Son dakika... İsrail'den İran'a misilleme: Tahran'da art arda patlamalar... ABD'den ve İran'dan açıklama geldi

Beyaz Saraydan konuya ilişkin yazılı açıklama yapıldı.

Biden'ın ulusal güvenlik ekibi tarafından İsrail'in İran'a yönelik "askeri operasyonu" hakkında bilgilendirildiği aktarılan açıklamada, ABD Başkanı'nın gelişmeleri yakından takip ettiği belirtildi.

Açıklamada, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in de İsrail'in İran'da askeri hedeflere yönelik saldırıları hakkında bilgilendirildiği, gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceği ifade edildi.

İsrail Kanal 12 televizyonu, "İsrail savaş uçaklarının son saatlerde İran topraklarında onlarca stratejik hedefi vurduğunu" bildirdi.

Saldırıların "İran'daki ana askeri tesislere odaklandığı" belirtilen haberde, hedefler arasında füze fabrikaları, insansız hava araçları geliştirme ve üretim tesisleri ile balistik füzeleri fırlatma üssünün olduğu aktarıldı.

Haberde, İsrail uçaklarının saldırıların başında İran hava savunma sistemine zarar vermeye odaklandığını, bunun da İsrail uçaklarının İran hava sahasında serbestçe hareket etmesini sağlamak için taktiksel bir adım olduğu değerlendirmesine yer verildi.

ABD Savunma Bakanlığından (Pentagon) bir yetkili, AA'ya açıklama yaptı.

İsrail'in İran'a yönelik saldırıları hakkında ABD'nin önceden bilgilendirildiğini aktaran savunma yetkilisi, ayrıca İsrail'in saldırılarında "ABD'nin herhangi bir dahlinin söz konusu olmadığını" belirtti.

İsrail devlet televizyonu KAN da İsrail'in İran'a saldırmadan önce ABD'yi bilgilendirdiğini bildirmişti.

AA muhabirinin aktardığı bilgiye göre, güçlü patlama sesleri Tahran'ın merkezinden duyuldu.

İran medyası, seslerin Tahran'ın doğusundan geldiğini ve İsrail'in saldırısına karşı hava savunma sistemlerinden ateşlenen füzelerden kaynaklandığını bildirdi.

İsrail devlet televizyonu KAN, İsrail'in İran'a saldırmadan önce ABD'yi bilgilendirdiğini bildirdi.

Haberde, "İsrail, İran saldırısı öncesinde ABD'ye bilgi verdi." ifadeleri kullanıldı.

KAN, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın Savunma Bakanlığı binasında olduğu bilgisini paylaştı.

İsrail ordusu, İran'daki "askeri hedeflere" yönelik saldırılar düzenlediğini duyurmuştu.

Açıklamada, "İsrail'e yönelik son aylarda devam eden saldırılara yanıt olarak, şu anda İran'daki askeri hedeflere hassas saldırılar düzenlenmektedir." ifadeleri kullanılmıştı.

İsrail devlet televizyonu KAN, akşam saatlerinde adı açıklanmayan bir kaynağa dayandırdığı haberinde İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ile Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'nin İran'a saldırı planını onayladığını, yanıtın verilmesi için hükümetin kararının beklendiğini aktarmıştı.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Sean Savett de AA'ya yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının 1 Ekim'de İran'ın balistik füze saldırısına cevaben gerçekleştiğini, İsrail'in "meşru müdafaa" hakkı uyarınca İran'da askeri hedefleri vurduğunu kaydetmişti.

İran'ın yarı resmi haber ajansı Fars, İsrail'in Tahran'ın batısı ve güneybatısında bazı askeri üsleri hedef aldığını duyurdu.

Fars Haber Ajansının haberinde, "Siyonist rejimin saldırısında Tahran'ın batısı ve güneybatısındaki bazı askeri üslerin hedef alındığı görülüyor." ifadelerine yer verildi.

İran devlet televizyonu da başkent Tahran'daki patlama haberlerini doğruladı.

