Güncelleme Tarihi:
Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’in güneyine girerek Aksa Tufanı Operasyonu’nu başlatmasının ardından İsrail’in Gazze’ye yönelik başlattığı saldırılarda 6 ay geride kaldı.
Gazze’deki sivilleri hedef alan İsrail 6 aydır hastane, okul, yerleşim alanı demeden saldırılarını sürdürüyor. Gazze Şeridi’nde büyük yıkıma neden olan İsrail, Gazze Şeridi'ni bombalayarak nüfusun büyük çoğunluğunu yerinden etti, çok sayıda sivilin Gazze'nin en güneyindeki Refah kentine kaçmasına neden oldu.
İsrail, saldırılarının yanı sıra yıkıma neden olduğu Gazze Şeridi’nde yardımların gelmesini engelleyerek de Filistin halkına soykırım yapıyor. Dünya genelinde geniş kitleler tarafından protesto edilen İsrail, dizginlenemeyen saldırıları ve son eylemleri nedeniyle uzun süreli müttefiki ABD ile ilişkileri de geriliyor.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları aralıksız sürerken, askerlerin bugün güneydeki Han Yunus kentinden çekilmesi “Neden?” sorularını da beraberinde getirdi.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant yaptığı açıklamada, “Han Yunus’tan çekilen kuvvetler gelecekteki görevleri için hazırlanıyorlar. Şifa Hastanesi'nde bu tür görevlerin örneklerini gördük ve ayrıca Refah’taki görevleri için de hazırlık yapıyorlar” dedi.
Filistinlilerin durumunu iyileştirmeye yönelik bir dizi adımın parçası olarak geçtiğimiz hafta kurulan İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) İnsani Yardım Koordinasyon ve Çatışmayı Önleme Ünitesi’ni gezen Gallant, “Bu savaşın hedeflerine erişmek için çalışırken, Gazze'ye insani yardım ulaştırılmasını kolaylaştırmanın öneminin de farkındayız” dedi.
İsrail’in Birleşmiş Milletler’in kıtlık uyarısında bulunduğu Gazze’deki insani durumu iyileştirmek için ABD ile yakın işbirliği içinde çalıştığını savunan Gallant, “ABD yönetimine bu savaş sırasında uzun süredir verdikleri destek ve hem esir meselesi hem de Gazze'ye ulaştırılan yardımlarla ilgili olarak insani konularda gösterdikleri liderlik için takdirlerimi ifade etmek isterim” şeklinde konuştu.
Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ise, insani yardımların etkin bir şekilde denetlenmesi, nakledilmesi ve dağıtılması için alınan tedbirler konusunda Gallant’a brifing verildiği belirtildi. Açıklamada, insani yardım koordinasyon ünitesinin yardım çalışanlarının güvenliğini temin edecek şekilde yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırmak için "kilit ortakların" yakın bir şekilde çalışmasını sağlamak amacıyla kurulduğu ifade edildi.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında 6 ay geride kalırken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini açıklamalarda bulundu.
“Savaşın 6 ay önce başlamasından bu yana Gazze'deki insanların yaşadığı dehşeti hiçbir kelime anlatamaz” ifadelerini kullanan Lazzarini, Gazze savaşının öldürülen çocuk, yardım görevlisi, gazeteci ve sağlık ekibi sayısına göre tüm savaşları geçtiğini aktardı.
İsrail’in uluslararası insancıl hukuku hiçe sayarak hastanelere ve BM binalarına yönelik benzeri görülmemiş saldırılarını eleştiren Lazzarini, “Bu savaş, insanlara toplu halde zarar vermek için kötüye kullanılan teknolojiler sayesinde çok daha kötü bir hale geldi” dedi.
