Güncelleme Tarihi:
İsrail’in Hamas'ın son lideri Yahya Sinvar'ın öldürüldüğünü duyurmasının yankıları sürerken, Hizbullah’tan bölgede süren çatışmalara ilişkin açıklama geldi.
Sosyal paylaşım platformu Telegram üzerinden yapılan açıklamada İsrail'in 70 binden fazla askeri ve yüzlerce askeri aracı cephe hatlarına yığdığı belirtilerek, “İsrail ordusu kendilerini ölümcül pusulara çeken yüzlerce Hizbullah savaşçısıyla karşı karşıya” ifadeleri kullanıldı. Hizbullah’ın Lübnan sınırının yanı sıra İsrail'in içindeki İsrail birliklerine yönelik roket ve insansız hava aracı saldırılarını artırdığı ifade edilen açıklamada, “Geçen ay işgalin başlamasından bu yana çıkan çatışmalarda yaklaşık 55 İsrail askeri öldürülürken, 500'den fazla İsrail askeri de yaralandı. Hizbullah 20 Merkava tankını, 4 askeri buldozeri ve 2 insansız hava aracını imha etti” denildi.
"Direnişin liderliğine uygun olarak, çatışmada yeni bir tırmanma aşamasına geçildiğini duyuruyoruz" ifadelerine yer verilen açıklamada, Hamas lideri Yahya Sinvar'ın ölümüne dair haberlere ise değinilmedi.
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) 31 Temmuz'da Tahran'da öldürülen Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye'nin yerine geçen Yahya Sinvar'ın hayatını kaybettiğini duyurdu. IDF Sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari, yayınladığı video mesajda 7 Ekim’deki Aksa Tufanı Operasyonu’ndan sorumlu olan Hamas’ın son lideri Sinvar'ın öldürüldüğünü açıkladı. Hagari, Sinvar’ın “İsrail’e yönelik en ölümcül saldırının” planlayıcısı olduğunu söyledi.
HAGARİ: OPERASYONLARIMIZ SÜRECEK
Gazze'ye yönelik saldırılardan Hamas’ı sorumlu tutan Hagari, “Sinvar'ın 7 Ekim'de başlattığı savaşın başından beri şunu söyledik: Bizim savaşımız Hamas'la, Gazze halkıyla değil" dedi. Hagari, bölgeye yönelik insani yardımların artırılması için çalıştıkları iddiasında bulundu. “İşimiz daha bitmedi” diyen Hagari, “Tüm rehineleri evlerine döndürene dek durmayacağız. İsrail vatandaşlarının güvenliğini sağlamaya yönelik operasyonlarımızı sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
İsrail, Gazze Şeridi'nin güneyinde düzenlediği saldırıda Hamas lideri Yahya Sinwar’ın ölmeden önceki son anlarına ait dron görüntülerini paylaştı.
Görüntülerde, Sinwar’ın yaralı şekilde bir koltukta oturduğu ve kendisine yaklaşan drona elindeki cismi fırlattığı görüldü.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Hamas lideri Yahya Sinwar’ın hayatını kaybettiği saldırıya ilişkin açıklama yaptı. Pentagon Sözcüsü Tümgeneral Patrick Ryder, "Bu bir İsrail operasyonuydu. Operasyona doğrudan katılan ABD kuvvetleri yoktu” dedi.
Ryder, "ABD, rehinelerin tutulmasından sorumlu olan Hamas liderlerinin izlenmesi ve yerlerinin tespit edilmesiyle ilgili olarak bilgi ve istihbarat katkısında bulunmuştur. Bu da genel olarak operasyona katkıda bulunuyor ama yine de bu bir İsrail operasyonuydu” ifadelerini kullandı.
Hamas lideri Yahya Sinwar’ın İsrail saldırısında hayatını kaybettiği açıklamalarının ardından ABD Başkanı Joe Biden ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Beyaz Saray tarafından yapılan açıklamada, Biden’ın Netanyahu’yu tebrik ettiği aktarılarak, “Başkan Biden ve Başbakan Netanyahu, ayrıca rehineleri eve getirmek ve savaşı İsrail'in güvenliği sağlanmış ve Hamas'ın Gazze'yi bir daha asla kontrol edemeyeceği bir şekilde nasıl sona erdirileceğini görüştü” denildi.
