Son dakika...İsrail Yüksek Mahkemesi'nden Netanyahu'ya darbe: Harediler askere gitmek zorunda!

İsrail Yüksek Mahkemesi, Ultra Ortodoks Yahudi (Haredi) erkeklerin zorunlu askerlikten muaf tutulmasının yasal dayanağının bulunmadığına ve askerliğe uygun olanların göreve alınması gerektiğine karar vererek Netanyahu'ya iktidardaki koalisyonunu dağıtma potansiyeli taşıyan bir darbe indirdi.Mahkeme kararında "Hükümet, kolluk kuvvetleri düzeyinde bireyler arasında grup aidiyetlerine göre ayrım yapmak istedi. Hükümetin bunu yaparak hukukun üstünlüğüne ve tüm bireylerin kanun önünde eşit olduğu ilkesine ciddi zarar verdiği tespit edilmiştir." ifadeleri yer aldı.

İsrail yasalarına göre 18 yaşını geçen herkes zorunlu askerlik hizmetini yapmak zorundayken, nüfusun yaklaşık yüzde 12'sini oluşturan Harediler, hayatlarını Tevrat çalışmalarına adadıklarını belirterek askere gitmeyi reddediyor.Hükümetin koalisyon ortaklarından bazıları Haredilerin silah altına alınmasına kesinlikle karşı çıkarken, bu durum neredeyse dokuz aydır savaş halinde olan ülkede tartışmalara neden oluyor.

Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun son 24 saatte sivillere yönelik 3 saldırı gerçekleştirdiği, 32 kişinin hayatını kaybettiği, 139 kişinin de yaralandığı bildirildi. Saldırıların başladığı 7 Ekim’den bu yana hayatını kaybedenlerin sayısının 37 bin 658’e, yaralananların sayısının da 86 bin 237’ye yükseldiği kaydedildi.

ABD’nin başkenti Washington’da temaslarını sürdüren İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile bir araya geldi.

Görüşmeye ilişkin açıklama yapan Gallant, “ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ile Washington'da Dışişleri Bakanlığı'nda bir araya geldim. Düşmanlarımızın ve dostlarımızın gözlerinin İsrail ile ABD arasındaki ilişkilere çevrildiği bir dönemde, anlaşmazlıkları hızla çözüme kavuşturmalıyız; bu düşmanlarımızı zayıflatacak ve hedeflerimize ulaşmamızı sağlayacaktır” dedi.

Uluslararası Çocukları Koruyun adlı sivil toplum kuruluşu Gazze'de 7 Ekim'den bu yana 21 bin çocuğun kayıp olduğunu tahmin ettiklerini açıkladı. Birleşmiş Milletler'in Filistin Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, "Bir ebeveyn olarak, tüm bu kayıp çocukları bilmek çok üzücü. Kaderleri sonsuza dek bilinmeyebilir" dedi.

İngiltere merkezli Çocukları Kurtarın Vakfı (Save the Children) adlı sivil toplum kuruluşu dün yaptıkları açıklamada Gazze’de 7 Ekim’den bu yana 21 bin çocuğun kayıp olduğunu tahmin ettiklerini belirtti. Açıklamada, “Gazze'de 21 bin kadar çocuğun kayıp olduğu tahmin ediliyor. Bu çocuklardan bazılarına ne olduğunu asla bilemeyebiliriz. Savaşın başlamasından bu yana İsrail güçleri yüz binlerce Filistinliye eşyalarını toplamaları ve belirli süreler içinde bölgeyi boşaltmaları için emir verdi. 21 binden fazla çocuk ailelerinden koparıldı ya da yetim kaldı” ifadeleri kullanıldı.

UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini ise, “Çatışmalarda ve savaşlarda ilk ve en çok zarar görenler çocuklardır. Gazze'de de durum farklı değil. Bir ebeveyn olarak, tüm bu kayıp çocukları bilmek çok üzücü. Kaderleri sonsuza dek bilinmeyebilir” açıklamasını yaptı.

Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom, DSÖ ile ortaklarının 4 kanser hastası ve bir ikinci derece yanık hastası çocuğun Gazze’deki Al-Ahli hastanesinden Nasır Tıp Kompleksine naklettiklerini duyurdu. Adhanom, hali hazırda 10 bin hastanın Gazze dışına tıbbi tahliyesinin beklediğini vurguladı.

DSÖ Genel Direktörü dünkü açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

“DSÖ ve ortakları, dördü kanser hastası ve biri ikinci derece yanık hastası olmak üzere 5 hasta çocuğu dün Al-Ahli hastanesinden Nasır Tıp Kompleksi'ne nakletti. Kanser hastaları özel bakım için Gazze'den ayrılana kadar orada bakım görmeye devam edecekler.

Ayrıca Al-Ahli ve As-Sahabe hastanelerindeki 20 bin hastanın sağlık ihtiyacını karşılayacak tıbbi malzeme ve 19 bin litre akaryakıt ulaştırdık. Ayrıca, son birkaç haftadır kuzeyde görev yapan 8 Filistin RCS ekibi üyesinin güney Gazze'ye rotasyonu da desteklendi.

10 binden fazla kişinin Gazze dışına tıbbi tahliyeye ihtiyacı var. Onların sürekli tıbbi tahliyesini ve olası tüm yollardan zamanında geçişlerini talep ediyoruz.”

ABD Merkez Komutanlığ CENTCOM’dan yapılan açıklamada, “Geçtiğimiz hafta sonu CENTCOM, Gazze'deki sahile 1384 metrik ton yardım ulaştırdı. Pazar günü yapılan 720 metrik tonluk yardım da buna dahildir ve bugüne kadar tek günde yapılan en büyük yardım sevkiyatıdır. 17 Mayıs'tan bu yana, 6 bin 206 metrik tondan fazla insani yardım iskeleden, daha sonra dağıtılmak üzere insani yardım kuruluşları tarafından toplanabileceği depolama alanına ulaştırıldı. Bu insani yardım operasyonu, Birleşmiş Milletler ve çok sayıda uluslararası ve bölgesel ortakla devam eden ortaklığımız sayesinde mümkün olmuştur” denildi.

İsrail Hizbullah ve İran'ın dahil olacağı çok cepheli bir savaş için alarma geçmiş durumda. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün Knesset genel kurulunda yaptığı açıklamada, "Yedi cephede yürütülen bir varoluş mücadelesi içindeyiz. Bize yönelik saldırı, bizi açıkça yok etmeye çalışan İran tarafından yönetiliyor.İran ve vekilleri topraklarımızı işgal etmeyi planlıyor" dedi.

Al Jazeera İsrail ordusunun Hamas'ın siyasi lideri İsmail Haniye'nin kuzey Gazze'deki aile evini bombalayarak kız kardeşinin de aralarında bulunduğu en az 10 kişiyi öldürdüğünü duyurdu.İsrail ordusu daha önce de Gazze Şehri yakınlarındaki Şati kamp alanına saldırı düzenlemiş, yerel medya saldırıda Haniye ailesinin bir üyesinin hayatını kaybettiğini yazmıştı..

Hamas'ın siyasi lideri İsmail Haniye'nin Nisan ayında üç oğlu ve dört torunu İsrail saldırılarında hayatını kaybetmişti. Haniye kaybı sonrası tavrının değişmeyeceğini belirterek "Tüm halkımız ve Gazze'deki tüm aileler kanla ağır bir bedel ödedi ve ben de onlardan biriyim" demişti.

Axios haber sitesinin ABD'li, İsrailli ve Batılı bir yetkiliye dayandırdığı haberine göre, ABD Başkanı Joe Biden, Ortadoğu elçisi Amos Hochstein aracılığı ile Hizbullah grubunun lideri Hasan Nasrallah'a bir mesaj gönderdi ve saldırıların devam etmesi durumunda ülkesinin İsrail'i durduramayacağı konusunda uyardı.

