Son dakika... Ateşkes planı yine masada kaldı… Orta Doğu'da topyekun savaş korkusu büyüyor... Netanyahu: Durmayacağız!
Güncelleme Tarihi:
Gazze'de 267 gündür devam eden savaşta ateşkes müzakereleri bir kez daha masada kalırken İsrail ve Hamas karşılıklı olarak “savaşa hazırız” açıklamaları yaptı. İran, İsrail'in Hizbullah'a karşı geniş çaplı bir girişmesi halinde devreye gireceğini duyururken İsrail’den gelen Orta Doğu’da topyekûn savaş uyarısı ve Dışişleri Bakanı Katz’ın sözleri bölgede tansiyonu yükseltti. Netanyahu ise Gazze'de savaşa devam mesaı verdi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu haftalık kabine toplantısında Gazze Şeridi’nde devam eden saldırılara ilişkin yaptığı açıklamada, “Savaşçılarımız boşuna ölmedi. Tüm hedeflerimize ulaşana kadar savaşı sona erdirmeyeceğiz” dedi.
Biden’ın 31 Mayıs’ta sunduğu esirlerin serbest bırakılması anlaşmasını desteklediğini vurgulayan Netanyahu, “Bugün herkes basit bir gerçeği biliyor. Esirlerimizin serbest bırakılmasının önündeki tek engel Hamas'tır” dedi.
Gazze Şeridi’ndeki 120 esirin tamamının geri getirilmesinin “siyasi ve askeri baskının kombinasyonu ile mümkün olacağını” söyleyen Natanyahu, “Bu hedeflere ulaşılacağından şüphe duyan herkese yine söylüyorum, zaferin yerini hiçbir şey tutamaz. Savaşçılarımız boşuna ölmedi. Tüm hedeflerimize ulaşana kadar savaşı sona erdirmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Filistin Sağlık Bakanlığı, Gazze Şeridi’nde faaliyet gösteren az sayıdaki hastane ve sağlık tesisinin yakıt gönderilmediği takdirde 48 saat içinde elektriksiz kalacağını belirtti.
İsrail Gazze Şeridi’nde sivilleri katlederken, bir yandan da bölgeye yakıt girişine engel olmaya devam ediyor. Hastane ve sağlık tesislerinin hizmet verebilmesi için gerekli yakıtın günden güne azalması ise bölgedeki hasta ve yaralılara ciddi bir tehdit oluşturuyor. Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Gazze Şeridi’nde faaliyet gösteren az sayıdaki hastane ve sağlık tesislerinin yakıt gönderilmediği takdirde 48 saat içinde elektriksiz kalacağı ve hayat kurtaran tıbbi ekipmanların çalışamaz hale geleceği belirtildi. Açıklamada, “Tüm ilgili, uluslararası ve insani yardım kuruluşlarına gerekli yakıtın getirilmesi için hızlı bir şekilde müdahale etmeleri çağrısında bulunuyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Gazze Şeridi’nde elektrik altyapısının büyük bölümü İsrail saldırıları nedeniyle tahrip olduğu için hastaneler operasyonlar için büyük ölçüde yakıtla çalışan jeneratörlere bağımlı durumda.
İsrail Gazze Şeridi'nde sivillere 7 Ekim'den bu yana yoğun saldırılar düzenliyor. Bölgede yerleşim yerlerini ve Filistinlilerin sığındığı tüm noktaları vuran İsrail ordusu saldırılarını 268 gündür sürdürüyor. Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, son 24 saatte gerçekleştirilen 3 saldırıda 43 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 111 Filistinlinin ise yaralandığı belirtildi.
İsrail'in 7 Ekim'de başlattığı saldırıların bilançosunun da yer aldığı açıklamada, hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısının 37 bin 877'ye, yaralıların sayısının da 86 bin 969'a yükseldiği kaydedildi.
İsrail askerleri, işgal altındaki Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerine düzenlediği baskınlarda 20 Filistinliyi daha gözaltına aldı.
Filistin Esirler Cemiyeti ile Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyetinden yapılan ortak açıklamada, İsrail askerlerinin Batı Şeria'nın Nablus, El Halil, Tulkerim ve Kudüs kentlerinde baskınlar düzenlediği belirtildi.
Bu baskınlarda aralarında eski tutukluların da bulunduğu 20 Filistinlinin gözaltına alındığı, işgal altındaki Batı Şeria'da 7 Ekim 2023'ten bu yana gözaltına alınan Filistinlilerin sayısının ise 9 bin 450'ye ulaştığı aktarıldı.
İran'ın BM misyonu İsrail'in Lübnan'da "geniş çaplı bir askeri saldırıya" başlaması halinde "yok edici bir savaşın başlayacağını" uyarısında bulunarak Hizbullah’a destek açıklaması yapmıştı.
Bölgedeki gerilimi artıran bu açıklamanın ardından İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz Hizbullah'ın ateşi kesmemesi ve Güney Lübnan'dan çekilmemesi halinde İsrail'in "tam güçle" harekete geçeceğini yineledi.
Katz, İran'ın “yok edici savaş” sözlerine de cevap vererek “Bizi yok etmekle tehdit eden yok edilmeyi hak ediyordur” sözlerini kullandı.
