Son dakika... ABD birkaç hafta içinde savaş bekliyor: İsrail hızla silah tedarik ediyor
Güncelleme Tarihi:
Gazze Şeridi'ne 7 Ekim'den bu yana saldırılarını sürdüren İsrail, kuzey sınırında da Lübnan Hizbullahı ile çatışıyor. İsrail ile Lübnan arasında "Mavi Hat" olarak tabir edilen sınır hattındaki gerginlik giderek tırmanırken ABD istihbaratının önümüzdeki birkaç hafta içinde yeni bir savaş beklediği öne sürüldü. ABD medyasında yer alan haberlere göre İsrail hızla silah tedarik ediyor. Öte yandan İsrail Yüksek Mahkemesi'nin askerden muaf tutulmalarına dayanak olmadığını belirterek, uygun olanların göreve alınması gerektiğine karar verdiği Ultra Ortodoks Yahudiler (Harediler) bugün sokağa döküldü merkezdeki bir otoyolu trafiğe kapattı.
Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri yaptığı açıklamada, İsrail'in Hayfa limanına gitmekte olan Waler isimli petrol gemisini Akdeniz'de insansız hava araçlarıyla (İHA) hedef aldıklarını belirtti.
Söz konusu "operasyonun" Irak İslami Direnişi ile ortaklaşa gerçekleştirildiğini kaydeden Seri, geminin, "işgal altındaki Filistin limanlarına giriş yasağını" (Husilerin ilan ettiği yasak) ihlal ettiği için vurulduğunu dile getirdi.
Seri, söz konusu geminin maliki şirket ya da saldırı sonucu geminin hasar alıp almadığına ilişkin açıklama yapmadı.
Seri ayrıca, Danimarka merkezli Maersk şirketine bağlı Johannes Maersk gemisine de Akdeniz'de seyir füzesiyle başarılı bir saldırı gerçekleştirdiklerini aktardı.
Husilerin sözcüsü, Maersk şirketinin, İsrail'i en çok destekleyen ve "işgal altındaki Filistin limanlarına giriş yasağını" en çok ihlal eden şirketlerden olduğu bilgisini paylaştı.
Loannis isimli geminin de Kızıldeniz'de insansız deniz aracıyla tam isabet vurulduğunu kaydeden Seri, geminin maliki şirketin ismini açıklamadı.
Seri, Amerikan gemisi Delonix'in ise Kızıldeniz'de balistik füzelerle vurulduğunu belirtti.
ABD ve İsrail'den söz konusu saldırılara ilişkin açıklama yapılmadı.
Gazze Sivil Savunma Sözcüsü Mahmud Basal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun, Şucaiyye'de onlarca evi hedef aldığını, evlerde ve yollarda onlarca ölü ve yaralı olduğunu söyledi.
Savaş uçakları ve topçu saldırılarının sürmesi nedeniyle bu kişilere ulaşamadıklarını kaydeden Basal, Şucaiyye'de saldırılar nedeniyle evlerinde mahsur kalan aileler de olduğunu belirterek bu bölgeden çıkarılmaları için çağrıda bulundu.
İsrail ordusunun, evleri ve altyapıyı bombaladığı ve karadan işgali genişlettiği Şucaiyye'nin durumunun çok zor ve trajik olduğunu dile getiren Basal, "On binlerce kişi Şucaiyye'den göç etti ve oturacakları bir yer bulamadı. Çünkü Gazze'de her yer yıkılmış durumda ve barınma merkezlerinde onlara yer yok." dedi.
Basal, savaşın devam etmesi ve yardım girişlerinin olmaması nedeniyle Gazze ile Kuzey Gazze kentlerindeki gıda ve temel ihtiyaç maddelerinde yaşanan sıkıntıya da dikkati çekti.
İsrail devlet televizyonu KAN 27 Haziran'da ordunun, sabah saatlerinden bu yana Şucaiyye Mahallesi'ne yoğun topçu ve hava saldırılarıyla eş zamanlı olarak karadan girmeye başladığını duyurmuştu.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yer alan Gazze kentinin doğu bölgelerinin boşaltılması çağrısında bulunmuş ve bölge sakinlerinden Şucaiyye, Turkman ve Tuffah mahallelerini boşaltmalarını istemişti.
İsrail'in yoğun saldırılar düzenlediği Gazze Şeridi'nde insanlık dramı yaşanıyor. Sivil yerleşim yerlerini vurarak Filistinlileri göçe zorlayan İsrail ordusu, bölgede taş taş üstünde bırakmıyor.