Haberde, "patlamanın kaynağının henüz belli olmadığı" aktarılırken "bazı patlama seslerinin ise hava savunma sistemlerinden kaynaklandığı" bilgisi verildi.

Yarı resmi Tesnim Haber Ajansı ise olayla ilgili detayların daha sonra açıklanacağını belirterek, Tahran'daki Uluslararası İmam Humeyni Havalimanı ile Mehrabad Havalimanı'nda olağanüstü bir durum yaşanmadığını bildirmişti.

Haberde, sosyal medyada patlamaya dair yayınlanan görüntülerin bir kısmının eski olduğunun tespit edildiği ve bu geceki patlamalarla ilgili olmadığı ifade edilmişti.

Öte yandan yarı resmi Mehr Haber Ajansı, Tahran'daki petrol rafinerisinden görüntüler paylaşarak, rafineride herhangi bir patlama yaşanmadığını aktarmıştı.

Fars Haber Ajansının haberinde, "Siyonist rejimin saldırısında Tahran'ın batısı ve güneybatısındaki bazı askeri üslerin hedef alındığı görülüyor." ifadelerine yer verildi.

Haberde, bazı patlama seslerinin hava savunma füzelerinden kaynaklandığı ve sosyal medyada yayınlanan görsellerin çoğunun eski olduğu ve patlamalarla ilgili olmadığı aktarıldı.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Sean Savett, konuya ilişkin AA muhabirine yazılı açıklama yaptı.

İsrail'in İran'a yönelik saldırısının 1 Ekim'de İran'ın balistik füze saldırısına cevaben gerçekleştiğini aktaran Savett, İsrail'in "meşru müdafaa" hakkı uyarınca İran'da askeri hedefleri vurduğunu kaydetti.

Savett, daha fazla bilgi için İsrail hükümetiyle irtibata geçilmesi gerektiğini belirtti.

Suriye'deki rejimin ajansı SANA'nın haberinde, Şam yakınlarında patlama seslerinin duyulduğu belirtildi.

Rejime yakın sosyal medya hesaplarına göre, Humus'ta da patlama sesleri duyuldu.

Şam ve Humus'ta Hizbullah ile İran destekli gruplar yoğun varlık gösteriyor.

Öte yandan İran'ın yarı resmi Fars Haber Ajansı ile İran devlet televizyonu, Tahran'da patlama seslerinin duyulduğunu bildirmişti.

İsrail ordusu da İran'daki "askeri hedeflere" yönelik saldırılar düzenlediğini duyurmuştu.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, "İsrail'e yönelik son aylarda devam eden saldırılara yanıt olarak, şu anda İran'daki askeri hedeflere hassas saldırılar düzenlenmektedir." ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, İsrail ordusunun, İran ve müttefiklerinden gelen gelişmeleri takip ettiği, hem saldırı hem savunma açısından tam bir hazırlık halinde olduğu belirtildi.

Durumun sürekli olarak değerlendirildiği ve halihazırda iç cephe talimatlarında bir değişiklik yapılmadığı vurgulanan açıklamada, iç cephe talimatlarına uyulması gerektiği, halkın gelişmelerden anlık olarak bilgilendirileceği kaydedildi.

İran'ın yarı resmi Fars Haber Ajansının haberinde, "Bir kaç dakika önce Tahran'da patlama sesleri duyuldu." ifadelerine yer verildi.

İran devlet televizyonu da başkent Tahran'daki patlama haberlerini doğruladı.

Haberde, "patlamanın kaynağının henüz belli olmadığı" aktarılırken "bazı patlama seslerinin ise hava savunma sistemlerinden kaynaklandığı" bilgisi verildi.

Yarı resmi Tesnim Haber Ajansı ise olayla ilgili detayların daha sonra açıklanacağını belirterek, Tahran'daki Uluslararası İmam Humeyni Havalimanı ile Mehrabad Havalimanı'nda olağanüstü bir durum yaşanmadığını bildirdi.

Haberde, sosyal medyada patlamaya dair yayınlanan görüntülerin bir kısmının eski olduğunun tespit edildiği ve bu geceki patlamalarla ilgili olmadığı ifade edildi.

