Güncelleme Tarihi:
Hamas, İsrail'in yerinden edilmiş kişilerin barındığı Gazze'nin doğusunda Derec Mahallesi'ndeki Et-Tabiin Okulunda öldürülen direniş üyeleri olduğunu iddia ettiği isimleri içeren liste yayımlamasını, "iğrenç suçunu meşrulaştırma girişimi" olarak değerlendirdi.
Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, "İsrail ordusu, Et-Tabiin Okulu katliamında öldürülen 100'den fazla sivil arasında, direniş eylemcisi olduğunu iddia ettiği 19 kişinin listesini uluslararası eleştirilerin de odağı olan iğrenç bir suçu meşrulaştırma çabasıyla açıkladı. Suçlu İsrail ordusunun Derec Mahallesi'ndeki katliamında şehit olanların Hamas ve İslami Cihat üyesi oldukları yönündeki anlatımı yanıltıcı ve yanlıştır. İşgal ordusunun iddialarının hiçbir gerçekliği yoktur ve yalandır." ifadelerine yer verildi.
Katliamda öldürülenler arasında tek bir silahlı kişinin bile bulunmadığı belirtilen açıklamada, öldürülenler arasında çocuklar, memurlar, din adamları, üniversite profesörleri ve akademisyenlerin olduğu kaydedildi.
"Sabah namazı sırasında hedef alınan sivillerin siyasi veya askeri eylemde bulunmakla hiçbir bağlantısı yoktur." ifadesi kullanılan açıklamada, saldırının İsrail ordusunun yaptığı binlerce katliamından biri olduğu vurgulandı.
İsrail ordusu, Gazze'nin doğusundaki Derec Mahallesi'nde yerinden edilenlerin sığındığı Et-Tabiin Okuluna dün saldırı düzenlemişti.
Binlerce kişinin sığındığı okulda yerinden edilenlerin sabah namazını kıldığı sırada yapılan saldırıda en az 100 kişi ölmüş, onlarca kişi yaralanmıştı.
Hizbullah, resmi Telegram hesabından yaptığı açıklamada, İsrail güçlerine düzenlediği saldırılar hakkında bilgi verdi.
Açıklamada, İsrail güçlerinin toplandığı Mahfat Alon adlı karargah başta olmak üzere 4 askeri üsse saldırı düzenlendiği belirtildi.
Saldırılarda, subay ve askerlerin bulunduğu yerlerin hedef alınarak "doğrudan isabet" sağlandığı duyuruldu.
İSRAİL'İN KUZEYİNDEKİ 5 NOKTADA YANGIN ÇIKTI
İsrail resmi televizyonu KAN'ın haberine göre, Lübnan'ın güneyinden İsrail'in kuzeyine atılan füzelerin İsrail ordusuna ait hava savunma sistemi Demir Kubbe tarafından engellenmesi sırasında 5 noktada yangın çıktı.
İsrail'in kuzeyindeki Yukarı Celile ve Golan bölgelerinde çıkan yangınların itfaiye ekiplerinin kontrol altına almaya çalıştığı aktarıldı.
İsrail’in Gazze şehrindeki El-Tabin Okulu'na düzenlediği ve 100’den fazla sivili katlettiği saldırıya ilişkin ABD’den açıklama geldi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Sean Savett yaptığı açıklamada, “Gazze'deki sivil ölümlerine dair raporlardan derin endişe duyuyoruz” diyerek, İsrailli yetkililerden saldırıya ilişkin daha fazla ayrıntı talep ettiklerini söyledi.
Savett açıklamasında, “Saldırı bir ateşkes ve esir anlaşmasının aciliyetini vurguluyor. Bu hedefe ulaşmak için yorulmadan çalışmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
BM İnsan Hakları Ofisi, sosyal medya platformu X'teki hesabından saldırıya ilişkin paylaşım yaptı.
Paylaşımda, "İsrail ordusunun, Gazze'deki Et-Tabiin Okulu'na yönelik saldırısını kınıyoruz." ifadesi kullanıldı.
Saldırıyla ilgili ilk rapora göre 11'i çocuk, 6'sı kadın olmak üzere en az 93 Filistinlinin öldürüldüğü belirtilen paylaşımda, insanlarının çoğunun okulun camisinde namaz kılarken öldüğünün anlaşıldığına işaret edildi.
