Güncelleme Tarihi:
İsrail hükümeti dün resmi olarak ülkenin kuzeyindeki Lübnan sınırındaki çatışmaları da “savaş hedefleri” arasına ekledi. Kuzey sınırında tansiyon yükselirken Lübnan içindeyse tuhaf patlamalar yaşandı. Hizbullah mensuplarının haberleşme amacıyla kullandığı çağrı cihazlarının İsrail tarafından hack’lendikten sonra infilak ettiği iddia edildi.
Lübnan Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, çağrı cihazlarının patlatılması nedeniyle 9 kişi öldü, 200'ü ağır 2 bin 800 kişi yaralandı. Hayatını kaybedenler arasında çocuklar da bulunuyor. Bugün telsizlerin patlatılmasıyla gerçekleştirilen saldırılarda ise en az 14 kişi yaşamını yitirdi, 500'den fazla da yaralı var.
Saldırının nasıl gerçekleştiği henüz belirsiz ancak Hizbullah patlamalarla ilgili İsrail'i suçladı ve intikam yemini ederek misilleme sözü verdi. İsrail'den konuyla ilgili bir açıklama gelmedi.
İsrail güçleri işgal altındaki Doğu Kudüs'teki Şuafat Mülteci Kampı'na düzenlediği baskında ateş açarak 16 yaşındaki Filistinli bir çocuğu öldürdü, bir kişiyi yaraladı.
Sivil kıyafetli İsrail polisleri akşam saatlerinde Doğu Kudüs'teki Şuafat Mülteci Kampı'na baskın düzenledi.
Bazı Filistinlileri gözaltına alan İsrail polisi ile baskına tepki gösteren belde sakinleri arasında olaylar çıktı.
Görgü tanıkları, İsrail polisinin açtığı ateş sonucu göğsünden vurulan 16 yaşındaki Hani el-Kerri'nin öldüğünü aktardı.
Bölgedeki kaynaklar, ölen Filistinli çocuğun hem öksüz hem yetim olduğunu belirtti.
Lübnan'da Hizbullah üyelerinin kullandığı çağrı cihazlarının ve telsizlerin art arda patlatılmasının ardından gözler İsrail-Lübnan sınırına çevrildi. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın savaşta "yeni bir aşamanın" başlangıcında olduklarını, İsrail'in güçlerini Lübnan sınırına kaydırdığını açıklamasının ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'dan dikkat çeken bir paylaşım geldi. Netanyahu X sosyal medya platformundan 10 saniyelik video paylaştı. Netanyahu, İsrail'in Hizbullah ile çatışmalar sırasında kuzeydeki sınır bölgelerinden tahliye edilen on binlerce sakinin evlerine dönebilmesini sağlayacağını belirtti. Netanyahu, "Daha önce de söyledim: Kuzeyde yaşayan sakinleri, güvenli bir şekilde evlerine geri döndüreceğiz ve tam olarak yapacağımız şey bu" ifadelerini kullandı.
Lübnan'da dün Hizbullah mensuplarının kullandığı çağrı cihazlarının patlatılması sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı 14'e yükseldi. Patlamalarda en az 500 kişi ise yaralandı.
ÇAĞRI CİHAZLARININ PATLATILMASI
Lübnan'da Hizbullah unsurlarının kullandığı çağrı cihazlarında dün eş zamanlı patlamalar yaşandı.
Sağlık Bakanlığı, ülke genelinde Hizbullah unsurlarının kullandığı çağrı cihazlarının patlatılması sonucu ikisi çocuk 12 kişinin hayatını kaybettiğini, 300 kadarı ağır yaklaşık 2 bin 800 kişinin yaralandığını açıkladı.
Lübnanlı yetkililer olaydan İsrail’i sorumlu tutarken İsrail’den konuyla ilgili henüz bir açıklama gelmedi.
İsrail-Lübnan sınırında 8 Ekim 2023'ten bu yana süren çatışmalarda son günlerde gerilimin arttığı gözlemleniyor.
İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyindeki Kefer Kila kasabasına saldırı düzenledi. Saldırısı sonucu bölgeden dumanlar yükseldi.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yapılan oylamada, İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarından 12 ay içinde çekilmesini talep eden karar tasarısı kabul edildi.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda "işgal altındaki Doğu Kudüs ve işgal altındaki Filistin topraklarının geri kalanındaki yasa dışı İsrail eylemleri" başlıklı acil özel oturum düzenlendi.
