Güncelleme Tarihi:
Mısır, İsrail ile Refah sınır geçişi anlaşmalarını bitirdi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya yönelik tepkiler artarak devam ediyor. Yüzlerce kişi, Başkent Tel Aviv ve Kudüs’teki Başbakanlık Konutu önünde hükümet karşıtı protesto düzenleyerek, Netanyahu hükümetini İsrailli esirleri yalnız bırakmakla suçladı.
Protestocuların Tel Aviv'deki Ayalon Otoyolu çıkışlarına kurulan barikatları aşmaya çalışması sonucu polis ile aralarında arbede çıktı. Atlı polisler ve tazyikli su kullanılarak göstericiler dağıtılmaya çalışırken, çok sayıda kişi gözaltına alındı.
Kudüs’teki Başbakanlık Konutu önündeki protestoda ise Netanyahu aleyhine ve İsrailli esirler için "Onları canlı istiyoruz" sloganları atıldı. Göstericiler, ellerinde İsrailli esirlerin fotoğraflarını taşıdı.
İsrail, Gazze Şeridi’ndeki Refah kentine saldırılarına devam ederken, AB Konseyi Başkanı Charles Michel, İsrail’in Refah’a kara operasyonu başlatmaması çağrısında bulundu.
Michel, “Refah'ta mahsur kalan sivillerin güvenli olmayan bölgelere tahliyesi kabul edilemez. İsrail hükümetini uluslararası insancıl hukuka saygı göstermeye ve Refah'a kara operasyonu başlatmamaya çağırıyoruz. Geçiş noktaları tamamen işler durumda olmalı ve şiddetli kıtlığın ortasında temel insani yardımın geçmesine izin vermelidir. Kalıcı bir ateşkes anlaşmasının sağlanması için tüm çabalar sürdürülmelidir. AB’nin iki devletli çözüme dayalı adil ve kapsamlı bir barışa olan bağlılığı devam ediyor” dedi.
İsrail, Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarına devam ederken, ölen İsrailli askerlerin de sayısı artıyor. İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, Gazze şehrinin Zeytun Mahallesi’nde çıkan çatışmada 20 yaşındaki Ariel Tsym adlı askerin öldüğü bildirildi.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ne 27 Ekim'de başlattığı saldırılardan bugüne kadar 272 İsrailli askeri kaybetti.
ABD genelinde üniversitelerde düzenlenen Filistin’e destek gösterilerinde çok sayıda kişi gözaltına alındı. ABD basını, Filistin’e destek gösterilerinde bugüne kadar 50 profesör ile 2 bin 400’den fazla öğrenci gözaltına alındığını aktararak, öğrencilerin ifade özgürlüğü hakkını desteklemek istediklerini söyleyen bazı profesörlerin şiddet kullanılarak gözaltına alındığını ve yaralandığını ifade etti.
ABD'deki Columbia Üniversitesi’nde geçtiğimiz ay başlayan Filistin’e destek gösterileri kısa sürede ülke genelindeki ardından Avrupa’daki üniversitelere yayılmıştı.
İskoçya’daki Edinburgh Üniversitesi’nde bir grup öğrencinin başlattığı Filistin’e destek gösterileri sürüyor. Üniversite içerisinde çadır kurarak Gazze’ye destek gösterisi için toplanan öğrencilere İskoçya halkı destek veriyor.
İskoçya halkı bu hafta da yaklaşık 5 bin kişilik kalabalıkla Royal Mile caddesinden Edinburgh Üniversitesi’ne kadar yürüdü. Yaklaşık 2 haftadır açlık grevi yapan öğrencilere destek vermek isteyen İskoçyalılar, yürüyüşün ardından Edinburgh Üniversitesi bahçesinde toplandı. Filistin’e yönelik saldırıların son bulması çağrısında bulunan eylemciler, İsrail karşıtı slogan attı. İngiliz hükümetinin harekete geçmesini isteyen göstericiler, “Utanın ikiyüzlü yöneticiler” sloganları attı.
İsrail ordusu, Refah’ın doğusu için verilen ilk tahliye emrinin ardından pazartesi gününden bu yana 300 bin kişinin bölgeden ayrıldığını açıklarken Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), Pazartesi gününden bu yana 150 bin kişinin Refah’tan ayrıldığını bildirdi.
ABD'li yayın kuruluşu CNN, Necef Çölü’nde gözaltı merkezine dönüştürülen, İsrail'e ait bir askeri üste çalışan 3 İsrailli kaynakla görüştü ve ismi açıklanmayan ihbarcıların gönderdiği görüntüleri okuyucuları ile paylaştı.
İsrail'in gözaltına aldığı Filistinlilerin son derece zor şartlarda ve fiziki şiddete maruz kaldıklarını anlatan kaynaklar, kötü kokulu tesisin tutuklu erkeklerin mırıltıları ile yankılandığını anlattılar.
