Güncelleme Tarihi:
İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail askerlerince öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi'nin aile sözcüsü Juliette Majid, sosyal medya platformundan yaptığı yazılı açıklamada, ABD Başkanı Joe Biden ve Yardımcısı Kamala Harris'in, ABD vatandaşı olan Ayşenur Ezgi Eygi yerine, "İsrail ordusuna sahip çıkan açıklamalarını" eleştirdi.
Sözcü Majid, "Ayşenur ve ailesi adaleti hak ediyor. Ailesi yas tutmaya devam ederken, Başkan Biden ve Başkan Yardımcısı Harris, aileyi arayıp başsağlığı dilemek yerine onu öldüren yabancı orduyu savunmayı seçti." ifadelerini kullandı.
Majid, Ayşenur'un "kasten hedef alınıp alınmadığına dair bağımsız bir soruşturma başlatılması için" harekete geçilmesini istedi.
ABD Başkanı Joe Biden, İsrail'in ön soruşturmasının, Eygi'nin öldürülmesinin "trajik bir hata sonucu" meydana geldiğini gösterdiğine işaret ederek, "Böylece sonuca güvenebiliriz." değerlendirmesinde bulunmuştu.
Biden, Eygi'nin ölümüyle ilgili, "Öyle gözüküyor ki bu, bir kazaydı. (Kurşun) Yerden sekerek kazara onu vurmuş." ifadelerini kullanmıştı.
- Eygi'nin mezun olduğu üniversitenin rektöründen başsağlığı açıklaması
Ayşenur Ezgi Eygi'nin birkaç ay önce mezun olduğu Washington Üniversitesinin Rektörü Ana Mari Cauce, AA'ya yaptığı yazılı açıklamada, "Yeni mezun olan Ayşenur Eygi'nin Batı Şeria'da İsrail birlikleri tarafından öldürüldüğüne dair korkunç haberi aldık. Kalbim Ayşenur'un ailesi, arkadaşları ve sevdikleriyle birlikte." ifadelerini kullandı.
Cauce, üniversitenin Filistin bölgesinde bir yıl içinde ikinci defa bir üyesini kaybettiği bilgisini paylaştı.
Türk-Amerikan vatandaşı 26 yaşındaki Ayşenur Ezgi Eygi, 6 Eylül'de işgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus kentine bağlı Beyta beldesinde düzenlenen işgal karşıtı gösteride İsrail keskin nişancısı tarafından açılan ateş sonucu başından vurularak hayatını kaybetmişti.
2003 yılında, Gazze Şeridin'deki Refah'ta İsrailli yerleşimcileri protesto ettiği sırada İsrail ordusuna ait bir buldozer tarafından ezilerek öldürülen Rachel Corrie'nin ailesi konuştu.
Cindy ve Craig Corrie'nin, Ayşenur Ezgi Eygi'nin öldürüldüğünü duymasıyla birlikte 21 yıllık yarası yeniden açıldı. Rachel'ın babası Craig, "Böyle bir şeyin başka bir ailenin başına geldiğini duyduğunuzda kendi ailenizin yeniden parçalandığını hissediyorsunuz. İçimizde asla doldurulamayacak büyük bir boşluk var" dedi.
Craig, kızı Rachel'ın da Ayşenur gibi Filistin yanlısı Uluslararası Dayanışma Hareketi'nin üyesi olduğunu belirtirken "Çok fazla benzerlik var" ifadesinde bulundu.
Ayşenur'un davasının da kızlarınınki gibi cezasız kalmasından korktuklarını söyleyen Corrie çiftinin adalet arayışı, İsrail ordusunun kendisini Rachel'ın ölümünden aklaması ve ABD'nin kendi soruşturmasını başlatmaması nedeniyle sonuçsuz kaldı.
Filistin resmi haber ajansı WAFA'nın Maliye Bakanlığı verilerine dayandırdığı haberde, Tel Aviv yönetiminin, Filistin adına toplanan vergileri alıkoymaya devam ettiği belirtildi.
