Güncelleme Tarihi:
İsrail - Hamas savaşında yaşanan son dakika gelişmeleri...
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 37 gündür devam ederken, Filistin Sağlık Bakanlığı, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki hastanelerle temasının kesildiğini açıkladı. Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, hastanelerle olan bağlantının kesilmesinin ardından Gazze Şeridi’ndeki can kaybının güncellenemediği bildirilerek, "11 Kasım'da İsrail işgal güçlerinin Gazze'nin kuzeyindeki hastanelerde hizmet ve iletişimi kesmesinin ardından Sağlık Bakanlığı ölü sayısını güncelleyemiyor" denildi.
Bakanlık, "Hastanelerde bir felaket yaşanıyor. Diyalize ihtiyaç duyan çocuk ve yetişkin hastalar gibi hastalar artık tedavilerini alamadan ölüyor" dedi.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 7 Ekim’den bu yana devam ederken, Avrupa Birliği (AB) Gazze Şeridi’nde çatışmalara derhal ara verilmesi çağrısında bulundu. AB tarafından yapılan yazılı açıklamada, Gazze Şeridi'nde derinleşen insani krizden ciddi endişe duyulduğu belirtilerek, “AB, insani yardımın Gazze halkına güvenli bir şekilde ulaşabilmesi için çatışmalara derhal ara verilmesi, sınır geçişlerinde kapasitenin arttırılması ve özel bir deniz yolu da dahil olmak üzere insani yardım koridorlarının oluşturulması çağrılarına katılıyor” denildi.
İsrail'in uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuka uygun olarak kendini savunma hakkı olduğu yinelenen açıklamada, “AB, insani yardım koridorları ve insani ihtiyaçlara yönelik duraklamalar da dahil olmak üzere gerekli tüm tedbirlerin alınması suretiyle insani yardımların ihtiyaç sahiplerine hızlı, güvenli ve engelsiz bir şekilde ulaştırılması çağrısında bulunuyor. Bu bağlamda 9 Kasım'da Paris'te düzenlenen insani yardım konferansının sonuçlarını memnuniyetle karşılıyoruz” ifadelerine yer verildi.
Tüm rehinelerin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması için Hamas'a da çağrıda bulunulan açıklamada, “Uluslararası Kızıl Haç Komitesi'nin (ICRC) rehinelere erişimine izin verilmesi büyük önem taşımaktadır. Sivillerin çatışma bölgesini terk etmelerine izin verilmelidir. Bu çatışmalar hastaneleri ciddi şekilde etkilemekte ve siviller ile sağlık personeline korkunç zararlar vermektedir. AB, uluslararası insancıl hukukun hastanelerin, tıbbi malzemelerin ve hastanelerdeki sivillerin korunmasını şart koştuğunu vurgular. Ayrıca hastanelere en acil tıbbi malzemelerin derhal tedarik edilmesi ve acil tıbbi bakıma ihtiyaç duyan hastaların güvenli bir şekilde tahliye edilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda İsrail'i sivillerin korunmasını sağlamak üzere azami itidal göstermeye çağırıyoruz” denildi.
Bölgedeki yakıt krizi gün geçtikçe derinleşiyor. Filistin İletişim Bakanı İshak Sidr yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'ndeki telefon ve internet hizmetlerinin yakıt yetersizliği nedeniyle perşembe günü tamamen duracağını belirterek, Gazze Şeridi'ndeki insani krizin daha da kötüleşeceğini ifade etti. Gazze Şeridi’ndeki teknik ekiplerin devam eden İsrail saldırılarına rağmen internet ve telefon hizmetini sürdürmek için büyük çaba sarf ettiğini söyleyen Sidr, İsrail'in Gazze Şeridi’ndeki iletişim ağını felç etme çabalarının uluslararası hukukun ihlali anlamına geldiğini ve İsrail’in savaş suçlarını gizlemeyi amaçladığını belirtti.
HİZMETLER EN AZ ÜÇ KEZ ÇÖKTÜ
İsrail’in 7 Ekim’den bu yana bombaladığı Gazze Şeridi’nde internet ve telefon hizmetleri en az üç kez çöktü. İsrail, 21 Ekim’den bu yana gıda, su ve ilaç gibi temel ihtiyaçların Mısır üzerinden Gazze Şeridi’ne girmesine izin verirken, yakıtın ise bölgeye girmesine izin vermiyor.
