Güncelleme Tarihi:
Lübnan resmi ajansı NNA'nın geçtiği habere göre, İsrail güçlerine ait insansız hava araçları Sur kentine bağlı Hanuviye beldesinde bulunan bir eve saldırı düzenledi.
Lübnan Sağlık Bakanlığı da saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada 5 kişinin hafif bir şekilde yaralandığı, tedavi için çevredeki hastanelere kaldırıldıkları ifade edildi.
Ayrıca, saldırı sonucu beldedeki altyapı ve çevredeki evlerde hasar meydana geldiği aktarıldı.
Gazze'deki Sivil Savunma Birimi Sözcüsü Mahmud Basal, yaptığı açıklamada, Gazze'nin kuzeyinde İsrail ordusunun Reyyan ailesine ait evi bombalaması sonucu bir Filistinlinin öldüğünü belirtti.
Gazze'nin kuzeyi
İsrail ordusuna ait topçu birliklerinin Gazze'nin kuzeyi ve Gazze kentine düzenlediği saldırılarda toplam 26 Filistinlinin hayatını kaybettiği aktarıldı.
Gazze kentinin merkezinde Şeldan ailesine ait evin İsrail ordusunca hedef alınması sonucu 5, Zeytun Mahallesi'ne yönelik saldırılarda 5 ve kentin doğusunda yerinden edilmiş Filistinlilerin barındığı ez-Zehra ve Abdulfettah Hammud okullarının hedef alınması sonucu 16 Filistinlinin yaşamını yitirdiği kaydedildi.
Gazze'nin orta kesimleri
İsrail ordusunun Gazze'nin orta kesiminde yer alan Deyr el-Belah'a düzenlediği saldırılarda toplam 26 Filistinlinin öldüğü belirtildi.
Ölenlerin 8'inin Bureyc Mülteci Kampı'nda bombalanan Ebu Zeyd ailesinden olduğu, 3'ünün Nusayrat Mülteci Kampı'na düzenlenen saldırıda hayatını kaybettiği, 15'inin ise yine Bureyc'te bir yerleşim yerine düzenlenen saldırıda yaşamını yitirdiği kaydedildi.
Gazze'nin güneyi
Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde İsrail ordusunun iki eve düzenlediği saldırıda 7 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu, Han Yunus'ta el-Fecm ailesine ait evi hedef alarak 1 Filistinli kadının, Ahmed ailesine ait evi hedef alarak da 6 Filistinlinin yaşamını yitirmesine sebep oldu.
İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim 2023'te kapsamlı saldırı düzenledi.
İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 16 bin 314’ü çocuk, 10 bin 980’i kadın olmak üzere 39 bin 699 Filistinli öldü, 91 bin 722 kişi yaralandı.
Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 331'i karadan işgal sürecinde olmak üzere 684 askerinin öldüğünü duyurdu.
Çatışmalara 24 Kasım 2023'te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani ara"da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 620 Filistinli hayatını kaybetti.
Hamas'ın internet sitesinde yayınlanan basın açıklamasında Rişk, "Genellikle suçlunun suçunu örtbas ettiğini duyarız ancak iğrenç suçunu açıkça söyleyen küstah bir düşmanla karşı karşıyayız." ifadelerini kullandı.
Rişk, "Nazi Smotrich'in, Gazze Şeridi'ndeki 2 milyon Filistinliyi aç bırakmanın 'haklı ve ahlaki' olduğu yönündeki açıklaması, işgalcilerin niyetini bir kez daha doğrulayan skandal bir söylem ve Gazze Şeridi'nde soykırım politikasının fiilen benimsenmesidir." dedi.
Hamas yetkilisi, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne "soykırımı teşvik eden ve destekleyen bu terörist hakkında tutuklama emri çıkarılması" çağrısında bulundu.
"GAZZE ŞERİDİ'NE İNSANİ YARDIMLAR ENGELLENMELİ"
Smotrich, "Israel Hayom" adlı yayın kuruluşu tarafından 5 Ağustos'ta düzenlenen bir konferansta, Gazze Şeridi'nde 2 milyon sivilin açlıktan ölmesi pahasına bölgeye insani yardım ulaştırılmasını engellemenin "haklı ve ahlaki" olduğuna inandığını ima etmişti.
İsrail'in yoğun saldırıları ve insani yardımları engellemesi nedeniyle aylardır açlık ve kıtlık çeken Gazzelilerin tamamının ölmesinin "meşru" olduğunu ima eden Smotrich, "Mevcut küresel gerçeklikte bir savaşı yönetemeyiz. Rehinelerimiz geri dönene kadar, haklı ve ahlaki olsa bile, kimse 2 milyon sivilin açlıktan ölmesine izin vermez." ifadelerini kullanmıştı.
Bakan Smotrich, uluslararası toplumun bölgeye insani yardım ulaştırılmasını engellemeye izin vermeyeceğini söyleyerek, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını sürdürebilmek için uluslararası meşruiyete ihtiyacı olduğunu dile getirmişti.