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten beri Gazze'ye tahsis edilen vergilerden 2,83 milyar şekeli (765 milyon dolar) alıkoyduğu vurgulanan haberde, "İsrail, Ürdün'le olan sınır kapısından geçen ürünlerden elde edilen vergileri yıllardan beri alıkoyuyor. İsrail'in yıllardır alıkoyduğu vergilerin toplamı 7,26 milyar şekele (yaklaşık 2 milyar dolar) ulaştı." ifadeleri kullanıldı.
Filistin'de 147 bin sivil ve askeri çalışan, hükümetin maaşların tamamını ödeyecek mali gelir sağlayamaması nedeniyle 2021 yılından bu yana eksik maaş alıyor.
ABD merkezli bağımsız gözlemci basın kuruluşu MintPress News'un haberine göre, aşırı sağcı grupların, askerlerin gözaltına alınmasını protesto ettiği görüntülerde bazı göstericilerin "Im Tirtzu" ve "Torat Lechima" siyonist grupların tişörtlerini giydikleri görüldü.
İsrail basınına göre de gösterilere, aşırı sağcı fanatik Lehava hareketi katılırken, "siyonist" hukuki yardım kuruluşu Honenu, suçlanan askerlerin hukuki savunmasını üstlendi. Bahsi geçen 4 grup da "İsrail dışındaki kuruluşlardan" destek alıyor.
Im Tirtzu ve Honenu, New York merkezli İsrail Merkez Fonu'ndan bağış alırken, bu iki grup ve Torat Lechima, İsrail merkezli kuruluşlara bağış toplayan JGive sitesi üzerinden ABD, İngiltere ve Kanada'dan maddi destek kabul ediyor.
"Mizrachi Kanada" isimli siyonist grupla da maddi bağlantıları bulunan Im Tirtzu'nun diğer önemli bağışçıları arasında "Kingjay Foundation Trust" ve The Snider Vakfı bulunuyor.
Aşırı sağcı fanatik Lehava hareketi ise Filistinlilere yönelik şiddet eylemleri nedeniyle ABD, Avrupa Birliği (AB) ve İngiltere tarafından yaptırım listesine alındı. Ancak Lehava'nın, İsrailli kuruluşlara bağış toplayan ABD merkezli Tomchei Tzedaka kuruluşu tarafından desteklendiğine dair bulgular var.
Lehava'nın ABD kanadının internet sitesindeki "bağış" kısmı, Tomchei Tzedaka'nın sayfasına yönlendiriyor. Öte yandan, MintPress News'un konuyla ilgili sorusu üzerine Tomchei Tzedaka, Lehava ile "herhangi bir bağlantılarının olmadığını" savundu.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Kahire’ye gelen Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile ortak baskın toplantısı düzenledi.
İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki saldırılarına işaret eden Sisi, Avrupa ülkelerinin Gazze'de ateşkes için İsrail’e baskı yapmasının önemini ve İsrail’in açlığı Filistinlilere karşı bir silah olarak kullanmasını reddettiğini vurguladı.
Sisi, ülkesinin, ABD ve Katar ile istikrarı sağlayacak ve Gazze’deki acıları sonlandıracak bir anlaşma için çalıştığını kaydetti.
Beyaz Saray, ABD Başkanı Biden'ın, Ayşenur Ezgi Eygi'nin işgal altındaki Batı Şeria'da öldürülmesinden dolayı “öfkelendiğini ve derin üzüntü duyduğunu” söylediğini açıkladı. Açıklamada, Biden'ın, İsrail'in benzer olayların tekrarlanmaması için “daha fazlasını yapması gerektiğini” vurguladığı belirtildi.
Biden yaptığı açıklamada, Eygi'nin ölümüne yol açan silahlı saldırının “tamamen kabul edilemez” olduğunu ve “idealizminin Eygi'yi, İsrailli yerleşimcileri barışçıl bir şekilde protesto etmek üzere Batı Şeria'ya gitmeye yönelttiğini” söyledi.