Oturumda İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki varlığını 12 ay içinde sonlandırması talep edilen karar tasarısı oylama sunuldu. Tasarı, 14'e karşı 124 oy ile kabul edildi. 43 ülke çekimser kaldı.
Kabul edilen tasarıda, İsrail'in daha fazla gecikmeden işgal altındaki Filistin topraklarındaki yasa dışı varlığını sonlandırması ve karar kabul edildikten sonraki 12 ay içinde Filistin topraklarından çekilmesi talep edildi. İsrail'in Uluslararası Adalet Divanı kararları doğrultusunda uluslararası hukuk kapsamındaki tüm yasal yükümlülüklerini gecikmeden yerine getirmesi, bunun yanı sıra tüm yeni yerleşim faaliyetlerini derhal durdurması, tüm yerleşimcilerin işgal altındaki Filistin topraklarından tahliye edilmesi istendi.
Dün akşam saatlerinde Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta gerçekleşen çağrı cihazı saldırısına bir yenisi eklendi.
Lübnan'ın Tire ve Beyrut kentlerinde, Hizbullah'a ait yaklaşık 500 çağrı cihazı patladı. Patlama bölgelerine ambulanslar sevk edildi.
Çağrı cihazlarının yanı sıra telsizlerin, parmak izi okuyucu cihazlarının ve evlerde bulunan güneş enerjisi sistemlerinin de patladığı bildirildi.
Patlamanın ardından 3 kişinin öldüğü, en az 100 kişinin yaralandığı açıklandı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Mısır temaslarına başladı. Başkent Kahire'de Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile görüşen Bakan Blinken, ardından Mısır Dışişleri, Göç ve Yurtdışı Mısırlılar Bakanı Badr Abdellaty ile ikili ve heyetlerarası görüşme gerçekleştirdi. İki bakan daha sonra ortak basın toplantısı düzenledi. Blinken, Hizbullah’ın kullandığı çağrı cihazları patlatılarak gerçekleştirilen saldırıdan ABD’nin önceden haberdar olduğuna ilişkin iddiaları reddederek, “ABD’nin bu olaydan ne haberi vardı ne de bu olaylara dahil oldu. Hala bilgi topluyor, gerçekleri öğrenmeye çalışıyoruz. Genel anlamda tüm tarafların Gazze’de çözmeye çalıştığı çatışmayı tırmandıracak adımlardan kaçınmasının önemi noktasında çok net olduk ve net olmaya da devam ediyoruz” dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Kahire temasları kapsamında Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi tarafından kabul edildi.Filistin topraklarındaki durumun ele alındığı görüşmede ateşkes müzakereleri ve esirlerin serbest bırakılmasına yönelik Mısır, ABD ve Katar'ın ortak çalışmalarının artırılmasına ilişkin fikir alışverişinde bulunuldu. Sisi, Gazze halkına gerekli yardımların ulaştırılması önündeki engellerin kaldırılması ve İsrail'in Batı Şeria'daki ihlallerinin durdurulması için kararlı müdahaleye gerek duyulduğunu tekrarladı. Sisi ayrıca, Filistin halkına yönelik şiddetin tırmandırılması politikasından vazgeçilmesinin önemini bir kez daha vurguladı. Sisi ve Blinken, iki devletli çözümün kalıcı barış ve güvenliğe ulaşmanın yolu olduğu konusunda mutabık kaldı.
Cumhurbaşkanı Sisi, dün gerçekleştirilen siber saldırıya da değinerek Mısır'ın Lübnan ile dayanışma içinde olduğunu ve Mısır'ın Lübnan'ın güvenliği, istikrarı ve toprak bütünlüğüne bağlı olduğunu vurguladı. Sisi ve Blinken, bölgede tansiyonun düşürülmesi ve sükûnetin sağlanması için iki ülkenin iş birliğinin artırılması konusunda mutabık kaldı.
