Güncelleme Tarihi:
İsrail - Hamas savaşında yaşanan son dakika gelişmeleri...
İsrail, "Hamas’ın elinde 138 rehine var" açıklamasını yaptı.
Gazze Şeridi’ndeki esirlerin yakınları ve kısa süre önce serbest bırakılan esirlerin de bulunduğu bir grup İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savaş Kabinesi’nin diğer üyeleriyle bir araya geldi.
İsrail basınında yer alan haberlerde, toplantının gergin bir havada geçtiği yer yer esir yakınları ile hükümet yetkilileri arasında tartışmalar yaşandığı ifade edildi.
Haberlerde, Netanyahu’nun esir yakınlarına, "Şu anda herkesi eve getirme imkanı yok. Böyle bir seçenek olsaydı kimsenin bunu reddedeceğini düşünen var mı?” dediği aktarılırken, söz konusu açıklamanın esir yakınları tarafından öfkeyle karşılandığı belirtildi.
Haberlerde, toplantı boyunca Netanyahu’nun açıklamalarının çoğunu kağıttan okuduğu ve hiçbir soruya yanıt vermediği ifade edildi.
Hamas Siyasi Büro üyesi Usame Hamdan, Lübnan’ın başkenti Beyrut’a açıklamalarda bulundu. Hamdan, çatışmalar ne kadar sürerse sürsün hazırlıklı olduklarını belirterek, “İsrail saldırıları devam ettiği sürece müzakere yok” dedi.
'NETANYAHU SAVAŞ SUÇLUSU OLARAK YARGILANACAK'
Gazze Şeridi’ndeki İsrailli esirlerin hayatlarından İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun "sorumlu" olduğunu söyleyen Hamdan, Netanyahu'nun Gazze Şeridi’ndeki hedeflerinin "ulaşılamaz" olduğunu ifade etti. İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarının Netanyahu hükümetinin düşüşüne neden olacağını belirten Hamdan, "Bu bir zafer değil, aksine yenilginin ve hükümetinin düşüşünün işaretidir" ifadelerini kullandı. Hamdan, çatışmaların sona ermesinin ardından Netanyahu'nun savaş suçlusu olarak yargılanacağını öne sürdü.
'NETANYAHU GAZZE BATAKLIĞININ DERİNLERİNE BATIYOR'
Netanyahu’nun gerçek hedefinin Filistin halkını ortadan kaldırmak ve Filistin davasını bitirmek olduğunu belirten Hamdan, “Bu imkansız bir şey" dedi.
İsrail'in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarının sadece "kana susamışlık" olduğunu ve bu susuzluğun giderilmeyeceğini belirten Hamdan, "Netanyahu ve savaş kurmayları Gazze bataklığının giderek daha derinlerine batıyor" dedi.
Gazze Şeridi’ndeki hükümetin medya ofisi tarafından yapılan açıklamada, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının 16 bin 248’e yükseldiği, hayatını kaybedenlerin 7 bin 112'sinin çocuk olduğu aktarıldı.
En az 81 gazeteci ve medya çalışanının saldırılarda öldüğü aktarılan açıklamada, aralarında doktorlar ve ilk yardım ekiplerinin de bulunduğu en az 286 sağlık personelinin hayatını kaybettiği belirtildi. En az 1,5 milyon Filistinlinin zorla yerinden edildiği ifade edilen açıklamada, yetersiz yardım akışının başta kadın ve çocuklar olmak üzere sivilleri derinden etkilediğine dikkat çekilerek, yardım dağıtımlarının durdurulması veya yavaşlatılmasının Gazze'deki 2,4 milyon kişinin “ölüm cezasına” çarptırılması anlamına geldiği belirtildi.
İsrail ordusundan yapılan açıklamada, "Savaşta üçüncü aşamaya geçtik. Güneyde bulunan tünellere yoğunlaşacağız. Bugün ikisi komutan rütbesinde 7 askerimiz öldü." denildi.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 7 Ekim’den bu yana devam ederken, saldırılarında hayatını kaybeden Birleşmiş Milletler (BM) personeli sayısı da her geçen gün artıyor.
BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı Genel Komiseri Philippe Lazzarini yaptığı açıklamada, İsrail saldırılarında Gazze Şeridi’nde ölen BM personeli sayısının 130’a yükseldiğini bildirerek, “Bu savaşta sayısız sivil, kadın ve çocuk arasında 130 UNRWA personelinin de öldürüldüğü doğrulandı. Kimsenin canı bağışlanmadı, yıkıcı ve sonu gelmeyen bir insanlık trajedisi” dedi.
İsrail, Lübnan’ın güneyini aralıklarla hedef almaya devam ediyor. Lübnan ordusu tarafından yapılan açıklamada, ülkenin güney sınırına İsrail tarafından düzenlenen bombardımanda 1 askerin hayatını kaybettiği, 3 askerin de yaralandığı bildirildi. Açıklamada, "Adaysseh bölgesindeki bir askeri mevzi İsrail tarafından bombalandı, 1 asker öldü, 3 asker de yaralandı" denildi.
İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyine düzenlediği saldırılarda ilk kez bir Lübnan askeri hayatını kaybetmiş oldu.
Dışişleri Kaynakları, "Son olarak 68 vatandaşımızı ve aile yakını dün gece Gazze'den Mısır'a geçiş yaptı." açıklamasında bulundu.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Moskova'da gerçekleştirilen Hazar ülkelerin Dışişleri Bakanları toplantısında gerçekleştirdiği konuşmasında İsrail’in Gazze’de işlediği savaş suçları nedeniyle uluslararası mahkemelerde yargılanması gerektiğini belirtti ve “İsrail’e yakıt sağlama ve ürün gönderme gibi ticari faaliyetler sonlandırılmalı. İsrail ürünleri boykot edilmeli. Filistin halkı ile dayanışma için en azından bu adımlar atılabilir” dedi.
Gazze Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısının 15 bin 900'e ulaştığını duyurdu.
Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Thani, 44. Körfez İşbirliği Konseyi Zirvesi'nde gerçekleştirdiği açılış konuşmasında Gazze’de yaşananların İsrail tarafından gerçekleştirilen bir soykırım olduğunu dile getirerek, İsrail’i sert bir dille kınadı.
Al Thani, "İsrail işgal güçleri tüm siyasi, ahlaki ve insani değerleri ihlal etti. Bu, sistematik ve kasıtlı olarak masum, silahsız insanların öldürüldüğü bu iğrenç suçun işlenmesine izin vermek uluslararası toplum için rezil, utanç verici bir durum" ifadelerini kullandı.
"Bu İsrail tarafından işlenen bir soykırımdır" diyen Katar Emiri, Filistinlilerin haklı davalarındaki kararlı duruşundan ötürü takdir edilmesi gerektiğini dile getirerek, kalıcı ateşkes çağrısında bulundu.
Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında 63 gazetecinin yaşamını yitirdiğini duyurdu.
CPJ’den yapılan açıklamada, en fazla can kaybının olduğu 7 Ekim’de toplam 6 gazetecinin öldürüldüğü ifade edilerek, “CPJ'nin 4 Aralık itibariyle yaptığı ön incelemelere göre savaşın başladığı 7 Ekim'den bu yana öldürülen 16 binden fazla kişi arasında en az 63 gazeteci ve medya çalışanı bulunuyor. Gazze ve Batı Şeria'da 15 binden fazla Filistinli, İsrail'de ise 1200 kişi öldü. Savaşın gazeteci ölümleri açısından en ölümcül günü 6 gazetecinin öldürüldüğü ilk gün olan 7 Ekim'dir; ikinci en ölümcül gün ise 5 gazetecinin öldürüldüğü 18 Kasım'dır” denildi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Orta Doğu ziyaretlerine başlıyor. Kremlin Dış Politika Danışmanı Yuriy Uşakov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bu hafta Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni ziyaret edeceği açıkladı.
