Son dakika... İsrailli generaller ateşkes istiyor...Netanyahu'dan çok sert tepki: Bu olmayacak!
Güncelleme Tarihi:
İsrail Ordusu'nun Han Yunus'un doğu bölgelerinde yerinden edilen Filistinlilere verdiği tahliye emri sonrası, hastanelerdeki hastalar tahliye edildi, siviller gece yarısı yürüyerek bölgeden ayrıldı. ABD medyası IDF'nin Hamas iktidarda kalsa bile ateşkes istediğini öne sürerken Netanyahu'nun iddiaya tepkisi sert oldu.
BM Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın toplantısında, İsrail'in "bölgenin boşaltılması" çağrısının Gazze Şeridi'nin üçte birine tekabül ettiğine dikkati çekerek, bu denli büyük bir tahliyenin sivillerin çektiği acıyı ve insani yardım ihtiyacını artıracağını kaydetti.
BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisinin (OCHA) İsrail'in Han Yunus'un doğusunda "bölgenin boşaltılması" çağrısının çok endişe verici olduğunu belirttiğini aktaran Dujarric, buradaki insanların iki ya da üçüncü kez yer değiştirmek zorunda kaldığını söyledi.
Dujarric, "bölgenin boşaltılması" çağrısının yapıldığı yerde yaklaşık 250 bin kişinin kaldığını, bu çağrının yerinden edilmişlere ev sahipliği yapan 90 okul, 4 tıbbı tesis ve Avrupa Hastanesi'ni etkilediğini bildirdi.
- Suriye'nin kuzeyinde yaşanan gelişmeler
Sözcü Dujarric, Suriye'nin kuzeyinde yaşanan olayları da yakından takip ettiklerini ve gelişmelerden endişe duyduklarını dile getirdi.
Buradaki olaylarda araçlara, binalara ve Azez ilçesindeki Babüsselame Sınır Kapısı'ndan giren ticari kamyonlara saldırılar gerçekleştiğine ilişkin raporlar bulunduğunu kaydeden Dujarric, "Bu, kullandığımız temel sınır kapılarından biri. Türk yetkililer bir süreliğine Babülhava, Babüsselame ve Çobanbey sınır kapılarını kapattıklarını duyurdular." bilgisini paylaştı.
Dujarric, BM ve diğer bazı tıbbi yardım ekiplerinin ülkenin kuzeyindeki Afrin ve Bab operasyonlarını askıya aldıklarını ifade etti.
BM'nin Türk yetkililerle irtibatta olup olmadığının sorulması üzerine ise Dujarric, görüşmelerin sürdüğünü kaydederek, "Ancak şiddet meydana geldi ve gösteriler gerçekleşti. Türk yetkililer de bunun ardından sınır kapılarını kapatma kararı aldı. En yakın zamanda tekrar açılacağını umuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Han Yunus'un doğusundaki binlerce kişi kentin batısına göç ediyor
Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'un doğusunda binlerce kişi, İsrail'in "bölgenin boşaltılması" çağrısı sonrası muhtemel saldırılardan kaçarak kentin batısına göç ediyor.
Sosyal medyaya yansıyan görüntülerde, başta çocuk ve kadınlar olmak üzere Han Yunus'un doğusundaki Filistinlilerin bir kez daha zorla yerlerinden edildikleri görülüyor.
Görüntülerde, Han Yunus'un yıkıma uğrayan elektriksiz sokaklarında saldırı endişesiyle güvenli olduğunu düşündükleri bir yere sığınmak için toplanan Filistinliler dikkati çekiyor.
Bir başka görüntüde ise çoğunluğu yaya olan, sırt çantaları ve yanlarına alabildikleri birkaç parça eşya ile gece yarısı yola çıkan Gazzelilerin, araç ışıklarıyla aydınlatmaya çalıştıkları karanlık sokaklarda ilerlemesi yer alıyor.
ABD'li New York Times gazetesi biri hala görevde, 9'u eski 10 askeri yetkiliye dayandırdığı haberinde IDF'nin Hamas ile ateşkes istediğini öne sürdü. NYT'ye göre İsrail'in üst düzey generalleri Hamas iktidarda kalsa bile ateşkesin en iyi çözüm olduğuna inanıyor. 
