Son dakika...Gözler Batı Şeria'ya çevrildi: Son 20 yılın en büyük askeri operasyonu! ABD yaptırım kararı aldı, İsrail isyan etti!

Avrupa Birliği dışişleri bakanları bugün Brüksel'de toplanıyor. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, AB Dışişleri Bakanları Gayriresmi Toplantısı öncesi gazetecilere açıklamalarda bulundu. İsrailli bakanların Filistinliler ve Gazze konusundaki açıklamalarıyla ilgili konuşan Borell, "Üye ülkelere, Filistinlilere yönelik kabul edilemez nefret mesajları gönderen ve uluslararası hukuka açıkça aykırı şeyler öneren bazı İsrailli bakanları yaptırım listemize dahil etmeyi uygun görüp görmediklerini sorma sürecini başlattım" dedi.

İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir, Batı Şeria’da silahlı yerleşimcilere destek veren açıklamalarda bulunmuştu. İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich de esirler serbest bırakılana kadar 2 milyon Filistinlinin kasıtlı olarak açlıktan öldürülmesinin doğru ve ahlaki bir eylem olduğunu ifade etmişti.

Filistin Sağlık Bakanlığı, Gazze Şeridi'ne son 24 saatte düzenlenen 4 saldırıda 68 Filistinlinin hayatını kaybettiğini, 77 Filistinlinin ise yaralandığını açıkladı.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısının 40 bin 602’ye, yaralıların sayısının 93 bin 855’e yükseldiği kaydedildi.

BATI ŞERİA’DA CAN KAYBI 18’E YÜKSELDİ

İsrail ordusunun işgal altındaki Batı Şeria’da 2 gündür devam eden geniş çaplı saldırılarında da can kaybı sayısı artıyor. Cenin valiliğinde 8 kişi, Tulkarem’de 6, Tubas valiliğinde toplam 4 kişi hayatını kaybetti. Onlarca kişinin ise baskınlar sırasında yaralandığı belirtildi.

İsrailli esir aileleri, protesto amacıyla Gazze Şeridi'nin sınırında yer alan Nir Am kasabasının tellerini aştı.

İsrail medyasında yer alan habere göre, aile üyelerinden biri "Gazze'nin içindeyiz ve yakınlarımızı kurtarmaya gideceğiz. Hükümet geri getirmedi. Bu yüzden kendimiz geri getireceğiz" dedi.

בני משפחות חטופים עוברים את הגדר של קיבוץ נירים ורצים לעבר רצועת עזה, היום

קרדיט: מטה משפחות החטופים pic.twitter.com/o3SzxFdAtO

— הארץ חדשות (@haaretznewsvid) August 29, 2024

İsrail ordusunun, işgal altındaki Batı Şeria'nın Cenin, Tubas ve Tulkerim kentlerine eşzamanlı düzenlediği kapsamlı saldırılarılar devam ediyor.

İşgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyindeki Nur Şems Mülteci Kampı'na baskın düzenleyen İsrail askerleri, kelepçeleyerek zorla evlerinden çıkardığı Filistinlileri bölgeyi terk etmemeleri halinde öldürmekle tehdit etti.

Kamp sakinlerini zor kullanarak evlerinden çıkaran İsrail güçlerinin, iş makinalarıyla evleri tahrip ettiği belirtildi.

Nur Şems Mülteci Kampı sakinleri baskında yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.

Filistinli Muhammed Macid Dima, evlerinin kapısını kırarak baskın düzenleyen İsrail askerlerinin babasını sırtından yaraladıklarını ve annesine hakaret ettiklerini söyledi.

Dima yaşadıklarını şu ifadelerle aktardı:

"Ellerimiz kelepçeli şekilde evden çıkarıldık, bizleri perişan ettiler. Zorla dışarı çıktık, şehir merkezine yöneldik, Tulkerim tarafına gitmemizi, gitmeyenleri vuracaklarını söylediler. Tüfeklerin dipçikleriyle itip kaktılar, hakaret ettiler."

İki saat boyunca elleri kelepçeli bir şekilde alıkonulduklarını ifade eden Dima, İsrail askerlerinin insanlık dışı muamelesinin çocuklar üzerinde çok büyük korku yarattığını vurguladı.

Nur Şems Mülteci Kampı'ndaki Nasr sokağında oturan Beraa Dima ise yaşadıkları sokakta herhangi bir direniş olmadığını ve evlerine hiçbir gerekçe gösterilmeden baskın düzenlendiğini belirtti.