İsrail'in Gazze Şeridi'nin tamamını kontrol altına alması gerektiğini savunan aşırı sağcı Bakan, Gazze'nin tamamında kontrolü sağlamanın hedeflenmesi gerektiğini ifade etmişti.
Yerel basında çıkan haberlerde, İran ve Hizbullah ile devam eden gerilimin gölgesinde Güvenlik Kabinesinin bir araya geldiği belirtildi.
Toplantının olası bir acil durum tatbikatı yapmak amacıyla Genelkurmay Başkanlığındaki yer altı komuta odasında yapıldığı ifade edildi.
Öte yandan İsrail televizyonu toplantının gündemine ilişkin dikkat çekici bir iddia ortaya attı.
Kanal 12 televizyonu, İsrail ordusunun Güvenlik Kabinesinden Hizbullah'a karşı önleyici bir saldırı düzenleme emri alma olasılığına hazırlandığını ileri sürdü.
Kanal 13 televizyonu ise Tel Aviv'in elindeki son değerlendirmelerin Hizbullah'ın Fuad Şükür'ün öldürüldüğü saldırıya karşılık üst düzey bir İsrailli yetkiliyi hedef almaya çalışacağı yönünde olduğunu iddia etti.
İsrail ordusunun 30 Temmuz'da Lübnan'ın başkenti Beyrut'a düzenlediği saldırıda Hizbullah'ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükür ölmüştü.
ABD, İran'ın olası misillemesine karşı açıklama yaptı. ABD "Ekonominiz batar. Bunun tehdit olarak algılanmasını istemiyoruz. Uyarı olarak alınmalı" açıklamasında bulundu.
ABD F-22 Raptor savaş uçaklarını ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) sorumluluk alanına göndererek bölgeye konuşlandırdı. CENTCOM tarafından yapılan açıklamada, “ABD Hava Kuvvetleri'ne ait F-22 Raptorları, İran ya da vekillerinin bölgede gerilimi tırmandırma ihtimalini azaltmak amacıyla ABD'nin bölgedeki kuvvet pozisyonunda yaptığı değişikliklerin bir parçası olarak 8 Ağustos'ta ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı sorumluluk alanına ulaştı” denildi.
Birleşik Devletler Küresel Saldırı Görev Gücü'nün (US-GSTF) önemli bileşenlerinden olan F-22'nin ABD tarafından ihracatına izin verilmezken, F-22'nin tek kullanıcısı ABD Hava Kuvvetleri.
İsrail'in kuzeyindeki Batı Celile bölgesinde uyarı sirenleri çaldı.
İsrail ordusundan yapılan açıklamaya göre, Lübnan'dan kuzeydeki Batı Celile bölgesine atılan yaklaşık 15 füze bölgedeki Kabri yerleşim yeri yakınlarına düştü. Olayda yaralanan olmadığı bildirildi.
İsrail ordusu daha sonra yaptığı açıklamasında, ikinci bir salvoda atılan 8 kadar füzenin sınıra yakın Shlomi yerleşim yeri yakınlarındaki açık araziye düştüğü, olayda yaralanan olmadığı ve saldırıya topçu atışıyla karşılık verildiğini duyurdu.
İsrail devlet televizyonu KAN, sınır hattındaki Biranit askeri üssüne "Burkan" füzesiyle düzenlenen saldırı nedeniyle bölgeden dumanların yükseldiği görüntüleri paylaştı.
Lübnan Hizbullahı'ndan yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze'de ve Lübnan'ın güneyinde devam eden saldırılarına misilleme olarak Manot yerleşim yeri yakınlarındaki İsrail hava savunma sistemi Demir Kubbesi bataryalarının Katyuşa füzeleriyle hedef alındığı belirtildi.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarının başlamasıyla 8 Ekim'den itibaren İsrail-Lübnan sınırında İsrail ordusu ve Lübnan Hizbullahı arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor.
İsrail ordusunun Beyrut'a düzenlediği hava saldırısında Hizbullah'ın üst düzey komutanı Fuad Şükür'ün öldürülmesi ve Tahran'da Hamas'ın Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin suikasta uğramasının ardından Lübnan Hizbullah'ı ve İran'dan "güçlü bir karşılık beklendiği" belirtilmişti.
İsrail basını, güvenlik teşkilatının, gelecek saldırıyı beklemektense İran ve özellikle de Lübnan Hizbullahı'na karşı öncü önleyici bir saldırıyı tartıştığını aktarmıştı.
