Güncelleme Tarihi:
İsviçre Dışişleri Bakanlığı, BM Cenevre Ofisi önünde Cenevre Sözleşmelerinin kabulünün 75. yıl dönümü dolayısıyla etkinlik düzenledi.
Program, ABD'nin New York kentinden BM Güvenlik Konseyi yetkilileri, Cenevre'de bulunan ülke temsilcileri, BM yetkilileri ve İsviçre makamlarından çok sayıda kişinin katılımıyla gerçekleştirildi.
Bakan Cassis'in, konuşma yapmak için kürsüye gelmesiyle alanda bulunan 100 kadar gösterici slogan atmaya başladı.
Ellerinde Filistin bayrakları bulunan göstericiler, Cassis ve İsviçre hükümetine, Gazze'de saldırılarını sürdüren "İsrail'i destekleyen tutum sergilediği" gerekçesiyle tepki göstererek, yaşananlardan onların da sorumlu olduğu eleştirisinde bulundu.
Göstericiler, sık sık İngilizce ve Fransızca "İşbirlikçi Cassis" ve "Sana yazıklar olsun" şeklinde slogan attı.
Eylemcilerden bazıları, Gazze'de ölen sivilleri simgelemek için bir süre yerde yatarak slogan attı.
Bazı eylemciler ise ellerinde "Cassis ellerinde kan var", "İstifa" ve "Soykırımı durdurun" yazan pankartlar taşıdı.
Eyleme katılmak için Neuchatel kantonundan gelen İsviçreli Francoise, "Tamamen hiçbir şeye yaramayan Cenevre Sözleşmelerini protesto etmek için buradayım. Bu Filistin için artık hiçbir anlam ifade etmiyor. Sözleşmeler diğer ülkeler için bir anlamı olabilir ancak Filistin için Cenevre Sözleşmeleri yok." ifadelerini kullandı.
İsviçre'yi de eleştiren Francoise, "(Gazze konusunda) BM Güvenlik Konseyi'nde olduğumuz için daha etkili olabilirdik. Gözle görülür bir şekilde Filistin'e karşı İsrail'in yanında yer aldık bu yüzden Cassis'e karşıyız." dedi.
Bir diğer İsviçreli gösterici Steve Lemercier ise "Bugün Cassis'i protesto etmek için buradayız çünkü bu siyasetçi, Filistinlilere yönelik soykırımı destekliyor." diye konuştu.
Uzun süredir Filistin'e destek eylemi yapmalarına rağmen herhangi bir değişikliğin olmadığını söyleyen Lemercier, "Gazze'de çok zor bir durum yaşanıyor. Bunu anlatacak kelime bulamıyorum. Bu korkunç bir durum. Biz bir şeyleri değiştirmeye çalışıyoruz. Cassis'in, 'Herkesin onun politikasından memnun olmadığını' anlamasını istiyoruz. İsviçre'nin, Filistin'i tanımasını istiyoruz." dedi.
Yaklaşık 20 dakika süren eylem, herhangi bir gerginlik yaşanmadan sona erdi.
İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bagheri, Hamas lideri İsmail Haniye'nin Tahran'da şehit edilmesinin kolayca unutabilecekleri bir durum olmadığını söyledi.
Tümgeneral Bagheri, “İster direniş ekseni ister İran tarafından olsun, bu suç eyleminin intikamının alınması kesindir” dedi.
Bagheri, Tahran'ın “medya oyunları ve provokasyonlara” kanmayacağını ve misillemenin yöntem ve zamanlamasını dikkatle seçeceğini de sözlerine ekledi.
Hizbullah'ın İsrail'e yönelik saldırılarıyla ilgili olarak Bagheri, “Direniş ekseninin üyeleri, her biri kendi kabiliyet ve düşüncelerine göre, dün bazılarına tanık olduğumuz intikamlarını gerçekleştireceklerdir” ifadesini kullandı.
İsrail ordusunun insansız hava aracıyla (İHA) Lübnan'ın güneyindeki Sayda (Sidon) kentinde seyir halindeki bir aracı vurduğu, araçta hedef alınan kişinin ise kurtulduğu bildirildi.
Lübnan basınında yer alan habere göre, İsrail’in İHA’lı saldırısı, Hamas yetkilisi Nidal Hleihil’i öldürmek için suikast düzenlendi. Aracına iki füze isabet eden Hleihil, saldırıda ağır yaralandı.