Öte yandan yarı resmi Mehr Haber Ajansı, Tahran'daki petrol rafinerisinden görüntüler paylaşarak, rafineride herhangi bir patlama yaşanmadığını aktardı.

Konuya ilişkin İranlı yetkililerden henüz açıklama gelmedi

ABD'DEN AÇIKLAMA

ABD "Gelişmeleri yakından takip ediyoruz" açıklamasında bulundu.

İsrail’in İran’a yönelik misilleme saldırısının ne zaman gerçekleştirileceği belirsizliğini korurken, ABD bölgedeki varlığını her geçen gün daha fazla hissettiriyor.

İsrail’e büyük destek veren ABD, bölgeye bu kez savaş uçakları gönderiyor. ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) tarafından yapılan açıklamada, ABD Hava Kuvvetleri'ne ait çok sayıda F-16'nın Almanya'dan Orta Doğu'ya ulaştığı bildirildi.

Öte yandan, hangi ülke veya ülkelere kaç tane F-16 savaş uçağı gönderildiği konusunda ise bilgi verilmedi.

İsrail, Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü’ne (UNIFIL) yönelik saldırılarını sürdürüyor.

UNIFIL tarafından yapılan açıklamada, “22 Ekim günü, Dhayra yakınlarındaki daimi gözlem noktasında görev yapan barış gücü askerleri, yakınlarda operasyonlar yürüten IDF askerlerini gözlemliyordu. Gözlendiklerini fark eden IDF askerleri gözlem noktasına ateş açtı. Görevli muhafızlar vurulmamak için geri çekildi” ifadeleri kullanıldı.

“HİZBULLAH'IN FAALİYETLERİNİN BARIŞ GÜCÜ İÇİN TEHLİKE OLUŞTURUYOR”

IDF tarafından yapılan açıklamada ise, “Böyle bir olayın gerçekleştiğinden haberdar olmadıkları” iddia edildi. Açıklamada, “IDF, UNIFIL ile sürekli ve açık temas halindedir” denilirken, Hizbullah'ın faaliyetlerinin barış gücü için tehlike oluşturduğu iddia edildi.

İsrail’in Lübnan’a yönelik bombardımanı yoğun bir şekilde devam ederken, saldırılar nedeniyle binlerce sivil hayatını kaybediyor. Lübnan’daki Hizbullah Hareketi'nin İsrail’in kuzeyindeki Celile bölgesinde Arap kasabası olarak bilinen Majd al-Krum’u hedef aldı. Roketli saldırıda 2 kişi öldü.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafından yapılan ayrı bir açıklamada ise, kısa bir süre önce Batı Celile'den İsrail topraklarına giren bir insansız hava aracının düşürüldüğü bildirildi.

İngiltere'deki televizyon programında Filistin'i anımsatan karpuz simgesi sansürlendi.

ITV televizyonunda yayımlanan Big Brother isimli programdaki kadın yarışmacı Ali Bromley'in tişörtünün, İngiliz Yahudileri arasında endişeye sebep olduğu ifade edildi.

Antisemitizm Karşıtı Kampanya isimli grup, X hesabından Bromley'in giydiği tişörte tepki göstererek, haritanın ve "Nehirden denize" sloganının İsrail'i ortadan kaldırmak ve soykırım mesajı içerdiğini iddiasında bulundu.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki Şati Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıda en az 20, Han Yunus kentinde 38, Beyt Lahya'da ise 20 kişi hayatını kaybetti.

İran'da İngilizce yayın yapan Tehran Times gazetesi, "Dünya savaşının fitilini Netanyahu mu ateşleyecek?" başlıklı bir analiz yayımladı.

İsrail'in Hizbullah'ı dağıtmak için yeni maceralar peşinde olduğu ifade edilen analizde, Netanyahu hükümeti "Batı'nın açık ve sorgulanmayan desteği ile emperyalist politikalara tamamen boyun eğen Arap liderlerin acizliği sayesinde fırsatın oldukça olgunlaştığını düşünüyor" değerlendirmesi yer aldı.