İSRAİL'İ KINADI
Birleşmiş Milletler Sözcüsü Louise Wateridge Gazze Şeridi'nden yaptığı video bağlantısında Filistinlilerin bombalanmış binalarda yaşamaya ve çöp yığınlarının yanında kamp kurmaya zorlandığını söyledi. Kuşatma altında olan bölgedeki şartları “dayanılmaz” olarak ifade eden Wateridge, İsrail'i kınadı.
"ŞİMDİYE KADARKİ EN KÖTÜ GÜN"
Bölge dışında geçirdiği 4 haftanın ardından Gazze Şeridi'ne döndüğünü belirten Wateridge, bu süre içinde bile durumun “önemli ölçüde kötüleştiğini” belirtti. Wateridge, “Bugün, şimdiye kadarki en kötü gün olmalı. Yarının da hiç olmadığı kadar kötü olacağından şüphem yok” ifadelerini kullandı.
"HER ŞEY MOLOZ YIĞINI"
İsrail saldırılarının başladığı 7 Ekim tarihinden bu yana Gazze Şeridi'nin yerle bir olduğunu vurgulayan Wateridge, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentine döndüğünde şoke olduğunu söyleyerek, “Binalar iskeletten ibaret. Her şey moloz yığını. Ama yine de insanlar orada yaşamaya devam ediyor. Orada su yok, temizlik yok, yiyecek yok. İnsanlar, patlayan duvarların bıraktığı boşlukları örten çarşaflarla bu binalarda yaşıyorlar. Tuvalet olmadığı için insanlar bulabildikleri her yerde tuvalet ihtiyacını gideriyor” dedi.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Sözcüsü Tarik Jasarevic ve Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) Gazze'deki Kıdemli İletişim Görevlisi Louise Wateridge, Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisinin haftalık basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu.
"Dün Gazze'deki 21 hastanın tıbbi tahliyesini memnuniyetle karşılıyoruz. Bu, 7 Mayıs'tan, Refah Sınır Kapısı'nın kapatılmasından bu yana ilk kez oluyor" ifadelerini kullanan Jasarevic, Gazze'de 6 binden fazla travmaya bağlı hasta ve 2 binden fazla kanser ile kalp sorunu ciddi rahatsızlığı olanlar dahil 10 binden fazla tıbbi tahliyeye ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Jasarevic, 7 Ekim 2023'ten sonra Gazze'de 5 bin hastanın tahliye edildiğini, 7 Mayıs'tan bu yana ise bunun gerçekleşmediğini vurgulayarak, "Bu durum, 2 binden fazla kişinin hayat kurtaran kritik öneme sahip özel sağlık hizmetlerinden yararlanamadığı anlamına geliyor." dedi.
Jasarevic, Gazze'de görülen yüksek sıcaklıklar nedeniyle çeşitli bulaşıcı hastalık riskinin arttığını da söyledi.
İsrail Yüksek Mahkemesi'nin askerden muaf tutulmalarına dayanak olmadığını belirterek, uygun olanların göreve alınması gerektiğine karar verdiği Ultra Ortodoks Yahudiler (Harediler) bugün sokağa döküldü. iki saat boyunca İsrail'in merkezindeki ana bir otoyolu trafiğe kapatan Harediler İsrail polisinin müdahalesi ile karşı karşıya kaldı. 
Uluslararası ajansların geçtiği görüntülerde ellerinde 'Hapse gireriz, askere gitmeyiz' pankartları olan genç erkeklerin kendilerini yere attıkları görüldü. Bazı görüntülerde göstericilerin atlı polislerin önünde yere düştükleri ve polisler tarafından yaka paça gözaltına alındıkları görüldü.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Ofisi Sözcüsü Ravina Shamdasan, İsrail-Lübnan sınırında devam eden gerginlikten ve tedirgin edici söylemlerden son derece endişeli olduklarını belirtti.
AA’ya yaptığı açıklamada "Halihazırda yüzlerce kişinin öldüğü, binlercesinin yaralandığı ve on binlerce kişinin yerinden edildiği bu durumdan (İsrail-Lübnan sınırındaki gerilim) son derece endişeliyiz. Ayrıca tedirgin edici söylemler de artıyor" ifadesini kullanan Shamdasan, "gerginliğin azaltılması ve çatışmaların durdurulması" çağrısını yineledi.