Lübnan Dışişleri Bakanı Abdallah Buhabib, İsrail'in mevcut gerilimi tırmandırarak ABD Başkanı Joe Biden'ın Gazze Şeridi'nde ateşkese yönelik girişimini boşa çıkarmayı hedeflediğini söyledi. Lübnan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Buhabib ve Norveçli mevkidaşı Espen Barth Eide telefonda görüştü. Görüşmede iki bakan, "İsrail'in Lübnan ve İran'da gerilimi tehlikeli bir şekilde tırmandırması ve Lübnan ile Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını sürdürmesi sonucu bölgenin kapsamlı bir savaşa girmemesi için son dönemde gösterilen çaba ve çalışmaları" değerlendirdi. Lübnan Dışişleri Bakanı Buhabib, "İsrail, gerilimi tırmandırarak, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde de 2735 sayılı karar ile kabul edilen ABD Başkanı Joe Biden'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanmasına yönelik girişimini boşa çıkarmayı hedefliyor." dedi. İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarında sivilleri kasıtlı şekilde hedef aldığını söyleyen Buhabib, bu durumun uluslararası hukukun ilkelerini apaçık şekilde ihlal ettiğini belirtti.
İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Başbakan Binyamin Netanyahu'ya, 1967'deki "Altı Gün Savaşı"ndaki gibi, İran ve Lübnan Hizbullahı'na karşı "öncü saldırı" düzenlemesi çağrısı yaptı.Ben-Gvir, sosyal medya hesabındaki paylaşımında, "Bay Başbakan, Levi Eshkol beklememişti." ifadesini kullandı.İsrail, 1967'de Arap ülkelerine karşı giriştiği Altı Gün Savaşı'nda Mısır'a karşı "sürpriz bir öncü saldırı" düzenlemişti. Bu dönemde İsrail'de Başbakanlık koltuğunda Levi Eshkol oturuyordu.
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye'nin İran'da öldürülmesinin yankıları sürerken, İngiltere merkezli Yahudi Gazetesi “The Jewish Chronicle” den suikasta dair çarpıcı iddialar geldi. Elon Perry imzasıyla yayınlanan habere göre Haniye, MOSSAD tarafından yüklü miktarda para ile Kuzey Avrupa ülkesine kaçırılma vaadiyle kiralanan Devrim Muhafızları'na bağlı Ensar el Mehdi güvenlik biriminde görevli 2 İranlı tarafından yatağının altına patlayıcı yerleştirilerek öldürüldü.
Haberde, bu gerçeğin suikast gününe ait güvenlik kamerası görüntülerinin incelenmesiyle ortaya çıktığı ve İranlı suikastçıların Haniye'nin kalmayı planladığı odaya anahtarla girdiklerinin tespit edildiği belirtildi. Şahısların 3 dakika sonra odadan ayrılarak çıkışa yöneldikleri, güvenlik görevlisinin onları tanıması sayesinde sorun yaşamadan Haniye'nin kalacağı misafirhaneden ayrıldığı kaydedildi.Habere göre, kendilerine verilen görevi tamamlayan İranlı suikastçılar, 1 saat içinde MOSSAD tarafından İran'dan kaçırıldı.
BOMBA 9 SAAT ÖNCE YERLEŞTİRİLDİ
Habere göre, yapılan güvenlik kamerası incelemeleri bombanın Haniye'nin yatağının altına haftalar ya da aylar önce yerleştirildiği yönündeki iddiaları da çürüttü. Bombanın suikast günü yerel saatle 16.23'te, yani Haniye odasına girmeden yaklaşık 9 saat önce yerleştirildiği tespit edildi. Uzaktan kumanda ile gerçekleştirilen patlama ise 01.37'de yaşandı.
Haberde, Tahran'da uzun zamandır görev yapan bir dizi MOSSAD ajanı tarafından organize edilen suikast için uygun zamanın beklendiği aktarıldı. Haniye'nin İran'ın yeni cumhurbaşkanının yemin töreni için Tahran'a davet edilmesiyle harekete geçen MOSSAD'ın töreni düzenleyenler ve davetliler arasındaki telefon görüşmelerini dinlediği, Haniye'nin ziyaretini bu sayede teyit ederek suikast planını uygulamaya karar verdiği kaydedildi.
IŞIKLARIN SÖNMESİNİ BEKLEDİLER
The Jewish Chronicle'a göre, MOSSAD suikast öncesinde zorlu bir hazırlık yürüttü. Haniye'nin potansiyel kaçış yollarını belirlemek ve binadaki güvenlik önlemlerini kontrol etmek üzere bölgeye birçok ajan gönderilirken, Haniye'nin kalacağı binanın bir tepede yer alması işleri zorlaştırdı. Bunun üzerine tepede bulunan uzun ağaçlara tırmanan yeşil kamuflajlı 5 İsrail ajanı, Haniye binaya girer girmez araç rengi ve plaka ile kimlik teyidi yaptı. Bir başka MOSSAD ajanı ise Haniye'nin kaldığı odayı pencereden gözleyerek Hamas liderinin uyuduğunu bomba operatörüne haber verdi. Işıkların sönmesinin ardından ise bomba patlatıldı ve Haniye hayatını kaybetti.
Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliğine, "İsrail'in Mescid-i Aksa'yı Yahudileştirme girişimine karşı harekete geçme ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hıristiyanların kutsal mekanlarını koruma araçlarını sağlama" çağrısı yapıldı. Açıklamada, İsrail'in Mescid-i Aksa İmam Hatibi Şeyh İkrime Sabri'nin 6 ay boyunca camiye girmesini yasaklaması kınandı.
İsrail Ordusu (IDF), Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus bölgesindeki Filistinlilere, bölgeyi tahliye etmeleri için çağrıda bulundu. IDF'nin Arapça sözcüsü Albay Avichay Adraee, son duyuruyla birlikte boşaltılması istenen bölgelerin bir listesini yayınladı. bunlar arasında El Karara'nın Han Yunus banliyöleri ve Bani Süheila, Abasan mahalleleri ve Khuza kasabası yer alıyor. 2,3 milyonluk Gazze nüfusunun yaklaşık 1,9 milyonu şu anda Şeridi'nin kıyısındaki el-Mawasi bölgesinde, Han Yunus'un batı mahallelerinde ve Gazze'nin merkezindeki Deir el-Balah'ta bulunan insani bölgede bulunuyor.
İsrail eski genelkurmay başkanı Moşe Ya'alon, Netanyahu'yu sert bir şekilde eleştirdi. Ya'alon Netanyahu'nun ateşkese karşı çıkan kabinesinin aşırı sağcı üyelerini yatıştırmak için İsrailli esirleri "kurban etmeye" hazır olduğunu söyledi. Ya'alon, İsrail Ordu Radyosu'nda yaptığı açıklamalarda İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'i öne çıkararak onları savaş sırasında Filistinlileri yerinden etmeye zorlamakla suçladı. Geçtiğimiz günlerde İsrailli esirleri serbest bırakmaya zorlamak için Gazze'nin tüm nüfusunu aç bırakmayı savunan Ben-Gvir ve Smotrich, Netanyahu'nun koalisyon hükümetinin önemli parçaları. Bu iki isim daha önce Netanyahu'nun savaşı sona erdirmek için taviz vermesi halinde onu terk etmekle tehdit etmişlerdi.
Lübnan resmi ajansı NNA'ya göre, İsrail ordusuna ait insansız hava araçları (İHA) Yarin ve Cubeyn beldeleri arasındaki yolda bir aracı hedef aldı. Lübnan Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, söz konusu araca düzenlenen saldırıda 3 kişinin yaralandığı bilgisi verildi. Yaralıların ambulanslarla yakındaki hastanelere sevk edildiği aktarıldı.
Filistin, Gazze Şeridi'nde 2 milyon sivilin açlıktan ölmesi pahasına bölgeye insani yardım ulaştırılmasını engellemenin "haklı ve ahlaki" olduğuna inandığını ima eden İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich için Uluslararası Ceza Mahkemesinden (UCM) tutuklama emri talep etti. Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "Smotrich'in açıklamasının, soykırım politikasını benimsemenin ve bununla övünmenin açık bir itirafıdır." denildi.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin merkezindeki yoğun nüfuslu Bureij Mülteci Kampında Nashwan, Abu Zeina ve Ashour ailelerine ait 3 eve hava saldırısı düzenledi. Yerel kaynaklar 12 Filistinlinin hayatını kaybettiğini, onlarca Filistinlinin yaralandığını aktardı. Yaralılar Deyr el-Belah'taki El Aksa Şehitleri Hastanesi'ne ve El Avda Hastanesi'ne kaldırıldı. İsrail'in uyarı yapmadan evleri hedef aldığı öğrenildi.
Birlemiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Jeremy Laurence, İsrail askerlerinin Sde Teiman gözaltı merkezinde alıkoydukları bir Filistinliye tecavüz etmesine ilişkin görüntülerin "şok edici" olduğunu belirtti.
"Bu şok edici bir görüntü. Son aylarda İsrail'in, Filistinli tutuklulara yönelik kötü muamele, işkence, cinsel şiddet ve tecavüz gibi ağır ihlalleri içeren çok sayıda görüntülerden biri." ifadelerini kullanan Laurence, yakın zamanda bu konuya ilişkin yayımlanan raporlara atıfta bulundu. Laurence, raporda, özgürlüğünden yoksun bırakılan kişilere yönelik cinsel ve cinsiyete dayalı şiddet dahil uluslararası insan hakları ve insani hukukun çok sayıda ağır ihlalinin anlatıldığını anımsattı. "Bunların bir kısmının savaş suçu teşkil edebileceği belirtiliyor." ifadelerini kullanan Laurence, "İsrail, yaygın olduğuna inandığımız tüm ihlal iddialarına ilişkin hızlı, bağımsız ve etkili soruşturmaların yapılmasını ve faillerin hesap vermesini sağlamalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 22 artarak 39 bin 699'a yükseldi.