Açıklamada, Biden ve Netanyahu’nun önümüzdeki günlerde hem doğrudan hem de ulusal güvenlik ekipleri aracılığıyla yakın temas halinde olma konusunda mutabık kaldıkları ifade edildi.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Hamas lideri Sinvar'a ilişkin açıklama yaptı. Bakanlık açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"ABD askerleri İsrail'in Sinvar operasyonuna katılmadı. Sinvar'ın yerine yenisi gelir ama onun öldürülmesi önemli. Sinvar'ın ölümüyle ateşkes fırsatı doğdu, ateşkes istiyoruz. Sinvar'ın ölümü Hamas'ın ne kadar zayıfladığını gösteriyor"
Hürriyet Ankara Temsilcisi Hande Fırat'ın CNN Türk'te moderatörlüğünü yaptığı Gece Görüşü programında Doç. Dr. Levent Ersin Orallı fotoğrafa ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı:
Çok büyük ihtimalle Kur'an ya da bir hadis kitabı var. Bir mendil olduğunu görüyoruz. Tespih var, zikirmatik var. El feneri var. Bir mermi var. Aslında başından sonuna sahada olan birinin üzerinden çıkacak şeyleri. Bir pasaport var kendisine ait değil. Ne denli sahada olduğunu, ömrünü her koşula hazırlıklı geçirdiği görülüyor. İbadet ile bu zorlukları atlamaya çalıştıklarının en önemli göstergesi. Bir yanda asker, bir yanda bir inançlı. 2 milyarlık Müslüman dünya Gazze'ye sahip çıkamadı ama Gazze'de bir lider 2 milyarlık Müslüman dünyaya böyle bir ders verdi.
ABD Başkanı Biden yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Yahya Sinvar öldü. Bugün, İsrail, Amerika Birleşik Devletleri ve dünya için iyi bir gün. İsrailli dostlarıma: Bu şüphesiz rahatlama günüdür; tıpkı 2011 yılında Başkan Obama'nın Usame Bin Ladin’i öldürme operasyonunu emretmesinin ardından ABD’de tanık olunan sahnelere benzer. 7 Ekim’den sonra, Özel Harekat ve istihbarat personelimize, İsrailli meslektaşlarıyla birlikte Sinvar ve Gazze’de saklanan diğer Hamas liderlerini bulmalarına yardımcı olmaları talimatını verdim. İstihbarat desteğimizle, IDF Hamas liderlerini amansızca takip etti, onları saklandıkları yerlerden çıkardı ve kaçmaya zorladı. Bugünkü gelişmeler bir kez daha kanıtladı ki dünyanın hiçbir yerindeki teröristler adaletten kaçamaz, ne kadar uzun sürerse sürsün. İsrail’in, Hamas’ın liderliğini ve askeri yapısını ortadan kaldırma hakkı vardı. Hamas, artık 7 Ekim'e benzer bir saldırı gerçekleştirecek kapasiteye sahip değil. Yakında Başbakan Netanyahu ve diğer İsrailli liderlerle görüşerek onları tebrik edeceğim. Masum insanlara bu kadar büyük yıkım getiren bu savaş artık sona ermeli. Hamas’ın iktidarda olmadığı bir Gazze’de “ertesi gün” için, hem İsrailliler hem de Filistinliler için daha iyi bir gelecek sağlayacak siyasi bir çözüm imkânı artık var. Yahya Sinwar, bu hedeflerin tümüne ulaşmanın önünde aşılması imkansız bir engeldi. O engel artık yok. Ancak önümüzde hâlâ çok iş var."
İsrail Dışişleri Bakanlığı, Gazze’ye saldırıda Hamas lideri Yahya Sinvar’ın hayatını kaybettiği açıklamasını yaptı.