Hizbullah ile olası bir savaş öncesinde silah stoklarının tükendiğini ve asker sayısının azaldığını belirten komutanlar hem bu durumun düzeltilmesi hem de Hamas'ın elindeki rehinelerin serbest bırakılması için en iyi yolunun çatışmalara ara vermek olduğu görüşünde. Yetkililere göre, Hamas ile ateşkes, Hizbullah ile anlaşmaya varmayı da kolaylaştırabilir çünkü Hizbullah, İsrail Gazze Şeridi'nde saldırmayı bırakana kadar durmayacağını vurguluyor.
Başbakan Binyamin Netanyahu, New York Times'ın haberine tepkisi sert oldu. İsrail ordusunun Hamas'ın bir süreliğine iktidarda kalması durumunda bile Gazze'de ateşkes istediğini belirten IDF içindeki "isimsiz kaynaklara" yüklenen Netanyahu açıklamasında "İsimsiz kaynakların kim olduğunu bilmiyorum ancak şunu açıkça belirteyim bu olmayacak. Savaşı ancak Hamas'ın ortadan kaldırıp ve tüm rehinelerimiz serbest kaldıktan sonra bitireceğiz." dedi.
NYT'nin haberi ve Başbakan Netanayhu'nun sert tepkisi hükümet ile askeri kanat arasındaki görüş ayrılığının gittikçe derinleştiği olarak yorumlandı.
Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyinin yayınladığı yazılı açıklamada, İsrail askerlerinin 2024'ün ilk yarısında Batı Şeria'da 318 tesisi yıktığı, bu yıkımlar nedeniyle 292'si çocuk, 199'u kadın 632 kişinin zarar gördüğü aktarıldı.
İsrail'in, "ruhsatsız" olduğu gerekçesiyle 359 tesis için de yıkım uyarısı gönderdiği ifade edilen açıklamada, "İsrail'in, 1334'ü Batı Şeria'da Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler tarafından olmak üzere 7 bin 681 saldırı gerçekleştirdiği ve 7 Filistinlinin ölümüne neden olduğu kaydedildi.
Açıklamada ayrıca, yine İsrail tarafından 2024'ün ilk 6 ayında yaklaşık 10 bin ağacın söküldüğü bilgisi paylaşıldı.
İsrail, 1967'de işgal ettiği Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da Filistinlilere ait ev ve yapıları, sık sık "ruhsatsız" oldukları iddiasıyla yıkıyor.
Lübnan resmi ajansı NNA'nın haberine göre, İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyindeki El-Bustan beldesine düzenlediği saldırıda bir sivil öldü.İsrail ordusunun Et-Tayyibe kasabasında bir elektrik dağıtım panosunu vurması sonucu bölgede yangın çıktığı ve elektrik kesintisi yaşandığı aktarıldı. Sivil savunma ekiplerinin bölgeye intikal ettiği ve yangını söndürmek için çalıştıkları ifade edildi.Ayrıca İsrail savaş uçaklarının Nebatiye ve Tuffah bölgelerinde alçak uçuş yaparak büyük bir gürültüye neden oldukları kaydedildi.
İngiltere'de yaptığı temasların ardından ülkesine dönen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ercan Havalimanı'nda gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin (GKRY) bazı politikaları ile İngiliz üslerden kalkan uçaklar nedeniyle Orta Doğu'dan Kıbrıs'ı hedef alan açıklamalar yapıldığını hatırlatarak şunları kaydetti:
"İngiliz üslerindeki hareketlilik Kıbrıs'ı hedef haline getirebilir. İngiltere, Kıbrıs'tan çekilirken anlaşmalarla iki egemen üs aldı. Bu üsler 'egemen' statüde olduğu için kimse karışamıyor. Üslerden kalkan İngiliz uçaklarının bazı yerlerde karıştıkları meseleler o zaman Kıbrıs'ı hedef yapabilir."