Lazzarini, İsrail’in uyguladığı kuşatma nedeniyle ortaya çıkan kıtlığın durumu daha da kötüleştirdiğini belirtti. Gazze'deki tüm esirlerin serbest bırakılması ve ateşkesin derhal uygulanması çağrısında bulunan Lazzarini, İsrail'in daha fazla kara geçişi açması ve UNRWA üzerindeki tüm kısıtlamaları daha fazla gecikmeden kaldırması gerektiğini ifade etti.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bugün yaptığı açıklamada, Gazze'de tutulan rehineler serbest bırakılmadıkça ateşkesi kabul etmeyeceğini duyurdu. Haftalık kabine toplantısı öncesinde konuşan Netanyahu, artan uluslararası baskıya rağmen İsrail'in Hamas'ın "aşırı" taleplerine boyun eğmeyeceğini söyledi.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), İsrail saldırıları sonucu yıkıntıya dönen Şifa Hastanesi'ne ulaştı. İncelemelerde bulunan DSÖ ekibi, hastanede meydana gelen yıkımı gözler önüne serdi.
Bir zamanlar Gazze'nin en büyük ve en önemli hastanesi olan Şifa Hastanesi'nin, İsrail’in son kuşatmasının ardından boş yapı haline döndüğü kaydedildi.
Birçok binası küle dönen hastanede hasta bulunmuyor. DSÖ ekibi ekipmanların çoğu kullanılamaz halde olan hastanede, tesisin tamamen işlevsiz kaldığını açıkladı. Kısa vadede asgari işlevselliğin yeniden sağlanmasının mümkün görünmediğini kaydeden DSÖ, hastanenin acil servisi, cerrahi ve doğumhane binalarının saldırılar sonucu hasar gördüğünü açıkladı.
Bir zamanlar acil servis olarak kullanılan 115 yatağın yandığı, yenidoğan birimindeki 14 kuvözün tahrip olduğu kaydedildi. DSÖ ekibi incelemelerinde bu binaların gelecekte kullanılmasının da güvenli olup olmadığının belirlenmesi için inceleme yapılması gerektiğini bildirdi.
İsrail Ordusu'ndan bir sözcü IDF'nin bir tugay hariç tüm kara birliklerini Gazze Şeridi'nin güneyinden çektiğini duyurdu. Ordu geri çekilme ile ilgili daha fazla detay vermedi ancak Al Jazeera'da yer alan haberde İsrail tugaylarının geri çekilmesinin 'taktik' bir karar olarak görüldüğü yazıldı.
İsrail ordusundan gelen açıklamanın zamanlamasının dikkat çekici olduğunu yazan Al Jazeera şu ifadeleri kullandı;
"Şu anda yapılan şey tam bir geri çekilme değil, daha ziyade taktiksel bir geri çekilme. Askerlerin bir kısmı hâlâ şehrin doğusundaki Deir el-Balah'ta, Erez geçişindeki Netzerim kavşağında bulunuyor. İsrail, yalnızca birkaç bin askeriyle Refahlıların kuzey Gazze'ye geri dönmesine izin vermeye hazırlanıyor olabilir. Bu, Hamas'ın talep ettiği oldukça önemli bir şey.
Ancak pek çok kişi bunun daha çok taktiksel bir yeniden konuşlandırma olduğuna inanıyor. İsrail çok sayıda sivili Refah'tan kuzey bölgesine çıkarma fırsatı vererek Refah saldırısı için hazırlık yapıyor olabilir"
Geçtiğimiz hafta Şam'daki İran konsolosluğuna düzenlenen hava saldırısı sonrası intikam sözü veren İran'dan yeni bir açıklama daha geldi.
Hamaney'in kıdemli danışmanlarından Yahya Rahim Safav Tasnim haber ajansına yaptığı açıklamada İsrail büyükelçiliklerinin hiçbirinin artık güvenli olmadığı konusunda uyarıda bulundu.
Safav, Tahran'ın İsrail'le çatışmayı "meşru ve yasal bir hak" olarak gördüğünü söylerken İran'ın yarı resmi yeni ajansı ISNA ise İsrail'i vurabilecek kapasitede olduğunu açıkladığı dokuz farklı İran füzesinin sergilendiğini belirten bir grafik yayınladı.
Iran’s ISNA News Agency Reveals Nine Missile Types Targeting Israel Amid Escalating Tensions
— TSC News Channel (@news_tsc) April 7, 2024
In a recent development, Iran’s semi-official ISNA news agency has unveiled a striking graphic showcasing nine distinct types of Iranian missiles … https://t.co/QUd19Fj8w3
İsrail güçlerinin, son 24 saatte gerçekleştirdiği 4 saldırıda 38 Filistinli hayatını kaybederken 71 sivil de yaralandı. Saldırıların ardından enkaz altında kalanlar için başlatılan arama kurtarma çalışmaları da sürüyor. Ayrıca, Filistin Sağlık Bakanlığı İsrail’in Gazze Şeridi saldırılarına başladığı 7 Ekim’den bu yana hayatını kaybedenlerin sayısının 33 bin 175’e yaralıların sayısının ise 75 bin 886’a yükseldiğini açıkladı.