İsrail Dışişleri Bakanlığı'nın sosyal medya hesabından yapılan açıklamaya göre, Gazze’ye düzenlenen saldırıda Hamas lideri Yahya Sinvar’ın hayatını kaybettiği duyuruldu. Hamas henüz konuyla ilgili paylaşımda bulunmadı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise yaptığı açıklamada, “Yahya Sinvar öldürüldü, tüm rehineler geri gelinceye kadar tüm gücümüzle savaşacağız. Savaş henüz bitmedi. Hamas, Gazze’yi yönetemeyecek” ifadelerini kullandı.
Sinvar'ın öldüğü iddialarına ilişkin Hamas'tan yapılan açıklamada, "Sinvar'ın ölmüş olabileceğine ilişkin sinyaller var. İsrail, Sinvar'ın ölümüyle ilgili algı yapıyor." ifadelerine yer verildi.
İsrail Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada ise, "Hamas lideri Sinvar öldü." denildi.
Times of Israel'de yer alan habere göre, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada Gazze'de ölenler arasında Hamas lideri Yahya Sinvar'a çok benzeyen biri olduğu ancak rehinelerden herhangi birine zarar gelmediği açıklandı.
Hamas ise yaptığı son dakika açıklaması ile İsrail'in algı operasyonu yaptığını, Sinvar'ın hayatta olduğunu duyurdu. Gelen son bilgilere göre Gazze'de bulunan ve Sinvar'a benzediği iddia edilen cansız bedene DNA ve parmak izi testi yapılıyor. IDF'nin konuyla ilgili birkaç saat içinde açıklama yapması bekleniyor.
İsrail ordusunun saldırıları altındaki Gazze Şeridi'ne temmuz ayının ortasından bu yana ilk kez havadan insani yardım indirildi.AA muhabirine konuşan görgü tanıkları, uyrukları belli olmayan uçakların Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentine havadan insani yardım indirdiğini söyledi. Tanıklar, Han Yunus'un sahil beldesi el-Karara'daki Mevasi bölgesine uçaklardan paraşütlerle insani yardım malzemesi içeren kutuların bırakıldığını belirtti.
İsrail medyası Hamas lideri Yahya Sinvar'ın Gazze'de öldürüldüğünü iddia ederken, IDF yaptığı açıklamada, Sinvar'ın ölüp ölmediğinin kontrol edildiğini duyurdu.
İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada "Gazze'deki operasyonlar sırasında 3 terörist ortadan kaldırıldı. Birinin Yahya Sinvar (Hamas lideri) olma ihtimali araştırılıyor. Bu aşamada kimlikler henüz doğrulanamıyor" denildi. Ayrıca saldırının gerçekleştirildiği bölgede rehinelerin varlığına dair herhangi bir ize rastlanmadığı belirtildi.
Yahya Sinvar, İran'ın başkenti Tahran'da 31 Temmuz'da uğradığı suikast sonucu öldürülen Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye'nin yerine gelmişti.
During IDF operations in Gaza, 3 terrorists were eliminated. The IDF and ISA are checking the possibility that one of the terrorists was Yahya Sinwar. At this stage, the identity of the terrorists cannot be confirmed.
— Israel Defense Forces (@IDF) October 17, 2024
In the building where the terrorists were eliminated, there…
Fransa'nın, İsrail'in saldırılarını sürdürdüğü Lübnan'da, Fransız askerlerinin görev yaptığı ve İsrail Başbakanı Netanyahu'nun geri çekilmesini istediği BM Lübnan Geçici Barış Gücü'nün (UNIFIL) pozisyonunu korumasına tam destek verdiği belirtildi.
Fransız diplomatik kaynaklara göre, Fransa, İsrail'in, UNIFIL'in geri çekilmesi talebini reddediyor. Lübnan'da BM barış gücünde faaliyet gösteren Fransız askerlerinin korunmasının, "tüm tarafların sorumluluğunda" olduğunu hatırlatan diplomatik kaynaklar, tarafları bu sorumluluğa uygun hareket etmeye ve "UNIFIL'in hareket özgürlüğü dahil görevini sürdürmesine izin vermeye" çağırdı. Diplomatik kaynaklar, Fransa'nın, "UNIFIL'e ve barış gücünün Mavi Hat yakınındaki pozisyonunu koruma kararına tam destek" verdiğini aktardı.