Filistin Sağlık Bakanlığı İsrail güçlerinin son 24 saatte düzenlediği 2 saldırıda 33 sivilin hayatını kaybettiğini, 66 sivilin ise yaralandığını bildirdi. İsrail’in 325 gündür süren saldırılarının bilançosunun da yer aldığı açıklamada, can kaybının 40 bin 435’e, yaralı sayısının da 93 bin 534’e yükseldiği aktarıldı.
İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares, İsrail'in güney Lübnan'a başlattığı saldırıların "bölgesel savaş riskini en üst düzeye çıkardığını" söyledi. Albares, İspanya'nın CadenaSer radyosuna yaptığı açıklamada, "Gazze'deki savaşın başladığı günden bu yana gerilimin en üst düzeyde olduğu bir dönemdeyiz. İsrail ile Hizbullah arasındaki bu doğrudan çatışma, aylardır bizim uyardığımız bir noktaya ulaştı. Savaşın Lübnan'a kadar uzanması ve çok ciddi sonuçlar doğurabilecek bölgesel bir savaşa dönüşmesi mümkündür. Baştan beri uyardığımız bölgesel savaş riski en üst düzeydedir." dedi.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in AB dışişleri bakanlarını bir araya getirecek gayriresmi toplantıda, Gazze'ye insani yardımların kesilmesi çağrısı yapan İsrailli bakanlar hakkında yaptırım uygulanmasını gündeme getireceği belirtiliyor.
İngiliz Guardian gazetesinin haberine göre Borrell, Gazze'ye insani yardımların kesilmesini ve sivillerin kasıtlı olarak aç bırakılmasını savunan ifadeleri nedeniyle kınadığı İsrailli aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'e yaptırım uygulanmasını 29 Ağustos'ta düzenlenecek toplantıda gündeme getirecek.
Borrell'in, toplantıya katılacak AB üyesi 27 ülkenin dışişleri bakanlarına İsrailli bakanlara yaptırım uygulanması için çağrıda bulunması beklense de toplantı gayriresmi nitelikli olduğu için bu yönde bir karar çıkması söz konusu değil.Ukrayna'da süren savaşa yönelik tutumun aksine İsrail'in Gazze saldırılarına karşı ortak tutuma sahip olmayan AB içinde bu önerinin tepki çekmesi ve Macaristan ile Çekya'nın böyle bir öneriyi veto edeceği belirtiliyor.
İsmi açıklanmayan kaynaklar, Borrell'in bu adımla "İsrail-Gazze meselesinde Birlik'in zedelenen uluslararası güvenilirliğini onarmayı" amaçladığını belirterek, "Amaç, AB'nin güvenilirliğini korumaya çalıştığını ve çifte standartlara sahip olmadığını göstermektir." ifadesini kullandı.
Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah'ın doğusundaki bölgelerin boşaltılması kararının ardından Aksa Şehitleri Hastanesi'nin tahliyesine başlanmasının "kabul edilemez" olduğunu bildirdi.MSF, İsrail'in yoğun saldırıları altında olan Gazze'deki duruma ilişkin X sosyal medya platformundan paylaşımda bulundu.
MSF'nin hastanede hayat kurtarıcı tedavileri sürdürmeye çalışırken yaralıların tedavilerini askıya almayı düşündüğüne işaret edilen paylaşımda, "Gazze'deki Sağlık Bakanlığına göre, burada bulunan 650 hastanın sadece 100'ü hastanede kaldı ve 7'si yoğun bakım ünitesinde. Bu durum (hastanenin boşaltılması) kabul edilemez. Aksa Şehitleri Hastanesi, hastalar için başka alternatif bulunmaması nedeniyle haftalardır kapasitesinin çok üzerinde hizmet veriyor. Savaşan tüm taraflar, hastaneye ve hastaların tıbbi bakıma erişimine saygı göstermeli." ifadeleri kullanıldı.
İsrail Savunma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, ABD ile İsrail arasındaki işbirliği çerçevesinde şu ana dek İsrail'e gelen askeri teçhizat 500 askeri uçak ve 107 deniz sevkiyatı aracılığıyla gerçekleştirildi. Söz konusu askeri uçaklar ve deniz sevkiyatlarıyla şu ana dek 50 bin tondan fazla askeri ekipman İsrail'e ulaştırıldı.Gönderilen askeri destekte zırhlı araçlar, askeri mühimmat ve cephanenin yanı sıra kişisel koruyucu donanım ve tıbbi ekipman da yer aldı.
İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir skandal açıklamalarına devam ediyor. İsrail Ordu Radyosu’nda Mescid-i Aksa ile ilgili açıklamalarda bulunan Ben-Gvir’in “Mescid-i Aksa yerleşkesinde Yahudilerin yasal olarak ibadet edebileceğini ve orada bir sinagog inşa edeceğini” söylemesinin ardından İsrail Başbakanlık Ofisi açıklama yaptı. Başbakanlık Ofisi’nin açıklamasında “Mescid’i Aksa’da sadece Müslümanların ibadet etmesine izin veren” tarihi statükoda bir değişikliğin olmadığı aktarıldı.
Ulusal Birlik Partisi lideri Benny Gantz yaptığı açıklamada, Ben-Gvir’e tepki göstererek, “Bazılarının provokatif ve sorumsuz söylemlerine rağmen İsrail bu tarihi statüyü korumaya kararlıdır ve bunu değiştirmeye de niyeti yoktur. Kutsal mekanda ibadet özgürlüğü her zaman güvence altında olacaktır” dedi.Gantz, “Siyasi barış karşılığında sorumsuz bir kundakçının bizi uçuruma sürüklemesine izin veren Başbakandan kimsenin bir beklentisi yok. Burada kınamalar ve güzel sözler yeterli olmayacak ve tarih sizi bu tehlikeli yolculuğun parçası olduğunuz için yargılayacaktır” ifadelerini kullandı.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ise, Ben Gvir'in Mescid-i Aksa’da Yahudi ibadetine izin verilmesi talimatını gündeme getirerek İsrail’i tehlikeye attığını belirtti. Bunun uzun süredir devam eden statüko anlaşmasını bozacağını belirten Gallant, Müslüman dünyasında büyük bir öfkeye yol açacağını söyledi. Gallant, Ben Gvir'i koalisyon hükümetinde tutmanın İsrail’e zarar vereceğini ifade ederek, “Statükonun altını oymak tehlikeli, gereksiz ve pervasızca” açıklamasını yaptı.
Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan haberde, fanatik Yahudilerin, Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyerek Harem-i Şerif'in avlusunda ayin yaptıkları belirtildi. Ayrıca İsrail polisi korumasındaki fanatik Yahudilerin, Harem-i Şerif'te bulunan Filistinlileri kışkırtmaya çalıştığı ifade edildi.
Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığı'na bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresi'nin himayesinde bulunuyor.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nusayrat Mülteci Kampı'nda daha çok kuzeyden gelen sivillerin sığındığı İzz Bin Abdüsselam Okuluna top atışlarıyla saldırı düzenledi.
Saldırıda, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu birçok ölü ve yaralı olduğu belirtildi.
İsrail ordusu, Suriye'den fırlatılan "şüpheli bir cismi" düşürdüklerini açıkladı.
Şüpheli cismin Celile Denizi yakınlarında düşürüldüğü ifade edilirken, insansız hava aracının Suriye'den İsrail topraklarına girdiği aktarıldı.
Avrupa Birliği Kızıldeniz deniz misyonu Aspides, 23 Ağustos'ta Yemen'deki Husilerin saldırısının ardından Yunanistan bandıralı Sounion isimli geminin hala yandığını bildirdi.
Sosyal medya platformu X'te geminin yandığının fotoğraflarını paylaşana Aspides, petrol sızıntısına dair belirgin bir işaret olmadığını söyledi.
Aspides, 150 bin ton ham petrol taşıyan geminin ana güvertesindeki en az beş noktanın yandığını ve tankerin çevre için tehlike oluşturduğunu belirtti.
Update on M/V SOUNION:
— EUNAVFOR ASPIDES (@EUNAVFORASPIDES) August 26, 2024
The MV SOUNION has been on fire since August 23rd.
An EUNAFOR ASPIDES 🇪🇺 unit transiting the area reported that there are fires on at least 5 locations observed on the main deck of the vessel. It is estimated that these are located around the hatches of… pic.twitter.com/ta0IuLhIoY
İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'nde iki evi bombalaması sonucu çok sayıda Filistinli hayatını kaybetti ve yaralandı.Sağlık kaynaklarından aktarılan bilgiye göre, İsrail'in Gazze şehrinin batısındaki Eş-Şuheda Caddesi üzerindeki bir evi bombalaması sonucu çok sayıda Filistinlinin yaşamını yitirdiği belirtildi.
Gazze'nin güneyindeki Han Yunus şehrinin doğusundaki Abasan el-Kebira kasabasında Ebu Rida ailesine ait bir evin İsrail uçakları tarafından vurulduğu aktarıldı.Saldırı yapılan iki noktadaki ölü ve yaralı sayısı konusunda henüz net bir açıklama yapılmadı.
