Son dakika haberleri: İsrail-Hamas savaşında son durum... Washington Post anlaşmanın detaylarını yazdı! ABD, İsrail ve Katar'dan peş peşe flaş açıklamalar
Güncelleme Tarihi:
İsrail ablukasındaki Gazze'den son dakika haberleri gelmeye devam ediyor... ABD'nin önde gelen gazetelerinden Washington Post Gazze'de rehin tutulan düzinelerce kadın ve çocuğun serbest bırakılması konusunda anlaşmanın yakın olduğunu yazdı. Dünyanın gündemine birinci sıradan giriş yapan bu haberinden ardından ABD, İsrail ve Katar'dan peş peşe flaş açıklamalar geldi.
İsrail - Hamas savaşında yaşanan son dakika gelişmeleri...
Dışişleri tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Bugün (19 Kasım) vatandaşlarımızdan, KKTC vatandaşlarından ve aile yakınlarından oluşan toplam 87 kişi, Refah Sınır Kapısı'ndan geçerek Mısır'a ulaştı. Söz konusu grup önce Kahire'ye getirilecek. Yarın ise havayoluyla ülkemize intikal etmeleri öngörülüyor. Ayrıca, ilgili kurumlarımızla işbirliği içinde, yaklaşık 60 hasta ve 40 refakatçinin tedavi amacıyla yarın ülkemize getirilmesi planlanıyor" denildi.
İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalar devam ederken, Fransa, Doğu Akdeniz’e bir savaş gemisi daha gönderecek. Fransa Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilere tıbbi yardım sağlamak amacıyla helikopter gemisi Dixmude’nun Doğu Akdeniz'e gönderileceği duyuruldu. Geminin hafta başında yola çıkacağı ve önümüzdeki günlerde Mısır'a varacağı belirtilen açıklamada, hafta başında ise 10 tondan fazla tıbbi malzeme taşıyan bir uçağın Mısır’a gönderileceği ifade edildi.
Fransa’nın 23 ve 30 Kasım tarihlerinde Avrupa Birliği’nin Gazze Şeridi’ne tıbbi yardım sağlamak üzere düzenleyeceği uçuşlara katkıda bulunacağı aktarılan açıklamada, Fransa’nın Gazze Şeridi'nden acil bakıma ihtiyaç duyan yaralı ve hasta çocukları tahliye etmek üzere sivil ve askeri uçakları da bölgeye göndereceği belirtildi.
İsrail’in dün Gazze Şeridi’nde Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na (UNRWA) ait okullara yönelik saldırılarına BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini, tepki gösterdi.
Gazze Şeridi’nde 24 saatten kısa bir süre içinde UNRWA’ya ait iki okulun vurulmasının kendisini derinden sarstığını belirten Guterres, “Birçoğu kadın ve çocuk olmak üzere onlarca insan Birleşmiş Milletler tesislerinde güvenlik ararken öldürüldü ve yaralandı. Çatışmaların yoğunlaşması nedeniyle yüz binlerce Filistinli sivil Gazze'deki Birleşmiş Milletler tesislerine sığınmaktadır. Tesislerimizin dokunulmaz olduğunu bir kez daha teyit ediyorum” dedi.
“ACİL İNSANİ ATEŞKES ÇAĞRIMI YİNELİYORUM”
İsrail ve Filistin arasında devam eden çatışmaların her gün aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu kabul edilemez sayıda sivil can kaybına yol açtığını aktaran Guterres, “Buna bir son verilmelidir. Acil insani ateşkes çağrımı yineliyorum. Ayrıca Katar hükümeti tarafından yürütülen tüm arabuluculuk çabalarını da takdirle karşıladığımı ifade etmek isterim” dedi.