İsrail Başbakanı Netanyahu, UNIFIL'in Lübnan'ın güneyinden geri çekilmesini istemiş, BM ise Lübnan'daki barış gücünün operasyon bölgesinden ayrılmayacağını bildirmişti.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’ndaki Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı’na (UNRWA) ait Ebu Hüseyin Okulu’nu hedef aldı. Filistin Sağlık Bakanlığı yetkilisi Medhat Abbas, saldırıda çoğu çocuk 19 Filistinlinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Çok sayıda yaralı ise Kamal Adwan Hastanesi’nde tedavi altına alındı.
İsrail ordusunun hedefinde Lübnan'ın doğusundaki Baalbek'teki Temnin el-Fevka, es-Seferi, Serin et-Tahta beldeleri ile güneydeki Sur kentine bağlı el-Huş beldesi vardı.Lübnan haber ajansı NNA'nın haberinde, İsrail ordusunun tahliye çağrısı yapmasından kısa bir süre sonra savaş uçaklarının Baalbek-Riyak yolu yakınındaki bir binayı bombaladığı belirtildi.
İsrail ordusunun, tahliye çağrısı yaptığı Temnin el-Fekva ve Serin et-Tahta beldelerinde de iki binayı hedef aldığı aktarıldı.İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, söz konusu 4 beldenin tahliye edilmesi çağrısında bulunmuştu.
İsrail muhalefet lideri Yair Lapid, Lübnan'daki saldırıların “kısa sürmesini” gerektirdiğini ve Gazze'deki saldırıların “iki ay sürmesi gerektiğini” söyledi.
Muhalefet olmasaydı “kimsenin kaçırılanlar hakkında konuşmayacağını" ifade eden Lapid, Netanyahu hükümetinin konuyu kamuoyundan gizlemek için kasıtlı bir çaba içinde olduğunu savundu.
Lapid, İsrail'e silah ambargosu önerdiği için Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a kızgın olduğunu ve bunun “İsrail'e karşı yanlış zamanda yanlış bir davranış” olduğunu belirti.
Lapid ayrıca, İran'ın İsrail'e yönelik saldırısına verilecek “doğru yanıtın” petrol tesislerini hedef almak olduğunu da sözlerine ekledi.
İsrail ordusunun, tahliye çağrılarının ardından doğu ve güney Lübnan'daki çeşitli bölgelere hava saldırısı düzenlediği bildirildi.
Lübnan'ın doğusundaki Bekaa Vadisi'nde Sarin, Safri ve Tamnin bölgelerini vuran İsrail ordusu, ülkenin güneyindeki El-Havaş bölgesini hedef aldı.
Saldırıya ilişkin İsrail ordusundan henüz bir açıklama yapılmadı.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Brüksel'de düzenlenen Avrupa Birliği (AB)-Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Zirvesi öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı.Orta Doğu'daki son gelişmeleri ve İsrail'e verdikleri desteği ele alacaklarını ifade eden Scholz, "Benim için İsrail'i desteklemenin aynı zamanda örneğin askeri malzeme ya da silah tedarik ederek İsrail'in savunma kapasitesini tekrar tekrar güvence altına almamız gerektiği anlamına geldiği de açıktır." dedi.
Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail'in son 24 saatte gerçekleştirdiği iki saldırıda 29 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 93 kişinin ise yaralandığı kaydedildi. Açıklamada İsrail’in Gazze’ye 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısının 42 bin 438’e, yaralıların sayısının ise 99 bin 246’ya yükseldiği bildirildi.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Borrell, ABD'nin Gazze'ye daha fazla insani yardım girişinin sağlanması için İsrail hükümetine 1 aylık süre verme kararının "daha fazla insanın ölmesine yol açabileceği" uyarısında bulundu.