İngiltere'deki temasları sırasında BM Genel Sekreteri'nin Şahsi Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar ile de görüştüğünü aktaran Tatar, Cuellar'ın müzakere sürecinin yeniden başlatılması için yaptığı çalışmalarda ortaya bir sonuç çıkmadığını söyledi.
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs müzakerelerinin Crans Montana’da kaldığı yerden devam etmesinin mümkün olmadığını belirterek, müzakereler için ön şartlarının Kıbrıs Türk halkının egemen eşit statüsünün kabulü olduğunu yineledi..
Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), sosyal medya platformu X hesabından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun, Filistinlilerin "harap haldeki Han Yunus'a geri dönmek zorunda kalmasından sadece birkaç hafta sonra" yerinden edilmiş insanlara bölgeyi yeniden boşaltmaları yönünde uyarılar yaptığı kaydedildi.
Bölgedeki Filistinlilerin "bir kez daha" yerinden edilmekle karşı karşıya olduğu ve Gazze Şeridi'nde hiçbir yerin güvenli olmadığı vurgulanan açıklamada, "(Han Yunus'tan) 250 bin kişinin kaçmak zorunda kalacağını tahmin ediyoruz." ifadesi kullanıldı.
İsrail ordusunun Gazze kentinin güneydoğusunda bir pazar yerine düzenlediği saldırıda ilk belirlemelere göre 10 kişi öldü, çok sayıda kişi de yaralandı.Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail savaş uçakları, Zeytun Mahallesi'ndeki Şema Camisi yakınlarında yer alan ve insan yoğunluğunun olduğu bir pazarı hedef aldı.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 270 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi.
İsrail ordusunun son 24 saatte Gazze'nin çeşitli bölgelerinde 3 "katliam" gerçekleştirdiği, söz konusu saldırılarda 25 Filistinlinin daha hayatını kaybettiği, 81 Filistinlinin yaralandığı belirtildi.
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısının 37 bin 925'e, yaralananların sayısının da 87 bin 141'e yükseldiği kaydedildi.
Açıklamada ayrıca hâlâ enkaz altında ve yol kenarlarında cesetlerin bulunduğu ancak İsrail'in engellemeleri nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı yinelendi.
Institute for the Study of War (ISW) ve the Critical Threats Project (CTP) Han Yunus'un doğusu için verilen tahliye emrinin İsrail güçlerinin 24 saat içinde bölgeye gireceği anlamına geldiğini belirtti ve geri sayımın başladığına dikkat çekti.
ABD merkezli savunma düşünce kuruluşları, Han Yunus'un doğusunda beklenen operasyonların güney kentinden İsrail'e 20 roketlik bir saldırı sonrasında geldiğine dikkat çekerken, Al Jazeera Şucaiyye semtinin yoğun topçu ateşi ve hava saldırıları altında olduğunu duyurdu. Yayın organına göre kentten gelen görüntülerde insanların can havli ile kaçıştığı drone'ların insanları bir sokaktan diğerine kovaladığı görülüyor. Ayrıca tahliye emrine rağmen bölgede mahsur kalan birçok aileden bahsediliyor. Al Jazeera durumu 'bu aslında tahliye emri değil ölüm cezası' olarak tanımlıyor.
Filistin resmi ajansı WAFA'nın, Milli Eğitim ve Yüksek Öğretim Bakanlığı verilerine dayandırdığı haberinde, 7 Ekim'den bu yana İsrail ordusunun saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi'nde şu ana kadar 8 bin 572'den fazla öğrencinin öldüğü, 14 bin 89 öğrencinin de yaralandığı belirtildi.
İşgal altındaki Batı Şeria'da da Filistinli 100 öğrencinin hayatını kaybettiği, 494 öğrencinin yaralandığı, 349 öğrencinin de gözaltına alındığı kaydedildi. Gazze ve Batı Şeria'da 497 öğretmen ve idarecinin öldüğü, 3 bin 402 öğretmen ve idarecinin yaralandığı aktarıldı.
İşgal altındaki Batı Şeria'da 109'dan fazla öğretmen ve idarecinin İsrail askerlerince gözaltına alındığı belirtildi.