Tayvan merkezli Gold Apollo şirketi, patlatılan çağrı cihazlarını kendisinin üretmediğini açıklayarak, marka lisansı verdikleri Macar ortağı "BAC Consulting KFT" isimli firmayı işaret etti.AA muhabiri iddialara karşı bir açıklama için Macar firmayla telefon ve e-mail yoluyla temasa geçmeye çalıştı ancak herhangi bir yanıt alınamadı.
Rosaria'nın LinkedIn'deki profilinde, BAC Consulting'in iş geliştirme, yönetim danışmanlığı, strateji ve ortaklık planlamasıdır, liderlik gelişimi, çevre danışmanlığı, siyasi danışmanlık, hakla ilişkiler ve telekomünikasyon hizmetleri verdiği bilgisi yer alıyor.Rosari'nın Avrupa Komisyonu'nda yaklaşık 3 yıl değerlendirme uzmanı olarak çalıştığı da profilinde bulunuyor.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde Filistinlilere ait yaklaşık 96 bin evi "patlayıcı yerleştirildiği" iddiasıyla yıktığını kabul etti.İsrail Ordu Radyosunun haberinde, "Dün Refah’ta patlamanın yaşandığı ve 4 İsrail askerinin ölümüne, 5 askerin yaralanmasına neden olan bina, Hamas’ın Refah’ta patlayıcı yerleştirdiği binalardan sadece birisi." ifadeleri kullanıldı.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 27 Ekim 2023'te başlattığı kara saldırısından bu yana "Gazze'de birçok askerin ölümüne neden olan bomba yerleştirilmiş binalar tehdidinin, Refah'ta patlayıcı yerleştirilmiş mahalleler tehdidi olarak bilinir hale geldiğinin" öne sürüldüğü haberde, Gazze Şeridi'nde 14 bini Refah kentinde olmak üzere Filistinlilere ait yaklaşık 96 bin evin "patlayıcı yerleştirildiği" iddiasıyla yıkıldığı belirtildi.
Haberde, "Refah'ta tek bir patlayıcı yerleştirilmiş bina değil, birlikte bomba yerleştirilmiş 30-40 binadan oluşan gruplar bulunuyor. Birine yerleştirilen küçük bir kamera, güçlerimizin ne zaman girdiğini tespit etmek ve uzaktan patlatma mekanizmasını devreye sokmak için yeterli." iddiasında bulunuldu.
Gazze hükümeti medya ofisinin 15 Eylül'de yayınladığı verilere göre, İsrail saldırıları sonucunda 350 bin ev tamamen ya da kısmen yıkıldı. 80 bin ev de kullanılamaz hale geldi.
İsrail saldırılarında ayrıca 825 cami ile 3 kilisenin tamamen ya da kısmen yıkıldığı bilgisi paylaşıldı.
Lübnan'da Hizbullah mensuplarının haberleşme amacıyla kullandığı çağrı cihazlarının eş zamanlı patlatılmasının etkileri sürüyor.İsrail ulusal istihbarat servisi MOSSAD’ın çağrı cihazlarına patlayıcı yerleştirdiği iddiasının ardından gözler Tayvanlı çağrı cihazı üreticisine çevrildi. Şirketin kurucusu Hsu Ching-Kuang düzenlediği basın toplantısında Tayvanlı şirket Gold Apollo’nun patlatılan çağrı cihazlarını üretmediğini söyledi.Ching-Kuang, patlatılan çağrı cihazlarının Avrupa'da Tayvanlı firmanın markasını kullanma hakkına sahip bir şirket tarafından üretildiğini kaydederek, “Ürün bize ait değildi. Sadece üzerinde bizim markamız vardı” dedi.
Ching-Kuang, Gold Apollo'nun da olayın mağdurlarından biri olduğunu dile getirerek “Biz sorumluluk sahibi bir şirketiz. Bu çok utanç verici” açıklamasını yaptı. Tayvanlı şirket Gold Apollo tarafından yapılan açıklamada, çağrı cihazlarının Macaristanlı bir ortak tarafından üretildiğini bildirdi. Ching-Kuang, Gold Apollo'nun Budapeşte merkezli BAC Consulting KFT ile ticari markasını kullanmak için “uzun vadeli bir ortaklığı” olunduğunu ve Gold Apollo çağrı cihazlarının patlamalara karıştığını bildirmesinin ardından medyada çıkan haberlerde bahsedilen modelin “BAC tarafından üretildiğini ve satıldığını” söyledi.