İsrail Dışişleri Bakanlığı, Norveç’in Filistin nezdinde diplomatik olarak görev yapmak üzere görevlendirdiği diplomatların İsrail'deki akreditasyonlarının iptaline ilişkin yazılı açıklamada bulundu.Açıklamada, Norveç'in Filistin nezdindeki diplomatik temsilcilerinin akreditasyonunun iptal edildiği ve kararın Norveç hükümetinin son dönemde attığı "İsrail karşıtı ve tek taraflı adımlara" yanıt olduğu belirtildi.Norveç'in Filistin devletini tanıma kararı ve Norveçli üst düzey yetkililerin İsrail karşıtı yorumlarının kararın alınmasında etkili olduğu vurgulanan açıklamada, Norveç Büyükelçiliğine söz konusu diplomatların akreditasyonlarının yedi gün, vizelerinin ise üç ay içinde iptal edileceğinin bildirildiği belirtildi.
Norveç'in Filistin devletini tanıma kararı ve Norveçli üst düzey yetkililerin İsrail karşıtı yorumlarının kararın alınmasında etkili olduğu vurgulanan açıklamada, Norveç Büyükelçiliğine söz konusu diplomatların akreditasyonlarının yedi gün, vizelerinin ise üç ay içinde iptal edileceğinin bildirildiği belirtildi.
İsrail Gazze Şeridi'nde sivilleri katlederken, hayatta kalmaya çalışan Filistinlilere insani yardım sağlayan kurumları da hedef almaya devam ediyor. ABD merkezli yardım kuruluşu World Central Kitchen (WCK), bölgenin merkezindeki Deir el-Balah'ta Filistinli bir personelin İsrail güçleri tarafından öldürüldüğünü bildirdi. WCK açıklamasında kimliği Nadi Sallout olarak belirtilen personelin görev dışında öldürüldüğü kaydedildi. WCK, olayın araştırılacağını kaydetti.
Katar'a ait bir medya kuruluşunun haberine göre, Batılı yetkililer son dört günde bölgede artan gerginliğe son verebilecek yeni bir Gazze ateşkesi ve rehinelerin serbest bırakılması önerisini dolaşıma soktu. El-Arabi El-Cedid haberinde, İsrail ve İran'a yakın Batılı ve Arap yetkililerin, hem Tahran'ın hem de Hizbullah'ın İsrail'e misilleme saldırıları düzenlemesini engelleme potansiyeli taşıyan öneriyi inceledikleri belirtti.
Taslağın, ateşkes ve İsrail'in Gazze'den askerlerini çekerek "sürdürülebilir bir sükunet" sağlamasını, rehine ve tutuklu değişimini ve Gazze Şeridi'nin yeniden inşasına yönelik bir çerçeveyi içerdiği belirtiliyor.
Hamas'ın yeni lideri olarak Yahya Sinvar'ı seçmesinin anlaşma sürecini nasıl etkileyeceği merak konusu olurken, Batı medyası ısrarla ABD'nin diplomatik girişiminleri sonrası İran'ın saldırı fikrini tekrar gözden geçirdiğini yazıyor.
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in Gazze’ye insani yardımların engellenmesinin ‘halkı ve adil’ olduğuna ilişkin açıklaması, İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy ve Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in tepkisini çekti.
İngiltere Dışişleri Bakanı Lammy, yaptığı açıklamada sivil halkın kasıtlı olarak açlığa mahkum edilmesinin bir ‘savaş suçu’ olduğunu hatırlatarak, “Uluslararası hukuk daha açık olamazdı. Sivillerin kasıtlı olarak aç bırakılması bir savaş suçudur. Bakan Smotrich'in sözlerinin hiçbir haklı gerekçesi olamaz ve İsrail hükümetinin bu sözleri geri çekmesini ve kınamasını bekliyoruz” dedi.
“ALÇAKLIĞIN ÖTESİNDE”
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Borrell, Smotrich’in açıklamasını ‘alçaklığın ötesinde’ olarak değerlendirerek şu ifadeleri kullandı:
“Avrupa Birliği, İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in yaptığı son açıklamaları şiddetle kınamaktadır. Sivillerin kasıtlı olarak aç bırakılması bir savaş suçudur. Bakan Smotrich'in 'rehineler iade edilene kadar' İsrail'in '2 milyon sivili açlıktan öldürmesine' izin vermenin 'haklı ve ahlaki olabileceğini' söylemesi alçaklığın da ötesindedir. Uluslararası hukuku ve insanlığın temel ilkelerini küçümsediğini bir kez daha ortaya koymaktadır. İsrail hükümetinin Bakan Smotrich'in sözleriyle arasına kesin bir mesafe koymasını ve Sde Teiman cezaevinde rapor edilen işkence eylemleri konusunda şeffaflık sağlamasını bekliyoruz.”
srail güçleri nisan ayında bıçaklı saldırıda bulunduğu iddiasıyla öldürdüğü Filistinlinin işgal altındaki Batı Şeria'da bulunan evini yıktı. Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail güçleri, Batı Şeria'nın güneyindeki El Halil'deki Dura beldesine baskın düzenledi. İsrail güçleri burada, Filistinli Mümin Mesaleme'nin 3 katlı bir apartmandaki dairesini patlayıcılarla yıktı.