Beraa Dima, "İsrail askerlerinin evimize düzenlediği baskın normal değildi; evde çocuklarım ve eşimle oturuyorduk, birden camlar kırılmaya başladı." dedi.

İsrail güçlerinin kamp sokaklarını buldozerlerle kazdığını aktaran Dima, "Ellerimiz kelepçeli şekilde evden çıkarıldık, bizleri perişan ettiler. Zorla dışarı çıkarıldık, şehir merkezine değil Tulkerim tarafına gitmemizi, gitmeyenleri vuracaklarını söylediler. Tüfeklerin dipçikleriyle itip kaktılar, hakaret ettiler." şeklinde konuştu.

İSRAİL ASKERLERİ FİLİSTİNLİ YAŞLI KADININ EVİNİN DUVARINI BULDOZERLE YIKTI

Nur Şems sakinlerinden Filistinli yaşlı bir kadın, "Önce gelip seslendiler, cevap vermedim. Sonra gittiler ve buldozerle geri geldiler" dedi.

İsrail ordusu eşliğinde Nur Şems Mülteci Kampı'na gelen buldozerin askerlerin korumasında evinin duvarını yıktığını anlatan yaşlı kadın, "Biz onlara ne yaptık, ey dünya şu halimize bir bakın" sözleriyle üzüntüsünü ve yaşadığı çaresizliği dile getirdi.

Evi ve arabası buldozerle tahrip edilen Filistinli Neşet Amr da baskında yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

"Buldozerler dışarıdaydı, ne yaptıklarını bilmiyordum, sonra baktık ki, evi tahrip etmişler, şuradaki brandanın altında arabam vardı onu da tahrip etmişler."

Nur Şems sakinlerinden Yezen Macid Dima da, İsrail askerlerinin önce tüm evleri tek tek kontrol ettiğini, daha sonra askerlerin evlerinin kapısını patlatarak içeri girdiğini söyledi.

Kapının patlayıcıyla açılması sırasında babasının sırtından yaralandığını ifade eden Dima, yaklaşık iki buçuk saat kadar elleri kelepçeli tutulduklarını, ardından dışarı çıkartılıp sola doğru (Tulkerim) ilerlemelerini aksi takdirde kendilerine ateş edeceklerini söylediklerini belirtti.

Yezen Macid Dima, Nur Şems Kampı'ndaki son durumun ne olduğunu soran AA muhabirine "Bilmiyorum, sabahtan bu yana ateş devam ediyor" şeklinde cevap verdi.

İSRAİL ORDUSU NUR ŞEMS KAMPI'NIN TÜM GİRİŞLERİNE ASKERİ KONTROL NOKTASI KURDU

Filistinli aktivist Süleyman ez-Zuheyri, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "İsrail ordusu Nur Şems sakinlerinden 4 saat içinde evlerini boşaltmalarını istedi" dedi.

Zuheyri, İsrail ordusunun Nur Şems Kampı'nın tüm girişlerine askeri kontrol noktası kurduğunu ve yalnızca belirli bir bölgeden Filistinlilerin çıkışına izin verdiğini söyledi.

Filistinli aktivist, İsrail ordusunun Tulkerim kenti ile Nur Şems Kampı'na "geniş çaplı askeri operasyon" başlattığını ifade etti.

Zuheyri, İsrail ordusuna ait buldozerlerin insansız hava araçlarının koruması altında Tulkerim kenti ve Nur Şems Kampı çevresinde altyapıyı tahrip ettiğini de kaydetti.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 662 Filistinli hayatını kaybetti.

Batı Şeria'nın kuzeyindeki kentler ve buradaki mülteci kampları, 7 Ekim'den beri İsrail'in yoğun şiddetine ve bölgede sivil halkın cezalandırıldığı altyapı yıkımına maruz kalıyor.

İşgal altındaki Batı Şeria'nın Tulkarem kentindeki Nur Şems Mülteci Kampı'na sabah saatlerinde baskın düzenleyen İsrail askerleri, camideki 5 Filistinliyi vurarak öldürdü.

İsrail ordusu, öldürülen Filistinlilerden birinin Tulkarem Taburu komutanı Ebu Shuja'a olarak bilinen Muhammed Cabir olduğunu iddia etti.

İsrail ordusu işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyindeki kentlerin mülteci kamplarına başlattığı ve ikinci gününde de devam eden saldırılarda hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 17'ye yükseldi.

ABD Dışişleri Bakanlığından isminin açıklanmasını istemeyen bir sözcü, AA muhabirinin İsrail ordusunun Batı Şeria'da başlattığı saldırılara ilişkin sorusunu yanıtladı.