İsrail ordusu, Gazze'nin doğusundaki Derec Mahallesi'nde, yerinden edilenlerin sığındığı Et-Tabiin Okulu'na saldırı düzenlemişti. Binlerce kişinin sığındığı okulda yerinden edilenlerin sabah namazını kıldığı sırada gerçekleştirilen saldırıda en az 100 kişi ölmüş, onlarca kişi yaralanmıştı.
Yerel kaynaklar, cesetlerin saldırı nedeniyle parçalandığını ve yandığını belirtmiş, sivil savunma ekiplerinin etrafa dağılan ceset parçalarını toplamakta güçlük çektiği kaydedilmişti.
Afganistan geçici hükümeti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abdulkahhar Belhi, İsrail'in Gazze'deki Et-Tabiin Okulu'na yönelik saldırısıyla ilgili X sosyal medya platformundaki hesabından açıklama yaptı.
Sözcü Belhi, İsrail'in söz konusu saldırısını "en şiddetli ifadeyle" kınadıklarını ifade etti.
Belhi, Afganistan yönetiminin bir kez daha İsrail'in saldırılarının durdurulması için uluslararası topluma çağrıda bulunduğunu belirtti.
İsrail ordusu, Gazze'nin doğusundaki Derec Mahallesi'nde yerinden edilenlerin sığındığı Et-Tabiin Okulu'na saldırı düzenlemişti. Binlerce kişinin sığındığı okulda, yerinden edilenlerin sabah namazını kıldığı sırada yapılan saldırıda en az 100 kişi ölmüş, onlarca kişi yaralanmıştı.
Yerel kaynaklar, cesetlerin saldırı nedeniyle parçalandığını ve yandığını belirtmiş, sivil savunma ekiplerinin etrafa dağılan ceset parçalarını toplamakta zorlandığını kaydetmişti.
Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) dahil olmak üzere uluslararası toplum ve kurumlarının, Filistin halkına yönelik soykırımı durdurma ve bu halka uluslararası koruma sağlama konusunda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediği için bu katliamın işlendiği ifade edildi.
İsrail işgalinin yasa dışı olduğu ve insanlıkla hiçbir ilgisinin bulunmadığı vurgulanan açıklamada, İsrail'in, işlediği bu suçlardan ötürü hesap vermesi, ona suç ortaklığı yapan ülkelerin de cezalandırılması gerektiği kaydedildi.
İsrail'e dokunulmazlık verilmesi, cezalandırılmaması ve teşvik edilmesinin, işgal altındaki Filistin topraklarında daha fazla katliam işlemesine neden olacağı vurgulanırken uluslararası toplumdan ise Gazze'deki saldırıların durması için derhal harekete geçmesi ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin İsrailli savaş suçluları aleyhinde tutuklama emri çıkarması dahil olmak üzere hesap sorma mekanizmalarını harekete geçirmesi istendi.
Açıklamada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinden (BMGK) aldığı kararların hayata geçirilmesi ve yasa dışı işgalci güç İsrail'in uluslararası hukuka ve uluslararası meşruiyet kararlarına uymaya zorlanması için acilen toplanması talep edildi.
İsrail ordusu, bu sabah Gazze kentinin doğusundaki Derec Mahallesi'nde yerinden edilen sivillerin sığındığı Et-Tabiin Okulu'na saldırı düzenlemişti. Binlerce kişinin sığındığı okulda yerinden edilen Filistinlilerin sabah namazını kıldığı sırada gerçekleştirilen saldırıda en az 100 kişi ölmüş, onlarca kişi yaralanmıştı.
Yerel kaynaklar, cesetlerin saldırı nedeniyle parçalandığını ve çıkan yangında yandığını aktarmıştı. Sivil savunma ekiplerinin etrafa dağılan ceset parçalarını toplamakta güçlük çektiği belirtilmişti.
