Güncelleme Tarihi:
İsrail ordusu, Yemen'deki Husilere ait hedeflere sabah saatlerinde hava saldırıları gerçekleştirdi. Yemen medyası, Hudeyde'deki Salif Limanı'na düzenlenen saldırıda 7 kişinin hayatını kaybettiğini, Ras Issa Petrol tesisine yönelik iki saldırıda ise 2 kişinin yaşamını yitirdiğini aktardı. Saldırılarda başkent Sana'nın güneyinde ve kuzeyinde bulunan iki merkezi elektrik santralinin de hedef alındığı belirtildi.
Şili Devlet Başkanı Gabriel Boric, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun savaş suçlusu olduğunu söyledi.Başkent Santiago'daki Filistin Stadyumu'nda düzenlenen "Filistin Noel'i Beytüllahim'den Şili'ye Umut Işığı" etkinliğine katılan Boric, Gazze'ye yönelik saldırılar nedeniyle Netanyahu'yu hedef aldı.Boric, "İnsanlığın savunulmasında yarım tedbirlere yer yoktur. İnsanlığı savunmak için bugün burada toplandık. Sadece Gazze'deki olanlardan değil, aynı şekilde Batı Şeria'da olup bitenlerden de acı duyuyoruz ve sarsılıyoruz." dedi.Netanyahu'nun savaş suçlusu olduğu vurgulayan Boric, "Barbarlık türleri arasında seçim yapmak zorundaymışız gibi görünüyor ancak seçim yapmak zorunda değiliz. Ben insanlığı tercih ediyorum ve Binyamin Netanyahu'nun yaptığı bir savaş suçudur, insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur." ifadelerini kullandı.
Heyet Tahrir eş-Şam'ın (HTŞ) lideri Ahmed eş-Şera (Muhammed Colani) BBC'nin kıdemli editörü Jeremy Bowen'ın sorularını yanıtladı.Ülkenin savaş yorgunu olduğunu söyleyen HTŞ lideri, Suriye'nin komşuları ya da Batı için bir tehdit olmadığını söyledi.Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılması çağrısını da yapan eş-Şera, "Şimdi bütün olanlardan sonra yaptırımlar kaldırılmalı çünkü bunlar önceki rejimi hedef alıyordu. Ezilenler ve ezenler aynı şekilde muamele görmemeli" dedi.HTŞ'nin "terörist örgüt" listelerinden çıkarılması gerektiğini de savunan eş-Şera, sivilleri ya da sivil bölgeleri hedef almadıklarını belirtti.
SURİYE AFGANİSTAN'A MI DÖNÜŞECEK?
HTŞ lideri eş-Şera, Jeremy Bowen'ın "Suriye Afganistan'a mı dönüşecek?" sorusuna verdiği yanıtta, iki ülkenin çok farklı olduğunu, farklı geleneklere sahip olduğunu söyledi.Afganistan'ı bir "kabile toplumu" olarak tanımlayan eş-Şera, Suriye'de çok farklı bir bakış açısının hakim olduğunu kaydetti. Suriye'de kurulacak hükümetin ve yönetim şeklinin, ülkenin tarihine ve kültürüne uygun olarak biçimleneceğini de ekledi.
Kadınların eğitime katılmasından yana olduklarını söyleyen HTŞ lideri, "İdlib'de sekiz yıldan fazladır üniversitelerimiz var. Üniversitelerdeki kadın öğrenci oranı yüzde 60'ın üzerinde" dedi.Ülkede alkollü içecek tüketimine izin verilip verilmeyeceği sorusuna ise eş-Şera, "Benim konuşma yetkimin olmadığı birçok şey var çünkü bunlar yasal konular. Hukukçulardan oluşan bir komite anayasayı hazırlayacak. Onlar karar verecek. Her yönetici ya da devlet başkanı, bu yasalara uymak zorunda olacak" dedi.
CNN, 12 Aralık'ta, "CNN, Suriyeli mahkumun Esed rejiminin zorla alıkoyduğu yerden serbest bırakılma anına tanıklık etti" başlıklı haber yayımlamıştı.Haberin videosunda, CNN muhabiri Clarissa Ward ve yanında bulunan silahlı kişinin, Şam'daki bir hapishaneyi çekerken kilitli bir hücrede tesadüfen bir mahkuma denk geldiği görülmüştü. Bu kişinin, Humuslu Adel Gharbal adında bir erkek olduğu aktarılmıştı.
