem gidiş için her zamanki gibi çalıştığını ve hiçbir uçuşun başka ülkelere yönlendirilmediğini kaydetti.
İsrail ile Lübnan'daki Hizbullah Hareketi arasında karşılıklı saldırılar sürüyor. İsrail Savunma Kuvvetleri'nden (IDF) yapılan açıklamada, sabah saatlerinden itibaren Lübnan'dan İsrail'in kuzeyine 65 roket ateşlendiği bildirildi. Yerel saatle 07.43'te Hayfa'nın doğusuna 10 roket atıldığı, bazılarının hava savunma sistemleri tarafından engellendiği aktarıldı. Sağlık görevlileri, engellenen bir roketten düşen şarapnel parçası nedeniyle 58 yaşındaki 1 kadının hafif yaralandığını aktardı.
Yerel saatle 09.36'da Jezreel Vadisi'ne (Emir Vadisi) 5 roket fırlatıldığı, roketlerden bazılarının engellendiği, geri kalanının açık araziye düştüğü, yaralanan olmadığı ifade edildi. Saat 09.42'de ise Kiryat Shmona'nın 50 roketle hedef alındığı, roketlerden bir kısmının engellendiği, diğerlerinin ise şehre isabet ettiği ve hasara yol açtığı ancak yaralanan olmadığı kaydedildi. Lübnan'dan atılan roketler nedeniyle Aşağı Celile'den siren sesleri yükseldi.
Şili Dışişleri Bakanı Alberto van Klaveren, Orta Doğu'da tırmanan gerilimde Türkiye'nin yapıcı bir rol oynayabileceğini belirtti.Van Klaveren, ABD'nin New York kentindeki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Merkezi'nde, Orta Doğu'daki duruma ilişkin AA muhabirine konuştu.
Ülkesinde çok sayıda Filistinlinin bulunduğuna dikkati çeken van Klaveren, İsrail-Gazze çatışmasını yakından takip ettiklerini belirtti.Van Klaveren, Orta Doğu'da tırmanan gerilimden duyduğu derin endişeyi dile getirerek, "Türkiye'nin, bölgede istikrarın sağlanmasında yapıcı rol oynayabileceğini" ifade etti.
Daha fazla kan dökülmesinin acilen önlenmesi gerektiğini vurgulayarak Gazze'de acil ateşkes çağrısında bulunan van Klaveren, "Çok uzun zaman oldu. Çok fazla ölü ve çok fazla uluslararası insancıl hukuk ihlali var." dedi.
ABD’nin New York kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu çerçevesinde G7 ülkelerinin dışişleri bakanları bir araya geldi. Toplantının ardından yapılan yazılı açıklamada, Orta Doğu’da artan gerilimden ve bunun Gazze Şeridi’nden İsrail-Lübnan Mavi Hattı'ndaki sivillere yansımalarından endişe duyulduğu belirtildi. Açıklamada, “Eylemler ve karşı tepkiler bu tehlikeli şiddet sarmalını büyütme ve tüm Orta Doğu'yu beklenmedik sonuçları olan daha geniş bir bölgesel çatışmaya sürükleme riski taşıyor. Mevcut yıkıcı döngünün durdurulması çağrısında bulunurken, Orta Doğu'da artan gerilimden hiçbir ülkenin kazançlı çıkmayacağı vurgulandı” ifadeleri kullanıldı.
Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail askerleri Batı Şeria'nın Nablus, Ramallah kentlerine, Tubas kenti yakınlarındaki Tammun, Cenin kenti yakınlarındaki El-Yamun ve Yabud, El Halil kentindeki İzna başta olmak üzere birçok kent ve beldeye baskınlar düzenledi.
Tubas kenti yakınlarındaki Tammun beldesinde Filistinliler ile İsrail askerleri arasında çatışma çıktı. İsrail askerleri beldedeki çok sayıda eve baskın düzenlerken en az 3 Filistinliyi gözaltına aldı.
Cenin kenti yakınlarındaki Yamun beldesinde de İsrail askerleri ile Filistinliler arasında çatışma yaşanırken, bölgede patlama sesleri duyuldu. Cenin'deki Filistin Esirler Cemiyeti, Yamun beldesinde 5, Yabud beldesinde 3 Filistinlinin gözaltına alındığını aktardı.
İsrail askerleri Nablus ve Ramallah kentlerine düzenlediği baskınlarda da birçok evde arama yaptı ve çok sayıda Filistinliyi gözaltına aldı.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han, Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu'na katılmak üzere geldiği ABD’nin New York şehrinde Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya geldi. UCM'den yapılan yazılı açıklamada, Han ile Abbas'ın BM Genel Kurulu için geldiklerin New York'ta görüştükleri bildirildi. Açıklamada, "Savcılığın bağımsız soruşturmalarının desteklenmesi için diyalog ve işbirliğinin güçlendirilmesi, hayati önem taşımaktadır." ifadesi kullanıldı.
Gazze'deki Sivil Savunma Müdürlüğü'nün Telegram hesabından yapılan yazılı açıklamada Han Yunus'taki saldırılara ilişkin bilgi verildi. Buna göre, sivil savunma ekipleri, Kayzan en-Neccar bölgesinde Ebu Harb ailesinin evine düzenlenen saldırı sonrası enkaz altından 5 kişinin cesedini çıkardı. Saldırıda 10 kişi de yaralandı. Et-Tahliye bölgesinde Ebu Cerbu ailesinin evine yönelik saldırıda ise 2 kişi hayatını kaybederken, 5'i yaralandı.