Analize göre, son haftalarda yaşananlar, ABD'li ve İsrailli savaş patronlarının diplomasiye önem vermedikleri, aksine zayıflayan güçlerini kurtarmak için katliam ve yıkım olan yeni bir dünya tasarlamayı benimsediklerini doğruladı.

Analizde, Netanyahu'nun, "Büyük İsrail" projesini sekteye uğratacağına inanarak Lübnan'daki ateşkes görüşmelerine karşı çıktığı belirtildi.

Dünyanın sadece varoluş mücadelesinin değil, aynı zamanda siyasi bir volkanın da eşiğinde olduğu yorumu yapılan analizde, küresel ekonominin bir felaketi ve kaosu daha kaldıramayacağı vurgulandı.

Analizde, "Hizbullah bugün ABD'li ve İsrailli savaş patronlarından beklediğinden daha güçlüdür. Lübnanlılar, Araplar, İslam dünyası ve daha geniş uluslararası toplum arasında tarihinde görülmemiş bir desteğe sahiptir. Hizbullah, ABD-İsrail emperyalizmine karşı devrimci bir direniş hareketine dönüşmüştür. Gücü artmış ve tüm insanlığı sömürgecilerden arındıracak küresel bir oyuncu olduğunu kanıtlamıştır." denildi.

ABD medyasının önde gelen kuruluşlarından Washing Post, İsrail'in İran'a düzenlemeyi planladığı saldırıların hedeflerini harita gösterdi. Nükleer tesislerin, petrol rafinerilerinin ve askeri tesislerin yer aldığı haritayı paylaşan Washington Post, uzman görüşlerine yer verdi.

ASKERİ TESİSLER

George W. Bush yönetiminde Ulusal Güvenlik Konseyi eski yetkilisi olan Michael Allen, İsrail'in petrol ya da nükleer hedefler yerine askeri hedefleri vurmaya meyilli olabileceğini, çünkü bunu yapmanın İran'ın gelecekteki saldırılarını engelleyebileceğini söyledi.

“Bir mermiyi bile boşa harcamayacaklar. Bence bu çok amaçlı bir hedefleme olacak.” diyen Allen, İran'ın fırlatma tesislerinin vurulmasının, İran'ın karşılık verme kabiliyetini azaltmak isteyen İsrail için en mantıklı seçenek olacağı değerlendirmesini yaptı.

Kâr amacı gütmeyen Nuclear Threat Initiative adlı kuruluş, İran'ın batıda Tebriz, Bakharan ve İmam Ali üsleri ile güneyde Bandar Abbas olmak üzere füze fırlatma sahasının bulunduğunu ifade etti. Nuclear Threat Initiative, ülkenin batısındaki sahaların İsrail'e yakın oldukları için kilit bir öneme sahip olduğunu belirtti.

PETROL RAFİNERİLERİ

İran'ın petrol rafinerilerine yönelik bir saldırının Biden tarafından desteklenmediğini vurgulayan Washington Post, Biden'ın "Onların yerinde olsaydım, petrol sahalarını vurmaktan başka alternatifler düşünürdüm" sözlerini hatırlattı.

Dünya Bankası'nın "İran'ın petrol altyapısını hedef almak, büyük ölçüde petrol gelirine dayanan İran'da kargaşa yaratacaktır. Aynı zamanda İran halkına da ekonomik acı çektirecektir" değerlendirmesinde bulundu.

ABD merkezli düşünce kuruluşu Washington Enstitüsü araştırmacıları Farzin Nadimi ve Simon Henderson, "İran'ın petrol rafinerilerinin vurulmasının etkisi sınırlı kalabilir çünkü petrol altyapıları dağınık halde ve yedekleri bulunuyor" dedi.

İran'ın petrol boru hatlarının hedef alınması ve benzin istasyonlarının vurulmasını değerlendiren Nadimi ve Henderson, “İran'ın petrol akışını haftalarca hatta aylarca kesintiye uğratabilir” ifadesinde bulundular.

NÜKLEER TESİSLER

İran devlet medyası, bir askeri üsse ve nükleer araştırma tesislerine ev sahipliği yapan İsfahan'da üç adet küçük İHA yakalandığını bildirdi.