ABD merkezli insani yardım kuruluşlarının imzaladığı mektupta, “Size, Gazze'deki kritik insani yardım çabalarının ön saflarında çalışan personeli olan ABD merkezli STK'ların liderleri olarak yazıyoruz. Çoğumuz personelimizin öldürüldüğünü ya da yaralandığını gördük ve sahadaki ekiplerimizin güvenliğinden derin endişe duyuyoruz. Bu hafta, World Central Kitchen'dan (WCK) aralarında bir ABD-Kanada çifte vatandaşının da bulunduğu 7 insani yardım çalışanı, Gazze'nin merkezinde kıtlığın eşiğindeki topluluklara hayat kurtarıcı gıda yardımı ulaştırdıktan sonra İsrail saldırısında açıklanamaz bir şekilde öldürüldü. Saldırıda öldürülen 7 yardım görevlisi de WCK logolu işaretli araçlarda seyahat ediyordu ve koordinatları İsrail hükümetiyle koordineli olarak proaktif bir şekilde paylaşılmıştı. Ölümleri tamamen önlenebilirdi, ancak bu ölümler Gazze'de İsrail güçlerinin eliyle yaşanan rahatsız edici yardım görevlisi kayıplarının sadece son örneğidir. Geçtiğimiz 6 ay içinde Gazze'de 203 yardım görevlisi öldürüldü. Bu sayı bugüne kadar kaydedilen tüm yıllardan daha fazla. Bunlar arasında Project HOPE, World Central Kitchen, Anera ve Save the Children gibi ABD merkezli insani yardım kuruluşlarının çalışanları da bulunuyor. Gazze'deki STK ofisleri ve diğer insani yardım tesisleri de çatışmalardan arındırılmış olsalar bile tahrip edildi” denildi.
“İSRAİL’İ SORUMLU TUTMALISINIZ”
ABD’nin bu saldırılar konusunda İsrail’i sorumlu tutuma yükümlülüğünün bulunduğuna dikkat çekilen mektupta, “Uluslararası insancıl hukuku (IHL) desteklemek için ABD'nin bu içler acısı eylemleri kınama ve sivillere hayat kurtaran yardımları ulaştıran insani yardım görevlilerini koruyamadığı için İsrail hükümetini sorumlu tutma yükümlülüğü vardır. Bu kişiler IHL kapsamında korunmaktadır ve saldırılar 160 yıldır yürürlükte olan IHL ilkelerini baltalamaktadır. Bu saldırılar durdurulmalıdır. Hayatını kaybeden her bir yardım çalışanı, hayatını ihtiyacı olanlara yardım etmeye adamıştır ve anlamsız ölümleri aileleri, toplumları ve meslektaşları için yıkıcı bir darbedir. Yardım çalışanlarının karşı karşıya kaldığı tehlikeli koşullar, Gazzelilere insani yardım ulaştırırken zaten karşı karşıya olduğumuz son derece tehlikeli ve güvencesiz koşulları daha da kötüleştirmektedir. Gazze'deki insanlar son 6 aydır süregelen bir kâbusun içinde yaşıyor. Çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 33 binden fazla insan öldürüldü. Eğer insanlar sadece şiddet nedeniyle ölmüyorlarsa, yetersiz beslenme, susuzluk ya da hastalık nedeniyle de ölüyorlar” ifadeleri kullanıldı.
“SİLAH SATIŞINI DURDURUN”
Mektupta, ABD’den İsrail’e silah satışının durdurulması da talep edilerek, “Amerika Birleşik Devletleri'nin bu ölümcül saldırılarla ilgili bağımsız bir soruşturma talep etmesini, İsrail hükümetine saldırgan silah satışını durdurmasını, insani yardım kuruluşlarına engelsiz erişim ve operasyonlar sağlamasını, sürdürmesini ve bölgede acil ve kalıcı bir ateşkes çağrısında bulunmasını öneriyoruz. Bu kadar çok insanın hayatı tehlikedeyken, eylemsizliğin ya da bu feci statükonun devam etmesine izin vermenin hiçbir mazereti olamaz” denildi.
Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, İsrail-Hamas savaşının 6’ncı ayına girdiğini belirterek, “Benim ve diğer pek çok kişinin defalarca söylediği gibi, bu savaşın sona ermesi çok gecikti” dedi.
OCHA İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Griffiths, dün yaptığı yazılı açıklamada, “Korkunç bir dönüm noktasına gelmiş bulunuyoruz. Gazze halkı için son altı aylık savaş ölüm, yıkım ve şimdi de insan eliyle yaratılan utanç verici bir kıtlık beklentisi getirdi. Bu altı ay, 7 Ekim saldırılarının kalıcı dehşetinden etkilenen insanlar için keder ve eziyet dolu bir altı ay oldu. Bu savaş her geçen gün daha fazla sivilin canını alıyor. Devam ettiği her saniye, bu amansız çatışmanın derinden kararttığı bir geleceğin tohumlarını ekiyor. Benim ve diğer pek çok kişinin defalarca söylediği gibi, bu savaşın sona ermesi çok gecikti” dedi.
“İNSANLIĞA YAPILAN İHANET”
Griffiths, bu savaşın insanlığa yapılan bir ihanet olduğunu belirterek, “Hiç kimsenin güvende olmadığı ve gidecek güvenli bir yerin bulunmadığı Gazze'de daha fazla tırmanma ihtimaliyle karşı karşıyayız. Zaten kırılgan olan yardım operasyonu bombardımanlar, güvensizlik ve erişimin engellenmesi nedeniyle baltalanmaya devam ediyor. Bugün, kalbim öldürülen, yaralanan ya da rehin alınanların aileleriyle ve sevdiklerinin durumunu bilmemenin acısını yaşayanlarla birlikte. Altı aylık savaşın bir anma ve yas anı olması yeterli değildir; aynı zamanda insanlığa yapılan bu ihanetin hesabının sorulması için kolektif bir kararlılığı da teşvik etmelidir” ifadelerini kullandı.
İngiltere Savunma Bakanlığı’ndan dün yapılan açıklamada, “Birleşik Krallık Hükümeti, Doğu Akdeniz'deki hayat kurtarma misyonuna katılmak üzere bir Kraliyet Donanması gemisinin konuşlandırılması da dâhil olmak üzere, Gazze'ye bir deniz yardım koridoru kurulması için askeri ve sivil destek paketini açıklıyor. Yeni Birleşik Krallık yardımları ve İngiliz uzmanlığıyla birlikte Kıbrıs'tan Gazze'ye uzanan ve birçok ortak hükümetimiz ve BM tarafından desteklenen uluslararası bir insani yardım deniz koridorunun kurulmasına destek verecek olan geminin Mayıs ayı başında faaliyete geçmesi bekleniyor” denildi.
YARDIMLARA 9.7 MİLYON STERLİN DESTEK
Bakanlık, teslimatın yapılması ve yardımın üst seviyeye çıkarılması için 9.7 milyon sterlin finansmanın taahhüdünü vererek, “Savunma Bakanlığı'nın Kraliyet Donanması gemisinin yanı sıra Dışişleri, İngiliz Milletler Topluluğu ve Kalkınma Ofisi de yardım teslimatları için 9.7 milyon Sterlin; forkliftler ve depolama birimleri gibi koridora lojistik uzmanlık ve ekipman desteği; ve umutsuzca ihtiyacı olan insanlara ulaşan yardım seviyelerini en üst düzeye çıkarmak için uzmanlık taahhüdünde bulunuyor” dedi.
ABD'li yayın kuruluşu CNN, ABD başkanı Joe Biden ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanayhu arasında geçen telefon konuşmasının detaylarını okuyucuları ile paylaştı ve Netanayhu'nun Biden'ın tehditlerine hızlı yanıt verdiğini yazdı.