Sözcü, "Batı Şeria'daki Filistinlilerin kitlesel olarak yerlerinden edilmesi fikrini reddediyoruz ancak hassas terörle mücadele operasyonları sırasında sivillerin hayatını korumak için bazı durumlarda yerel tahliye emirlerinin gerekli olabileceğini kabul ediyoruz." ifadesini kullandı.

İsrail'in "Batı Şeria'daki terörist faaliyetlerle mücadeleyi de içeren güvenlik ihtiyaçlarını" tanıdıklarını kaydeden sözcü, aynı zamanda İsrail'i, Batı Şeria'da sivilleri korumak için tüm tedbirleri almaya çağırdı.

İngiltere Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, İsrail'in Batı Şeria'da başlattığı saldırılar hakkında AA'ya yaptığı yazılı açıklamada, sivil kayıplara ilişkin haberlerden derin endişe duyduklarını belirtti.Sözcü, "Bu açıkça gelişmekte olan ve yakından takip ettiğimiz bir durumdur. İtidal çağrısında bulunmaya, gerilimin azaltılması için çalışmaya ve uluslararası hukuka bağlı kalmaya devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik sürdürdüğü saldırılarda 212 Birleşmiş Milletler (BM) çalışanının öldürüldüğünü duyurdu.

İsrail güçlerinin işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyine gerçekleştirdiği operasyonda Filistinli yetkililere göre en az 10 kişi hayatını kaybetti.

Bunun son 20 yılda bölgeye yapılan en büyük askeri harekat olduğu kaydediliyor. Gazze'deki saldırılarına devam eden İsrail'e verdiği koşulsuz destek dolayısıyla eleştirilen ABD yönetimi, dün akşam işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilere şiddet uygulayan aşırılıkçı bir kurum ile bir kişiyi yaptırım listesine aldı.ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsrailli aşırılıkçıların uyguladıkları şiddetin bölgedeki tansiyonu artırdığına dikkat çekildi.

İsrail Başbakanı Netanyahu yaptırım listesine alma kararını "en katı biçimde karşıladığını" belirtti. İsrail Başbakanlık Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, "İsrail, vatandaşlarına yaptırım uygulanmasını en katı biçimde karşılıyor. Konu ABD ile hassasiyetle görüşülüyor." ifadesine yer verildi.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in, İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'ya yönelik saldırılarını "şiddetle kınadığı" belirtildi.BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Genel Sekreter (Guterres), İsrail'in bugün Cenin, Tulkarm ve Tubas kentlerinde, hava saldırılarını da içeren büyük ölçekli askeri operasyonlar başlatması sonucu can kayıplarıyla sivil altyapının hasar görmesi de dahil, işgal altındaki Batı Şeria'daki son gelişmelerden derin endişe duymakta, aralarında çocukların da yer aldığı can kayıplarını şiddetle kınamaktadır." ifadelerine yer verildi.

İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'ya başlattığı "geniş çaplı" saldırılarda aralarında çocukların da bulunduğu 20 Filistinliyi gözaltına aldı.Filistin Esirler Cemiyeti ile Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyetinden yapılan ortak açıklamada, İsrail güçlerinin Batı Şeria'daki baskın ve saldırılarını sürdürdüğü belirtildi.Açıklamada, "İşgalci İsrail güçleri, aralarında çocukların da bulunduğu en az 20 Filistinliyi gözaltına aldı." ifadesi kullandı.İsrail ordusunun, Batı Şeria'nın Tulkerim, Cenin, Tubas ve Ramallah kentlerindeki belde ve mülteci kamplarında "saha araştırmalarını" sürdürdüğü belirtilen açıklamada, bölge sakinlerine yönelik ciddi ve korkunç ihlallerin yaşandığına vurgu yapıldı.

İsrail'de Demokratlar Partisi Başkanı Yair Golan, muhalefet partileri liderlerine Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetini devirmenin yollarını ele almak üzere acil bir toplantı yapma çağrısında bulundu. Golan, X hesabından yaptığı videolu paylaşımda, muhalefet partilerinin liderlerine gönderdiği mektubu duyurdu.

Demokratlar Partisi Başkanı Golan, "Tüm muhalefet partisi liderlerini, İsrail Meclisi'nin gelecek kış oturumunda hükümeti devirmenin yollarını tartışmak üzere acil bir toplantı düzenlemeye davet ediyorum." dedi.

İsrail Meclisi'nde 22 Temmuz'da başlayan yaz tatili döneminin ekim ayı ortalarında parlamentonun kış oturumlarıyla sona ermesi öngörülüyor.