Biden, “İsrail, Ayşenur'un ölümündeki sorumluluğunu kabul etti ve ön soruşturma bunun gereksiz bir tırmanıştan kaynaklanan trajik bir hatanın sonucu olduğunu gösterdi” dedi.
“Tam bir hesap verebilirlik olmalı. İsrail de bu tür olayların bir daha yaşanmamasını sağlamak için daha fazlasını yapmalıdır” ifadesinde bulunan Biden, “ABD hükümeti İsrail'in ön soruşturmasına tam erişim sağlamıştır ve sonuca güvenebilmemiz için soruşturma devam ettikçe erişimin devam etmesini beklemektedir. Ayşenur'un ölümüne yol açan koşullarla ilgili olarak İsrailli ve Filistinli yetkililerle yakın temas halinde olmaya devam edeceğiz” dedi.
Batı Şeria'daki şiddetin “çok uzun süredir” devam ettiğinin altını çizen Biden, sözlerini “Şiddet yanlısı İsrailli yerleşimciler, Filistinlileri evlerinden söküp atıyor. İsrailli ve Filistinli tüm aşırılık yanlılarını şiddeti körükledikleri ve barışa engel oldukları için sorumlu tutacak politikaları desteklemeye devam edeceğim” ifadeleriyle sonlandırdı.
İsrail güçleri, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tubas kasabasında yürüttüğü baskın sırasında Türk Devlet Hastanesi'ni abluka altına aldı.
Israeli forces continue to impose a cordon on the Turkish Governmental Hospital during the military offensive in the town of Tubas, in the northern West Bank. pic.twitter.com/CchrzznU1O
— The Palestine Chronicle (@PalestineChron) September 11, 2024
Filistin Sağlık Bakanlığı, Gazze Şeridi'nde hedeflenen çocukların yaklaşık yüzde 82'sinin çocuk felci aşısının ilk dozunu aldığını duyurdu.
Bakanlığın Telegram hesabından yapılan açıklamada, "Dün akşam itibarıyla Gazze Şeridi'nde hedeflenen çocukların (10 yaş altı) yüzde 82’si, hala devam etmekte olan çocuk felci aşısı kampanyasının ilk dozunu aldı." ifadeleri kullanıldı.
"İlk dozu alan çocuk sayısının 527 bin 776’ya ulaştığı, bunların yüzde 49'unu kız, yüzde 51'ini erkek çocuklarının oluşturduğu” belirtilen açıklamada, Filistin Sağlık Bakanlığı, Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve UNICEF’in, bölgeye yönelik devam eden saldırılara rağmen aşılama kampanyasını sürdürdüğü kaydedildi.
Avustralya'nın Melbourne kentinde, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları protesto edildi. Protestocular, silah fuarı önündeki eylemleri sırasında polis ile çatıştı.
Polis, "Kara Kuvvetleri 2024" askeri silah fuarı önünde yaklaşık bin 200 kişinin toplandığını ve gruba biber gazı ve plastik mermi ile müdahale ettiklerini açıkladı. Polis ayrıca, 39 kişiyi tutukladıklarını söyledi.
Akdeniz kıyısında hayata tutunmanın koşullarından yoksun kumsal Mevasi bölgesi, İsrail ordusunun 7 Ekim'den beri devam eden ağır bombardımanıyla göçe zorladığı 1,7 milyon Filistinlinin sığınma merkezi haline gelmiş durumda.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentine bağlı el-Mevasi'yi "güvenli bölge" ilan etmesine rağmen, mayıs ayından beri bölgede 5 katliam gerçekleştirdi.
Bölgede az 217 sivilin yaşamını yitirmesine ve 635'inin yaralanmasına yol açan İsrail saldırıları, Birleşmiş Milletlere (BM) bağlı örgütlerin yanı sıra uluslararası camianın tepkilerine neden oldu.