Uşakov, “Bir çalışma ziyareti. Putin, ilk olarak Suudi Arabistan Veliaht Prens ile görüşecek. Ancak öncesinde BAE’ne ziyaret gerçekleştireceğiz. Son derece önemli gördüğümüz bu görüşmelerin faydalı olacağını umuyorum” ifadelerini kullandı.
Washington Post bu gelişmeyi 'Putin, Suudi Arabistan ve BAE'ye yapacağı 1 günlük gezide İsrail-Hamas savaşını görüşecek' başlığı ile okurlarına sundu. Rus lider, BAE ve Suudi Arabistan’ı koronavirüs salgınından önce 2019 yılında ziyaret etmişti.
PUTİN REİSİ İLE DE GÖRÜŞECEK
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Rusya’nın başkenti Moskova’ya Perşembe günü bir ziyaret gerçekleştirecek. Kremlin tarafından yapılan açıklamada, Reisi’nin Putin ile bir araya geleceği aktarıldı. Görüşmelerde iki ülkenin ekonomik ve askeri işbirliği gibi konuların ele alınması bekleniyor.
İsrail'in Gazze'deki Han Yunus kenti ile Deyr el-Belah'taki Nuseyrat Mülteci Kampı'na saldırdı: Saldırılarda en az 50 kişi hayatını kaybetti.
İktidardaki Likud partisinin üst düzey üyelerinden biri olan Ekonomi Bakanı Nir Barkat, devam eden savaş sonrasında Başbakan Benjamin Netanyahu'nun partideki 18 yıllık liderliğine, partinin "değişime ihtiyacı olduğunu" söyleyerek meydan okudu.
'Bir daha Netanyahu'yu desteklemeyeceğim. Savaştan sonra halka dönüp güvenini yeniden kazanmalıyız' diyen Barkat, Likud'un değişime ihtiyacı olduğunu söyledi. İsrail basınında yer alan haberlere göre, partililer ile görüşen Barkat 'Bir gündem doğrultusunda hareket ediyorum ve artık sona yaklaşıyoruz' dedi.
Times of Israel bu gelişmeyi 'Likud bakanı partinin 'değişime ihtiyacı olduğunu' söyleyerek Netanyahu'ya karşı aday olmayı planladığını söyledi' başlığı ile okurlarına duyurdu.
İsrailli bakan pazar günü bütçe görüşmelerine katılmamış bu hamle 'isyanın ilk kıvılcımı' olarak yorumlanmıştı. Çıkan haberlerin ardından Barkat şunları söyledi;
'Art niyetli siyasi yetkililerle işbirliği yapmayı düşünmüyorum. Çözüleceğine inandığım bütçe konusuyla ilgili mesleki eleştirilerim olduğu bir sır değil.'
Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Martin Griffiths, “Gazze’de hiçbir yer güvenli değil. Hastaneler değil, barınaklar değil, mülteci kampları değil. Kimse güvende değil. Çocuklar değil. Sağlık çalışanları değil. İnsanlar değil” dedi.
İran'ın Birleşmiş Milletler Elçisi Amir Saeid Iravani, Tahran'ın ABD askeri kuvvetlerine karşı herhangi bir eylem veya saldırıya karışmadığını belirtti. Tasnim haber ajansının haberine göre Iravani'nin yorumları, Yemen'deki İran destekli Husi hareketinin Pazar günü Kızıldeniz'de İsrail bağlantılı gemilere yönelik bir dizi saldırı başlatmasının ardından geldi.
İsrail ordusu Gazze'deki savaşta 3 askerinin daha hayatını kaybettiğini duyurdu. İsrail basını kara saldırısında ölen İsrail askeri sayısının 78'e yükseldiğini duyurdu.
Esir ailelerinin Netanyahu'nun da aralarında bulunduğu savaş kabinesinin tamamıyla bugün bir görüşme yapması planlanıyor. Netanyahu ve savaş kabinesi üzerinde sadece Gazze'de esir tutulanların ailelerinden değil, bir bütün olarak İsrail toplumundan da büyük bir baskı var.