Tayvan'ın işaret ettiği şirket BAC Consulting CEO'su Cristiana Bársony-Arcidiacono, NBC News'a yaptığı açıklamada şirketinin Gold Apollo ile çalıştığını doğruladı. Ancak çağrı cihazları ve patlamalar sorulduğunda, "Çağrı cihazlarını ben yapmıyorum. Ben sadece aracıyım. Sanırım yanlış anladınız." dedi.
İngiliz Telegraph gazetesinde yer alan bilgilere göre, çağrı cihazlarına üç gram kadar patlayıcı yerleştirildi. Patlayıcıları kodla aktive edilen devre kartı sayesinde telefona gönderilen bir mesajla yaklaşık 3 bin çağrı cihazı patladı.
Dışişleri Bakanlığı, Ürdün'ün başkenti Amman'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği Gazze Temas Grubu toplantısına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın, İİT ve Arap Birliği Gazze Temas Grubu üyesi mevkidaşlarıyla Amman'da bir araya geldiği kaydedilerek, Gazze Temas Grubu'nun Ürdün Kralı 2. Abdullah tarafından kabul edildiği belirtildi.
Toplantılarda, İsrail'in Gazze'de yaptığı soykırımın durdurulmasına yönelik çabalar, ateşkes görüşmeleri ve Gazze'ye insani yardımların sevkiyatının yanı sıra Batı Şeria'da gittikçe artan işgal, Mescid-i Aksa ve Kudüs'ün tarihi statükosuna karşı provokasyonların da ele alındığı aktarılan açıklamada, "Gazze'de devam eden soykırımın yanı sıra Batı Şeria'da Filistinlileri hedef alan yerleşimci şiddeti ile İsrail ordusunun saldırıları endişe verici boyutlardadır. Bölgemizin istikrarını ve uluslararası düzeni tehdit eden İsrail saldırılarının durdurulması ve tansiyonun düşürülmesi için uluslararası toplumun bir an önce ağırlığını koyması gerekmektedir." ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, İİT ve Arap Birliği Gazze Temas Grubu'nun, Filistin'de kalıcı barışın tesisi için iki devletli çözümün bir an evvel hayata geçirilmesi ile bu sürecin ilk aşamasında Filistin'in daha fazla ülke tarafından tanınması ve Birleşmiş Milletlere tam üyeliği için çalışmalarını sürdüreceği bildirildi.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, gerçekleşen saldırıya ilişkin yazılı açıklama yaptı. Saldırıyı kınayan Kenani, İsrail’in Lübnanlı sivilleri hedef almasını toplu katliam olarak nitelendirerek, “Bu terör saldırısı, siyonist rejim ve onların paralı ajanlarının operasyonlarının devamıdır. Bu eylem tüm ahlaki ve insani ilkeler ile özellikle uluslararası insancıl hukuka tamamen aykırı. Siyonist rejime yönelik uluslararası soruşturma açılmalı ve rejim yargılanarak cezalandırılmalıdır” dedi.
Kenani, “Bu terör eylemi, siyonist rejimin sadece Filistin halkına karşı değil, bölgesel ve uluslararası güvenliğe karşı da tehdit oluşturduğunu bir kez daha açık bir şekilde gösterdi. Bu nedenle uluslararası toplumun acilen harekete geçmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.
Lübnan Sağlık Bakanlığı saldırıda hayatını kaybedenlerin sayısının 12’ye yükseldiğini açıkladı. Hayatını kaybedenler arasında 8 ve 11 yaşındaki 2 çocuğun da bulunduğu bildirilen açıklamada, kan bankalarına 3 saat içinde 2 binden fazla kan bağışı yapıldığı bildirildi. Güneyde 450, Bekaa’da 150, Beyrut’ta bin 800 olmak üzere en az 2 bin 750 kişinin yaralandığı açıklanırken çoğu göz ve yüz ameliyatı olmak üzere 460 ameliyat gerçekleştirildiği bildirildi.