İsrail ordusunun Gazze'deki bir okula düzenlediği ve 100’den fazla Filistinlinin ölümüyle sonuçlanan saldırısına tepkiler sürüyor. Katar Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, saldırının "Uluslararası insancıl hukuk ve BM Güvenlik Konseyi'nin 2610 sayılı kararı uyarınca yerinden edilmiş silahsız sivillere ve onların temel haklarına karşı korkunç bir katliam ve vahşi bir suç teşkil ettiği" ifade edildi.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada saldırının "En güçlü şekilde" kınandığı ve bölgedeki kitlesel katliamların durdurulması gerektiği vurgulandı. Gazze'nin uluslararası hukukun sürekli ihlalleri nedeniyle benzeri görülmemiş bir insani felaket yaşadığı kaydedildi.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani de konuya ilişkin yaptığı açıklamada, saldırıyı "soykırım" ve "insanlığa karşı suçun bir örneği" olarak nitelendirdi. Kenani, İsrail'in uluslararası hukuka veya hiçbir ahlaki ilkeye bağlı olmadığını bir kez daha ortaya koyduğunu ifade etti. Kenani, İsrail'e karşı koymanın tek yolunun Müslüman ülkelerin Filistin milletini fiili ve kararlı bir şekilde desteklemesi olduğunu söyledi. Uluslararası topluma derhal harekete geçme çağrısı yapan Kenani, BM Güvenlik Konseyi'ne, İsrail'in Gazze'deki suçlarını durdurmasını ve buradaki durumun uluslararası barış ve güvenliğe tehdit oluşturduğunu söyledi.
Ürdün Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in okula düzenlediği saldırının "tüm insani değerlere aykırı" olduğu vurgulandı. Açıklamada, "İsrail’in saldırganlığını sınırlamak ve uluslararası hukuka saygı göstererek Gazze’ye yönelik saldırganlığını durdurmasını sağlamak için kararlı bir uluslararası duruşun olmaması durumunda benzeri görülmemiş cinayetler, ölümler ve insani felaketler yaşanacaktır" denildi.
Mısır Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada da saldırının kınandığı belirtilerek bunun, İsrail'in savaşı sona erdirme yönünde iradeye sahip olmadığını gösterdiği kaydedildi. İsrail'in uluslararası alanda ateşkes çağrısı yapıldığında silahsız sivillere karşı büyük çaplı suçlar işlemekle suçlandığı açıklamada, bu tür saldırıların uluslararası hukuka karşı "eşi benzeri görülmemiş bir saygısızlığı" yansıttığı ifade edildi.
İngiliz Telgraph gazetesinin elde ettiği bilgilere göre, İran'ın yeni cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan İsrail ile topyekün bir savaşı önlemek amacıyla sertlik yanlısı İslam Devrim Muhafızları Ordusu'na (DGM) karşı ciddi bir mücadele ediyor. Gazeteye göre Tahran yönetimi, Hamas lideri İsmail Haniye'nin 31 Temmuz'da İran'ın başkenti Tahran'da suikasta uğramasına nasıl yanıt verileceği konusunda ikiye bölünmüş durumda.
İran Devrim Muhafızları Ordusu içindeki üst düzey generaller, sivil kayıpları önlemek amacıyla askeri üslere odaklanarak Tel Aviv ve diğer İsrail şehirlerine doğrudan saldırı düzenlenmesi konusunda ısrar ediyor. Ancak geçen ay yapılan seçimlerde İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun adayını yenen ve nispeten daha ılımlı bir isim olarak anılan Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkian, İran'ın komşu ülkelerindeki gizli İsrail üslerinin hedef alınmasını önerdi.Cumhurbaşkanı'nın yardımcıları da The Telegraph'a yaptıkları açıklamada, Devrim Muhafızları'nın İsrail'e karşı daha agresif bir misilleme arayışında olduğunu doğruladılar. Cumhurbaşkanının yakın bir danışmanı, "Pezeşkiyan, İsrail'e doğrudan bir saldırının ciddi sonuçları olacağından endişe ediyor" dedi. Misillemenin nasıl olacağına dair son kararı İran'ın dini lideri Hamaney'in vermesi bekleniyor. Haniye suikastından sonra Hamaney'in sert bir cevap istediği ve İsrail'e doğrudan saldırı talimatı verdiği iddia edilmişti.
İngiliz Telgraph gazetesinin elde ettiği bilgilere göre, İran'ın yeni cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan İsrail ile topyekün bir savaşı önlemek amacıyla sertlik yanlısı İslam Devrim Muhafızları Ordusu'na (DGM) karşı ciddi bir mücadele ediyor. Gazeteye göre Tahran yönetimi, Hamas lideri İsmail Haniye'nin 31 Temmuz'da İran'ın başkenti Tahran'da suikasta uğramasına nasıl yanıt verileceği konusunda ikiye bölünmüş durumda.