Videoda, Gharbal battaniye altında bulunuyor ve üç ay önce tutuklandığını söylüyordu. Gharbal, Esed rejiminin devrilmesinden kısa bir süre önce bu hapishaneye nakledildiğini iddia ediyordu.Görüntülerin sosyal medyada yayınlanmasının ardından haberin gerçekliği tartışma konusu olmuştu. Görüntüleri izleyen pek çok kişi olayın mizansen olduğu yönünde paylaşımlar yapmıştı.
CNN, Suriye'nin başkenti Şam'daki bir hapishanede kilitli bir hücrede denk gelinmiş tutsak gibi gösterilen kişinin, çöken Beşşar Esed rejiminin eski istihbaratçılarından biri olduğunu kabul etti.Yapılan açıklamada, tutsak gibi gösterilen kişinin çöken rejimin istihbarat yetkilisi olarak çalıştığı dönemde bir devlet dairesinde üniformalı çekilmiş fotoğrafının yerel sakinler tarafından elde edildiği belirtildi.
Fotoğraftaki kişi ile hapishanenin hücresinden çıkan kişinin yüzlerinin tanımlama sisteminde yüzde 99'dan fazla eşleşme sağladığı kaydedilen açıklamada, Humuslu Adel Gharbal olarak tanıtılan kişinin eski bir istihbarat görevlisi olduğu kabul edildi.Böylece 3 aydır hapishanede tutulduğu ve öncesinde de 2 farklı hapishanede kaldığı iddia edilen kişinin, rejiminin Hava İstihbarat Direktörlüğü'nde görev yapan Selame Mohammad Selame olduğu doğrulandı.
CNN konuyla ilgili bir açıklama daha yaptı ve kanal dışında kimsenin hapishane ziyaretinden haberdar olmadığını, CNN'in sahneyi olduğu gibi aktardığını bildirdi. CNN'den Jake Tapper "Bu Suriye'deki durumun karmaşıklığını yansıtıyor" derken, Ward ise "Kaotik bir atmosfer var, sahada gerçek zamanlı olarak bilgileri doğrulamak çok zor.Hikayeler beklenmedik dönüşler alıyor. Bunları korkmadan veya kayırmadan bildirmeye devam etmeliyiz, ancak bu ortamda bu son derece zorlu ve bence bu konuda şeffaf olmalıyız." ifadelerini kullandı.
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail savaş uçaklarının Yemen'in iç kesimleri ile batısındaki sahil bölgesini bombaladığını belirtti.Savaş uçaklarının Husilere ait askeri hedefleri bombaladığını aktaran Adraee, Husilerin İsrail'e yönelik insansız hava araçları (İHA) ve balistik füzelerle düzenlediği saldırıları hatırlattı.
Husilerin bu gece Yemen'den gerçekleştirdiği füze saldırısı nedeniyle milyonlarca İsraillinin sığınaklara kaçmak zorunda kaldığına dikkati çeken Adraee, Husilerin 2 haftadan beri de İHA'lı saldırılar düzenlediğini ifade etti.İsrail savaş uçaklarının Yemen'de bombaladığı yerlerin Husiler tarafından askeri amaçlarla kullanıldığını öne süren Adraee, saldırılarla Husilerin altyapıyı askeri amaçlarla kullanmasını engellemeyi hedeflediklerini iddia etti.
Yerel basında yer alan haberlerde İsrail'in Yemen'de elektrik santralleri, bir liman ve bir petrol tesisine saldırdığı belirtildi. AFP haber ajansı ise saldırıda can kaybı ve yaralıların olduğunu duyurdu.
Haaretz gazetesine göre, İsrail ordusunun komuta kademesi Netzarim Koridoru'nda oluşturulan "ölüm bölgesinin" varlığını inkar etse de İsrail askerlerinin anlattıkları, bölgeye yaklaşan her Filistinlinin "terörist sayılarak" öldürüldüğünü ortaya koydu.
Haaretz'e konuşan İsrail ordusunun 252. Tümeni'nde görevli bir komutan, "Sahadaki kuvvetler buraya 'ceset hattı' diyor." ifadelerini kullanırken, aynı tümende görev yapan kıdemli İsrail subayı, "Tümen komutanı bu bölgeyi 'ölüm bölgesi' olarak belirledi. Giren herkes vuruluyor." dedi.
İsrail ordusundan kısa süre önce terhis olan 252. Tümen subaylarından bir diğeri ise Netzatim Koridoru'ndaki "ölüm bölgesinin" keskin nişancının atış yapabildiği yere kadar uzandığını vurguladı.