Yediot Ahronot gazetesine göre, İsrail ordusu, Hizbullah'ın vereceği karşılığa hazırlanıyor.İsrail savunma ve güvenlik birimlerinin ülkenin kuzey sınırındaki durumu değerlendirmek için incelemelerde bulunduğu belirtilen haberde, şu ifadelere yer verildi:"İsrail saldırının sorumluluğunu üstlenmemiş olsa da yetkililer Hizbullah'ın muhtemelen karşılık vereceğine inanırken, İsrailli yöneticiler herhangi bir saldırıya güçlü bir karşılık vereceği tehdidinde bulundu."
İsrail ordusunun Lübnan'da çağrı cihazlarının patlatılmasının ardından Hizbullah ile yaşanan gerilimin tırmanması nedeniyle özel bir tümeni kuzey bölgesine konuşlandırdığı bildirildi.Yerel basında çıkan haberlerde, İsrail ordusunda yer alan 98. Tümenin ülkenin kuzeyine gönderdiği belirtildi.Söz konusu tümende paraşütçü ve komandolardan oluşan 10 ila 20 bin arasında asker bulunduğu ifade edildi.Hizbullah ile yaşanan gerilimin ardından kuzeye kaydırılan tümenin Gazze Şeridi'ne düzenlenen saldırılarda yer aldığı kaydedildi.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 348 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi.İsrail ordusunun son 24 saatte Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde "2 katliam" gerçekleştirdiği, bu saldırılarda 20 Filistinlinin daha hayatını kaybettiği, 54 Filistinlinin yaralandığı belirtildi.İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 41 bin 272'ye, yaralı sayısının da 95 bin 551'e çıktığı kaydedildi.Açıklamada ayrıca hâlâ enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğu ancak İsrail güçlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı yinelendi.
Gazze'de 10 bin kanser hastası, 12 bin yaralının yanı sıra bulaşıcı hastalıkların ve hepatit vakalarının yoğunluğu göz önüne alındığında bölgede ilaca duyulan ihtiyaç daha net ortaya çıkıyor.Özellikle kronik hastalıkları olan Filistinliler, yaşanan kriz nedeniyle bazen son kullanma tarihi geçmiş ilaçları kullanmak zorunda kalıyor.Gazze'nin kuzeyinden orta kesimdeki Deyr Belah kentinde bulunan Aksa Şehitleri Hastanesi yakınlarındaki çadır kente sığınan Rami Ebu Muavvad ve 3 kardeşi de ilaç sıkıntısını en çok yaşayan Filistinlilerden.
Gazze'nin kuzeyi ile güneyinde birincil ve ikincil koruyucu sağlık hizmeti veren El-Avde Sağlık ve Toplum Derneği Depoları Müdürü Doktor Emel Ebu Şerh, savaş öncesinde El-Avde Hastanesinin belli bir süre yetecek ilaç stoğu olduğunu ancak 11 aydır süren saldırılar ve Refah Sınır Kapısının kapatılmasının tıbbi malzeme ve ilaçlarda ciddi sıkıntı yaşanmasına neden olduğunu ifade etti.
Ebu Şerh, "Temel ilaçlarda yüzde 74, tıbbi sarf malzemelerinde de yüzde 85 eksiğimiz var. Pansuman ve rekonstrüktif cerrahide kullanılacak tıbbi sarf malzemesi bulunamıyor. Şeker, tansiyon ve kronik hastalıkların ilaçları, böbrek yetmezliği ve kanser ilaçları uzun zamandır Gazze'de yok." dedi.
ABD'nin "Axios" haber platformunda, Lübnan'da dün çağrı cihazları patlatılarak düzenlenen saldırılara ilişkin bazı detaylara yer verildi. Adı açıklanmayan ABD'li kaynaklara dayandırılan haberde, çağrı cihazlarının patlatılmasının İsrail ile Hizbullah arasında yaşanan gerilimin tırmandığı bir dönemde gerçekleştiğine dikkati çekildi.
İsrail yönetiminin son günlerde Hizbullah'ın çağrı cihazlarındaki "gizli operasyonu" fark edebileceğinden kaygı duyduğu öne sürüldü.
ABD'li bir yetkili, Hizbullah'ın çağrı cihazlarındaki "tuzağı" fark edebileceği endişeyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun yanı sıra üst düzey askeri ve istihbarat yetkililerinin bu cihazların patlatılmasına karar verdiği iddia edildi.
