Güncelleme Tarihi:
İsrail - Hamas savaşında yaşanan son dakika gelişmeleri...
İran'ın İsrail’e yönelik saldırısının yankıları sürerken, ABD cephesinden konuya ilişkin yeni açıklama geldi.
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, İranlı yetkililerin İsrail'e yönelik saldırının zamanlaması ve hedefleri konusunda ABD'ye önceden bilgi verdiği yönündeki iddiaların “çok saçma” olduğunu söyledi.
“İran bize zaman ya da hedef bildiren bir mesaj asla vermedi” diyen Kirby, “İran'ın bize ne yapacaklarına dair bir mesaj ilettiğine yönelik tüm bu söylentiler çok saçma” şeklinde konuştu.
“İran'ın telefon açıp 'İsrail'i 300 seyir füzesi ve insansız hava aracıyla vurmak üzereyiz. Size haber vermek istedik. Bu arada vuracağımız şey de şu' diyeceği bir dünya hayal edebiliyor musunuz?” diye soran Kirby, “Üzgünüm, böyle bir şey olmadı. Kaynakların kendi duydukları hakkında size ne söyleyebileceklerini bilemem. Ben size ne duyduğumuzu söylüyorum” ifadelerini kullandı.
ABD'nin İran ile iletişim kurduğunu doğrulayan Kirby, bu iletişimin ayrıntıları hakkında bilgi vermedi. Kirby, bunların hiçbirinin İran'ın hafta sonu gerçekleştirdiği saldırının ayrıntıları ile ilgili olmadığını vurguladı.
İran devlet televizyonuna konuşan İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Bakıri, İsrail'in İran'a yönelik muhtemel misillemesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İsrail'in Suriye’nin başkenti Şam'daki İran Konsolosluğuna yönelik saldırısı ile stratejik bir hata yaptığını söyleyen Bakıri, İran'ın İsrail'e cevap vermek zorunda kaldığını ve saldırının meşru müdafaa kapsamında gerçekleştiğimi belirtti.
Bakıri, İsrail'in İran'a yönelik muhtemel bir saldırısı durumunda İran'ın karşı tepki için 12 gün beklemeyeceğini söyleyerek, "İsrail rejimi İran'a yönelik başka bir hata yaptığında saniyeler içinde karşılık veririz. Söz konusu ikinci hatayı yapmamaları gerekiyor. Çünkü tepkimiz bir öncekinden daha sert, yıkıcı ve daha kapsamlı olacaktır" ifadelerini kullandı.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron, Orta Doğu'daki son gelişmelere ilişkin telefonda görüştü. Abdullahiyan, İsrail'e yönelik sınırsız desteğin İngiltere ve diğer Batılı ülkelere fayda getirmeyeceğini belirterek, Batılı ülkelerin İsrail ile işbirliklerini gözden geçirmelerini istedi. İran'ın İsrail'e yönelik saldırısının "meşru müdafaa" kapsamında gerçekleştiğini vurgulayan Abdullahiyan, Tahran yönetiminin bölgede gerilimin artmasından yana olmadığını ve savaş istemediğini belirtti.
"BÖLGEDE GERİLİMİN ARTMASINI İSTEMİYORUZ”
Abdullahiyan, İsrail'i İran'a muhtemel misillemesine ilişkin uyararak, "Bölgede gerilimin artmasını istemiyoruz. Ancak İsrail macera arayışına girerse sonraki tepkimiz daha sert, yıkıcı ve kapsamlı olacaktır" dedi.
İngiltere'nin İsrail konusundaki tutumunu eleştiren Abdullahiyan, "Gazze'de İsrail tarafından son 6 aydır savunmasız Filistin halkının üzerine binlerce bomba atılırken, İngiltere'nin İsrail'e yönelik İran'ın meşru müdafaa hakkından doğan tepkisinden endişe duyması şaşırtıcıdır" ifadelerini kullandı.