İran Misyonu açıklamasında “Tüm direniş cephelerinin tam katılımı da dahil olmak üzere tüm seçeneklerin masada olduğunu" söylemiş ve savaşın Lübnan’a sıçraması halinde müdahale edeceklerini işaret ederek Orta Doğu’nun tümünü etkisi altına alacak yıkıcı bir savaş ihtimalini gündeme taşımıştı.
ABD ve AB arabulucuları İsrail ve Hizbullah arasında yoğunlaşan sınır ötesi saldırıların daha geniş çaplı bir Orta Doğu savaşına dönüşmesini engellemeye çalışıyor.
İsrail'in Gazze'ye açtığı savaşta Hizbullah ve İran'ın müttefiki diğer grupların saldırılarını yatıştıracak bir ateşkes için umutlar azalıyor. Eski diplomatların açıklamalarına dikkat çekilirken ABD ve AB yetkilileri görüşmelerin tıkanmasını göz önünde bulundurarak Hizbullah'a İsrail'in askeri gücünü karşısına alması konusunda uyarılarda bulunuyor.
Yetkililer Hizbullah'ı, Lübnan'a karşı topyekûn savaş planlarını uygulamaya karar vermeleri halinde Batılı ülkelerin İsrailli liderleri dizginleyebileceğine güvenmemesi konusunda uyarıyor.
Lübnan Ulusal Haber Ajansı geçici Başbakan Necip Mikati ülkenin güneyinde Lübnan ordusuna ait bir operasyon merkezini ziyareti sırasında Lübnan’ın savaş halinde olduğunu söylediğini ve İsrail’e saldırıları durdurma çağrısı yaptığını duyurdu.
Mikati "Biz her zaman barışın savunucusuyuz ve tercihimiz barış ve 1701 sayılı kararın uygulanmasıdır. İsrail Lübnan'a yönelik tekrarlanan saldırılarını durdurmalı, Gazze'deki savaşı durdurmalı ve herkes 2735 sayılı Uluslararası Kararı uygulamalıdır" dedi.
1701 sayılı karar 2006 yılında İsrail ile Lübnan arasında 34 gün süren savaşın sona ermesine yardımcı olan BM Güvenlik Konseyi kararıdır. 2735 sayılı karar ise konseyin bu ay başında kabul ettiği ve İsrail ile Hamas'ı üç aşamalı bir ateşkes anlaşmasını uygulamaya çağıran karardır.
İsrail ve Hizbullah arasında geniş çaplı bir savaş olasılığı artarken İran’ın İsrail’e yönelik "yok edici bir savaşın başlayacağını" duyurmasının ardından İsrail cephesinden de kan donduran bir tehdit geldi.
İsrail Havacılık ve Uzay Sanayii İşçi Konseyi Başkanı Yair Katz, yaptığı açıklamada İsrail'in İran'la mücadele edebilecek bir silaha sahip olduğunu açıkladı.
Katz, "Burada varoluşsal bir tehlike olduğunu anlarsak ve İran, Yemen, Suriye, Irak ve Orta Doğu'daki tüm ülkeler bize karşı birleşirse biz de elimizdeki ‘kıyamet günü silahlarını’ kullanabilecek kapasiteye sahibiz” diyerek tehditkar bir açıklama yaptı.
Katz ayrıca İsrail’in Hamas ve Hizbullah karşısında Batı’dan aldığı desteğin de bir kez daha altını çizdi ve "Amerikalılar, İngilizler ve Almanlar bize istihbarat konusunda yardımcı oluyorlar. Bizi tehlikeye atabilecek hamlelerin olduğu yerlerde bizi bilgilendiriyorlar." dedi.
İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki saldırıları yoğun bir şekilde devam ederken, bölgede ateşkes müzakereleri de çıkmaza girdi.
Hamas’ın üst düzey yetkilisi Usame Hamdan, Lübnan’da düzenlediği basın toplantısında Gazze Şeridi’ndeki savaş nedeniyle İsrail ile yürütülen ateşkes müzakerelerinde ilerleme kaydedilmediğini belirtti. Hamdan, Hamas’ın savaşı sona erdirecek herhangi bir ateşkes önerisine olumlu yaklaşmaya hazır olduğunu söyledi.
Hizbullah ülkenin güney sınırında İsrail'e ait askeri araçları ve ekipmanları hedef aldığını bildirdi.
Hizbullah'tan yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in kuzeyinde bulunan El-Mutille mevzisindeki casus ekipmanlarının, uygun silahlarla hedef alınarak imha edildiği kaydedildi.
Açıklamada, Kefr Şuba Tepeleri'ndeki Ruveysat el-Alem mevzisinde bir Merkava tankı ve bir askeri aracın güdümlü füzelerle tam isabet vurulduğu belirtildi.
On binlerce İsrailli, başkent Tel Aviv başta olmak üzere, Batı Kudüs, Hayfa ve Rehovot kentleri gibi pek çok noktada sokaklara çıktı.
Tel Aviv'deki Savunma Bakanlığı önünde basın açıklaması yapan esirlerin aileleri, İsraillilere, Netanyahu’nun esir takası anlaşmasını bozmasına izin vermemesi çağrısında bulundu.
Ellerinde esirlerin fotoğraflarını ve Netanyahu hükümeti aleyhinde pankart, afiş ve dövizler taşıyan göstericilere, bölgede önlem alan İsrail güçleri müdahale etti.