Golan, "İsrail'in içinde bulunduğu olağanüstü hal" durumunda muhalefet liderlerine "ortak eylemde bulunma" çağrısı yaptı.İsrail'de siyasi, güvenlik, ekonomik, sosyal ve anayasal olarak bir çöküşün yaşandığını belirten Golan, "İsrail'i kurtarmak için birlikte çalışma" talebinde bulundu.

Golan, Gazze'de esir tutulan İsraillilere işaret ederek, "Savaşın zirvesindeyiz, kaçırılanlar 328 gündür esaret altında. On binlerce yaşadığı yerden göçen insan var, ekonomi çöküyor. Yedek subaylar ve askerler uzun zamandır savaşıyor ve tünelin sonunda ışık göremiyorlar." ifadelerini kullandı.

İsrail'deki duruma ilişkin Golan, mevcut siyasetin "ciddi şekilde zarar verecek bir güvenlik ve ekonomik felakete yol açacağını" söyledi.

Golan, Netanyahu hükümetinin Gazze konusunda başarısız olduğuna işaret ederek, bu başarısızlığın sorumluluğunu da üstlenmediğini aktardı.

Gazze’deki Sivil Savunma Müdürlüğü, İsrail'in Gazze Şeridi'nin farklı yerlerine dün sabah saatlerinden bu yana düzenlediği saldırılarda aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu 51 Filistinlinin yaşamını yitirdiğini duyurdu.

Yemen'deki İran destekli Husiler, Kızıldeniz'de 6 gündür yanan petrol gemisi "MV Sounion"un "uluslararası taleplere yanıt olarak" çekilmesine izin verdiğini duyurdu.Husilerin Sözcüsü Muhammad Abdusselam X platformunda yaptığı açıklamada, "Birçok uluslararası tarafın, özellikle de Avrupalıların bizimle iletişime geçmesinin ardından, yanan petrol gemisi MV Sonion'u çekmelerine izin verildi." ifadesini kullandı.

Abdusselam, söz konusu geminin yanmasının, Husilerin "İsrail limanlarına herhangi bir geminin geçişini yasaklayan ambargo kararını ihlal eden herhangi bir gemiyi hedef alma konusundaki" ciddiyetinin bir örneği olduğunu dile getirdi.Sözcü Abdusselam, İsrail saldırıları sona erene ve Gazze ablukası kaldırılana kadar, İsrail ile irtibatlı tüm denizcilik şirketlerine ait gemilerin Husilerin hedefi olacağını ifade etti.

İsrail ordusunun 2002'den bu yana işgal altında tuttuğu Batı Şeria'ya düzenlediği "en geniş operasyon" olarak nitelendirilen dün sabahki saldırıların bölgenin yeniden İsrail'in askeri kontrolüne girmesi dahil birçok hedefi içerdiği belirtiliyor.Yabous Araştırma Merkezi Müdürü Süleyman Beşşarat AA muhabirine yaptığı açıklamada, "İsrail, Batı Şeria'nın kuzeyindeki saldırılarıyla belirli hedeflere ulaşmayı amaçlıyor." dedi.

Bu hedeflerin başında "Batı Şeria' da İsrail askeri yönetiminin geri dönüşünün bir duyurusu olarak İsrail'in bölgede kontrolü yeniden sağlaması" gibi siyasi amaçların geldiğini aktaran Beşşarat, şunları kaydetti:

"İsrail, Filistin devletinin çekirdeği olacak herhangi bir Filistinli siyasi varlığın kurulmasını engellemeyi amaçlıyor. Bu, İsrail hükümetinin Oslo Anlaşmalarına göre 'B' olarak sınıflandırılan Filistin topraklarının İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich tarafından denetlenen sivil ve askeri idare altına alınması yönünde yakın zamanda aldığı kararlarla oldukça uyumlu."

Batı Şeria'nın kuzeyindeki saldırıların İsrail Meclisi'nin uluslararası toplumun Filistin devletini tek taraflı olarak tanıması girişimine itiraz eden kararı oy çoğunluğuyla kabul etmesinin yansıması olduğunu belirten Beşşarat şöyle devam etti:

"İsrail hükümeti, öncelikle Batı Şeria'daki yerleşimleri güçlendirme, Filistin varlığını egemenlik ve siyasi statüden yoksun bir hale dönüştürme, Yahudileştirme projelerinin geri kalanını Filistin direnişi olmaksızın hayata geçirme planlarını gerçekleştirmek amacıyla bölgedeki Filistinlileri boyunduruk altına almaya çalışıyor."