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun "İran'ın Tahran'da ve İsfahan'da nükleer zenginleştirme tesisi bulunuyor" sözlerini aktaran Washington Post, "yer altında bulunması tesisleri zor bir hedef haline getiriyor" dedi.

İsrail saldırılarında bir kısmı yıkılan Gazze'deki Büyük Ömer Camisi'nde, cuma namazı ve Cibalya saldırılarında yaşamını yitiren Filistinliler için gıyabi cenaze namazı kılındı.

İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyindeki Nabatiye iline bağlı Hasbaiyya beldesinde gazetecilerin ikamet ettiği binaya düzenlediği saldırıda yaşamını yitiren basın mensuplarının olduğu bildirildi.

Saldırıda hayatını kaybeden iki gazetecinin naaşı, cenaze işlemleri için Beyrut'taki El Zehraa Hastanesi'ne getirildi. Yakınlarını kaybedenler üzüntü yaşadı.

ABD medyası, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına karşılık geçtiğimiz yıl kasım ayından bu yana Kızıldeniz'de İsrail bağlantılı gemilere saldırılar düzenleyen İran destekli Yemen'deki Husilere stratejik bilgilerin Rusya tarafından verildiğini iddia etti.
ABD merkezli The Wall Street Journal (WSJ) gazetesinde yer alan bir haberde, Rusya'nın bu yıl başlarında Yemen'deki Husilere Kızıldeniz'de bulunan batılı gemilere saldırı gerçekleştirmek için “veri” sağladığı ifade edildi. Gazete, adı açıklanmayan bir kaynağa dayandırdığı haberinde Rusya'nın verileri İran Devrim Muhafızları üyeleri aracılığı ile Husilere ilettiğini yazdı. Rusya'nın Husilere saldırılarında “yardımcı” olabilmesi amacıyla uydu görüntülerini de paylaştığı aktarıldı.

NE OLMUŞTU?

Husiler, İsrail'in Gazze saldırılarına karşılık 2023 yılının Kasım ayında Kızıldeniz'de İsrail bağlantılı gemileri hedef almaya başlamıştı.
Kızıldeniz'de 80'den fazla ticari gemiyi hedef alarak füze ve dronlarla saldırılar gerçekleştiren Husilerin saldırılarının ardından batılı gemicilik şirketleri Kızıldeniz'deki seferlerini durdurma kararı almıştı. ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, 18 Aralık'ta Husilerin Kızıldeniz'de uluslararası ticari gemilere saldırılarına karşı “Refah Muhafızı Operasyonu” adlı çok uluslu bir koalisyon kurulduğunu açıklamıştı.

Filistin haber ajansı WAFA'ya göre, İsrail savaş uçakları Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da iki evi bombaladı.

İsrail saldırısında ilk belirlemelere göre en az 20 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bini çocuk, 11 bin 378’i kadın olmak üzere 42 bin 847 Filistinli öldü, 100 bin 544 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

Batı Şeria'nın Beytüllahim kentindeki Battir Köyü'nde toplanan bir grup Filistinli ve onlara destek veren aktivistler, İsrail'in işgal tehdidi altındaki arazilerde zeytin toplama etkinliği düzenledi. Etkinliğe izin vermeyen İsrail güçleri, gruba müdahale etti.

İsrail ordusu tarafından öldürülen Hamas lideri Yahya Sinwar'ın, Gazze'deki İsrailli rehinelerin korunmasına ilişkin talimatları kaleme aldığı iddia edildi.

İsrailli haber sitesi Walla'nın Filistin merkezli El Kudüs gazetesinden aktardığı haberde, Sinwar tarafından yazılan ve rehinelerin yaşları ile cinsiyetlerini içeren belgelerin ortaya çıktığı belirtildi.

Rehinelerin Gazze'nin hangi bölgesinde tutulduklarını belirtmeyen belgeler, Gazze'ye geri dönenlere Sinwar tarafından verilen talimatları içerdi. Belgelerde, İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerin serbest bırakılması için rehinelerin önemi vurgulandı.