İşgal altındaki Batı Şeria'da öldürülen 26 yaşındaki Ayşenur Ezgi Eygi'nin ailesi, Beyaz Saray ve ABD Başkanı Joe Biden'dan herhangi bir telefon almadıklarını açıkladı.
The Guardian'da yer alan habere göre aile, İsrail'in ön soruşturmasını "tamamen yetersiz" olarak nitelendirirken, ABD'nin bağımsız bir soruşturma yapması için tekrar çağrıda bulundu.
Açıklamada, Eygi'nin "eğitimli bir keskin nişancı tarafından öldürülmesinin kasıtlı olmadığı" yönündeki ifadenin aileyi rahatsız ettiği belirtildi.
İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail askerlerince öldürülen Türk-Amerikan vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi'nin yakın arkadaşı Hamid Ali, ABD Başkanı Joe Biden'ın olayı "kaza" olarak nitelendirmesine tepki gösterdi.
Ali, 26 yaşındaki Eygi'nin Batı Şeria'daki bir gösteri sırasında İsrail güçleri tarafından öldürülmesini, Biden'ın "kaza" şeklinde nitelendirmesi üzerine açıklama yaptı.
Eygi'nin ölümünün kaza olmadığını, bir İsrailli keskin nişancı tarafından başından vurularak öldürüldüğünü hatırlatan Ali, Eygi'nin Filistinlilerin çektiği acıların tanığı olarak barışçıl şekilde adalet için ayakta durduğunu belirtti ve katilinin hesap vermesi gerektiğini söyledi.
Hamid Ali, 4 gündür Biden'ın kendilerini arayıp başsağlığı dilemesini ve Eygi'nin öldürülmesiyle ilgili bağımsız bir soruşturma başlatılması talimatı vermesini beklediklerini aktardı.
İsrail, Suriye'de Beşşar Esed rejimi ordusu safında yer alan İran destekli grupları, 2024'te en az 43 hava saldırısıyla hedef aldı.
İsrail'in, 30 Ocak 2013'te başkent Şam'da Cemraya Askeri Bilimsel Araştırma Merkezi'ni hedef alması, 2011'deki halk ayaklanmasından sonra ilk saldırı olarak kayıtlara geçti.
Saldırıya ilişkin Esed rejimi kaynakları, orduya ait bir tesisin hedef alındığını açıklasa da uluslararası basında saldırının, aslında Lübnan Hizbullahı'na silah sevkiyatı yapan rejim ordusunun konvoyunun hedef alındığı haberleri yer aldı.
Bu tarihten sonra İsrail, Suriye'de zaman zaman İran destekli gruplara, rejimin silah geliştirme tesislerine, mühimmat depolarına ve askeri konvoylara saldırı düzenledi.
İsrail, İran destekli grupların kısa ve orta menzilli roketleri, Suriye'ye hava yolu aracılığıyla getirmesinin ardından havalimanlarını da hedef almaya başladı.
2018 yılından itibaren İsrail, Şam'daki Askeri Mezze Havalimanı'nı, Uluslararası Şam Havalimanı'nı ve Uluslararası Halep Havalimanı ile Humus'taki T4 ve Şuayrat askeri havalimanlarını savaş uçaklarıyla vurdu.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde bir helikopterinin düştüğünü ve 2 askerin öldüğünü, 7 askerin de yaralandığını duyurdu.
Ordudan yapılan yazılı açıklamada, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah bölgesinde, "yaralanan bir askeri hastaneye taşımak için inmeye çalışan bir helikopterin düştüğü" belirtildi.
Düşen helikopterdeki 2 askerin öldüğünü, 7 askerin de yaralandığı aktarılan açıklamada, yapılan ön incelemeye göre helikopterin düşmesinin “düşman ateşinden” kaynaklanmadığı iddia edildi.
Yaralanan askerlerin hastaneye kaldırıldığı ve olayla ilgili soruşturma başlatıldığı kaydedildi.
Kanada Dışişleri Bakanı Melanie Joly, Gazze'de 40 bini aşkın Filistinliyi öldüren İsrail'e verilen askeri destek konusunda değerlendirmede bulundu.