ABD Savunma Bakanlığı Basın Sözcüsü Yardımcısı Sabrina Singh dün düzenlenen basın toplantısında Gazze Şeridi’ne kurulan geçici iskelenin geçtiğimiz hafta olumsuz hava koşulları sebebiyle 3’üncü kez taşınması hakkında konuştu. Singh, “İskelenin şu anki durumu, bildiğiniz gibi, geçen haftanın sonlarında bağlantısı kesilmişti. Hava durumu nedeniyle Aşdod'a taşınmıştı. İskele şu anda Aşdod'da bulunuyor. Hava koşulları biraz sakinleştiğinde ne zaman yeniden demirleyebileceğimizi değerlendiriyoruz. Sizin için daha fazla bilgiye sahip olduğumda bir güncelleme yapacağız” ifadelerini kullandı.
Bir gazetecinin iskelenin tekrar kurulup kurulmayacağı sorusuna yanıt veren Singh, “Dağıtımla ilgili olarak, hafta sonu bazı dağıtımların yeniden başladığını gördünüz. Zaman içinde biriken yardımların bir kısmını depolama alanından çıkarmak birkaç gün sürecek. Bu konuda daha fazla bilgi almak için sizi Dünya Gıda Programı'na yönlendireceğim. Ama tek bildiğim yardımların yavaş yavaş o depolama alanından çıkmaya başladığı” dedi.
GEÇİCİ LİMAN YARDIMLAR İÇİN HAYAL KIRIKLIĞINA DÖNÜŞTÜ
ABD Başkanı Joe Biden 7 Mart’ta yaptığı konuşmada, Gazze halkına insani yardımların ulaştırılması için bölgeye geçici iskele inşaatının başlayacağını duyurmuş, iskele için yaklaşık 200 milyon dolar harcanmıştı. Mayıs ayında faaliyete geçen iskele 25 Mayıs’ta çıkan fırtına sonucu hasar görmüş bir süre duraklatıldıktan sonra tekrar faaliyete geçmişti. İskele geçen hafta itibarıyla 3’üncü kez olumsuz hava koşulları ve hasar sebebiyle faaliyetini durdurdu.
Aylarca güvenlik teşkilatına, savaş sonrası Gazze'nin yönetimine ilişkin hiçbir plana Filistin Yönetimi'ni dahil etmemesi yönünde talimat veren İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun bu konuda geri adım attığı öne sürülüyor.
Konuya yakın üç yetkilinin The Times of Israel'e verdiği bilgiye göre, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun ofisi son haftalarda, savaş sonrası Gazze'nin yönetiminde Filistin Yönetimi ile bağlantılı kişilerin rolüne yönelik itirazlarını özel olarak geri çekiyor.
Gazeteye göre, Netanyahu'nun üst düzey danışmanları, Filistin Yönetimi ile bağlantısı olan kişilerin Gazze'nin yönetimi için tek geçerli seçenek olduğu sonucuna vardı.
İsrail ordusu dün Han Yunus'un doğu bölgelerinde yerinden edilen Filistinlilere gönderdiği ses kaydında bölgenin "tehlikeli çatışma bölgesi" olduğunu iddia ederek boşaltılmasını istedi. Tahliye emri sonrası Gazze-Avrupa Hastanesi'nden tahliye edilen hasta ve yaralıların kent merkezindeki Nasır Hastanesi’ne nakledildiği duyuruldu. Uluslararası ajansların geçtiği görüntülerde sivillerin gecenin karanlığında yürüyerek bölgeden ayrılmaya çalıştığı görüldü. 