“BU EYLEMLER İNSANLIĞI DA HİÇE SAYIYOR“
UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini ise yaptığı açıklamada, UNRWA tesislerine yönelik saldırıların zalimce olduğunu belirterek, "24 saatten kısa bir süre içinde Gazze Şeridi'nde yerinden edilmiş ailelerin barındığı iki UNRWA okulu vuruldu” dedi. Saldırılar sırasında söz konusu okullarda yaklaşık 11 bin kişinin bulunduğunu ifade eden Lazzarini, "Bu, Gazze'de hiç kimsenin ve hiçbir yerin güvende olmadığının bir başka kanıtıdır. Bir kez daha sivillere güvenlik ve koruma sağlaması amaçlanan sığınaklar vuruldu ve aralarında çocukların da bulunduğu çok sayıda insan hayatını kaybetti. Bu eylemler sadece savaş kurallarını açıkça ihlal etmekle kalmıyor, aynı zamanda insanlığı da hiçe sayıyor” dedi.
İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısının 700 kişi artarak toplam sayının, çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 13 bine yükseldiği açıklandı.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Jon Finer, katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklamada müzakerelerin “çok hassas bir aşamada" olduğunu belirterek, "Son günlerde, buna son saatlerde dahil olmak üzere önemli ilerlemeler kaydedildi" dedi.
"BAZI KONULARDA UZLAŞI SAĞLANDI"
Müzakerelerde anlaşmazlıkların azaldığını ve bazı konularda uzlaşı sağlandığını aktaran Finer, ancak anlaşmanın henüz tamamlanmadığına dikkat çekerek, müzakerelerin haftalar önce başlamasından bu yana taraflar arasında bir anlaşmanın sağlanmasına hiç olunmadığı kadar yakın olunduğunu ifade etti.
“ÖNEMLİ SAYIDA ABD’LİNİN REHİN TUTULDUĞUNA İNANIYORUZ"
Yetkililerin gece gündüz söz konusu anlaşmanın sağlanması için çalıştığını vurgulayan Finer, anlaşmanın ABD Başkanı Joe Biden için bir öncelik olmaya devam ettiğini söyledi. Gazze Şeridi’nde kaç ABD’li esir olduğuna dair net sayıya sahip olmadıklarını aktaran Finer, "Bu konudaki zorluklardan biri de ABD olarak Gazze'de sahada olmamamız. Hamas ile doğrudan temas halinde değiliz. Bunu sadece aracılar vasıtasıyla yapıyoruz. Bu nedenle hala hayatta olan esirler de dahil olmak üzere esirlerin tam sayısına sahip değiliz. Önemli sayıda ABD’linin esir tutulduğuna inanıyoruz" dedi.
İsrail'e ait tüm kargo gemilerine saldıracağını duyuran Yemen merkezli Husilerin bir İsrail gemisine el koyduğu açıkladı. El Arabiya, Galaxy Leader isimli İsrail gemisinde 22 mürettebat olduğunu yazdı.
İsrail ordusu ise, bir sosyal medya paylaşımında, adını vermediği geminin İsrail'e ait olmadığını ve mürettebatı arasında hiçbir İsraillinin bulunmadığını duyurdu.
Binlerce İsrailli, Gazze'de tutulan rehinelerin ailelerinin başlattığı yürüyüşe katılarak hükümeti rehinelerin serbest bırakılmasına öncelik vermeye çağırdı. Protestocular Tel Aviv'den Kudüs'e kadar yürüdükten sonra Başbakan Binyamin Netanyahu'nun konutunun önünde bir gösteri düzenledi.
Netanyahu, Hamas'ın alıkoyduğu rehinelerin serbest bırakılması için daha fazlasını yapmamakla eleştiriliyor. Hamas'ın 7 Ekim'deki ölümcül saldırıları sırasında rehin aldığı 240 kişiden şimdiye kadar sadece dördü serbest bırakıldı, bir asker ise İsrail'in düzenlediği bir operasyonla kurtarıldı.
İsrail ordusu bu hafta Gazze Şeridi'nde 65 yaşındaki Yehudit Weiss ve 19 yaşındaki asker Noa Marciano adlı iki rehinenin cesetlerini bulduğunu açıkladı. Rehinelerin serbest bırakılması talebiyle Salı günü Tel Aviv'de başlayan yürüyüş Cumartesi günü Kudüs'e ulaştı. Protestocular yürüyüşlerinin sonuna doğru kısa bir süre durarak yüzlerce sarı balonu bıraktılar.