Haberde, ABD Başkanı Joe Biden'ın Kıdemli Danışmanı Amos Hochstein'ın 16 Eylül'de İsrail'e yaptığı ziyaret sırasında Netanyahu'nun ordu ve istihbarat yetkilileriyle Lübnan'daki saldırının düzenlenip düzenlenmemesi konusunda güvenlik istişarelerinde bulunduğu belirtildi.
Netanyahu'nun Hochstein ile yaptığı görüşmede Lübnan'daki dünkü saldırı planına ilişkin ABD'li yetkiliye bilgi vermediği ifade edildi.Lübnan'daki çağrı cihazlarının patlatılmasından kısa süre önce İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ile telefonda görüştüğü kaydedildi.
Görüşmede Gallant'ın Austin'e İsrail'in Lübnan'da bir "operasyon" düzenleyeceği bilgisini verdiği ancak saldırının detaylarını paylaşmadığı aktarıldı.
Hizbullah İsrail'in Lübnan'da gerçekleştirdiği saldırı sonrası sorumlunun İsrail olduğunu açıklamış ve misilleme sözü vermişti. Grup bugün yaptığı açıklamada, liderleri Hasan Nasrallah'ın 19 Eylül Perşembe günü bir konuşma yapacağını duyurdu
Irak resmi ajansı (INA) Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Seyf el-Bedr'in konuyla ilgili açıklamasına yer verdi.Irak'tan gönderilen yardım malzemeleri ve sağlık ekiplerinin Beyrut Havalimanı'na ulaştığını aktaran Bedr, tıbbi yardımın Lübnan Sağlık Bakanlığına teslim edileceğini kaydetti.Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani’nin, İsrail’in Lübnan’daki çağrı cihazlarına sızıp patlatmasının ardından tıbbi malzeme ve acil yardım ekiplerinin Lübnan'a gönderilmesi talimatını vermişti.
ABD'li Washington Post gazetesine göre İsrail saldırının sorumluluğunu üstlenmedi ancak Lübnan'da bu kadar karmaşık ve cüretkar bir saldırının başka hiçbir ulus tarafından gerçekleştirilmesi mümkün değil. Saldırı siber savaşla sabotajı birleştiren bir İsrail operasyonu gibi görünüyor. Tel Aviv'in Hizbullah'a vermek istediği mesaj açık: "Faaliyet gösterdiğiniz her alana nüfuz edebiliriz."
Ancak aylardır topyekun bir savaşın eşiğinde olan bölgedeki gerilimin bir sonraki bölümünü Hizbullah yazacak gibi görünüyor. Washington Post'a göre saldırının sonuçları "uğursuz" olacak, İsrail büyük sürprizlere hazır olmalı. ABD'li gazeteye göre, saldırı Gazze'de ateşkes anlaşması ve İsrailli rehinelerin serbest bırakılması şansını patlatabilir.
Pentagon Sözcüsü Tümgeneral Pat Ryder, Hizbullah unsurlarının kullandığı çağrı cihazlarının patlatılması sonucu biri çocuk 9 kişinin hayatını kaybettiği ve 200 kadarı ağır yaklaşık 2 bin 800 kişinin yaralandığı olaya ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı.ABD'nin patlamalarda dahlinin olup olmadığı sorusuna, Ryder, "Bildiğim kadarıyla, ABD'nin bunda hiçbir dahli yok. Tekrar ediyorum, bu takip ettiğimiz bir konu." dedi.
Ryder, patlamadan sonra ABD'nin bölgedeki askeri pozisyonunda değişiklik olup olmadığı sorusuna ise Orta Doğu'da "ABD güç pozisyonunda bir değişiklik yok." yanıtı verdi.Ayrıca, Dışişleri Bakanı Lloyd Austin'in gerginliklerin geniş bir bölgesel çatışmaya dönüşmemesini sağlamaya "çok odaklandığını" belirten Ryder, İsrail ile Hizbullah arasında devam eden çatışmaları azaltmanın en iyi yolunun diplomasi olduğuna inandıklarını ifade etti.
Gold Apollo şirketi tarafından yapılan yazılı açıklamada, "AR924" modeli çağrı cihazlarının üretiminde herhangi bir yetkilerinin olmadığı ifade edildi."Biz sadece marka yetkisi veriyoruz ve bu ürünün tasarımında veya üretiminde hiçbir dahlimiz yok." ifadeleri yer alan açıklamada bu cihazların üretiminin yalnızca marka lisansı kullanma yetkisi verdikleri "BAC" isimli şirkete ait olduğu belirtildi.