Yemen'deki Husiler, Washington'un B-2 hayalet bombardıman uçaklarını kullanarak beş yer altı silah depolama tesisini vurmasının ardından intikam yemini etti ve ABD'nin bunun bedelini ödeyeceğini duyurdular. Husilerin medya ofisinin başkan yardımcısı Nasruddin Amir, X.'te yaptığı açıklamada, "Amerika, Yemen'e yönelik saldırganlığının bedelini ödeyecek ve daha önce de söylediğimiz gibi, saldırılar Yemen'in Gazze'ye yönelik desteğini engelleyemeyecek" dedi.
Öte yandan ABD medyası Washington yönetiminin Yemen'deki Husileri vurmak için B2 bombardıman uçağı göndermesinin nadir görülen bir gözdağı olduğunu belirtiyor.
İran’ın İsrail’e balistik füzelerle 1 Ekim’de gerçekleştirdiği saldırının ardından bölgede tansiyon yükselmeye devam ediyor. Gözler İsrail’in İran’a nasıl bir karşılık vereceğine çevrilirken İran Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami, İsrail’i misilleme saldırısına karşı uyardı. İran halkına seslenen Selami, “İsrail'e diyoruz ki, eğer bir hata yapar bölgede ya da İran'da hedeflerimize saldırırsanız, sizi acı bir şekilde tekrar vururuz” dedi. İran'ın İsrail'in savunma sistemlerini delebileceğini sözlerine ekleyen Selami, ABD tarafından İsrail'e konuşlandırılan gelişmiş bir hava savunma sisteminin İran'ın misillemesini engellemeyeceğini söyledi. İsrail’i işaret eden Selami, “Zayıflığınızı biliyoruz ve bunu siz de biliyorsunuz”
Irak Başbakanı Sudani'nin danışmanı Ciyad, Irak hükümetinin ülkedeki İran yanlısı Şii milis yapıları ikna ederek İsrail ve Lübnan Hizbullah'ı arasında yaşanan savaşın parçası olmak istemediğini, siyasi ve diplomatik çözümden yana olduğunu belirtti.
İsrail askerlerinin abluka altındaki Gazze Şeridi'nin kuzeyinde bulunan Beyt Lahiya'daki Halife Bin Zayed Okulu'na düzenlediği saldırıda aralarında çocukların da bulunduğu yaşamını yitirenlerin ve yaralıların olduğu bildirildi. Saldırı sonrası okulda çıkan yangına itfaiye ekipleri müdahale etti.
Kanada Yayın Kurumunda (CBC) çalışan bir gazeteci, kanalın İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki soykırımında "suç ortaklığı" olarak adlandırdığı haberciliği nedeniyle işinden istifa etti.Bir haber sitesine yazdığı yazıda, çalıştığı kanalın taraflı haberciliği nedeniyle hayal kırıklığı yaşadığını dile getiren Afra Rana, CBC'nin Filistinlilerin çektiği acıyı görmezden geldiğini ifade etti.
Yazısında İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki soykırımında "suç ortaklığı" olarak adlandırdığı taraflı haberciliği nedeniyle kanaldan istifa ettiğini belirten Rana, "CBC'nin İsrail ile Filistin arasındaki tarihsel bağlam yoksunluğundan ve İsrail'in Filistinlilere katliamını savunmak için kullanılan dil nedeniyle dehşete düştüm." ifadesini kullandı.
"CBC'nin Orta Doğu Dil Rehberi felaket biçimde tezatlar barındırıyor." diyen Rana, kanalın bölgeye ilişkin haberciliği etkisizleştirme yaklaşımını eleştirdi.Rana, konuya ilişkin endişelerini kanalda dile getirmesi üzerine haber merkezinde dışlandığını söyleyerek, böyle bir ortamda çalışmanın neden olduğu duygusal yükü dile getirdi.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Almanya'dan temin edilen silahların kullanımında uluslararası insancıl hukuka uyacağına dair İsrail'den mektup aldıklarını itiraf etti.Baerbock, "Federal hükümet olarak bu doğrultuda yasalara uymakla yükümlüyüz. Bu da, uluslararası insancıl hukuka riayet edilmesini sağlamamız gerektiği anlamına geliyor." dedi.Bunu Federal Meclis’te ve Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) yaptıkları açıklamada da açıkça belirtiklerini ifade eden Baerbock, her (silah) talebinin incelendiğini belirtti.