Hochstein, İsrail-Lübnan sınırında tansiyonun yükselmesi üzerine geçtiğimiz hafta bölgeye gönderildi ve Başbakan Benjamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant ile Kudüs'te görüşmeler yaptı.Lübnan parlamentosu başkanı Nabih Berri ile de görüşen ABD'li yetkili burada Nasrallah'a bir mesaj gönderdi ve Hizbullah'a sınır gerilimlerini artırmak yerine İsrail ile dolaylı yoldan müzakere önerisinde bulundu. Hochstein saldırıların devam etmesi durumunda İsrail'i durduramayacaklarını söylerken, Hizbullah'ın cevabı da net oldu. Axios'un haberine göre Hizbullah ABD'li yetkiliye her ne kadar savaş istemeseler de grubun İsrail'e ciddi darbeler indirebilecek kapasiteye sahip olduğunu söyledi.

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, İsrail'in Gazze Şeridi ve Lübnan topraklarına yönelik devam eden saldırılarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Baerbock, İsrail'in bir "dostu" olarak Gazze Şeridi'ndeki savaşta "kendini kaybedebileceği" ve oradaki sivillerin durumuna yönelik artan uluslararası öfkenin İsrail'in güvenliğine zarar vereceği uyarısında bulundu.

İsrail ve Lübnan arasındaki gerilime değinen Baerbock, "Kuzey sınırındaki şiddet olaylarının artmasından son derece endişeliyiz. Yarın tam da bu nedenle Beyrut'a bir ziyaret gerçekleştireceğim. Ortaklarımızla birlikte daha fazla acının yaşanmasını önleyebilecek çözümler bulmak için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. İstenmeyen bir tırmanma ve topyekun savaş riski her geçen gün artıyor” dedi.

Avrupa Birliği (AB) Konseyi toplantısının ardından gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, uluslararası desteğe rağmen Gazze’de ateşkes sağlanamadığını ifade ederek, “Biden’ın teklifinden üç hafta sonra, başta AB olmak üzere güçlü uluslararası desteğe rağmen hiçbir ilerleme elde edemedik. Ateşkes açısından hiçbir yere varabilmiş değiliz. Netanyahu’nun dün gece veya bu sabah düzenlediği basın toplantısı da, tarafların bu teklifi uygulamak istemediğini açık bir şekilde ortaya koyuyor. Şimdi açıkça görülüyor ki ateşkes hiçbir şekilde söz konusu değil. İnsani durum ise gerçekten felaket seviyesinde” dedi.

Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı (WFP) İcra Direktörü Cindy McCain’in Gazze’ye insani yardım girişinde hiçbir ilerleme kaydedilemediğini açık ve net bir şekilde ifade ettiğini vurgulayan Borrell, “Binlerce kamyon sınırda giriş yapmak için beklerken, içeride açlık tehdidi artıyor. 5 yaşın altında 8 binden fazla çocuk, şiddetli bir yetersiz beslenme durumuyla karşı karşıya ve sınırdan içeriye yardım girişi olmadığı sürece daha fazla gıda göndermenin bir anlamı yok” dedi.

Gıda maddelerinin sınırda sonsuza kadar bekleyemeyeceğine dikkat çeken Borrell, “Bu tüm üye ülkeler için gerçek bir endişe kaynağı. İnsani yardımın Gazze’ye girişini sağlamak için baskı yapmaya devam etmek zorundayız. Bunun ise bir ateşkes olmadan mümkün olmayacağı artık net bir şekilde görülüyor” dedi.

Krizin bölgeye yayılmasından endişe ettiklerini de ifade eden Borrell, İsrail ve Lübnan arasında yaşanacak bir çatışmadan kaçınılması için arabuluculuk çalışmalarına destek verdiklerini belirtti. Borrell, Lübnan’ın ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) AB’nin desteğine güvenebileceğini ifade etti.