İsrail ordusu, Refah'ın batısındaki El-Mevasi bölgesinde yerinden edilen Filistinlilerin çadırlarını vurdu.
Sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, El-Mevasi bölgesine düzenlenen saldırıda 11 Filistinli hayatını kaybetti, 40'ın üzerinde Filistinli de yaralandı.
Saldırıların devam ettiği ve İsrail ordusunun bölge çevresinde toprak barikatlar kurduğu aktarıldı.
Brüksel'de dün yapılan AB zirvesinde liderler, Gazze odağında Orta Doğu'daki gelişmeleri ele aldı.
Zirvenin ardından kabul edilen sonuç bildirisinde, "AB Konseyi, Hamas ve diğer terörist grupların, 7 Ekim 2023'te İsrail'e karşı gerçekleştirdiği acımasız terör saldırılarını en güçlü şekilde kınadığını yineler. İsrail'e ve halkına tam dayanışmasını ve desteğini ifade eder, İsrail'in güvenliğine ve bölgesel istikrara yönelik taahhütlerine tam bağlılığını bir kez daha teyit eder." ifadeleri kullanıldı.
Bildiride, İsrail'in kendini savunma hakkını kullanırken uluslararası insancıl hukuk da dahil uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini her koşulda tam olarak yerine getirmesi ve Uluslararası Adalet Divanının (UAD) hukuki açıdan bağlayıcı kararlarına saygı göstermesinin gerektiği vurgulandı.
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA), X sosyal medya platformundan yapılan açıklamada, İsrail saldırıları nedeniyle eğitim alamayan çocuklara ilişkin değerlendirme yapıldı.
Açıklamada, Gazze'de 625 binden fazla çocuğun 8 aydan uzun süredir okula gidemediği, bunların 300 bininin daha önce UNRWA öğrencisi olduğu aktarıldı. UNRWA personelinin yürüttüğü eğitici faaliyetlerin çocukların okula dönmeye hazırlanmaları açısından kritik öneme sahip olduğu vurgulandı.
İsrail saldırılarından kaçan Filistinli sivillerin sığındığı okullara İsrail ordusunun zaman zaman saldırdığı biliniyor.
DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus açıklamasında, “Dün 21 hastanın Gazze dışına tahliye edilmesini memnuniyetle karşılıyoruz. Bu, 7 Mayıs'ta Refah sınır kapısının kapatılmasından bu yana gerçekleşen ilk tahliye. Halen 10 binden fazla hastanın tıbbi tahliyeye ihtiyacı var. Refah ve Karem Şalom da dahil olmak üzere mümkün olan tüm güzergâhlar üzerinden Mısır'a, Batı Şeria'ya, Doğu Kudüs'e ve gerektiğinde diğer ülkelere tıbbi tahliyelerin kolaylaştırılması çağrısında bulunuyoruz.
Tıbbi tahliyelerin sürdürülmesi ve sürecin güvenli, zamanında, şeffaf ve organize bir şekilde yürütülmesi çağrısında bulunuyoruz. Bu hastaların acilen Gazze'de alamayacakları hayat kurtarıcı özel bakıma ihtiyaçları vardır” dendi.
ABD Temsilciler Meclisi, Dışişleri Bakanlığının "Gazze'de İsrail saldırılarında ölenlerin sayıları hakkında Gazze'deki Sağlık Bakanlığının verilerini paylaşmaması" konulu yasa tasarısını kabul etti.
İsrail'in saldırıları nedeniyle Gazze'de hayatını kaybeden ve yaralanan Filistinlilerin sayısının paylaşılmamasına ilişkin yasa tasarısı, ABD Temsilciler Meclisi üyelerinin oyuna sunuldu.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığının verilerinin ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından paylaşılmasını engellemeyi öngören tasarı, 144 "hayır" oyuna karşı 269 "evet" oyuyla kabul edildi.
Tasarının yasalaşması için Senatodaki oylamadan da geçmesi gerekiyor.
BM'nin en geniş temsil gücü olan 193 üyeli BM Genel Kurulu'nun Başkanı Francis, New York'taki BM merkezinde, Gazze'deki durum, Orta Doğu'daki istikrarsızlık ve BM reformu hakkında AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Gazze'de aralarında neredeyse 16 bin çocuk, 10 bin kadının bulunduğu 37 bin Filistinlinin öldürülmesi ve işgal altındaki Batı Şeria'da artan gerginliğe ilişkin Francis, durumun esasen engellenebilir olduğunu söyleyerek, "Artık yeter! Gazze'de çok fazla sivil hayatını kaybetti. Çok fazla kadın ve çocuk hayatını kaybetti." dedi.