ABD’nin NBC kanalında yer alan habere göre; İsrail her an İran'a saldırı düzenleyebilir. Öte yandan ABD'nin en büyük hava yollarından olan UNITED'ın, Tel Aviv uçuşlarını pazartesi itibariyle durdurduğu öğrenildi.
İsrail medyasında geçen haberlerde, "İsrail saldırıya hazır. Hazırlıklar tamam" açıklaması yapıldı.
İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, İran saldırısında hedef alınan Nevatim Hava Üssü’nde saldırıya ilişkin açıklamalarda bulundu. Halevi, İran’ın saldırısına karşılık verileceğini belirtilerek, "İran, İsrail devletinin stratejik kabiliyetlerine zarar vermek istedi. Bu daha önce olmamış bir şey” dedi.
İran’ın fırlattığı füze ve İHA’ları etkisiz hale getirmek için “Demir Kalkan” operasyonunu gerçekleştirdiklerini belirten Halevi, söz konusu saldırıya bu sayede hazırlıklı olduklarını vurguladı.
Halevi, "Geçtiğimiz pazartesi günü neyin organize edildiğini gördük ve İsrail devletinin çok güçlü olduğunu ve tek başına bununla nasıl başa çıkacağını bildiğini düşünüyoruz, ancak bu kadar çok sayıda ve bu kadar uzaktaki bir tehdit söz konusu olduğunda, ABD'nin yanımızda olmasından her zaman mutluluk duyarız" dedi.
İran’a nasıl bir karşılık verilmesi gerektiğini değerlendirdiklerini aktaran Halevi, “İsrail devleti topraklarına bu kadar çok füze ve İHA fırlatılmasına bir yanıt vereceğiz" dedi.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 192 gündür devam ederken, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Şifa Hastanesi’nde ve Beyt Lahya’da iki toplu mezar bulundu. Gazze Sağlık Bakanlığı ve Sivil Savunma Güçleri tarafından bulunan toplu mezarlardan en az 29 ceset çıkarıldı. Şifa Hastanesi’ndeki toplu mezardakilerin yakın zamanda öldürüldüğü aktarıldı. Hastanedeki doktorlar ve personel, bazı kişilerin hastanenin ana kapısının dışında öldürüldüğünü ifade etti.
Beyt Lahya’daki toplu mezarda ise cesetlerin çürüdüğü aktarıldı. Bölge sakinleri, cesetlerin Al-Assaf ailesine ait olduğunu ve İsrail askerlerinin 4 ay önce bölgeye düzenlediği saldırı sırasında aile üyelerini öldürdüğünü belirtti.
“AÇIK VE İYİ BELGELENMİŞ SAVAŞ SUÇLARIDIR”
Hamas tarafından yapılan açıklamada, Şifa Hastanesi'ndeki toplu mezarın İsrail güçlerinin "hiçbir sınırı" tanımadığını gösterdiği aktarılarak, Gazze'de Filistinlilere yönelik bu “soykırım” karşısında uluslararası toplumun sessiz kalması nedeniyle İsrail’in eylemlerine devam ettiği ifade edildi. Açıklamada, "Şifa'da toplu mezarların bulunması, infazlar ve enkaz altında kalan yüzlerce ceset de dahil olmak üzere süregelen ihlaller açık ve iyi belgelenmiş savaş suçlarıdır" denildi.
İran ve İsrail arasındaki gerilimle ilgili Kremlin'den ilk açıklama geldi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov yaptığı açıklamada, “Bölgede gerilimin tırmanmasından son derece endişeliyiz. Tüm bölge ülkelerini itidale davet ediyoruz. Daha fazla gerilim kimsenin çıkarına olmayacaktır. Bu nedenle tüm anlaşmazlıkların yalnızca siyasi ve diplomatik yollarla çözülmesinden yanayız” dedi.
ABD ve İngiltere’nin Rusya’ya yönelik yaptırımlarını sürdürmesine ve alüminyum, bakır ve nikel ithalatını yasaklamasına tepki gösteren Peskov, “Bu yaptırımları yasadışı görüyoruz. Yaptırımları uygulayanların kesinlikle çıkarlarına zarar vereceğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
İsrail savaş kabinesi bakanı Gadi Eisenkot, Yedioth gazetesine göre ordunun altı aydan fazla bir süre boyunca Gazze'de faaliyet göstermesine rağmen esirleri kurtarmayı başaramadığını söyleyerek Gazze'deki savaşta başarı eksikliğinden yakındı.