Kaynakların açıklamalarına göre, Filistinli mahkumların birbirleri ile konuşmaları yasak, sadece kendi kendilerine mırıldanıyorlar. Başlarındaki gardiyanlar onlara sürekli Arapça olarak 'çenenizi kapayın' diye bağırıyor. Talimata uymayan mahkumlar acımasızca cezalandırılıyor.
CNN'nin yayınladığı fotoğraflarda Filistinli mahkumlar, üstlerinde gri eşofmanlarla gözleri bağlanmış halde görülüyor. İsrailli kaynaklara göre mahkumların hareket etmelerine izin verilmiyor, sürekli dik durmak zorundalar. Konuşmaları yasaklanan mahkumlar gözlerindeki bağları da çıkaramıyor.
Sürekli kelepçeli bir halde durdukları için mahkumların bazı uzuvlarının kesildiğini yazan CNN, gözaltı merkezine dönüştürülen tesisin iki kısma ayrıldığını belirtiyor. Gazze'den gelen yaklaşık 70 Filistinlinin aşırı fiziksel kısıtlamalar altında tutulduğu alan ve yaralı tutukluların yataklarına bağlandığı, çocuk bezi takıldığı ve pipetle beslendiği bir sahra hastanesi.
İhbarcılar Filistinli mahkumlara uygulanan işkencenin istihbarat toplamak için değil, intikam almak için yapıldığını belirtirken CNN'in ulaştığı İsrail Savunma Kuvvetleri suiistimal iddialarını incelediğini açıkladı.
.Japonya‘nın başkenti Tokyo’nun en merkezi semtlerinden Shibuya'da Filistin’e destek için “İntifada Yürüyüşü” yapıldı. Japonya'da yaşayan Filistinliler tarafından organize edilen yürüyüşe katılan yüzlerce kişi “Soykırımı durdurun”, “Nehirden denize özgür Filistin”, “Gözlerini aç, sesini yükselt”, “Refah'a dokunma” ve “Yaşasın direniş, yaşasın intifada” sloganları atarak İsrail’e tepki gösterdi. Protestocular, uluslararası toplumu İsrail’in saldırılarını durdurmak ve ateşkesi sağlamak üzere harekete geçmeye çağırdı.
BM Genel Kurulunda dün görüşülen, BM'de "gözlemci" statüsünde olan Filistin'e bazı haklar tanınması ve Filistin'in BM üyeliğinin BM Güvenlik Konseyi'nde tekrar görüşülmesi talep edilen karar tasarısı, İsrail'de rahatsızlığa yol açtı. İsrail'in BM Daimi Temsilcisi Gilad Erdan, Genel Kurul'da düzenlenen oturumda yaptığı konuşmada, Filistin'in örgüte üyeliğini destekleyen ülkelere tepki gösterdi. Erdan üyeliği destekleyen ülkeleri işaret edip, "BM Şartı'nı kendi ellerinizle parçalıyorsunuz" diyerek BM'nin kuruluş anlaşması belgesinin kopyasını yanında getirdiği kağıt öğütücüye koyarak parçaladı. İsrailli diplomatın skandal eylemi sosyal medyada kısa sürede gündem oldu.
Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, son 24 saatte gerçekleştirilen 4 saldırıda 28 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 69 Filistinlinin ise yaralandığı kaydedildi. Gazze Şeridi’ne 218 gündür devam eden saldırılarda can kaybının 34 bin 971’e, yaralı sayısının da 78 bin 641’e yükseldiği kaydedildi.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, Filistin'in BM üyeliğinin BMGK'de tekrar görüşülmesi ve gözlemci statüsünde olan Filistin'e bazı ilave haklar tanınması talep edilen karar tasarısını kabul etti. Karara tepki gösteren İsrail Dışişleri Bakanı Yısrael Katz, “"BM adı verilen siyasi tiyatro, gerçeklikten kopuk, sadece terörizmi cesaretlendiren yapay bir karar almıştır. İsrail barış istemektedir ve barış ancak taraflar arasında doğrudan müzakere yoluyla sağlanacaktır. İsrail, tarihin ve ahlakın doğru tarafında durmayı tercih ederek bu çarpık hamleyi desteklemeyen ya da işbirliği yapmayan tüm ülkelere minnettardır” dedi.
En yakın müttefiki ABD'den gelen itirazlara rağmen Refah'a askeri operasyondan vazgeçmeyen İsrail, kenti güneyden kuşattı. İsrail savaş kabinesi operasyonların genişletilmesine izin verirken, ordu yerinden edilmiş 100.000 Filistinlinin tahliye edilmesini emrettiği "kırmızı bölge"nin kuşatmasını tamamladı.
Bugün, İsrail'in Refah'a havadan tahliye emirleri attığı öğrenildi.