New York Times gazetesi söz konusu emrin ordunun kara saldırısı planladığının bir göstergesi olduğunu belirtirken, AP haber ajansı da bunun Gazze Şeridi'nin ikinci büyük şehrine yeni bir kara saldırısının işareti olduğunu vurguladı. İngiliz Guardian gazetesi ise "Han Yunus bölgesinde daha fazla çatışma, bölgeyi felç edip Filistinlilerin ihtiyaç duyduğu yardıma erişimini daha da engelleyebilir." uyarısında bulundu.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Şifa Hastanesi Müdürü Muhammed Ebu Silmiyye'nin İsrail hapishanesinden serbest bırakılmasını "ciddi bir hata" olarak eleştirdi ve bu kararla ilgili sorumluluğu başkasına atmaya çalıştı. Netanyahu “Şifa Hastanesi müdürünün serbest bırakılması büyük bir hata ve ahlaki bir başarısızlıktır. Rehinelerimizin öldürüldüğü ve tutulduğu yerin müdürünün yeri hapishanedir.” diyen Netanyahu konu hakkında kendine bilgi verilmediğini öne sürdü.Ancak Channel 13 Netanyahu'nun serbest bırakma konusunda daha önceden bilgilendirildiğini hatta kabine toplantısı sırasında bu konu ile ilgili soru sorduğunu iddia etti.
Güvenlik yetkilileri ve seçilmiş liderler arasında Muhammed Ebu Selmiye'nin serbest bırakılması konusunda karşılıklı suçlamalar devam ederken, Netanyahu, gelecekteki kararları denetlemek için kurumlar arası bir organ kurulmasını emretti.
Görgü tanıklarından ve sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, İsrail ordusunun Gazze kentindeki Sabra Mahallesi'nde Filistinlilerin toplandığı alana insansız hava aracıyla (İHA) düzenlediği saldırıda çok sayıda kişi hayatını kaybetti ve yaralandı.
Gazze'nin Cela Caddesi'nde toplanmış Filistinlilerin hedef alınması sonucu 5 kişi yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.Gazze kentinin doğusunda önceki saldırılarda geniş ölçüde yıkılmış olan Şucaiyye Mahallesi kara ve havadan bombalanmaya devam ederken, topçu birlikleri de Tuffah ve Zeytun mahallelerini hedef aldı.Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı'nın kuzeyinde kalan bölgeye top atışı gerçekleştirildi, bir Filistinli öldü, 2'si yaralandı.Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'a bağlı Beni Suheyla beldesinin bombalanması sonucu Filistinli bir kadın yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.
Refah'ın kuzeyindeki Misbah beldesinde de bir Filistinli öldü, çok sayıda kişi yaralandı.İsrailli bir askerin sosyal medyada yayımladığı bir videoya göre ordu, Refah Sınır Kapısı'ndaki binaları tamamen yakıp yıktı.Ayrıca İsrail ordusunun Gazze'ye düzenlediği saldırılarda yaralan Filistinli gazetecinin öldüğü; 7 Ekim'den bu yana yaşamını yitiren gazetecilerin sayısının 153'e yükseldiği belirtildi.
OHCHR-Filistin’in X sosyal medya hesabından, İsrail’in saldırılarını sürdürdüğü Gazze’nin güneyindeki Han Yunus’taki “boşaltma” çağrısına ilişkin açıklama yapıldı.
Açıklamada, “Binlerce kişinin Han Yunus’tan tahliye edilmesinin istenmesinden son derece endişe duyuyoruz. Bu, muhtemelen büyük kitlesel yerinden edilme, acılar ve aile ayrılıklarına yol açacak.” ifadelerine yer verildi.
Bu durumun, nüfusun gıda, su, barınak ve diğer temel ihtiyaçlar konusunda ciddi eksikliklerle karşı karşıya olduğu bir dönemde gerçekleştiği vurgulandı.
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee de X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, Filistinlilerden Han Yunus kentinin doğusundaki bölgeleri "güvenlikleri için" acilen boşaltmalarını istemişti.
Kentin doğusundaki Filistinliler, İsrail ordusunun çağrısından saatler sonra El-Mevasi bölgesine doğru göç etmek zorunda kalmıştı.
Refah'ın batısında bulunan ve yerleşim yeri olmayan El-Mevasi'de büyük ölçüde açık araziler bulunuyor.
Altyapı, kanalizasyon ağları, elektrik hatları, iletişim ağları ve internetten de yoksun olan bölgede, yerinden edilmiş Filistinliler, oldukça zor şartlar altında yaşamaya çalışıyor. Evlerini terk edip bu bölgeye sığınan insanlar, su, gıda, temizlik ve sağlık hizmetleri konusunda büyük yoksunluk yaşıyor.