Baerbock,"Taleplere, yasalarımıza ve düzenlemelerimize göre inceleme yapılır. Bu uluslararası insancıl hukuk konusunda taahhütlerin olması gerektiği anlamına da gelir. Şimdi bu söz son meseleler için verildi. Bu doğrultuda Başbakan da, o zaman bu noktada başka (silahlar için) onayların yapılacağını açıkça belirtti." diye konuştu.
Amerikalı ve İngiliz ortaklar gibi Almanya’nın da her zaman insani konuların üzerinde durduğunu savunan Baerbock, “Biliyorsunuz, ABD Dışişleri Bakanı ve Savunma Bakanı, tam da aynı konuda uluslararası insancıl hukuka ilişkin bir mektup yazdı. Size soruyorum, onlara artık İsrail'in ve meşru müdafaasının desteklemediklerini mi isnat ediyorsunuz? " ifadelerini kullandı.
Baerbock, kendilerine gelen her başvurunun incelendiğini yineleyerek, "Söylediğim gibi, sizin de az önce teyit ettiğiniz üzere, uluslararası insancıl hukuka riayet edilmesi sağlanmalıdır. Şimdi son talepler için aynı şeyi içeren bir mektup var. Bu mektubun (gelmesinin) uzun sürmesini bana değil başkalarına sormanız lazım." dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, günlük basın toplantısında gazetecilerin Orta Doğu'daki gelişmelerle ilgili sorularını yanıtladı.Miller, İsrail'in sivilleri sürekli kalkan olarak kullandığına dair New York Times'ta çıkan iddialarla ilgili, "Eğer bu raporda sunulan gerçekler doğruysa, tamamıyla kabul edilemez. Sivil halkın insan kalkanı olarak kullanılması için hiçbir sebep yok, hiçbir zaman hiçbir gerekçe olamaz." dedi.
Miller, iddiaların doğru olması durumunda, bunun hem uluslararası hukukun hem de İsrail ordusunun kendi davranış kurallarının ihlal edildiği anlamına geleceğini söyledi.İddiaların İsrailli yetkililer tarafından soruşturulmasının ABD tarafından "tamamen uygun" görüldüğünü belirten Miller, ihlallerin doğrulanması durumunda "hesap sorulması" ve tekrarlanmaması için İsrail ordusunun önlem alması gerektiğini ifade etti.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, ABD'nin dün gece B-2 hayalet bombardıman uçaklarını kullanarak Husi'lere ait beş yer altı silah depolama tesisini hedef alan bir dizi saldırı düzenlediğini açıkladı. Saldırının ardından CNN'e konuşan üç ABD savunma yetkilisi, söz konusu tesislerin Kızıldeniz ve Aden Körfezi'nde gemileri hedef almak için kullanılan gelişmiş konvansiyonel silahlara ev sahipliği yaptığını öne sürdü. Husilere ait El Mesirah televizyonu ise ABD'nin hava saldırılarının başkent Sana ve Saada kentlerini hedef aldığını bildirdi.
ABD Merkez Komutanlığı’ndan (CENTCOM) yapılan yazılı açıklamada, “Yemen’de İran destekli Husilere ait çeşitli gelişmiş konvansiyonel silahların bulunduğu çok sayıda silah deposuna yönelik hassas hava saldırıları düzenlendiği” kaydedildi. Saldırıların Husilerin Kızıldeniz, Bab-El Mendeb Boğazı ve Aden Körfezi'ndeki gemilere yönelik “pervasız” ve “yasadışı” saldırılarını sürdürme ve bölgesel ortakları tehdit etme kabiliyetlerini azaltmayı amaçladığı vurgulanan açıklamada, “CENTCOM kuvvetleri, Husilerin bölgedeki askeri ve sivil gemileri hedef almak için kullandıkları füzeleri, silah bileşenlerini ve diğer mühimmatları barındıran yeraltı tesislerini hedef almıştır” denildi.