CNN'e göre Biden telefon görüşmesinde Netanyahu'nun derhal yapmasını istediği şeyleri şöyle sıraladı: Kuzey Gazze'ye giden Erez geçiş kapısının açılması, İsrail'in güneyindeki Aşdod limanının açılması ve Kerem Şalom üzerinden gelen malzeme miktarının önemli ölçüde artırılması.
Netanyahu Biden'ın talimatlarına tek cümle ile cevap verdi: "Joe, bunu yapacağız."
Ancak Biden sadece bununla ikna olmadı Netanyahu'ya hamlelerini akşama kadar duyurması konusunda ısrar etti. İsrail kabinesi aynı akşam kuşatma altındaki bölgeye giren insani yardımın artırılmasına yönelik bu üç tedbiri onayladı.
IDF, Gazze Şeridi'nde dört askerinin daha öldürüldüğünü duyurdu. IDF verilerine göre 6 aydır devam eden savaşta 604 asker, yedek asker ve yerel güvenlik görevlisi öldürüldü, 3 bin 193 kişi de yaralandı.
Katar, Mısır ve ABD'nin arabuluculuğunda yapılan ateşkes görüşmeleri bugün Kahire'de devam edecek. Hamas Siyasi Büro Üyesi Basem Naim müzakerelere ilişkin yaptığı açıklamada, Hamas’ın temel taleplerinden geri adım atmayacağını vurguladı. Naim, “Talep ettiğimiz şey herhangi bir müzakerenin parçası olmamalı. Çünkü ateşkes için müzakere ettiğimizde bu ateşkese doğru gittiğimiz anlamına gelir. Ateşkesi müzakere ediyorsak, bu 7 Ekim’den sonra Gazze’yi işgal eden İsrail birliklerinin Gazze Şeridi’ni terk etmesi gerektiği anlamına gelir” dedi.
İsrail henüz kendi delegasyonunu göndereceğini resmi olarak duyurmadı ancak Axios'un haberine göre İsrail savaş kabinesi, dün gece Tel Aviv'deki büyük protestoların ardından müzakereleri tekrar görüşmek için bu sabah toplanma kararı aldı.
İsrail, Hizbullah'ın kendilerine ait bir insansız hava aracını düşürmesinin ardından Lübnan'ın doğusuna hava saldırısı düzenledi. İsrail ordusundan yapılan açıklamada, savaş uçaklarının doğudaki Baalbek kentinde Hizbullah'a ait bir askeri kompleksi ve diğer üç tesisi vurduğu belirtildi. Olayda ölen ya da yaralanan olmadı.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları başkent Tel Aviv olmak üzere ülke genelinde de tepkilere neden oluyor. İsrail halkının hükümet aleyhinde gösterileri birçok şehirde devam ederken, Hayfa şehrinde düzenlenen gösteride İsrail iç istihbarat servisi Shin Bet’in eski Başkanı Ami Ayalon konuşma yaptı.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarına değinen Ayalon, “Gazze’deki askeri harekat sınırları zorluyor. Askerlerimiz birkaç hafta önce işgal edilen yerleri yeniden işgal etmeye zorlanıyor. Askerler, öfke ve nefret dolu bir halkın polis gücü haline geliyorlar” dedi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun savaşın ertesi gününü tartışmama kararını bir felaket olarak yorumlayan Ayalon, "Siyasi bir hedef olmadan savaş, kimsenin sonunu bilmediği sürekli bir savaşa dönüşür” ifadelerini kullandı.
İsrail’in dört bir yanında hükümet aleyhinde protestolar devam ediyor. Başkent Tel Aviv’de bir araya gelen yaklaşık 100 bin kişi İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve hükümetinin Gazze Şeridi’ndeki politikasını protesto etti.
Erken seçim çağrısında bulunan kalabalık, esir anlaşmasının kabul edilmesini talep etti. İsrail bayrakları ve hükümet aleyhinde sloganların yer aldığı pankartlar taşıyan İsrailli göstericiler, Netanyahu hükümetini istifaya çağıran sloganlar attı.
İsrail polisin göstericilere müdahale etmesinin ardından yaşanan arbedede yere düşen 2 kadına sağlık görevlileri tarafından müdahale edilirken, bir göstericinin de gözaltına alındığı öğrenildi. Protestocular farklı noktalarda ateş yaktı.