ABD senatörü Bernie Sanders, Biden yönetiminin İsrail'e, ülkenin askeri stoklarını ikmali için 10,1 milyar dolar gönderme teklifine karşı olduğunu duyurdu.
Sanders günü Senato kürsüsünde yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi;
'Netanyahu hükümetinin mevcut saldırgan askeri yaklaşımını sürdürmesine olanak tanıyacak ek 10,1 milyar dolarlık koşulsuz askeri yardım sağlamanın kesinlikle sorumsuzluk olacağına inanıyorum. Netanyahu hükümetinin yaptığı ahlak dışıdır, uluslararası hukuku ihlal etmektedir ve ABD bu eylemlere suç ortağı olmamalıdır'
ABD'nin önde gelen gazetelerinden New York Times'ın analizi 7 Ekim'de Gazze'den fırlatılan bir roketin, nükleer füzelere ev sahipliği yaptığına inanılan bir İsrail askeri üssünü vurduğunu ortaya çıkardı.
Aynı habere göre, roketin İsrail'in merkezindeki Sdot Micha üssüne çarpması, füze depolama tesislerine ve diğer hassas silahlara yaklaşan bir yangına yol açtı. NYT haberinde şu ifadelere yer verdi;
'İsrail, nükleer cephaneliğinin varlığını hiçbir zaman kabul etmedi. Ancak İsraili sızıntılar, ABD'li yetkililer ve uydu görüntüsü analistleri, ülkenin nükleer silaha sahip olduğu konusunda hemfikir.'
Amerikan Bilim Adamları Federasyonu Nükleer Bilgi Projesi Direktörü Hans Kristensen, NYT'ye üste büyük olasılıkla 25 ila 50 nükleer kapasiteli Jericho füze rampası bulunduğunu tahmin ettiğini söyledi. Uzmanlara ve gizliliği kaldırılmış ABD hükümet belgelerine göre, İsrail'in Jericho füzeleri nükleer savaş başlığı taşıyacak donanıma sahip.
Kristensen, bu savaş başlıklarının büyük olasılıkla üsten uzakta ayrı bir yerde tutulduğunu ve dolayısıyla saldırı sırasında tehdit altında olmadıklarını söyledi.
Saldırıdan sonraki saatlerde çekilen daha fazla uydu görüntüsü, yangının hızla yayıldığını ve İsrail itfaiyecilerinin büyümesini durdurma çabalarını ortaya çıkardı.
İsrailli yetkililer NYT’nin sunduğu cevap hakkını kullanıp herhangi bir yorum yapmaya yanaşmadı.
Wall Street Journal'ın haberine göre İsrail, Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki tünel sistemini Akdeniz'den pompalanan suyla doldurmayı planlıyor.
Aynı habere göre, geçen ay El Şati mülteci kampının kuzeyine beş büyük pompa monte edildi ve her biri binlerce metreküp deniz suyunu tünellere pompalama kapasitesine sahip.
Deniz suyunun Gazze toprağını tuzlandırarak mahsul yetiştirmeyi son derece zorlaştıracağından korkuluyor. Ayrıca tünellerde depolanan maddelerin toprağa sızarak bölgeyi daha da kirletebileceğine dair endişeler de mevcut.
ABD'nin Ortadoğu'daki operasyonlarını yöneten Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), ABD üssüne saldırı düzenlendiğini, saldırıda herhangi bir can kaybı yaşanmadığını duyurdu. CENTCOM, konu ile ilgili yaptığı paylaşımda saldırıda kullanıldığına inanılan bir ekipmana ait görüntülere de yer verdi. Paylaşımda bir tankerin füze fırlatılacak şekilde modifiye edildiği, Irak güçlerinin bölgede incelemelerde bulunduğu bilgisine yer verildi.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) Başkanı Mirjana Spoljaric, Gazze Şeridi’ndeki insani duruma değinerek, “Uluslararası toplumun karşı karşıya olduğu açıkça ahlaki bir başarısızlık olan bu duruma sırtımızı dönemeyiz” dedi.