Joly, İsrail'e silah satışı için 30 izni askıya aldıklarını ve Kanada yapımı mühimmatın İsrail ordusuna satışı için bir ABD şirketiyle yapılan sözleşmeyi iptal ettiklerini belirtti.
Kanada silahlarının satışının aracı bir ülke üzerinden İsrail'e satılmasının anlaşmazlık konusu olduğuna işaret eden Joly, ABD'li şirket General Dynamics'in bu tür ticari işlemlerinin "kesinlikle yasak" olduğunu aktardı.
Joly, "Gazze'ye hiçbir şekilde silah veya silah teçhizatı göndermeyeceğiz. Nokta." ifadesini kullandı.
İsrail savaş uçaklarının, Lübnan'ın güneyinde bulunan Hizbullah'a ait 30 füze rampasını hedef aldığı belirtildi.
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, Lübnan güneyindeki Cebin, Nakura, Deyr Suryan, Zibkin beldeleri olmak üzere 4 ayrı bölgeye saldırılar düzenlediklerini duyurdu.
Adraee, savaş uçaklarının Hizbullah'a ait 30 kadar füze rampasını vurduğunu ayrıca Dahira bölgesine de topçu atışlarıyla saldırı düzenlendiğini kaydetti.
İsrail'de muhalefetteki İsrail Evimiz Partisi lideri ve eski Savunma Bakanı Avigdor Liberman, Gazze Şeridi'nin gıda, su, yakıt dahil tüm insani yardımlardan mahrum bırakılmasını istedi.
Liberman, X sosyal medya platformunda yaptığı paylaşımda, "Gazze'ye yönelik tüm insani yardımlar bugün durdurulmalıdır. Gıda yok, su yok, sigara yok, yakıt yok, eşya yok." ifadesini kullandı.
BM 78. Genel Kurul Başkanı Dennis Francis, görevi devretmek üzere yaptığı oturumda başkanlık tokmağını halefine teslim ederek 78. dönemi kapattı. Haziran ayında BM 79. Genel Kurul Başkanlığına seçilen Kamerun'un adayı Philemon Yang, yemin ederek görevi devraldı. Yang, sürdürülebilir ekonomik büyüme ve barış ile güvenliğin öncelikli hedefleri arasında olduğunu belirtti ve çatışmaları engellemeye odaklanacaklarını ifade etti. Ayrıca, insan haklarının korunmasına ve uluslararası hukuk çerçevelerinin güçlendirilmesine vurgu yaptı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, geçen yılın “fırtınalı” geçtiğini ve yoksulluk, adaletsizlik, çatışma ve şiddetin devam ettiğini söyledi. Geçen yılın en sıcak yıl olduğunu hatırlatan Guterres, 78. oturumun umudu ve ilhamı artırdığını belirtti. Guterres, 79. dönemde üye ülkelere önemli görevler düştüğünü vurguladı.
"GAZZE'DE GÖRDÜĞÜMÜZ ÖLÜM VE YIKIM ON YILLARDIR HİÇ GÖRMEDİĞİMİZ DÜZEYDE"
BM 78. Genel Kurul Başkanı Dennis Francis de yürüttüğü görevin kendisine "bir ömürlük gurur" verdiğini dile getirdi. Francis, görevi boyunca BM Şartı prensiplerine bağlı kaldığını ifade etti.
Farklı koşullar nedeniyle İsrail ve Filistinlilerle sahada bir araya gelemediğini belirten Francis, buradaki gelişmeleri yakından takip ettiğini ve her görüşmesinde gündeme getirdiğini söyledi. Francis, mevcut çabaların ateşkes ve uzun vadede siyasi çözümle sonuçlanmasını kalpten dilediğini dile getirdi.
İnsan eliyle oluşturulan acının dünya genelinde arttığını ancak bunun en görünürlerinden birinin Gazze olduğunu vurgulayan Francis, "Son bir yılda burada gördüğümüz ölüm ve yıkım on yıllardır hiç görmediğimiz düzeyde." ifadesini kullandı.