Cumartesi gecesi düzenlediği basın toplantısında Netanyahu "şu ana kadar bir rehine serbest bırakma anlaşması yapılmadığını" söyledi ve "söyleyecek bir şeyimiz olduğunda sizi bilgilendireceğiz" dedi. Netanyahu, savaşın ilk hedefinin Hamas'ı yok etmek, ikincisinin rehineleri geri almak ve üçüncüsünün de Gazze'den gelen tehdidi ortadan kaldırmak olduğunu söyledi.
Yerel basına göre Cumartesi günü Tel Aviv'in kuzeyindeki Caesarea'da yaklaşık 400 kişi protesto gösterisi düzenleyerek Netanyahu'yu istifaya çağırdı.
Yarı resmi haber ajansı Tasnim'in bildirdiğine göre, İran'ın Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney, Müslüman devletlere "İsrail ile siyasi bağlarını sınırlı bir süre için kesmeye" çağrıda bulundu. Geçen hafta Suudi Arabistan'ın başkentinde İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği üyeleri arasında yapılan ortak zirvede Müslüman devletler, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Raisi'nin talebi üzerine İsrail'e geniş kapsamlı yaptırımlar uygulamayı kabul etmemişti.
AP haber ajansının haberine göre Gazze Sağlık Bakanlığı, bölgenin en büyük hastanesinden 30 prematüre bebeğin tahliye edildiğini bildirdi.
Katar Başbakanı Şeyh Hamad bin Jassim al-Thani, rehine anlaşmasındaki zorlukların 'çok küçük' olduğunu, serbest bırakma çabalarının 'devam ettiğini' söyledi.
Al-Thani, Katar'ın AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Joseph Borrel ile Gazze'de olası bir acil ateşkes konusunu görüştüğünü de sözlerine ekledi. Al-Thani, 'Anlaşmanın karşı karşıya olduğu zorluklar sadece pratik ve lojistik sorunlardır' dedi.
Amerikan Washington Post gazetesi, Gazze'de 44 gündür kesintisiz süren saldırılara ara verilebileceğini yazmıştı. Aynı habere göre, Katar'daki müzakerelere Hamas doğrudan katılmıyor, Filistin tarafını Katarlı diplomatlar temsil ediyor.
ABD'nin başkenti Washington DC'de “Özgür Filistin” gösterisi yapılırken, göstericiler İsrail'i temsili kana bulanmış ve kefenlenmiş cansız bedenlerle protesto etti. İsrail karşıtı protestoda göstericiler, “Filistinli çocukların hayalleri çalındı”, “Gazze’de soykırımı durdurun”, “Hastaları öldürmeye son verin” yazılı pankartlar taşıdı.
Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) bağlı ekip, Gazze’de bulunan Şifa hastanesine giriş yaparak değerlendirmede bulundu. DSÖ’den ekibin faaliyetlerine ilişkin yapılan açıklamada, “Güvenlik durumundan kaynaklanan zaman kısıtlamaları nedeniyle ekip, 'ölüm bölgesi' ve 'vahim' olarak tanımladıkları hastanede sadece bir saat geçirebildi” denildi.
İsrail merkezli Haaretz gazetesinden dikkat çeken bir analiz geldi. Gazete Netanyahu'nun savaş kabinesinin bölündüğünü yazdı.
Savaşın başarısını üç temel hedef belirlendiğini hatırlatan gazete bu hedeflerin rehinelerin serbest bırakılması, tünellerin yok edilmesi ve üst düzey Hamas komutanlarının ortadan kaldırılması olduğunu yazdı ve şu bilgiyi paylaştı;
'Bir taraf, İsrail'in kurtarabildiği herkesi kurtarmak için derhal harekete geçmesi gerektiğini savunuyor; diğer taraf ise ordunun Hamas'a tam güçle baskı uygulamaya devam etmesi gerektiğinde ısrar ediyor.'
