Güncelleme Tarihi:
Suriye'nin devrik lideri Beşşar Esad geçtiğimiz günlerde Rusya'ya kaçışı sonrası ilk açıklamasını yapmış ve "Suriye'yi terk edişim planlı değildi" diyerek rejim karşıtı grupların başkent Şam’a girdiği 8 Aralık gününe kadar istifa etmeyi hiç düşünmediğini açıkladı. Esad çatışmalar sırasında Rus üssüne sığındığını ve Moskova’dan gelen talimatla buradan götürüldüğünü iddia ederken, İngiliz Dailymail gazetesi devrik liderin planlarını kimseye söylemeden 8 Aralık günü erken saatlerde başkentteki havaalanından özel jetine bindiğini yazdı.
Dailymail'e göre Esad'ın uçağı haritadan kaybolmadan önce Akdeniz'e doğru yöneldi, muhtemelen pilotlar uçuşları takip eden ve konumlarını hava trafik kontrolüne bildiren transponder'ı kapattılar. Uçak Humus kenti üzerinden geçerken U dönüşü yaptıktan kısa bir süre sonra kayboldu. Uçağının daha sonra Hmeymim hava üssüne indiği ve Esad'ın burada bir Rus askeri uçağına aktarma yaparak radar altında Moskova'ya uçtuğu düşünülüyor.
Ürdün, 6 Aralık'ta kapattığı Suriye sınırındaki Cabir Sınır Kapısı'nı bu sabahtan itibaren tırların geçişi için yeniden açacağını duyurdu.
15 üyeden oluşan BMGK, Suriye'deki gelişmelere ilişkin yazılı açıklama yaptı.Açıklamada, Suriye'de, BMGK'nin 2254 sayılı kararının temel ilkelerine dayalı kapsayıcı ve Suriyelilerin öncülüğünde siyasi sürecin inşa edilmesi çağrısı yapıldı.
Bu bağlamda, BM Genel Sekreteri'nin Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen'in sürecin kolaylaştırılmasına yönelik çabalarının desteklendiği kaydedilen açıklamada, "Söz konusu siyasi sürecin, tüm Suriyelilerin meşru beklentilerini karşılaması, onları koruması ve kendi geleceklerini barışçıl, bağımsız ve demokratik bir şekilde belirlemelerine imkan tanıması gerekiyor." ifadeleri kullanıldı.
Washington Post gazetesi Suriye'de Esad rejiminin çöküşü ve İsrail saldırılarının İran'ı savunmasız bıraktığını yazdı. Gazeteye göre, giderek artan kırılganlık hükümet içinde alarm yarattı ve İsrail ile giderek tırmanan gerilimin çok daha tehlikeli bir aşamaya girebileceği korkularını körükledi.
Rejimin katı çizgideki destekçileri, olası bir İsrail saldırısına karşı nükleer caydırıcılık seçeneğini daha sık konuşmaya başladı hatta Esad'ın düşüşünden yakınan milletvekili Ahmad Naderi, 8 Aralık'ta X'te yaptığı bir paylaşımda İran'ın "atom bombası" denemesi için çağrıda bulundu.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye'nin Hermon Dağı'nda yer alan ve Baas rejiminin devrilmesinin ardından tampon bölgede başlayan işgalin "İsrail'in güvenliğini sağlayacak düzenleme bulunana kadar" süreceğini belirtti.İsrail ordusunun Hermon Dağı'nda 7 Aralık sonrası işgal ettiği bölgede konuşan Netanyahu, Suriye'deki son gelişmelerin ardından buranın "İsrail'in güvenliği için öneminin arttığını" ileri sürdü.Hermon Dağı'ndaki tampon bölgede işgale ilişkin mesajlar veren Netanyahu, "İsrail'in güvenliğini sağlayacak başka bir düzenleme bulunana kadar bu önemli noktada (Hermon Dağı'nda işgal edilen tampon bölge) kalmaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı.
NewsWeek bunun görevdeki bir İsrail liderinin ilk kez Suriye topraklarına girmesi anlamına geldiğine dikkat çekerken Hermon Dağı'nın yüksekliğinden, Suriye, Lübnan ve İsrail'e yakınlığından dolayı stratejik bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Newsweek'e konuşan uzmanlar ise İsrail'in eylemlerinin 1974 ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini ve zaten istikrarsız olan bölgeyi daha da istikrarsızlaştırabileceğini savunuyor.
İsrail medyasında yer alan haberlerde ise İsrail Savunma Kuvvetleri'nin Lübnan ve Suriye sınırına yeni birlikler konuşlandırdığı yazıldı.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Suriye'de SDG adını kullanan terör örgütü PKK/YPG ve DEAŞ hakkında Türkiye ile görüşmelerin devam ettiğini, Suriye'deki durum ve bölgesel güvenlik çıkarlarıyla ilgili iletişimi açık tutmayı sürdürdüklerini belirtti.Pentagon Sözcüsü Patrick Ryder, günlük basın toplantısında,"Türkiye çok değerli bir NATO müttefikidir ve Suriye'deki durum ve DEAŞ gibi bölgesel güvenlik çıkarlarıyla ilgili olarak iletişim hatlarını açık tutmaya devam ediyoruz." derken ABD'nin bölgedeki pozisyonu veya DEAŞ'ı yenme misyonuna nasıl yaklaştığı konusunda duyuracak herhangi bir değişiklik olmadığını belirterek, "DEAŞ ve SDG ile ilgili zorluklar konusunda Türk mevkidaşlarımızla ve bölgedeki diğerleriyle görüşüyoruz." ifadelerini kullandı.
Terör örgütü DEAŞ'ın yeniden canlanmamasında bölgedeki herkesin çıkarı olduğunu kaydeden Ryder, bu konuda PKK/YPG unsurlarının "önemli bir ortak olmaya devam ettiğini" savundu.Ryder, Türkiye'nin sınırına yakın Aynularab (Kobani) bölgesinde terör örgütü PKK/YPG unsurlarının diğer taraflarla ateşkes görüşmeleri yapmasına ilişkin ABD'nin tutumuyla ilgili bir soru üzerine de sadece bu konudaki gelişmeleri yakından takip ettiklerini söyledi.
Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen ve Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya, BM Güvenlik Konseyi'ndeki Suriye konulu oturumda Suriye'ye yönelik yaptırımlara son verilmesi çağrısında bulundu.AB ve aralarında ABD ve İngiltere'nin de bulunduğu ülkeler, 2011'de Suriye rejiminin eski lideri Beşar Esad'ın demokrasi yanlısı protestolara sert müdahalesinin iç savaşa dönüşmesinin ardından Suriye'ye ağır yaptırımlar uygulamıştı.