FİLİSTİN'İN BM GENEL KURULU OTURUMLARINA KATILIMI İÇİN GEREKLİ DÜZENLEMELER YAPILDI
BM Genel Kurulunda 10 Mayıs'ta kabul edilen kararda, Filistin'in BM üyeliğinin BM Güvenlik Konseyinde tekrar görüşülmesi ve gözlemci statüsünde olan Filistin'e bazı ilave haklar tanınmasını talep eden karar kabul edilmişti.
Kararda, Filistin'in Genel Kurul oturumlarına, BM organları tarafından düzenlenen toplantılara ve BM konferanslarına katılımını sağlayacak şekilde bazı düzenlemelerin kabul edilmesi talep edilmiş, bunun "istisnai olmak kaydıyla ve emsal teşkil etmeyecek şekilde" yapılması istenmişti.
BM 79. Genel Kurul Başkanı Yang, bu çerçevede gerekli düzenlemelerin yapıldığını bildirdi.
Filistin'in BM Daimi Temsilciliği ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, ilk kez BM Genel Kurul oturumuna katılarak üye ülkeler arasında yerlerini alacaklarını duyurdu.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN KONUŞMA YAPMASI BEKLENİYOR
BM 79. Genel Kurulu, 22 Eylül’de “Geleceğin Zirvesi” ile başlayacak. Yüksek düzeyli hafta olarak bilinen oturum ise 24 Eylül’de başlayacak ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk gün üçüncü sırada söz alması öngörülüyor. Genel Kurula 190 ülkeden üst düzey katılım bekleniyor.
İsrail devlet televizyonu KAN, Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarının 7 Ekim 2023'te İsrail'e düzenlediği kapsamlı saldırıya ilişkin yürüttüğü soruşturmanın sonuç raporunu yayınlayarak, bunun İsrail hava kuvvetlerinin dahili bir soruşturmasına dayandığını duyurdu.
Tel Aviv'deki Savunma Bakanlığı üssündeki Hava Kuvvetleri komutanlarının "durumun bir resmini" çizemedikleri ve Hamas saldırısı sırasında "kendi evinde oturan sıradan bir vatandaşın bildiklerinden daha azını" bildikleri aktarılan raporda, "İsrail hava kuvvetleri 7 Ekim'de şimdiye kadarki en düşük hazırlık seviyesindeydi; yalnızca iki helikopter ve iki uçak kalkışa hazırdı." ifadesine yer verildi.
Hamas saldırısından önce, İsrail'e ait bir insansız hava aracının (İHA) gece boyunca Gazze Şeridi semalarında uçtuğu, ancak hiç kimsenin İHA'nın "Gazze'de meydana gelen olağandışı olaylara" ilişkin yakaladığı gerçeğin farkına varmadığı kaydedilen raporda, İsrail savaş uçaklarının daha sonra stratejik varlıkları korumak için harekete geçtiği ve çatışmaların yaşandığı Gazze'nin bitişiğindeki bölgeye saatlerce ulaşamadığı ifade edildi.
Hamas ve diğer Filistinli grupların mensupları sınırı geçip İsrail'in güneyine sızarak saldırıları şafak vakti başlatmasına rağmen İsrail uçaklarının onlara karşı ilk hava saldırısını sabah 7.15'te gerçekleştirdiği dile getirilen raporda, İsrail Hava Kuvvetleri Komutanının, yüzlerce savaşçının girdiği sınır çitlerinde Hamas tarafından oluşturulan boşlukların bombalanması emrini sabah saat 10.00'da verdiğine işaret edildi.
Hamas'ın, pistlerin yerleri de dahil olmak üzere İsrail hava üsleri hakkında pek çok bilgisi olduğu kaydedilen raporda, gizli bilgilerin korunması ve askeri üslerin güvenliğinin sağlanmasında başarısız kalındığı vurgulandı.