IDF yaptığı açıklamada, kuzey İsrail'de roket sirenlerinin duyulmasından kısa bir süre sonra İsrail hava kuvvetlerinin Lübnan'daki Hizbullah hedeflerine saldırıp yok ettiğini söyledi. Açıklamaya göre, Pazar günü erken saatlerde Lübnan sınırından İsrail'e onlarca havan topu atıldı.
Filistin haber ajansı Wafa'nın haberine göre, İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta ve güneyindeki hava saldırılarında 15 Filistinli öldürüldü.
Rusya Acil Durumlar Bakanlığı, geçen hafta Gazze Şeridi'nden 230'u çocuk 550 Rus vatandaşının tahliye edildiğini söyledi.
IDF, Cumartesi günü Gazze Şeridi'ndeki çatışmalar sırasında iki askerin öldüğünü ve Hamas'a yönelik kara saldırısında ölü sayısının 58'e çıktığını duyurdu.
Sınır Tanımayan Doktorlar (Medecins Sans Frontieres - MSF), Gazze'de personelini taşıyan bir konvoya yönelik "kasıtlı" saldırıyı kınadı ve konvoyda bir işçinin akrabasının öldürüldüğünü, diğerinin de yaralandığını belirtti.
Yardım grubu tarafından yapılan açıklamada, Cumartesi günü 137 personel ve aile üyesini taşıyan beş araçtan oluşan konvoyun Şifa Hastanesi yakınında bulunan MSF ofisinin yakınında saldırıya uğradığı belirtildi.
MSF, çatılar da dahil olmak üzere tüm araçların MSF kimlik bilgileri ile açıkça işaretlendiğini ve hem İsrail ordusuna hem de Hamas'a hareket konusunda bilgi verdiklerini söyledi. MSF, mahsur kalan yardım çalışanlarının ve sivillerin güvenli bir şekilde tahliye edilebilmesi için acil ateşkes çağrısını yineledi.
İsrail'in Haaretz gazetesi, polis kaynaklarına dayandırdığı haberinde, 7 Ekim'de Hamas'ın saldırısına müdahale eden bir İsrail savaş helikopterinin müzik festivalindeki sivilleri de vurduğunu iddia etti.
Washington Post'un haberine göre İsrail, Hamas ve ABD, Gazze'de esir tutulan düzinelerce kadın ve çocuğun savaşa beş günlük ara verilmesi karşılığında serbest bırakılmasına yönelik bir anlaşmaya varmaya yakın.
Söz konusu habere göre, anlaşma şartlarına göre, savaştaki tüm taraflar en az beş gün boyunca savaşa ara verecek ve her 24 saatte 50 veya daha fazla esir gruplar halinde serbest bırakılacak.
Haberin hemen ardından Beyaz Saray sözcüsü, İsrail ile Hamas arasında henüz bir anlaşmaya varılmadığını söyledi. ABD Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü ise 'Henüz bir anlaşmaya varmadık ancak anlaşmaya varmak için sıkı çalışmaya devam ediyoruz' dedi.
NETANYAHU'DAN İLK AÇIKLAMA
Olası bir anlaşma ile ilgili soru üzerine Netanyahu ise 'Masada bir anlaşma yok' dedi ve ayrıntıya girmekten kaçındı. Neyanyahu açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi;
'Tüm rehineleri geri almak istiyoruz. Mümkün olan en fazlasını geri getirmek için, aşamalı olarak da olsa, elimizden geleni yapıyoruz ve bu konuda hemfikiriz. Açıkçası bütün aileleri bir araya getirmek istiyoruz.'
Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, ABD Başkanı Joe Biden'a İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısını durdurmak için müdahale etmesi çağrısında bulundu. Filistin TV'de yayınlanan bir konuşmada Abbas, Biden'ı "uluslararası konumunu ve İsrail üzerindeki önemli nüfuzunu" kullanmaya çağırdı.