Hizbullah'ın uzun zamandır korkulan misillemesi dün gerçekleştirildi.Hizbullah lideri Nasrallah dün yaptığı konuşmada misilleme operasyonunun başarı ile tamamlandığını duyurdu ancak daha fazla eylem için kapıyı açık bıraktı. İsrail Başbakanı Netanyahu ise henüz 'son sözü' söylemediklerini vurguladı. New York Times'a konuşan analistler her iki tarafın da zafer ihtimali düşük bir savaşı sürdürmek istemeyeceğini söylüyor.
Hizbullah'ın misilleme saldırısının sona ermesinin ardından gözler yeniden İran'a çevrildi.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Irakçi, İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani ile yaptığı telefon görüşmesinde Hamas lideri İsmail Haniye suikastına karşı misilleme yapmayı planladıklarını söyledi. Irakçi sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada da İsrail'e verilecek yanıtın kesin, ölçülü ve iyi hesaplanmış olacağını belirterek "İsrail'in aksine biz tırmanışın peşinde değiliz ancak bundan korkmuyoruz da" dedi.
İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah'ın doğusundaki bölgelerin boşaltılması yönünde karar çıkarmasının ardından Filistinliler Aksa Şehitleri Hastanesi ve çevresini boşaltmaya başladı.İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee'nin, Deyr Belah kentinin doğusundaki bölgenin boşaltılmasını ve bölge sakinlerinden batıya gitmelerini istemesinin ardından Filistinliler yeniden yollara düştü.Aksa Şehitleri Hastanesindeki hasta ve yaralılar yürüyerek, tekerlekli sandalye ya da hasta yataklarında hastaneyi terk etmek zorunda kaldı.
BM Sözcüsü Stephane Dujarric, gazetecilerin sorularını yanıtladı.Guterres'in İsrail ile Hizbullah arasındaki gerginliğin tırmanmasından "derin endişe" duyduğunu belirten Dujarric, Genel Sekreter'in her iki tarafa da bir an önce "çatışmaların durdurulması" çağrısı yaptığını ifade etti.Dujarric, "Bu eylemler hem Lübnan hem de İsrail halkını riske atmakta ve bölgesel güvenlik ve istikrarı tehdit etmektedir." dedi.
Gazze'deki Sivil Savunma Teşkilatından yapılan yazılı açıklamaya göre, İsrail'in 21 Ağustos'ta Gazze Şeridi'nin güneyinde bulunan Han Yunus'un batısına düzenlediği saldırıda hedef aldığı evin enkazında arama kurtarma çalışması yürütülüyor.Sivil savunma ekipleri, Ebu Hedrus ailesinin evinin enkazındaki çalışmalarda saldırıda hayatını kaybeden 11 Filistinlinin cansız bedenine ulaştı.
Gazze'de ateşkes için gözlerin çevrildiği Mısır’ın başkenti Kahire'deki müzakerelerden Pazar günü de sonuç çıkmadı.Arabulucuların sunduğu anlaşma maddeleri ve karşılıklı tavizlere, ne Hamas ne de İsrail yeşil ışık yaktı. AA'ya konuşan Hamas yetkilisi, herhangi bir anlaşmanın kalıcı ateşkesi ve İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesini içermesi gerektiğini, ancak Kahire'de kendilerine sunulan teklifin bunları kapsamadığını söyledi.
Hamas'ın 2 Temmuz'da ABD Başkanı Biden tarafından açıklanan ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilen ateşkes teklifine bağlı olduğunu belirten yetkili, şunları ifade etti:
"Hamas, halkımızın en yüksek çıkarlarını gerçekleştirmek ve onlara yönelik saldırıyı durdurmak amacıyla üzerinde (2 Temmuz'da) mutabakata varılan hususları uygulamaya hazır olduğunu teyit etti."
Herhangi bir anlaşmanın kalıcı ateşkesi ve İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesini içermesi gerektiğini vurgulayan Hamas yetkilisi, Kahire'de kendilerine sunulan teklifin bunları içermediğini söyledi.
İsrail'in taleplerini içeren bu yeni teklife göre Philadelphi Koridoru olarak adlandırılan 14 kilometrelik Mısır ile Gazze sınırının kontrolünün İsrail'e bırakıldığını ve İsrail askeri varlığının Gazze'de devam etmesinin öngörüldüğünü dile getiren yetkili, Hamas heyetinin bunu kabul etmeyeceğini ara bulucu ülkelere ilettikten sonra Kahire'den ayrıldığını bildirdi.