İran Devrim Muhafızları Ordusu içindeki üst düzey generaller, sivil kayıpları önlemek amacıyla askeri üslere odaklanarak Tel Aviv ve diğer İsrail şehirlerine doğrudan saldırı düzenlenmesi konusunda ısrar ediyor. Ancak geçen ay yapılan seçimlerde İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun adayını yenen ve nispeten daha ılımlı bir isim olarak anılan Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkian, İran'ın komşu ülkelerindeki gizli İsrail üslerinin hedef alınmasını önerdi.Cumhurbaşkanı'nın yardımcıları da The Telegraph'a yaptıkları açıklamada, Devrim Muhafızları'nın İsrail'e karşı daha agresif bir misilleme arayışında olduğunu doğruladılar. Cumhurbaşkanının yakın bir danışmanı, "Pezeşkiyan, İsrail'e doğrudan bir saldırının ciddi sonuçları olacağından endişe ediyor" dedi. Misillemenin nasıl olacağına dair son kararı İran'ın dini lideri Hamaney'in vermesi bekleniyor.
İsrail-Lübnan hattında tansiyon yüksek. İsrail güçleri, saat 14.00 sıralarında Lübnan'ın güneyinde sivillerin terk etmek zorunda kaldığı Ayta ash Shab köyüne top atışları gerçekleştirdi. Ayrıca güneydeki çok sayıda farklı nokta İsrail'in hedefi oldu. Düşen mühimmat sesleri, Rymach köyünden duyuldu. Saldırının ardından bölgeden dumanlar yükseldi.
İsrail, Gazze Şeridi’nde 309 gündür katliamlarına devam ediyor. Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in son 48 saatte gerçekleştirdiği 6 saldırıda 91 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 280 Filistinlinin de yaralandığı bildirildi. Saldırıların başladığı 7 Ekim'den bu yana toplam can kaybının 39 bin 790’a, yaralı sayısının ise 92 bin 2'ye yükseldiği ifade edildi.
ran, İsrail ordusunun Gazze'de yerinden edilenlerin sığındığı bir okula düzenlediği ve en az 100 Filistinlinin öldürüldüğü saldırının ardından uluslararası topluma İsrail'in soykırım ve savaş suçlarını durdurma çağrısını yineledi. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, saldırıya ilişkin yayımladığı yazılı açıklamada, İsrail'in söz konusu saldırısını, soykırım suçunun, savaş suçunun ve insanlığa karşı suçun aynı anda işlenmesinin açık bir örneği olarak değerlendirdi. Gazze'nin doğusundaki Derec Mahallesi'nde yerinden edilenlerin sığındığı Et-Tabiin Okulu'na saldırıyla İsrail'in uluslararası barış ve güvenliği bir kez daha tehdit ettiğini vurgulayan Kenani, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) BM Sözleşmesi'nin 7. Bölümü uyarınca derhal ve etkili bir şekilde harekete geçmesini talep etti.
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Başkanı İsmail el-Tavabta yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze şehrinin Daraj Mahallesi'nde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı El-Tabin Okulu'na sabah namazı sırasında gerçekleştirdiği saldırıda 907'şer kilogramlık 3 bomba kullandığı ifade etti. El-Tavabta ayrıca İsrail'in okulda yerinden edilmiş sivillerin varlığından haberdar olduğunu belirtti.Saldırının ardından görüntülenen okulda, Filistinlilerin sabah namazı için toplandığı bölümde büyük yıkım meydana geldiği görüldü.
"Bölgede silahlı hiçbir grup yoktu"
Görgü tanıklarından Sarah Ghanem saldırının uyarı olmaksızın aniden düzenlendiğini ve büyük bir dehşete yol açtığını ifade etti. Bombardımanın sabah namazında saldırıların sona ermesi için dua ettiği sırada gerçekleştirildiğini belirten Ghanem, bölgede bir direniş üyesi veya herhangi bir silahlı kişinin bulunmadığını ifade etti. Ghanem, "İsrail ordusu insanları, ağaçları ve kayaları hedef alıyor. Güvenli bir yer yok. Nereye gideceğiz? 80 yaşındayım ve bu hayatımdaki en zor savaş" şeklinde konuştu.
“Sağlık ekipleri parçalanmış cesetler karşısında çaresiz”<> />
Gazze Sivil Savunma Sözcüsü Mahmud Basal ise yaptığı açıklamada, "Okul cesetler ve vücut parçalarıyla dolu. Paramediklerin bir cansız bedeni teşhis etmesi çok zor. Burada bir kol, öbür tarafta bir bacak var. Cesetler parçalanmış. Sağlık ekipleri bu korkunç manzara karşısında çaresiz kalıyor" ifadelerini kullandı.