İsrail'in acımasız saldırıları nedeni ile Güney Lübnan'daki binlerce kişi evlerinden ayrıldı. Uluslararası ajansların geçtiği görüntülerde Lübnan'ın Sidon kentinde yaşanan trafik yoğunluğu ve evlerinden ayrılan insanların yaşadığı panik görüntülendi.
BBC'nin Uluslararası Editörü Jeremy Bowen'ın analizine göre, İsrail'in Lübnan'ın güneyine havadan başlayan saldırları kara harekatıyla devam edebilir:
"İsrail ordusu 23 Eylül sabahı basın brifinginde savaşla ilgili, Hamas'ı yok etmek ve rehinelerine ülkelerine geri götürmek hedeflerine, İsrail'in kuzeyinde yerlerinden edilen 60 binden fazla İsrailli'nin evlerine dönüşünü ekledi."İsrail hava kuvvetlerinin bölgeyi hedef alması nedeniyle Lübnan tarafında evlerini terk etmek zorunda kalan insanların sayısı bunun neredeyse iki katı.
"İsrail ordusu sözcüsü havadan saldırının devam edeceğini söyledi ancak sınır bölgelerindeki Hizbullah altyapısının yok edilmesi ve güçlerinin geri püskürtülmesinden de bahsetti."Bunun ordunun havadan kolaylıkla yapabileceği bir şey olduğunu düşünmüyorum.
"İsrail'in geçmişteki Lübnan işgalleri onlar açısından genellikle mutlu sonla bitmedi."İşgaller beklendiği gibi gitmedi ve İsrail için stratejik olarak büyük değişiklikler sağlayacağı tahmin edilse de geçmişte onları, kuzeyde güvenliğin sağlanması açısında daha büyük bir karmaşaya sürükledi."
BM Genel Kurulu'na katılmak üzere gittiği New York'ta gazetecilere açıklama yapan İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, İsrail'in İran'ı kışkırtarak çatışmaya dahil etmeye çalıştığını söyledi. “Ortadoğu'da istikrarsızlığın sebebi olmak istemiyoruz zira bunun sonuçları geri döndürülemez olacaktır” diyen Pezeşkiyan “Savaş istemiyoruz... Bu topyekün çatışmayı yaratmak isteyen İsrail'dir” ifadelerini kullandı.
İsrail dünden bu yana Lübnan'da 1.300 hedefi vurduğunu açıkladı. Saldırılar, ülkede 1975-90 iç savaşının sona ermesinden bu yana günlük en yüksek can kaybı rakamına ulaşılmasına neden oldu. Lübnan Sağlık Bakanlığı can kaybının 492'ye ulaştığını, yaralı sayısının da 1645'e çıktığını duyurdu. Ölenler arasında 35 çocuk ve 58 kadın olduğu kaydedildi. Lübnan Sağlık Bakanı Firass Abiad, saldırıların olduğu bölgelerden binlerce ailenin tahliye edildiğini açıkladı.
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail'in Lübnan'a düzenlediği hava saldırısında dün akşam bir saha komutanının öldüğünü duyurdu. Kassam tarafından yapılan açıklamada, Lübnan'ın güneyindeki Cedide Marjaiyun kasabasından Kassam'ın saha komutanı Hüseyin Mahmud en-Nadir'in pazartesi günü düzenlenen saldırıda hayatını kaybettiği ifade edildi.
Eski Lübnan Başbakanı Saad el-Hariri, ülkenin güneyindeki halka destek olma çağrısında bulundu.X sosyal medya hesabından açıklama yapan Hariri, Lübnan tarihinin bu aşamasında ulusal dayanışmanın ahlaki ve siyasi bir görev olduğunu belirtti.Hariri, "Güneyde, Beka ve banliyölerdeki halkımız, Lübnanlılara emanettir, onları desteklemek her türlü düşünceden önceliklidir." ifadesini kullandı.
Hizbullah, İsrail'in kuzeyinde iki askeri havaalanı, bir üs ve bir patlayıcı fabrikasını hedef alan 6 füze saldırısı gerçekleştirdiğini duyurdu.
Hizbullah'ın Telegram hesabından yapılan açıklamada, kuzeyde bulunan Afula şehrinin batısındaki Megiddo Askeri Havaalanı'nın Fadi 1 ve Fadi 2 füzeleriyle üst üste üç kez bombalandığı belirtildi.
Lübnan sınırına 30 kilometre uzaklıktaki havaalanı Hizbullah tarafından ilk defa vurulmuş oldu.Bir başka açıklamada Ramat David Üssü ile havaalanının Fadi 2 füzesi, İsrail ordusunun kuzey bölgesine ulaşım ve lojistik destek sağlayan ana üs olan Amos Üssü'nün Fadi 1, Lübnan sınırına yaklaşık 60 kilometre uzaklıktaki Zihron bölgesindeki bir patlayıcı madde fabrikasının ise Fadi 2 füzeleriyle vurulduğu ifade edildi.
Pentagon'dan AA'ya yapılan yazılı açıklamada, "Orta Doğu'daki artan gerginlikler ve tedbirleri çoğaltmak nedeniyle, bölgede halihazırda bulunan güçleri güçlendirmek için az sayıda ek ABD askeri personeli gönderiyoruz." ifadelerine yer verildi.Nereye ne kadar asker gönderileceği sorularına ise "Operasyon güvenliği nedeniyle, belirli ayrıntılar hakkında yorum yapmayacağız veya bilgi vermeyeceğiz." ifadesi kullanıldı. ABD'nin şu an bölgede yaklaşık 40 bin civarında askeri bulunuyor.