Rehinelerin yalnızca altmış yaş üstü olup olmadığı ve cinsiyet bilgisi yer alan belgelerde, toplamda 72 kişinin rehin alındığı görüldü. İlk anlaşma ile de birçoğunun serbest bırakıldığı anlaşıldı.

Bir belgede ise, Gazze'deki savaşın başında serbest bırakılan 11 rehinenin yaşları, isimleri ve yabancı uyruklu olup olmadıkları listelendi.

İsrail ordusu, Lübnan'dan İsrail'e doğru ateşlenen yaklaşık beş füzenin fırlatıldığını duyurdu. Ordu, füzelerin Celile bölgesini ve Celili Denizi'ini geçtikten sonra tespit edildiğini söyledi.

Ordu, füzelerden sadece “bazılarının” önlendiğini, diğerlerinin ise “açık alanlara” isabet ettiğini belirtti. Açıklamada, can kaybı ya da mülk ve altyapıya verilen zarardan söz bahsedilmedi.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentine düzenlediği saldırıda 10'u çocuk 28 Filistinli yaşamını yitirdi, 40 kişi de yaralandı.

Görgü tanıkları AA muhabirine yaptıkları açıklamada, İsrail ordusunun Han Yunus'ta "el-Fera" ailesine ait evi hedef aldığını, çok sayıda kişinin saldırıda hayatını kaybettiğini ve yaralandığını belirtti.

Tanıklar, İsrail savaş uçakları ile topçu birliklerinin kentin güneyindeki el-Menara, Maan, eş-Şeyh Nasır, Giyzan en-Neccar mahallelerini hedef aldığını ve bu sebeple yüzlerce Filistinli ailenin Han Yunus'un batısına doğru yerinden edildiğini söyledi.

İsrail ordusunun gece saatlerinde kentin doğusundaki bölgelere sınırlı kara saldırıları düzenlediğini söyleyen tanıklar, bununla eş zamanlı olarak hava saldırılarının da düzenlendiğini belirtti.

Tanıklar, İsrail ordusunun karadan girdikleri bölgede Filistinlilerin evlerinde ve mülklerinde ciddi zarara yol açtığının altını çizdi.

Sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, İsrail'in Kemal Advan Hastanesi'ne yönelik önce topçu atışları yapılması ve sonra yaylım ateşi açılması sebebiyle birçok sağlık görevlisi yaralandı.

Yaralanan sağlık görevlilerinin sayısı ve durumu hakkında ayrıntılı bilgi verilmedi.

Kemal Advan Hastanesi'nin ana oksijen istasyonunun İsrail ordusu tarafından bombalandığı ve İsrail askerlerinin hastanenin bahçesine baskın düzenlediği aktarıldı.

Lübnan Enformasyon Bakanı Ziyad Makari, İsrail ordusunun gazetecilere kasıtlı bir hava saldırısı düzenlediğini ve saldırıdan önce gazetecilerin uyumalarını beklediğini söyledi.

Bakan Makari, Lübnan'ın güneyindeki Hasbiya'da öldürülen üç gazetecinin Al Mayadeen ve al-Manar TV kanallarında çalıştığını ve İsrail'in “suçlarını” dünyaya aktardığını belirtti.

Makari, “Bu, yedi medya kuruluşunu temsilen 18 gazetecinin bulunduğu yerde, izleme ve takipten sonra, kasıtlı ve planlı bir suikasttır. Bu bir savaş suçudur.” dedi.

İran, BM Güvenlik Konseyi ve Genel Sekreter Antonio Guterres'e gönderdiği bir mektupla Lübnan'da iki vatandaşının İsrail tarafından öldürülmesini şiddetle kınadı ve hesap sorulması çağrısında bulundu.

Al Jazeera'nin aktardığı habere göre, İran'ın BM misyonu sorumlusu Sayid Iravani, gönderdiği mektupta “İsrail rejimi bu kez Lübnan'da iki İran vatandaşını hedef alarak uluslararası hukuku, özellikle de uluslararası insancıl hukuku açıkça ihlal etti” diye yazdı.