Filistin Esirler Cemiyeti ile Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyetinden yapılan ortak açıklamada, İsrail ordusunun Batı Şeria'daki baskınlarını sürdürdüğü belirtildi.İsrail ordusunun 2 gün içinde Batı Şeria'da düzenlediği baskınlarda aralarında çocuk ve eski mahkumların da bulunduğu en az 40 kişiyi gözaltına aldığı kaydedildi.Böylece İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te gözaltına aldığı Filistinlilerin sayısının 10 bini aştığı ifade edildi.
Hamas Hareketi, İsrail'in sabah saatlerinde Gazze'deki Derec Mahallesi'nde yer alan Et-Tabiin Okulu'na düzenlediği saldırıya ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, "Derec Mahallesi'ndeki Tabiin katliamı, halkımıza yönelik Nazi-Siyonist soykırımının devamıdır ve Amerikan yönetimi bu suçların ortağıdır." ifadeleri kullanıldı. Tabiin katliamının savaş tarihinde benzeri görülmemiş katliamlar ve suçlar zincirinde oldukça tehlikeli bir tırmanışa işaret ettiği vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Sabah namazı sırasında yerinden edilmiş kişilerle dolu bir okulu güvenli, savunmasız sivillere karşı hedef alan Nazi işgal ordusunun gerçekleştirdiği bu iğrenç katliam, Siyonist hükümetin Filistin halkına karşı soykırım savaşını sürdürdüğünün açık bir teyididir. Düşman ordusu, Gazze Şeridi'nde sivilleri, okulları, hastaneleri ve yerinden edilmişlerin çadırlarını vurarak işlediği cinayetleri gerekçelendirmek için sahte bahaneler uyduruyor."
ABD'nin İsrail'e askeri ve siyasi açıdan destek olması ve suçlarını örtbas etmesinin, İsrail ordusunu saldırılarını artırmaya teşvik ettiği vurgulanan açıklamada, "Bu durum da Amerika'yı tam bir suç ortağı haline getirmektedir."değerlendirmesi yapıldı.
Suriye'nin kuzeydoğusundaki Rumeylan'da bulunan ABD askerlerine insansız hava aracıyla (İHA) saldırı gerçekleştirildiği iddia ediliyor. ABD'li yetkili, "İlk bilgiler herhangi bir yaralanma olmadığını gösteriyor, ancak değerlendirmeler devam ediyor. Şu anda bir hasar değerlendirmesi yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
İran Devrim Muhafızları Komutan Yardımcısı, Dini Lider Ali Hamaney'in Hamas liderlerinden İsmail Haniye'nin Tahran'da öldürülmesi nedeniyle İsrail'in "sert bir şekilde cezalandırılması" yönündeki emrini yerine getireceklerini duyurdu. İran medyasına konuşan Ali Fadavi, "Hamaney'in İsrail'in sert bir şekilde cezalandırılması ve İsmail Haniye'nin intikamının alınmasına ilişkin emirleri açık ve nettir. Bunlar mümkün olan en iyi şekilde uygulanacaktır" dedi.
Batı medyası son birkaç gündür İran'ın İsrail'e yönelik misillemesini gözden geçirdiğini iddia ediyordu. İran'ın Birleşmiş Milletler'deki misyonu olası bir saldırının İsrail ile Hamas arasında 15 Ağustos'ta yapılması planlanan bir sonraki ateşkes-rehine görüşmeleri nedeni ile ertelenip ertelenmediği sorusuna cevap verdi.
BM misyonundan yapılan açıklamada, "Önceliğimiz Gazze'de kalıcı bir ateşkes sağlanmasıdır; Hamas'ın kabul edeceği herhangi bir anlaşma bizim tarafımızdan da tanınacaktır" denildi. Misyon Tahran'ın yanıtının "zamanında ve potansiyel ateşkesi olumsuz etkilemeyecek şekilde yürütülmesini" umduklarını vurguladı.
