Güncelleme Tarihi:
Güneydeki Han Yunus kentinde dün düzenlenen ve 90 sivilin ölümüne neden olan İsrail saldırısının ardından bugün yine siviller katledildi. İsrail güçleri, Gazze Şeridi’nin merkezindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nde bir kez daha Birleşmiş Milletler’e (BM) ait bir okulu hedef aldı. Bombardımandan kaçan yüzlerce yerinden edilmiş sivilin sığındığı okula düzenlenen saldırıda 14 Filistinli hayatını kaybederken, 70 Filistinli de yaralandı.
İsrail'in 9 aydır devam eden şiddetli saldırıları ve altyapıyı hedef alması nedeniyle başta kuzey bölgeleri olmak üzere Gazze Şeridi'ndeki yüzbinlerce Filistinli, birkaç litre su bulabilmek için uzun mesafeler kat ederken, güvenli içme suyu sağlama konusunda büyük zorluklar yaşıyor.
İsrail’in 7 Ekim 2023’ten beri aralıksız sürdürdüğü şiddetli saldırılar ve sınır kapılarını kapalı tutması nedeniyle Gazze Şeridi'nde çok ciddi gıda, su, ilaç ve yakıt kıtlığı yaşanıyor.
İsrail ordusu su kuyularını ve alt yapıyı kasıtlı olarak hedef alarak Gazze kenti ile kuzey bölgelerdeki insanları susuzluğa mahkum etti.
Filistinli Hüseyin al-Mesarii, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde çalıştığı deniz suyu arıtma tesisinin yakıt olmaması nedeniyle çalışmalarını durdurduğunu belirtti.
İsrail polis sözcülüğünden yapılan açıklamada, Lid kenti yakınlarında Nir Tzvi kavşağındaki bir otobüs durağına araçla saldırı düzenlendiği belirtildi.
Araçla ezme girişiminde bulunan şoförün etkisiz hale getirildiği ifade edilirken sağlık durumuna ilişkin bilgi verilmedi.İsrail acil yardım servisi Kızıl Davut Yıldızı, olayda 20'li yaşlardaki 2 İsraillinin ağır, bir İsraillinin de hafif şekilde yaralandığını aktardı.Ağır yaralı 2 kişinin, ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldığı bilgisi paylaşıldı.
İsrail Gazze Şeridi'ne 282 gündür yoğun saldırılar düzenliyor. Güvenli bölge olarak belirlenen noktalar dahil sivillerin sığındığı mülteci kamplarını, camileri ve yardım dağıtım noktalarını vuran İsrail ordusu, binlerce masum sivili katlederken dünya da bu savaş suçlarını seyrediyor. Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, İsrail güçlerinin son 24 saatte düzenlediği 4 saldırıda 141 Filistinli hayatını kaybetti, 400 sivil ise yaralandı.
İsrail’in dün güvenli bölge olarak ilan edilen El Mevasi Mülteci Kampı’na ve Şati Mülteci Kampı'ndaki camiye düzenlediği saldırıların ardından ateşkes görüşmeleri durdu. Fransa medyasına açıklamalarda bulunan Hamas’ın üst düzey yetkilisi, İsrail’in katliamları ve müzakereler sırasındaki tutumu nedeniyle ateşkes görüşmesinden çekildiklerini söyledi.
İsmi açıklanmayan yetkili, “Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye, arabulucular Katar ve Mısır’a ABD Başkanı Joe Biden tarafından ana hatları çizilen ateşkes planı üzerindeki görüşmelerin sona erdiğini iletti” dedi. Hamas yetkilisinin açıklamasına göre Haniye, İsrail’in ciddiyetsizliği, devam eden erteleme ve engelleme politikası ve silahsız sivillere yönelik devam eden katliamları nedeniyle müzakereleri durduracağını söyledi.
Yetkili, “Hamas anlaşmaya varmak ve saldırganlığı sona erdirmek için büyük bir esneklik göstermiştir. İsrail hükümetinin bir ateşkes ve esir takası anlaşmasına varma konusunda ciddiyet göstermesi halinde müzakerelere yeniden başlamaya hazırdır” ifadelerini kullandı.
Mısır’dan “müzakereler sona erdi” iddiası
Mısırlı 2 yetkili tarafından müzakerelerden bir sonuç alınamaması üzerine Gazze Şeridi’nde ateşkes görüşmelerinin durdurulduğu iddia edildi. Mısırlı yetkililer, İsrail’i anlaşmaya varmak için gerçek bir niyet taşımamakla suçladı. İngiliz medyasına açıklama yapan yetkililer, İsrail heyetinin görüşülmekte olan bazı şartlara onay verdiğini, ancak daha sonra değişikliklerle geri döndüklerini veya müzakereleri sonlandırma riski taşıyan yeni şartlar öne sürdüğünü belirtti.
Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada Heniyye, İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nde yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı ve "güvenli bölge" olarak açıklanan Han Yunus kentinin El-Mevasi bölgesine saldırısı sonrası arabulucular ve bazı bölge ülkeleriyle temaslar gerçekleştirdiği belirtildi.
İsrail ordusunun dün, El-Mevasi bölgesine düzenlediği saldırıda en az 90 kişi ölmüş, 300 kişi de yaralanmıştı.