İranlı Masoumeh Karbasi isimli kadının ve Lübnanlı kocasının 19 Ekim'de Beyrut'ta ilk saldırıdan kurtulduktan sonra kasıtlı olarak ikinci bir İsrail füzesi tarafından hedef alındığını yazan Iravani, İranlı sağlık görevlisi Dr. Ali Heydari'nin ise 22 Ekim'de Cenevre Sözleşmeleri'nin açık bir ihlali ile öldürüldüğünü belirtti.

İravani, BMGK'dan bu eylemleri “kararlı bir şekilde kınamasını” ve İsrail'i sorumlu tutmasını istedi ve İsrail'in Lübnan'daki eylemlerini ayrıntılı bir şekilde belgelenmesi çağrısı yaptı.

İsrail bir grup yerleşimci, İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF) Gazze Şeridi'ne yerleştirdiği sınır güvenlik bariyerini aştı.

IDF, yerleşimcilerin tampon bölgeye girdiğini ancak Gazze topraklarına girmediklerini açıkladı.

IDF, olay yerine sevk edilen birliklerinin şüphelileri gözaltına aldığını ve bölgeden uzaklaştırdığını söyledi.

קבוצת צעירים יהודים פרצו הלילה למרחב הגבול של רצועת עזה במטרה להיכנס לרצועה. כוח צבאי קפץ למקום באמצע הלילה כדי לפנות אותם - המשטרה עצרה מספר נערים@hod_barel pic.twitter.com/J5qDd0wR0Y

— גלצ (@GLZRadio) October 25, 2024

Lübnan resmi ajansı NNA'nın haberinde, İsrail savaş uçaklarının, Beyrut'un güneyindeki Hasbiya beldesinde gazetecilerin kaldığı otele hava saldırısı düzenlediği belirtildi.

Saldırıda 3 gazetecinin hayatını kaybettiği ifade edilen haberde, konuya ilişkin detaylı bilgi verilmedi.

Filistin’e yönelik saldırılarını sürdüren İsrail ordusu, geçen yıl 7 Ekim'de İsrail’e karşı başlatılan Aksa Tufanı Operasyonu’nda görev alan Hamas Tim Komutanı Muhammed Abu Itiwi'nin öldürüldüğünü duyurdu.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Sözcüsü Daniel Hagari, yayınladığı video mesajda öldürülen Abu Itiwi'nin 7 Ekim'de “İsrailli sivillerin kaçırılması ve öldürülmesinde direkt olarak rol aldığını” savundu.

Abu Itiwi'nin Temmuz 2022'den beri UNRWA (Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı) çalışanı olduğunu iddia eden Hagari, bunun kanıtı niteliğinde belgelere sahip olduklarını söyledi. Hagari, BM yetkililerinden açıklama ve UNRWA çalışanlarının 7 Ekim’deki rolüne ilişkin acil soruşturma talep ettiklerini de sözlerine ekledi.

BM Sözcü Yardımcısı Farhan Haq, günlük basın toplantısında, Gazze'deki duruma ilişkin gazetecilere açıklamalarda bulundu. Haq, BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisinin (OCHA) Gazze'deki yıkıma dikkati çektiğini belirtti.

"Gazze'nin kuzeyindeki kuşatmanın meydana getirdiği çok büyük yıkım, savaşın uluslararası hukuka saygı duyulmadan yürütüldüğünü gösteriyor." diyen Haq, ailelerin bulundukları yerlerde kapana kısıldıklarını ve hareket edemediklerini söyledi.

Haq, Cibaliya'da 50 bin ila 70 bin kişinin bulunduğunu belirterek, İsrail'in saldırıları sonrasında kuzeyden merkeze 63 bin kişinin yerinden edildiğini dile getirdi.

ABD'nin önde gelen gazetelerinden New York Times, İran'ın son füze saldırısına İsrail'den gelecek yanıtı beklediğini iddia etti.

Gazetede yer alan habere göre, İran'ın, İsrail ile savaştan kaçınmaya çalıştığı ancak bir yandan da hazırlık yaptığı ifade edildi.