Aljazeera'ya konuşan kaynaklara göre İsrail attığı broşürlerle Filistinlilerin Refah'ın sadece çatışmaların şiddetlendiği doğu kısımlarından değil, merkezi bölgelerinden de kaçmalarını emrediyor. Tahliye emri verilen bölgeler ise şimdilik şöyle;
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail ordusunun Gazze'ye yönelik saldırılarına ilişkin merakla beklenen raporu ABD Kongresi’ne sundu. Dışişleri Bakanlığı bünyesinde çalışan diplomatların görüşleri ile Pentagon ve Beyaz Saray'dan sağlanan bilgiler ışığında hazırlanan raporda İsrail’e yönelik eleştiriler dikkat çekti. İsrail'in 1 Ocak 2023'ten bu yılın Nisan ayı sonuna kadar olan dönemde uluslararası insani hukuku ihlal ettiğine dair iddialar olduğu belirtilen raporda, bu eylemlerde ABD silahlarının kullanılıp kullanılmadığına dair "kesin bilgiye" sahip olunmadığı ifade edildi. Buna rağmen, İsrail'in ABD yapımı savunma malzemelerine önemli ölçüde bağımlı olduğuna dikkat çekilen raporda, “Bu malzemelerin 7 Ekim'den bu yana İsrail güvenlik güçleri tarafından uluslararası insani hukuk yükümlülüklerine veya sivillere yönelik zararı azaltmaya yönelik uygulamalara aykırı şekilde kullanılmış olabileceğini değerlendirmek mümkündür” ifadeleri kullanıldı. Raporda, Gazze'deki şartların bölgede yaşanan bireysel olaylara ilişkin kesin bulgulara ulaşmayı zorlaştırdığı kaydedildi.
SİVİL YARDIM YETERSİZ
İsrail'in 7 Ekim'den sonraki ilk aylarda insani yardım akışını artırmak için ABD hükümetiyle "tam olarak işbirliği yapmadığı" belirtilen raporda, son zamanlarda ise bu yöndeki çabalarda "önemli artış olduğu” tespiti yapıldı. Buna rağmen, Filistinli sivillere ulaşan yardımın miktarının "yetersiz" kalmaya devam ettiğine dikkat çekilen raporda, "Şu anda İsrail hükümetinin ABD insani yardımının taşınmasını veya teslim edilmesini yasakladığını veya başka bir şekilde kısıtladığını değerlendirmiyoruz" denildi.
İSRAİL'E ELEŞTİRİ
Raporda, İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) sivil kayıpları azaltma konusunda başarısız olmakla eleştirildi. İsrail ordusunun sivillere yönelik zararı azaltabilecek bilgi, deneyim ve teknolojiye sahip olduğu vurgulanan raporda, “Yüksek seviyelerdeki sivil kayıplar da dahil sahadan elde edilen sonuçlar, IDF'nin tedbirleri her durumda etkili bir şekilde kullanıp kullanmadığı konusunda önemli soru işaretleri yaratmaktadır" ifadelerine yer verildi.
İsrail'in sivil kayıpları önlemek adına Gazzelileri saldırılar hakkında önceden bilgilendirmeye çalıştığı iddia edilen raporda, "Çatışmalarda bildirilen sivil kayıp oranı aynı zamanda İsrail'in ihtiyati tedbirlerinin etkinliği hakkında da ciddi soruları gündeme getiriyor" denildi.
İsrail’in sivilleri hedef aldığı Gazze Şeridi’nde bulunan toplu mezarlar endişeye neden oldu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) üyeleri, aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu yüzlerce cesedin ortaya çıkarıldığına dair haberler nedeniyle “derin endişe” duyduklarını belirtti.
BMGK üyeleri, uluslararası hukuk ihlalleri konusunda hesap verilmesi yönünde ihtiyacın altını çizerek, Gazze'deki tüm toplu mezar yerlerine engelsiz erişim sağlanıp, Nasır ile Şifa Hastaneleri ve çevresinde bulunan toplu mezarlara ilişkin acil, bağımsız, detaylı, şeffaf ve tarafsız soruşturma yürütülmesini talep etti.
İsrail ile Hamas arasında Mısır’ın başkenti Kahire’de gerçekleştirilen esir takası ve ateşkes müzakereleri sonuca ulaşmıyor. ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, müzakerelerdeki son duruma ilişkin yaptığı açıklamada, görüşmelerin şimdilik anlaşma sağlanamadan sona erdiğini belirterek, “Açıkçası bir anlaşmaya varamadık ve bu son derece üzücü” dedi.
ABD’nin anlaşmazlıkların aşılabileceğine inandığını belirten Kirby, "Yüz yüze görüşmeler sona ermiş olsa da, sanal ortamda da olsa müzakerelerin sürmesi için çok çalışıyoruz. Biz hala bir anlaşmanın mümkün olduğuna inanıyoruz" şeklinde konuştu.
İsrail’in Refah kentindeki saldırılarına da değinen Kirby, operasyonun büyük çaplı olmadığını söyleyerek, "Endişeyle takip ediyoruz. İsraillileri bir kez daha Refah sınırını insani yardıma açmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.