Askerlerin güneyden yaklaşan bir kişiyi fark etmeleri üzerine büyük bir saldırıymış gibi yoğun ateş açtıklarını aktaran asker, "Yaklaşık bir veya iki dakika boyunca cesede ateş etmeye devam ettik. Etrafımdaki insanlar ateş ediyor ve gülüyorlardı." dedi.Öldürdükleri kişinin 16 yaşlarında bir çocuk olduğunu söyleyen asker, sonrasında ise bu kişinin Hamas üyesi değil, sadece bir sivil olduğunun öğrenildiğini dile getirdi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Suriye'de kurulacak yönetimin, bir mezhep veya dış güçler tarafından yönetilmemek için mevcut fırsatı değerlendirmesi gerektiğini belirtti. Blinken, "Şimdi temel soru şu; Suriye halkı bu andan faydalanabilir mi, ülkelerini daha iyi bir yola sokabilir mi ve onlarca yıldır ilk kez bir diktatör, bir dış güç, bir terör örgütü, bir mezhep veya azınlık tarafından yönetilmemek için bu fırsatı değerlendirebilir mi? Zorluk bu." ifadelerini kullandı.
Esed'in Suriye'den kovulmasını görmenin kendisini üzmediğini belirten Blinken, bu durumda yüzleşmek zorunda oldukları bazı komplikasyonların olduğuna dikkati çekti.Blinken, Suriye'nin geleceğiyle ilgili, "Sadece birkaç gün önce Ürdün'de bir araya geldik. Türkiye, Ürdün, Mısır, Körfez ülkeleri, Irak ve bazı Avrupalı ortaklarımızı da bir araya getirdik. Ve Suriye'de ileriye dönük beklentilerimiz için birlikte bazı ilkeler ortaya koyduk." diye konuştu.
Suriye'deki muhalif grupların lideri konumundaki Heyet Tahrir Şam (HTŞ) da dahil ortaya çıkan tüm gruplarla etkileşim halinde olduklarını söyleyen Blinken, Suriye'nin hala parçalanma riski olduğuna ve bunun Suriye halkı için kötü sonuçlar doğurabileceğine değindi.Blinken, "Donald Trump'ın, Suriye'de DEAŞ'ın yeniden ortaya çıkmasını kontrol altında tutmak için güçlü bir teşvike sahip olacağını düşünüyorum." dedi.
İsrail ordusunun, ateşkesin ilan edildiği 27 Kasım'dan bu yana işlediği ihlallerin sayısı 253'e yükselirken bu saldırılarda 31 kişi öldü, 37 kişi yaralandı. Lübnan haber ajansı NNA'ya göre, İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyindeki Kefr Kila ve Marun er-Ras beldelerinde evleri havaya uçurdu.
Başkent Beyrut ve güneyindeki Dahiye bölgesinde İsrail ordusuna ait insansız hava araçları (İHA) uçtu.İsrail ordusuna ait tanklar İsrail sınırından yaklaşık 4,5 kilometre uzaklıktaki Beni Hayyan beldesinde girdi. Beldede bir evi bombalayan İsrail tankları, bir evi ve bir caminin duvarını yıktı, camiyi kuşattı.
Bölgede İsrail askerlerinin makineli silahlarla ateş açtığı duyuldu.Ayrıca, İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyindeki Nakura'da ateşkes anlaşmasını izleme komitesi toplantısının ardından beldedeki evleri havaya uçurdu.
Yemen'deki İran destekli Husiler, başkent Sana ve Hudeyde kentinin bir dizi hava saldırısıyla hedef alındığını duyurdu.
Husilere bağlı SABA haber ajansında yer alan haberde, Husilerin kontrolündeki başkent Sana ve Kızıldeniz kıyısındaki Hudeyde kentine bir dizi hava saldırısının düzenlendiği belirtildi.
Sana'nın kuzey ve güney bölgelerinde yer alan elektrik santrallerinin bombalandığı aktarılan haberde, ülkenin batısındaki Kızıldeniz kıyısında ise Hudeyde Limanı'na 4 ve Ras İsa bölgesinde bulunan petrol tesislerine 2 hava saldırısı gerçekleştirildiği ifade edildi. Haberde, söz konusu saldırıların kaynağına dair bilgi verilmedi.
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee ise X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Yemen'den fırlatılan füzenin İsrail hava sahasına girmeden hava savunma sistemleri tarafından imha edildiğini belirtti.