İsrail Gazze Şeridi’nde hastaneleri hedef almaya devam ederken, ABD hastanelerin hedef alınmasını eleştirdi. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, CBS News kanalının "Face the Nation" programına konuk oldu. Sullivan programda yaptığı açıklamada, ABD’nin hastanelerde çatışmalar görmek istemediğini belirtti.
Sullivan, "ABD, hastanelerde masum insanların, tıbbi bakım gören hastaların çapraz ateş altında kaldığı çatışmalar görmek istemiyor. Bu konuda İsrail ordusu ile aktif istişarelerde bulunduk" dedi.
İsrail Silahlı Kuvvetleri, yaklaşık bir saat önce Moshav Dov bölgesinde altı sivilin yaralanmasına yol açan tanksavar ateşine yanıt olarak Lübnan'daki Hizbullah hedeflerinin vurulduğunu açıkladı. Bir IDF sözcüsüne göre Hava Kuvvetleri, tanksavarları ateşleyen Hizbullah ekibinin yanı sıra diğer askeri altyapıyı da hedef aldı.
Refah Sınır Kapısı yabancıların ve ağır yaralıların tahliyesi için açıldı. İlk ambulanslar sınır kapısından geçti.
Filistin Kızılayı, Gazze’de Şifa hastanesinin ardından Al Quds hastanesinin de hizmet dışı kaldığını duyurdu. Filistin Kızılayı’ndan yapılan açıklamada, “Filistin Kızılayı Gazze'deki Al Quds hastanesinin hizmet dışı kaldığını ve artık faaliyet göstermediğini duyurmaktadır. Hizmetlerin durdurulması, mevcut yakıtın tükenmesi ve elektrik kesintisinden kaynaklanmaktadır. Sağlık personeli, korkunç insani koşullar ve tıbbi malzeme, gıda ve su sıkıntısı nedeniyle geleneksel tıbbi yöntemlere geri dönerek bile hastalara ve yaralılara bakım sağlamak için her türlü çabayı göstermektedir” denildi.
İsrail, Gazze’de bulunan erken doğmuş bebeklerin Şifa Hastanesi’nden başka güvenli bir yere nakledileceğini söyledi. Ancak bebeklerin nereye nakledileceği henüz bilinmiyor. Şifa Hastanesi’ndeki doktorlar, enerji kaynaklarının onarımının birinci öncelik olması gerektiğini belirtiyor.
İsrail Tarım Bakanı ve eski Mossad şefi, milyonlarca Gazzelinin yerinden edilmesini 'Nakba 2023' olarak nitelendirdi. On yılı aşkın bir süredir Gazze'nin yeniden işgal edilmesi çağrısında bulunan Dichter, 'Nakba'yı ve sonrasını İsrail askerlerinin ve tanklarının güvenli bir şekilde faaliyet gösterebilmesi için yoğun nüfuslu bölgeyi 'azaltmaya' yönelik 'operasyonel bir gereklilik' olarak görüyor.
Dichter, İsrail'in 1948'de kurulmasından sonra Filistinlilerin kitlesel mülksüzleştirilmesine gönderme yaparak Filistinlilerin zorla yerlerinden edilmesini 'Gazze'nin Nakba'sı' olarak tanımladı. İsrailli bakanın açıklamalarında dünyanın dört bir yanından sosyal medya kullanıcıları tepki gösterdi.
ABD, Netanyahu'nun İsrail'in savaştan sonra Gazze'nin güvenliğini kontrol altına alacağı yönündeki yorumlarına açıklık getirilmesini istedi. Açıklama talebi ilk olarak Kan kamu yayıncısı tarafından bildirildi ve ABD'li bir yetkili raporu The Times of Israel'e doğruladı.
Bir Fransız siyasi yetkili, Başbakan Netanyahu'nun Cumartesi gecesi düzenlediği basın toplantısında Fransa Cumhurbaşkanı Macron'a yönelik eleştirisini reddetti.
Yetkili, Macron'un İsrail'in Hamas'a karşı eylemi konusundaki 'pozisyonunu değiştirmediğini' ancak Fransa cumhurbaşkanının İsrail'in Gazze'deki Filistinli sivillere zarar vermemek için daha fazlasını yapabileceğine ve yapması gerektiğine inandığının altını çizdi.