Patlamanın etkisiyle diğer dairelerde de hasar meydana geldi.
İsrailli emekli Tümgeneral Yitzhak Brik Kanal 12 televizyonunun internet sitesinde yayımlanan "İsrail, tamamen ABD'ye bağımlı olduğu bölgesel bir savaşa doğru hızla ilerliyor." başlıklı yazı kaleme aldı.Emekli Tümgeneral Brik, "Geçtiğimiz günlerde İsrail ordusu için endişe verici durumu henüz kavrayamayan bazı kişilerin, İran ve Hizbullah karşılık vermeden önleyici saldırı düzenlenmesi gerektiğini söylediğini duyduk. Ne yazık ki bu kişiler, Hizbullah ve İran'a yönelik herhangi bir önleyici saldırının derhal bölgesel bir savaşa yol açacağını hesaba katmıyorlar." ifadelerini kullandı.
İsrail'in önleyici bir saldırı başlatması durumunda yerleşim yerleri, enerji santralleri, gaz istasyonları, endüstriyel alt yapı ve askeri üslerin her gün binlerce roket ve dron saldırısına uğrayacağını kaydeden Brik, "İsrail ordusunun kendi başına ne bölgesel bir savaşa yanıt verecek, ne ulusal alt yapısını savunacak ne de İran, Hizbullah ve vekillerini yenecek bir gücü var." değerlendirmesinde bulundu.Brik, İran ve Hizbullah'a yönelik herhangi bir önleyici saldırının net şekilde bölgesel savaşa yol açacağını ancak İran ve Hizbullah'tan gelmesi beklenen yanıtın hafif olması durumunda bölgesel bir savaşa girilme olasılığının kesin olmadığını anlattı.
Her durumda İsrail ordusunun bölgesel bir savaşla tek başına mücadele edemeyeceğini, ordunun tek başına direnme gücünün bulunmadığını ve ABD'nin yardımına ihtiyacı olduğunu vurgulayan Brik, İsrail'in ABD'ye mutlak bağımlı olduğunu, İsrail'in bölgesel bir savaşta ayakta kalmasının da tamamen ABD'ye bağlı olduğunu ifade etti.Brik, "ABD Başkanı Joe Biden'in, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun önleyici bir saldırı başlatmasını engellediğini ve ona ABD'nin onayı olmadan böyle bir adım atar ve akabinde bölgesel bir savaş çıkarsa İsrail'in yanında durmayacaklarını söylediğini" ifade ederek, şu öngörüde bulundu:
"Tahminim, Biden Netanyahu'ya Hizbullah ve İran kırmızı çizgiyi aşar ve İsrail vatandaşları büyük zarar görürse kapsamlı bölgesel bir savaşa yol açacak olsa bile ABD'nin İsrail'le beraber İran ve Hizbullah'ın askeri ve ekonomik hedeflerine şiddetli saldırı başlatacağını söyledi. Ancak bundan sonra Netanyahu Biden'i dinlemezse muhtemel bir savaşta yalnız kalacağız."
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesinde, Orta Doğu'da özellikle Lübnan ve İsrail sınır hattında artan gerilimi ele aldı.Elysee Sarayından yapılan açıklamada, Macron ve Netanyahu'nun telefonda görüştüğü bildirildi.
Açıklamada, Macron'un Fransa'nın bölgede her türlü askeri gerilimin artmasından kaçınmakta kararlı olduğunu ifade ettiği belirtildi.Macron'un, Netanyahu'yu bölgenin istikrarı ve halkını riske atacak misilleme döngüsü mantığından kaçınmaya çağırdığı aktarılan açıklamada, "İsrail ve Lübnan arasındaki sınırda gerilimin artışı karşısında, bölgede bir çatışmayı engellemek için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 1071 No'lu kararına göre Mavi Hat noktasında (İsrail ve Lübnan arasındaki sınır hattı) her türlü çaba sarf edilmeli. İsrail ve Lübnan arasındaki bir savaşın tüm bölge için yıkıcı sonuçları olur." ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, Macron'un Netanyahu'ya Fransa'nın birincil önceliğinin bir an önce Gazze'de ateşkesin sağlanması, esirlerin serbest bırakılması ve Gazzeliler için insani yardımın büyük çapta ve engelsiz ulaşabilmesi olduğunu dile getirdiği kaydedildi.Macron'un, ülkesinin ortaklarıyla bölgede iki devletli bir çözüm için siyasi uzlaşı aramaya devam edeceğini söylediği belirtilen açıklamada, Netanyahu ve Macron'un bölgede artan gerilim nedeniyle yakın iletişimde kalmaya karar verdiği ifade edildi.