Haberde, “İran silahlı kuvvetlerine savaşa hazırlıklı olmalarını ama aynı zamanda savaştan kaçınmaya çalışmalarını emretti” denildi.

New York Times gazetesinin dört İranlı yetkiliye dayandırdığı haberde, İran lideri Ayetullah Hamaney'in, İran silahlı kuvvetlerine İsrail'in beklenen misillemesine karşılık vermek için çok sayıda plan hazırlamalarını emrettiği yer aldı.

Yetkililer, İsrail'in saldırısında can kaybı olması halinde İran'ın saldıracağını ve İsrail'in askeri bölgeleri ya da silah depolarını hedef alması durumunda geri adım atabileceğini ifade etti.

Yetkililer ayrıca, İsrail'in petrol sahalarını veya nükleer tesisleri vurması ya da üst düzey yetkilileri hedef alması halinde İran'ın bin kadar balistik füzeyle saldırı düzenleyeceğini söyledi.

İsrail, Lübnan'ın başkenti Beyrut'un güneyine 3 hava saldırısı gerçekleştirdi.

Lübnan resmi ajansı (NNA), Beyrut'un güneyindeki Amirkan Mahallesi'nin 1, Hureyk Mahallesi'nin ise 2 İsrail hava saldırısının hedefi olduğunu bildirdi.

İsrail’in Filistin’e yönelik soykırım niteliğindeki saldırılarına yenileri eklendi. Gazze Sivil Savunma Teşkilatı’ndan yapılan açıklamada, Cibaliye Mülteci Kampı’ndaki 10 evi hedef alan İsrail saldırılarında aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu en az 150 kişinin öldüğü ve yaralandığı bildirildi. Can kaybı sayısına dair kesin bilgi paylaşılmayan açıklamada, "Cibaliye'de korkunç bir katliam yaşanıyor. Kimse onları kurtarmak için harekete geçmiyor" ifadeleri kullanıldı. İsrail ordusunun Najjar, Abu Al-Ouf, Salman, Hijazi, Abu Al-Qumsan, Aqel Abu Rashid, Abu Al-Tarabish, Zaqoul ve Shaalan ailelerine ait evleri hedef aldığı kaydedilen açıklamada, "İşgalci İsrail güçleri bölgedeki tüm bir yerleşim bloğunu bombaladı. Vatandaşlar şu anda bile yaralıları taşımak için yardım çağrısında bulunuyor" denildi. Açıklamada, İsrail güçlerinin Gazze'nin kuzey kesimindeki sivil savunma ve tıp hizmetlerini kesintiye uğratması nedeniyle ölü ve yaralıların tahliyesinde büyük zorluklarla karşılaşıldığı vurgulandı.

İsrail ordusunun, 20 gündür yoğun kuşatma ve saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi'ni ablukaya alması ve çocuk yoğun bakım ünitesini vurmasının ardından Hamas'tan yazılı bir açıklama yapıldı.

Açıklamada, "faşist İsrail ordusunun, Gazze'nin kuzeyinde işlediği vahşi suçların çerçevesini genişlettiği, Meşru Beyt Lahiya'daki Kemal Advan Hastanesi'ni ablukaya aldığı ve yaralı, hasta ve sağlık çalışanlarıyla birlikte hastaneyi vurduğu" ifade edildi.

Gazze'deki hastanelerin, İsrail'in "ölüm ve terör" makinesi tarafından savaş alanlarına dönüştürüldüğü, bu yerlerde en vahşi ve çirkin soykırımın işlendiği vurgulandı.

İsrail'in hastaneleri ablukaya almasının, savaş suçu ve yasaların ihlali olduğuna dikkati çekilen açıklamada, uluslararası topluma ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK) "İsrail'in, sivillere karşı işlediği suçların sona ermesi için harekete geçme" çağrısında bulunuldu.

Açıklamada ayrıca, İsrail'in, barınma merkezleri, hastaneler ve uluslararası hukukla korunan diğer mekanlara yönelik saldırılarına son verilmesi istendi.