ABD Savunma Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada Austin'in İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ile telefon görüşmesi yaptığı belirtildi.
Açıklamada, "Savunma Bakanı Austin, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ile görüşerek, Batı Şeria'da bir protestoya katılan Amerikalı vatandaş Ayşenur Eygi'nin sebepsiz ve haksız yere ölümünden İsrail güçlerinin sorumlu olduğu konusundaki ciddi endişesini dile getirdi." denildi.
Austin'in Gallant'tan, "Batı Şeria'da faaliyet gösterirken İsrail güçlerinin angajman kurallarını yeniden gözden geçirmeye çağırdığı" belirtilen açıklamada, ayrıca Gazze'de tüm rehinelerin serbest bırakılmasını ve bölgedeki düşmanlıkların azaltılmasını güvence altına alan bir ateşkes anlaşmasına varılmasının öneminin yinelendiği kaydedildi.
Türk-Amerikan vatandaşı 26 yaşındaki aktivist Ayşenur Ezgi Eygi, 6 Eylül'de işgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus kentine bağlı Beyta beldesinde düzenlenen işgal karşıtı gösteride İsrail keskin nişancısı tarafından açılan ateş sonucu başından vurularak hayatını kaybetmişti.
Filistin Kızılayından yapılan yazılı açıklamada, kızılay ekiplerinin, Tubas'taki Tevhid Camii yakınlarında meydana gelen bombalı saldırıda ölen 5 kişinin cesedini enkazdan çıkardığı kaydedildi.
Açıklamada, saldırıda ölenlerin naaşlarının hastaneye kaldırılmaya başlandığı ifade edildi.
Görgü tanıkları da AA muhabirine yaptıkları açıklamada, İsrail ordusuna bağlı güçlerin Tubas kenti ve yakındaki Tammun beldesine baskın düzenleyerek sokağa çıkma yasağı uyguladığını bildirdi.
İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyindeki beldelere sabahın erken saatlerinden bu yana bir dizi hava saldırısı düzenledi.
Bölgedeki görgü tanıklarının AA muhabirine verdiği bilgiye göre, İsrail savaş uçakları, Lübnan'ın güneyindeki Zibkin, Eş-Şaaytiye, Klayla, Mecdel Zon, Hanniyye ve Tayr Harfa beldelerindeki çeşitli noktaları 17 kez hedef aldı.
Lübnan resmi haber ajansı (NNA), özellikle Klayla beldesindeki çiftliklerde ve binalarda büyük maddi hasar meydana geldiğini belirtti.
Hamas, İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'ya yönelik devam eden saldırılarının "zorla göç, ilhak ve yerleşimleri genişletme planlarını" uygulamada başarılı olamayacağını belirtti.
Hamas'tan yapılan açıklamada, "İşgalci İsrail'in Batı Şeria'nın kentlerinde süren operasyonları ve devam eden saldırıları, kötü emellerini ve Batı Şeria'da zorla göç, ilhak ve yerleşimleri genişletme planlarını uygulamada başarılı olamayacak. Halkımız, direnci ve kararlılığı ile bu komploları başarısızlığa uğratacak." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada ayrıca, Batı Şeria'daki Filistinlilere "işgale karşı direnişi arttırma ve bedeli ne olursa olsun işgalcileri güvenlik ve istikrardan yoksun bırakma" çağrısında bulunuldu.
ABD Başkanı Biden, Beyaz Saray'dan New York'a doğru yola çıkmak üzere ayrılırken, İsrail askerlerince öldürülen Eygi ile ilgili soruyu yanıtladı.
Biden, İsrail'in Eygi'nin öldürülmesini kabul etmesiyle ilgili yorumunu soran basın mensubuna, konuyla ilgili daha detaylı bilgi aldığını belirterek, "Öyle gözüküyor ki bu bir kazaydı, (kurşun) yerden sekerek kaza ile onu vurmuş. Halen bu konu üzerine çalışıyorum." değerlendirmesini yaptı.