İran Dışişleri Bakanı Vekili Ali Bakıri, Orta Doğu’da yoğun diplomatik temaslarla geçen günün ardından, ülkesinin Hamas lideri İsmail Haniye suikastına “doğru” zamanda “uygun” bir şekilde yanıt vereceğini söyledi. Bakıri “İran’ın hamlesi sadece kendi egemenliğinin ve ulusal güvenliğinin savunması değil, aynı zamanda tüm bölgede istikrar ve güvenliğin savunulması olacak” dedi.
CNN, Hizbullah'ın İran'dan 'bağımsız' bir saldırı başlatmaya giderek daha hazır göründüğünü yazdı. İsrail ise sivillerin zarar görmesi durumunda Hizbullah'a orantısız bir yanıt verileceği konusunda uyarıda bulunuyor.CNN'in ulaştığı, konuyla ilgili istihbarat bilgilerine sahip iki kaynak, Hizbullah'ın, en üst düzey askeri komutanı Fuad Şükr'ün Beyrut'ta ve Hamas lideri İsmail Haniye'nin Tahran'da öldürülmesine vereceği tepkinin İran'dan bağımsız ilerlediğini ve grubun giderek daha hazır hale geldiğini öne sürdü.
Kaynaklardan biri, Hizbullah'ın saldırı hazırlıklarında İran'dan daha hızlı hareket ettiğini söyledi. İran'ın misilleme planı hala tartışılıyor. İkinci kaynak, İran'ın aksine Hizbullah'ın, İsrail sınırında olması nedeniyle çok az veya hiç işaret olmadan bir saldırı başlatabileceğini söyledi.
İbrani medyası da İsrail'e önümüzdeki günlerde düzenlenecek büyük çaplı bir saldırıyı İran'dan ziyade Hizbullah'ın başlatacağına inanıyor. İsrail yayın organı Kanal 12 'ye göre İsrailli yetkililer müttefiklerine ülkedeki sivillere herhangi bir zarar gelmesi durumunda bunun kırmızı çizgi olacağını ve orantısız bir tepkiye yol açacağını iletti.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant da Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta üst düzey komutanlarından birinin öldürülmesinin ardından Hizbullah ile artan gerilimin savaşa dönüşebileceğini savundu.Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın "Lübnan'ı çok ağır bir bedel ödemeye sürükleyebileceğini" ileri süren İsrailli bakan Bu bir savaşa dönüşebilir. Teorik değil, bu gerçek." yorumunda bulundu.
Al Jazeera, İran'ın BM Daimi Temsilciliğine, İsrail'in Gazze Şeridi'nde ateşkesi kabul etmesi halinde, İsmail Haniye suikastına yönelik misilleme saldırısını erteleyebileceği yönündeki haberler hakkında soru sordu. Verilen yanıt şöyle;
“Biz aynı anda iki önceliği gözettik. Bunlardan birincisi, Gazze'de kalıcı bir ateşkes sağlamak ve işgalcilerin bu topraklardan çekilmesi. İkincisi ise şehit Haniye'nin katillerini cezalandırmak ve İsrail rejiminin terör saldırılarının tekrarlanmasını önlemek.”
Yediot Ahronot gazetesinin haberine göre, İsrail, Filistin yönetimi adına topladığı vergi gelirlerinin Filistin yönetiminin Norveç'teki hesabına yatırılmasına ilişkin anlaşmayı iptal etti.
Bu kararı İsrail daraltılmış güvenlik kabinesinin aldığı ancak gizli kaldığı ifade edilen haberde, söz konusu kararın Norveç'in geçen mayıs ayında Filistin devletini tanıması gibi attığı adımlara karşı bir önlem olarak gerçekleştiği kaydedildi.
Habere göre, Filistin yönetimi adına topladığı vergi gelirlerinin transferini üstlenmesi için Norveç yerine başka bir ülkeyle anlaşma yapmayı planlayan İsrail, bu konuda İsviçre'yi ikna etmeye çalışıyor.
"Norveç'in, Avrupa'da İsrail'e en çok düşman olan ülke" olarak nitelendirildiği haberde, İsrail Dışişleri Bakanlığının, Norveç'e karşı ek cezai tedbirler oluşturmak için çalıştığı ifade edilirken, sözü geçen tedbirlere ilişkin ayrıntılı bilgi verilmedi.
Gazze'deki Sivil Savunma Birimi Sözcüsü Mahmud Basal, yazılı açıklamasında, İsrail'in Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde çeşitli noktaları hedef alan saldırılarında 20 Filistinlinin öldüğünü belirtti.
Gazze'nin kuzeyinde çeşitli bölgeler ve evlerin hedef alındığı saldırılarda ise 5 Filistinlinin yaşamını yitirdiğini kaydeden Basal, ayrıca İsrail'in 91 gündür Gazze'nin kuzeyine gıda ve yaşamsal malzemelerin girişine engel olduğu bilgisini verdi.
Sivil Savunma Biriminden yapılan bir diğer açıklamada da Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahya kentinde İsrail hava saldırısı sonucu beyaz eşya depoları ve çevre dükkanlarda çıkan büyük çaplı yangının kontrol altına alındığı kaydedildi.