Hamas'ın Gazze'ye saldırıları durdurmaya yönelik bir anlaşmaya varmayı amaçlayan son teklife olumlu ve sorumlu bir yanıt verdiği aktarılan açıklamada, Heniyye'nin şu ifadelerine yer verildi:
"Ancak; İsrail'in Netanyahu tarafından sergilediği tutumu, müzakere edilen belgede yer almayan yeni koşullar ve noktaları içeren medya açıklamaları da dahil olmak üzere, anlaşmaya varılmasını engelleyen adımları temsil ediyor. Bu aynı zamanda İsrail'in Gazze'nin farklı bölgelerinde gerçekleştirdiği iğrenç katliamlarla da bağlantılı. Netanyahu bu adımlarla ateşkes ve esir takası anlaşmasına engel oluyor."
Açıklamada ayrıca, Mısır ve Katar'daki arabuluculara, ABD yönetimi ve diğerleri nezdinde gereğinin yapılması, Filistin halkına yönelik katliamları durdurmaya ve Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden bu saldırganlığa son vermek için ciddi şekilde adım atmaları çağrısında bulunuldu.
Gazze'deki Sivil Savunma Birimi, Gazze'nin kuzeyindeki Ebu İskender bölgesinde bulunan Yusuf Ailesi'nin evine İsrail savaş uçakları tarafından düzenlenen saldırı sonrasında enkazdan 7 ölü ve 7 yaralı çıkardıklarını açıkladı.Açıklamada ayrıca, Gazze'nin orta kesimindeki Şabiye bölgesinde el-Haddad Ailesi'ne ait bir apartmana düzenlenen hava saldırısı sonucu 3 kişinin öldüğü 20 kişinin de yaralandığı ifade edildi.Bölgedeki görgü tanıklarının AA muhabirine verdiği bilgide, İsrail savaş uçaklarının Gazze kentine düzenlediği saldırılarda hedef alınan bölge ve çevresinde büyük yıkım olduğu kaydedildi.
Washington Post gazetesine konuşan Wateridge, İsrail’in bölgeyi terketmelerini istediği Gazze kentindeki Filistinlilerin durumuna ilişkin bilgi verdi.Wateridge, bölgede tanıştığı ailelerin korkunç koşullarda yaşadığını, bomba ve kurşunlardan hasar almış binalara sığınmak zorunda kaldıklarını belirtti.Kadınların sağlık hizmeti alamadan, ilkel yöntemlerle travmatik doğumlar yapmak durumunda kaldığını belirten Wateridge, bölgede temiz suyun olmadığını ve kadınların kişisel hijyen ürünlerinden yoksun olduğunu gördüğünü aktardı.BM konvoyu kente yaklaşırken bazı Filistinli ailelerin yürüyerek bölgeden ayrıldıklarını gördüklerini söyleyen Wateridge, bu ailelerin kuvvetle muhtemel güneyde daha güvenli bir yere geçme arayışında olduğunu kaydetti.
Hamas Siyasi Büro Üyesi Halil el-Hayya, İsrail'in El Mevasi'ye yönelik saldırısında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları'nın lideri Muhammed Deif'in hedef alındığı iddiasına ilişkin Katar merkezli Al Jazeera televizyonuna konuştu.
El-Hayya, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun düzenlediği basın toplantısında Deif'e yönelik suikast girişimini duyurarak "sahte bir zafer" ilan etmek istediğini söyledi. İsrail'in Deif'i hedef aldığı yönündeki iddiaların asılsız olduğunu vurgulayan el-Hayya, "Muhammed Deif'in kanı, en küçük Filistinli çocuğun kanından daha değerli değil. Yine de Netanyahu'ya şunu söylüyoruz, 'Başarısız oldun.' Muhammed Deif şimdi seni dinliyor ve senin yalan, boş ifadelerinle alay ediyor" dedi.
El-Hayya, "Netanyahu'nun sunduğu şartlar, onun bir anlaşma istemediğinin, İsrailli rehineleri istemediğinin ve bölgedeki bu savaşı durdurmak istemediğinin açık kanıtıdır" dedi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ordusunun Gazze Şeridi'nin El Mevasi bölgesinde 90 Filistinliyi katlettiği saldırının ardından Tel Aviv'deki Savunma Bakanlığı karargahında basın toplantısı gerçekleştirdi. Netanyahu, saldırıda Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları'nın lideri Muhammed Deif'in hedef alındığı iddiasına değindi.
Deif'in öldürülüp öldürülmediğinin henüz belli olmadığını belirten Netanyahu, İsrail'in savaş hedeflerini sonuna kadar takip edeceğini söyledi. "Bir şekilde Hamas'ın tüm liderlerine ulaşacağız" diyen Netanyahu, Hamas'a yönelik askeri baskının artırılmasıyla İsrailli rehinelerin iadesi konusunda bir anlaşmaya varılması şansının artacağını savundu. Netanyahu, anlaşma için İsrail'in temel taleplerinden taviz vermeyeceğini belirterek, “Başkan Biden'ın sunduğu çerçeve anlaşmadan bir milimetre bile uzaklaşmadım. Hamas'ın bir milimetre uzaklaşmasına da izin vermiyorum” ifadelerini kullandı.
İsrail Başbakanı, anlaşma şartlarını bir kez daha dile getirerek, “Tüm hedeflere ulaşılıncaya kadar savaş alanına geri dönme hakkı, Mısır üzerinden Hamas'a silah kaçakçılığının önlenmesi, bu da Philadelphia Koridoru üzerindeki kontrolümüzün devam etmesi anlamına geliyor. Müzakerelerin ilk turunda mümkün olduğunca çok sayıda yaşayan esirin iade edilmesi” ifadelerini kullandı.