Tayvan basınında yer alan haberlere göre de Gold Apollo Yöneticisi Hsu Ching Kuang, düzenlediği basın toplantısında, bu cihazların Tayvan'da değil, yurt dışında üretildiğini anlattı.Hsu, patlatılan cihazların Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de bulunan "BAC Consulting Ltd" isimli şirket tarafından üretildiğini ve bu firmayla 3 yıl önce yetkilendirme sözleşmesi imzaladıklarını ifade etti.Patlamaların ardından Lübnanlı sosyal medya kullanıcılarının dolaşıma soktuğu görsellerde yer alan hasar görmüş çağrı cihazlarının marka ve modelinin "Gold Apollo Rugged Pager AR924" olduğu görülmüştü.
Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberinde, İsrail ordusunun Gazze şehrinin güneydoğusundaki Zeytun Mahallesi'nde bir eve hava saldırısı düzenlediği belirtildi.Haberde, saldırıda 2 Filistinlinin öldüğü, çok sayıda kişinin de yaralandığı bildirildi.Öte yandan İsrail'in Gazze'nin orta kesimindeki Bureyc Mülteci Kampı'nda Filistinlilerin evlerine insansız hava aracıyla ateş açması sonucu çok sayıda kişi yaralandı.
ABD'li New York Times gazetesine göre Lübnan genelinde binlerce kişinin yaralanmasına yol açan operasyon, İsrail istihbarat servisi Mossad ile İsrail ordusunun ortak operasyonuydu. Gazete operasyon hakkında bilgi sahibi Amerikalı yetkililere dayandırdığı haberinde, İsrail'in Lübnan'a ithal edilen Tayvan yapımı çağrı cihazlarına patlayıcı madde yerleştirdiğini öne sürdü. NYT'nin iddiasına göre İsrail, Gold Apollo'dan sipariş ettiği ve Hizbullah'a gönderilmesi planlanan çağrı cihazlarının içine patlayıcılar ve uzaktan tetiklenebilen anahtarlar yerleştirdi.
Tayvanlı Gold Apollo şirketi iddiaları yalanladı ve cihazların Avrupa'da kendi markasını kullanma hakkına sahip bir şirket tarafından yapıldığını söyledi.
Tayvan Ulusal Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nden Profesör Jhy-Chern Liu, Al Jazeera'ya yaptığı açıklamada Tayvan firmasının saldırıya dahil olmasının mümkün olmadığını iddia etti.
Gold Apollo'nun özellikle alışveriş merkezlerindeki yiyecek tezgahlarında müşterilere yemek veya masanın hazır olduğunu bildirmek için kullanılan çağrı cihazları üretmekte uzmanlaşmış küçük bir şirket olduğunu söyleyen Liu, şirketin 1995 yılında kurulduğunu, değerinin yaklaşık 3 milyon dolar olduğunu ve 35 çalışanı olduğunu söyledi. Liu açıklamasında "Tayvan her açıdan ABD'ye çok yakın olmasına rağmen, Tayvan'daki herhangi bir şirketin, böyle ölümcül bir komplonun içinde yer alacağına inanmıyorum" ifadelerini kullandı.
Lübnan'da çağrı cihazlarının patlatılmasının ardından Hizbullah, 10 mensubunun daha öldüğünü duyurdu.Hizbullah, sosyal paylaşım platformu Telegram üzerinden konuya ilişkin bir dizi açıklama yaptı.Açıklamalarda, 10 Hizbullah üyesinin daha yaşamını yitirdiği ifade edilirken, ölenlerin isimleri ve doğum tarihleri şu şekilde sıralandı:
Necib Abdulhuseyn Aladdin “Ali Mazlum” (1991), Hasan Muhammed Yasin “Yamin” (1986), Hüseyin Ahmed Menteş “Salah” (1994), Muhammed Zekeriya Abbas “Haydara” (1986), Abbas Bilal Munim "Mirza Mehdi" (1996), Muhammed Mehdi Ali Ammar “Zülfikar” (1985), Hüseyin Ali Aladdin “Zekeriya” (1989), Hüseyin Eyyub Fakih “Bakır” (1988), Abbas Fadl Yasin “Ebulfadl” (1993) ve Mehdi Abbas Semhat “Cevad Matuk” (1995)
Mısır, Irak, Ürdün ve Filistin, çağrı cihazlarının patlatılması sonucu 9 kişinin öldüğü, 2 bin 800 kişinin yaralandığı Lübnan'la dayanışma içinde olduklarını belirterek, yardım teklifinde bulundu.