Yangınlarda sadece maddi hasar meydana geldiği bildirilen açıklamada, ekiplerin depolardaki yangına müdahale ettiği sırada bölgeye düzenlenen ikinci bir saldırıdan kurtulduğu belirtildi.
İsrail'de yayın yapan Kanal 12'nin haberinde, Orta Doğu'da artan güvenlik gerilimleri nedeniyle İsrail'e gidiş-dönüş uçuşlarını askıya alan yabancı hava yolu şirketi sayısının arttığı, daha önce uçuşları durduran şirketlerin ise aldıkları kararın süresini uzattığı belirtildi.
Dönüş uçuşu olmadığı için ülke dışında mahsur kalan İsrail vatandaşlarının sayısının 150 bin civarında olduğunun tahmin edildiği kaydedildi.Haberde, İrlanda merkezli hava yolu şirketi Ryanair'in 8 Ağustos'a, İspanya merkezli Air Europa ve Bulgaristan merkezli Bulgaria Air'in 9 Ağustos'a, İtalya'nın bayrak taşıyıcı hava yolu şirketi ITA ile Hırvatistan merkezli Croatia Hava Yolları'nın 10 Ağustos'a kadar İsrail'e uçuşlarını askıya aldığı aktarıldı.
Letonya merkezli AirBaltic, Hindistan merkezli AirIndia ve İspanya merkezli Iberia Express'in 11 Ağustos'a kadar, Polonya ulusal hava yolu şirketi LOT'un da 12 Ağustos'a kadar İsrail uçuşlarını durdurduğu belirtildi.
Romanya merkezli hava yolu şirketi Tarom, Alman hava yolu şirketi Lufthansa, İsviçre Uluslararası Hava Yolları (Swiss), Avusturya ulusal hava yolu firması Avusturya Hava Yolları, Brüksel Hava Yolları ve Almanya merkezli hava yolu şirketi Eurowings'in de 13 Ağustos'a kadar İsrail'e uçuşlarını askıya aldığı aktarıldı.
Yunanistan merkezli Aegean Hava Yolları'nın 14 Ağustos'a, ABD merkezli Delta Hava Yolları'nın 31 Ağustos'a ve İngiltere merkezli EasyJet'in 29 Mart 2025'e kadar İsrail'e gidiş-dönüş uçuş gerçekleştirmeyeceği ifade edildi.
ABD merkezli United Hava Yolları ile İspanya merkezli Vueling Hava Yolları'nın da bir sonraki duyuruya kadar İsrail uçuşlarını askıya aldığı bilgisine yer verildi.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 307 gündür devam ederken, İsrail bir kez daha yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı okulları hedef aldı. İsrail güçlerinin Gazze Şeridi’ndeki al-Zahraa ve Abdel Fattah Hamoud adlı okullara düzenlediği saldırıda aralarında çocukların da bulunduğu 15 kişi hayatını kaybetti, 30 kişi de yaralandı.
İSRAİL ORDUSU OKULLARI VURDUĞUNU DOĞRULADI
İsrail ordusu, okullara düzenlediği saldırıyı doğrulayarak, okulların Hamas tarafından kullanıldığını iddia etti. İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, "Saldırı öncesinde sivillere zarar verilmesini azaltmak için hassas mühimmat kullanımı, gözetleme ve ek istihbarat dahil olmak üzere çok sayıda adım atılmıştır. Okul yerleşkeleri Hamas tarafından komuta-kontrol merkezleri olarak kullanılıyordu ve buradan İsrail birliklerine ve İsrail devletine karşı saldırılar planlayıp gerçekleştiriyorlardı" denildi.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan'ın Yardımcısı Velid el-Hureyci, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT), İsrail'in Filistin halkına karşı saldırılarını ve İran'ın egemenliğine yönelik ihlalini görüşmek üzere Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde düzenlenen toplantısında konuştu.
Hureyci, Riyad yönetiminin, İsrail'in Filistin toprakları içinde ve dışında Filistin halkına yönelik bariz saldırıları ve hukuka aykırı uygulamaları nedeniyle Filistin topraklarında tırmanan olayların ciddiyetinin farkında olduğunu ifade etti.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı, Hamas lideri Haniye'nin Tahran'a yaptığı ziyaret sırasında öldürülmesinin, İran'ın egemenliğinin, toprak bütünlüğünün, ulusal güvenliğinin, uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu ve bölgesel barış ile güvenliğe tehdit oluşturduğunu kaydetti.
Hureyci ayrıca, Suudi Arabistan'ın Filistin meselesine yönelik kararlı duruşundan hareketle, İsrail güçlerinin sivillere yönelik saldırılarını kınamakta olduğunu, devletlerin egemenliğine yönelik her türlü saldırıyı veya herhangi bir devletin iç işlerine müdahaleyi reddettiğini vurguladı.