Husilere yönelik operasyona ABD Hava Kuvvetleri'ne ait B-2 Spirit uzun menzilli hayalet bombardıman uçakları da dahil ABD hava ve deniz kuvvetleri unsurlarının katıldığı belirtilen açıklamada, “B-2 bombardıman uçağının kullanılması, ABD'nin gerektiğinde, her zaman, her yerde bu hedeflere ulaşma konusundaki küresel saldırı kabiliyetini göstermektedir” ifadelerine yer verildi. Hasara yönelik değerlendirmelerin sürdüğü ifade edilirken, ilk belirlemelere göre sivil can kaybı yaşanmadığı aktarıldı.
CNN'de yer alan bilgilere göre ABD ilk kez stratejik bombardıman uçağı B2'yi kullanarak Husi'leri hedef aldı. ABD geçmişte Husilere karşı İngiltere ile ortaklaşa saldırılar düzenlemiş olsa da dün akşamki saldırı yalnızca ABD tarafından gerçekleştirildi. ABD Merkez Komutanlığı'na göre operasyona hem ABD Hava Kuvvetleri hem de Deniz Kuvvetleri dahil oldu.
Associated Press, Husi'lere yönelik saldırıların, İsrail'e iki kez balistik füze saldırısı düzenleyen İran'a dolaylı bir uyarı niteliğinde göründüğünü belirtti.
Filistin ve Lübnan’a yönelik saldırılarını sürdüren İsrail, bu kez Suriye’yi hedef aldı. Resmi Suriye basınında yer alan haberlere göre, İsrail’in liman kenti Lazkiye'ye yönelik bir saldırı gerçekleştirdiği bildirildi.
Saldırının ardından Suriye hava savunma sistemlerinin devreye girdiği belirtilirken, hedef alınan bölgede yangın ve patlamaların yaşandığı kaydedildi. İsrail’den konuya ilişkin açıklama yapılmazken, Suriye merkezli bazı sosyal medya hesapları İsrail’in İran destekli gruplara ait bir silah deposunu vurduğunu iddia etti.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin'in İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ile telefonda görüşerek İsrail'in Lübnan'daki operasyonları ve kapsamlı bölgesel güvenlik konularını ele aldığı bildirildi. ABD Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, ikilinin “ABD'nin İsrail'in savunmasına verdiği güçlü desteğin operasyonel bir örneği olarak THAAD (Terminal Yüksek İrtifa Alan Savunması) füze sisteminin İsrail’e konuşlandırılması konusunu ele aldığı” kaydedildi.
Austin'in İsrail'in Gazze'ye giren insani yardım miktarını arttırmaya yönelik son adımına dikkat çekerek İsrail hükümetini bölgedeki vahim insani durumu düzeltmeye çağırdığı belirtilen açıklamada, “Bakan Austin, UNIFIL güçlerinin ve Lübnan Silahlı Kuvvetleri’nin emniyet ve güvenliğinin sağlanması için gerekli tüm tedbirlerin alınmasının önemini vurguladı” denildi.
İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırıları sürerken, Hizbullah İsrail’e çifte darbe vurdu. Hizbullah’ın sosyal medya platformu Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, İsrail'in Kiryat Shmona şehrine bir dizi füze saldırısı gerçekleştirildiği bildirildi.
Saldırıyı doğrulayan İsrail basını en az 10 füze fırlatıldığını duyururken, şehirde meydana gelen patlama ve yangın görüntüleri sosyal medyada paylaşıldı. Hizbullah ayrıca Lübnan’ın Nakura bölgesi yakınlarındaki Labbouneh Tepeleri'nde seyreden bir İsrail tankının güdümlü füzeyle vurulduğunu duyurdu. Saldırı sonrasında alev alan tank kilometrelerce öteden amatör kameralara yansırken, İsrail’den Hizbullah’ın son misilleme eylemlerine dair resmi açıklama yapılmadı.