Al Jazeera'da yer alan habere göre, Demokratik Enstitü konferansında konuşan bakan 'Ortadoğu'daki en zayıf düşman bize en fazla zararı verdi ve stratejimizi değiştirmemiz gerekiyor. Mevcut savaşın sonuçları yıllar sonrasına kadar netleşmeyecek' dedi.
Grup, yaptığı açıklamada, Hizbullah savaşçılarının Lübnan'daki "Tel İsmail bölgesine patlayıcı yerleştirdiğini" ve İsrail askerlerinin "sınırı geçtikten sonra" bunları patlattığını söyledi. Altı aydır neredeyse her gün süren sınır ötesi çatışmalar sırasında Hizbullah ilk kez böyle bir saldırıyı üstlendi.
İsrail'in Şam'daki konsolosluğuna düzenlediği saldırıya misillemede bulunan Tahran, Batılı ülkelere "İran'ın gösterdiği itidali takdir etmeleri" çağrısı yaptı.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kanani, "İran'a karşı suçlamalar yapmak yerine Batılı ülkeler kendilerini suçlamalı ve İsrail'in işlediği savaş suçlarına karşı aldıkları önlemlere yönelik kamuyou baskısına yanıt vermeli" dedi.
Kanani ayrıca, Batılı ülkelerin "İran'ın geçtiğimiz aylarda gösterdiği itidali takdir etmeleri gerektiğini" belirtti.
İsrail’in 7 Ekim’den bu yana havadan, karadan ve denizden saldırılar düzenlediği Gazze Şeridi’nde hayatını kaybedenlerin sayısı 33 bin 797’ye, yaralananların sayısı 76 bin 465’e yükseldi.
WSJ'nin haberine göre, ABD baskısı altında Suudi Arabistan ve BAE, saldırı öncesinde İran'ın saldırı planlarına ilişkin istihbarat paylaştı.
İran'ın İsrail'e saldırmasından iki gün önce İranlı yetkililer, hava sahalarını korumak amacıyla Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerindeki muhataplarını İsrail'e yönelik planlanan saldırı konusunda bilgilendirmişti.
Wall Street Journal'a konuşan Mısır ve Suudi Arabistan'daki kaynaklara göre , birçok Arap hükümeti İsrail'e yardım etmenin İran'a zarar verme riskinden korktuğunu ancak ABD ile yapılan görüşmelerin ardından Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri saldırıyla ilgili istihbarat paylaşma konusunda gizlice anlaştılar.
Ürdün, hava sahasının ABD ve savunmada yer alan diğer ülkeler tarafından kullanılmasına izin verdi ve ayrıca İran füzelerinin ve insansız hava araçlarının önlenmesine yardımcı olmak için kendi uçağını kullandı.
İsrail ordusu, İran'ın saldırılarının ardından dikkatinin Gazze'ye yönelik savaşından uzaklaşmayacağını söylüyor.
İsrail askeri sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari, "İran'ın saldırısı altındayken bile, Gazze'deki rehinelerimizi İran'ın vekili Hamas'ın elinden kurtarmaya yönelik kritik misyonumuzu bir an bile gözden kaçırmadık" dedi.
Hagari, İran'ın saldırısının ardından İsrail'in hala yüksek alarmda olduğunu ve durumu değerlendirdiğini söyledi.
Macron, Fransa'nın Ortadoğu'da İsrail ile İran arasındaki çatışmanın daha da tırmanmasını önlemek için elinden geleni yapacağını söyledi. Macron, BFM TV ve RMC radyoya verdiği röportajda "Hepimiz olası bir gerilimin tırmanmasından endişe duyuyoruz" dedi.
İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron, İsrail'i, İran'ın insansız hava aracı ve füze saldırısının ardından misilleme yapmamaya çağırarak, Tahran'ın saldırısının neredeyse tamamen başarısız olması nedeniyle İsrail'in "yüreğiyle olduğu kadar aklıyla da düşünmesi" gerektiğini söyledi.
Devlet tarafından işletilen Tasnim haber ajansına göre İran, İmam Humeyni uluslararası havaalanı ve başkent Tahran'daki Mehrabad havaalanındaki operasyonlara yeniden başladı. Yetkililer, İsrail'e yapılan 'intikam saldırısı' başlatmadan önce Pazar günü havalimanlarını kapatmıştı.
Ordu, İsrail savaş uçaklarının gece doğudan İsrail'e doğru ilerleyen bir insansız hava aracını düşürdüğünü söyledi. IDF, dronun olay boyunca takip edildiğini ve sivillere yönelik herhangi bir tehdit olmadığından İsrail'de siren sesi duyulmadığını söyledi.
Axios'ta Barak Ravid'in üç İsrailli yetkiliye dayandırdığı habere göre, İran'ın İsrail'e hava saldırısı başlatmasının ardından cumartesi gecesi savaş kabinesi toplantısında bakanlar Benny Gantz ve Gadi Eisenkot, Başbakan Netanyahu'ya derhal karşı saldırı yapması yönünde baskı yaptı.
Başbakanlık ise bu raporu "gerçeğin tam tersi" olarak nitelendirerek yalanladı. Gantz ve Eisenkot'un, İsrail'in İran bombardımanına yanıt vermek için ne kadar uzun süre beklerse, bunu yaparken o kadar az uluslararası destek alacağını savundukları bildirildi.
Ayrıca, İran drone'ları hâlâ İsrail'e doğru giderken başlatılan acil bir karşı saldırının başka bir dalgayı savuşturacağını ve mübadeleyi sona erdireceğini iddia ettiler.
Söz konusu habere göre Netanyahu ve savaş kabinesinin diğer üyeleri, acil bir karşı saldırıyı reddettiler ve bunun yerine İran saldırısının ne kadar can kaybına ve ne kadar hasara yol açtığını görmek için beklemeyi seçtiler
Associated Press haber ajansı, İran'ın İsrail'e yönelik yüzlerce balistik füze ve insansız hava aracının fırlatılmasını içeren misilleme saldırısının, ABD'li yetkililerin beklediğinin "en üst noktasında" olduğunu bildiriyor.
İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan yetkililere atıfta bulunan kurum, yüksek engelleme oranına rağmen İran'ın amacının "yok etmek ve kayıplara neden olmak" olduğunu ve başarılı olması halinde saldırıların Ortadoğu'da "kontrol edilemeyen" bir tırmanışa neden olacağını söyledi. .
ABD başkanı , Washington'un İran'ın misilleme saldırılarına tepkisini görüşmek üzere Kongre liderlerini İsrail'e 14 milyar dolarlık yardımı içeren bir harcama tasarısını geçirmeye çağırdı.
Biden'la görüşen Cumhuriyetçi Meclis Başkanı Mike Johnson, Fox News'e partisinin "İsrail'in yanında durmanın gerekliliğini" anladığını ve bu hafta harcama paketini ilerletmeye çalışacağını söyledi.
ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM), ABD Avrupa Komutanlığı muhripleri tarafından desteklenen ABD kuvvetlerinin, dün gece İran ve Yemen'den İsrail'e yönelik 80'den fazla tek yönlü saldırı uçağını ve en az altı balistik füzeyi imha ettiğini söyledi.
srail ordusunun sözcüsü Daniel Hagari, Pazartesi günü yerel saatle 00:00'dan (GMT Pazar 21:00) itibaren İsrail genelinde eğitim faaliyetlerine yönelik kısıtlamaların kaldırıldığını söyledi.
Times of Israel'in haberine göre, 1000'den fazla kişinin bir araya gelmesine yönelik kısıtlamaların da kaldırıldığını ve spor etkinliklerinin ve konserlerin devam etmesine izin verildiğini söyledi.