Times of Israel ise İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani'nin Hamas'ın yeni lideri Yahya Sinvar'a yazdığı mektupta, Haniye'nin intikamını alacaklarını yazdığını iddia etti.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrailli mevkidaşı Yoav Gallant ile yaptığı telefon görüşmesinde Orta Doğu'daki gerilimin azaltılmasına yönelik devam eden çabaları ele aldı. Bakan Blinken, ABD'nin İsrail'in güvenliğine olan bağlılığını bir kez daha teyit ederken, bölgede artan gerilimin hiçbir tarafın çıkarına olmadığını ifade etti. Blinken ayrıca Gazze'de rehinelerin serbest bırakılmasını güvence altına alacak, insani yardımın artmasına imkan sağlayacak ve daha geniş çaplı bölgesel istikrar için gerekli şartları oluşturacak bir ateşkes sağlanmasının acil ihtiyaç olduğunu vurguladı. Blinken, hem İsrailli hem de Lübnanlı ailelerin evlerine dönmesine imkan tanıyan diplomatik bir çözüme ulaşmanın öneminin de altını çizdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir sözcü, Cuma günü yaptığı açıklamada Dışişleri Bakanlığı tarafından Amerikan hükümetinin İsrail için milyarlarca dolarlık dış askeri yardım finansmanını serbest bırakacağı konusunda ABD Kongresi’ne bildirim yapıldığını duyurdu.
ABD medyası, söz konusu yardımın ABD Kongresi’nin nisan ayında onay verdiği 14 milyar dolarlık askeri yardım paketi çerçevesinde sağlanacağını duyurdu. Askeri finansal yardımın, ilgili yardım paketinin ABD Kongresi tarafından kabul edilmesinden aylar sonra, Orta Doğu’da gerginliğin tırmandığı ve İsrail’in İran ve Hizbullah’tan bir saldırı beklentisi içerisinde olduğu bir dönemde gelmesi dikkat çekti.
Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde'nin Telegram hesabından yayımladığı açıklamada, "Kassam Tugayları, Komutan Yahya Sinvar'a biat ediyor ve kararlarını tam olarak yerine getirmeye hazır olduğunu teyit ediyor." ifadelerini kullandı.
Ebu Ubeyde'nin açıklamasında şunlar kaydedildi:
"Kassam Tugayları, şehit komutanımız İsmail Heniyye'nin yerine Hamas liderliğine Yahya Sinvar'ın seçilmesini, hareketin canlılığını ve gücünde olduğunun kanıtı olarak görüyor."
Hamas, İran'ın başkenti Tahran'da 31 Temmuz'da suikasta uğrayan İsmail Haniye'nin yerine, hareketin siyasi büro başkanlığına Yahya Sinvar'ın seçildiğini duyurmuştu.
İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, İsrail’in soykırım savaşı altındaki Gazze Şeridi’nde zorla yerinden edilen Filistinlilerin yaşadığı insani dramı yansıtan görüntülerle Lübnan halkına mesaj verdi.Smotrich, X sosyal medya platformundaki hesabından, İsrail’in Gazze Şeridi'nin Han Yunus kentinin doğusundaki Filistinlilere tahliye uyarısında bulunmasının ardından, yanlarına aldıkları eşyalar ile güvenli olduğunu düşündükleri bölgelere gitmeye çalışan binlerce Filistinlinin bu zorunlu ve zorlu göç yolculuğunu gösteren görüntüleri paylaştı.
İsrail ordusunun ülkenin kuzeyinde çatıştığı Lübnan Hizbullahı’na işaret eden Smotrich, "Hamas, Gazze halkına yıkım ve tahribat getirdi. En iyisi Lübnan halkı bu görüntüleri iyi izlesin." mesajını paylaştı.
Brandenburg Eyalet Yüksek İdare Mahkemesinde (OVG), Filistinli bir baba ve oğlunun hükümetin İsrail'e silah ihracatını yasaklamaya yönelik açtığı davanın duruşması görüldü.
OVG'den ismi paylaşılmayan bir sözcü, mahkemenin, Tel Aviv'e silah ihracatının durdurulması talebinin reddedildiğini duyurdu.Almanya'da Haziran 2024'te de aynı gerekçeyle açılan bir dava, mahkeme tarafından reddedilmişti.
Berlin İdare Mahkemesi Haziran 2024'te, Gazze'de yaşayan bazı Filistinlilerin Alman silahlarının uluslararası insancıl hukuku ihlal edebileceği gerekçesiyle İsrail'e silah ihracatını durdurma talebini reddetmişti.
ABD Dışişleri Bakanlığı, işgal altındaki Batı Şeria'da ağır insan hakları ihlalleri yapan İsrail askeri birliklerinin bu ihlalleri "hızlı bir şekilde giderdiğini" ve bundan dolayı Amerikan askeri yardımlarını almaya devam edeceklerini açıkladı.