Macron dün İngiliz yayın kuruluşu BBC'ye özel bir röportaj vermiş ve 'Fiilen, bugün siviller bombalanıyor. Bebekler, kadınlar, yaşlı insanlar bombalanıyor ve öldürülüyor. Bunun hiçbir gerekçesi ve hiçbir meşruiyeti yok. Bu yüzden İsrail'i durmaya çağırıyoruz' demişti.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) insani ateşkes çağrısında bulundu. Genel Direktör Tedros Adhanom Ghebreyesus, X'te yayınladığı mesajında şu ifadelere yer verdi;
'DSÖ, sağlık çalışanlarının, yaşam destek ünitesindeki bebekler de dahil olmak üzere yüzlerce hasta ve yaralı hastanın ve hastanede kalan yerinden edilmiş kişilerin güvenliği konusunda ciddi endişe duymaktadır. DSÖ, hayat kurtarmanın ve korkunç düzeydeki acıları azaltmanın tek yolu olarak bir kez daha Gazze'de insani ateşkes çağrısında bulunuyor.'
Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong, İsrail'e hastanelere yönelik saldırılarını durdurma çağrısında bulunarak, Gazze'ye yönelik saldırıda meydana gelen sivil ölümleri ile ilgili endişelerini dile getirdi. Pazar günü ABC'nin Insiders programına konuşan Wong, 'Hastaneler ve tıbbi tesislerle ilgili olarak şunu belirtmek isterim: uluslararası insani hukuk hastanelerin, hastaların ve sağlık personelinin korunmasını gerektirir' dedi.
UNDP Başkanı Achim Steiner, BM Kalkınma Programı'nın Gazze'deki ofisinin dün gece bombalandığını söyledi. Saldırıda ölen ve yaralananların olduğunu belirten Steiner 'Bu her bakımdan yanlıştır. Siviller, sivil altyapı ve BM tesislerinin dokunulmazlığı her zaman korunmalıdır' dedi.
Başbakan Benjamin Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Bakan Benny Gantz düzenledikleri ortak basın toplantısında Başbakan gazetecilerin sorularını yanıtladı. Netanyahu bakanları da yanına alarak birlik mesajı vermek istedi ancak ortaya çıkan görüntü kısa sürede İsrail'in gündemine birinci sıradan giriş yaptı.
Toplantı sırasında objektiflere takılan bir karede Netanyahu'nun yalnız kaldığı, bakanların kendi aralarında konuştuğu görüldü. The Jerusalem Post bu görüntüleri 'Netanyahu tek başına, Gallant ve Gantz bir arada: Bin kelimeye bedel bir resim' başlığı ile okurlarına sundu. Haberde şu ifadeye yer verildi;
'Netanyahu, Gallant ve Gantz ortak basın toplantısı düzenledi ancak üçlünün özel bir fotoğrafı yerine tuhaf bir durum ortaya çıktı.'
İrlanda parlamentosu önümüzdeki hafta İsrail büyükelçisinin sınır dışı edilmesini oylayacak. Sosyal Demokratlar geçen hafta yaptığı açıklamada, 'İsrail devletinin sivilleri, gazetecileri, BM personelini ve sağlık çalışanlarını kasıtlı olarak hedef almayı durdurmadaki başarısızlığı göz önüne alındığında' Büyükelçi Dana Erlich'in sınır dışı edilmesi için Çarşamba günü bir önerge sunacağını açıklamıştı.
İsrail ordusu, savaş uçaklarının Suriye içindeki “terör altyapısına” saldırı düzenlediğini duyurdu. İsrailli yetkililer, saldırıların Cumartesi günü Suriye, Lübnan ve Ürdün sınırındaki Golan Tepeleri'ne yöneltilen ateşe tepki olarak gerçekleştirildiğini söyledi.
Sınır Tanımayan Doktorlar (Medecins Sans Frontieres veya MSF) Kanada, X üzerinden yaptığı paylaşımda, şu anda harekete geçilmezse Gazze hastanelerinin morga dönüşeceğini söyledi.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Gazze Şehri Şifa Hastanesi yetkilileriyle iletişimi kaybettiğini duyurdu. DSÖ, Şifa Hastanesi'nin bazı kısımlarını vuran saldırılarda çok sayıda kişinin öldüğünü ve yaralandığını ve bazı operasyon alanlarının kapatıldığını söyledi.
İngiltere’nin başkentinde bugün yapılan Filistin halkı ile dayanışma yürüyüşüne 300 bin kişinin katıldığı açıklandı. Londra polisi, karşıt grupların da çıkması ile alarma geçti. En az 100 kişinin gözaltına alındığı duyuruldu.