Lübnan'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilciliği Maslahatgüzarı Hadi Hachem, İsrail'in Lübnan'da çağrı cihazlarını patlatarak düzenlediği saldırının savaş suçu olduğunu dile getirdi.Hachem, BM Genel Kurulu'nda İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki faaliyetlerinin yasal sonuçlarına ilişkin düzenlenen acil oturumda konuştu.Hachem, İsrail'in bugün düzenlediği "siber saldırının" binlerce kişinin yaralanmasına ve aralarında küçük bir kız çocuğu dahil 9 kişinin ölmesine yol açtığını belirterek, "Bu saldırı savaş suçudur." vurgusunda bulundu.Saldırının çok ciddi olduğunu kaydeden Hachem, aynı zamanda bölgede çatışma ve panik halini de tetiklediğini ifade etti.
Sky News Arabia'nın ismi paylaşılmayan kaynaklara dayandırdığı haberinde, MOSSAD’ın “Hizbullah’ın çağrı cihazlarına önceden ulaştığı ve pillerine patlayıcı madde yerleştirdiği” iddiasına yer verildi.
Haberde, MOSSAD’ın patlayıcılar yerleştirdiği pillerin sıcaklığını uzaktan yükselterek cihazları infilak ettirdiği de ileri sürüldü.
Katar merkezli Al Jazeera televizyonunun da Lübnanlı güvenlik kaynağından aktardığına göre, cihazlara yerleştirilen patlayıcı 20 gramın altında ve infilak ettirilen cihazlar 5 ay önce ithal edildi.
Lübnanlı yetkililerin İsrail’i sorumlu tuttuğu olayın ardından, patlayan çağrı cihazlarının durumu da merak konusu oldu.Konuyla ilgili sosyal medyaya yansıyan ve Hizbullah mensuplarının kullandığı iddia edilen 3 modelin ismi yoğun etkileşime girdi.Buna göre, söz konusu çağrı cihazı modellerinin ikisi ABD, biri ise Tayvan menşeli şirketler tarafından üretilmiş ürünler.Cihazlardan biri, ABD menşeli ve 1900'lerin başından bu yana telefon ve diğer iletişim cihazlarını üreten Motorola'ya ait.
Ancak olayın yaşandığı günün akşamına kadar, Hizbullah mensuplarının üzerinde patladığı veya hasar aldığı teyit edilmiş, doğrudan Motorola markası görünen çağrı cihazlarının görselleri sosyal medyada dolaşıma girmedi.Yine Motorola'ya bağlı "Teletrim" markalı cihaz paylaşımları yapılmasına karşın bu görsellerin sağlam cihazlara ait olduğu fark edildi.
Sosyal medyada paylaşılan son cihaz ise Tayvan menşeli "Apollo Gold" şirketi tarafından üretilen ve Hong Kong menşeli "Apollo Systems HK" şirketi tarafından satılan "Gold Apollo Rugged Pager AR924" model ürün.
Paylaşımlarda parçalanmış ancak model bilgileri okunabilen Apollo marka çağrı cihazlarının görselleri yer aldı.Apollo Systems HK, resmi internet sitesinde, dijitalleşen sağlık sektörü ve bakım tesislerinde olmak üzere dünya çapında birçok sektöre çağrı cihazı ve iletişim sistemleri sağladığını belirtiyor.Şirket ayrıca, sağlık çalışanları, müşteriler ve yöneticilere uluslararası alanda güvenilir iletişim, sistem tasarımı ve ağ destekli çözümler sunduğunu bildiriyor.
Öte yandan söz konusu şirketler, bu cihazlarının satışını cep telefonları ve internetin yaygınlaşması nedeniyle uzun süre önce durdurdu. Buna karşın bu modellerin ikinci el satışları olduğu görülüyor.