Tüm esirlerin serbest bırakılması ve ailelerine dönmelerine imkan sağlanması gerektiğinin altını çizen Francis, Gazze halkına gerekli yardımın ulaştırılmasının sağlanmasının da şart olduğunu söyledi.
Francis, Gazze halkına hayatlarını tekrar inşa etmeleri için destek sağlanması gerektiğini ifade ederek, ateşkesin ve beraberinde iki devlet temelinde siyasi sürecin başlatılmasının önemini vurgulayarak şöyle dedi:
"Bu katliam, kargaşa ve yıkım sürdürülebilir değil. Bunu daha önce de gördük. Sadece daha fazla nefret, yıkım, ızdırap, acı ve psikolojik bozukluğa neden oluyor. Artık durması gerekiyor ve şimdi buna son verip barış için çabalama zamanı. Savaş uğruna yeterince çaba sarf edildi, artık barış için uğraşmalıyız."
ABD istihbaratı Gazze'de ateşkes sağlanamaması durumunda önümüzdeki birkaç hafta içinde kuzeyde savaş bekliyor. Politico'da yer alan habere göre, Amerikan istihbaratı Gazze Şeridi'nde Hamas'la ateşkes sağlanamaması nedeniyle önümüzdeki haftalarda İsrail ile Hizbullah arasında büyük bir gerilimin yaşanmasını bekliyor. İsmi açıklanmayan üst düzey yetkililer savaşın başlangıç tarihinin belirsiz olduğunu ancak İsrail'in hızla silah tedarik ettiğini ve güç topladığını söyledi.
ABD Başkanı Joe Biden ve eski başkan Donald Trump, Kasım ayında yapılacak seçimler için televizyondaki ilk tartışmalarını gerçekleştirdi. İkili yaklaşık dört yıl sonra ilk kez bir araya gelirken, dünya gündemine birinci sıradan giren tartışmada sadece ABD değil dünyayı da ilgilendiren birçok konu masaya yatırıldı.
Trump Gazze'yle ilgili soruya "İsrail işi bitirmeli" şeklinde cevap verdi. ABD Başkanı Biden’ın İsrail politikasını eleştiren ve Biden’ı “Filistinlilere yakınlık duymakla” suçlayan Trump, Biden’ın çok kısıtlayıcı davrandığını savundu. İsrail’in Hamas’a karşı savaşta daha serbest hareket etmesine izin verilmesi gerektiğini savunan Trump, “Onları bırakıp, başladıkları işi bitirmelerine izin verilmesi gerekiyor” dedi.
ABD’nin İsrail politikasını savunan Başkan Biden, ABD’nin müttefiki İsrail’e desteğinde hiçbir şüphe bulunmadığını söyledi.
ABD’nin İsrail’e vermeyi reddettiği tek şeyin bir tonluk yıkıcı bombalar olduğunu ileri süren Biden, “Bu arada, İran kapsamlı bir balistik füze saldırısı başlattığında dünyayı İran aleyhinde organize eden kişi bendim. İsrail’i biz kurtardık. İsrail için en büyük destek kaynağı biziz” diye konuştu.
Gazze’de savaşın durması için teklif ettiği ateşkes planını savunan Biden, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun da bu ateşkes planını kabul ettiğini ileri sürdü.
İsrail savaş uçakları dün gece Güney Lübnan'da iki noktaya saldırarak, Hiam kasabası ve Odaisseh köyü civarındaki "askeri binalar" ve "askeri yapı"yı yok etti.
Gece saldırılarının havadan çekilen video görüntüleri, İsrail ordusunun Hizbullah'la bağlantılı olduğunu söylediği bölgelere en az dört hava saldırısı düzenlendiğini gösteriyor.
Hizbullah İsrail'in Lübnan'daki son hava saldırılarına tepki olarak dün İsrail'in kuzeyine yaklaşık 40 roket fırlattı, saldırılarda 4 Hizbullah mensubu hayatını kaybetti. İki taraf arasındaki saldırılar şiddetlenerek devam ediyor. 
Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı'nda yer alan Bureyc merkezinde sivil savunma birimine ait karargahın İsrail savaş uçaklarınca doğrudan vurulduğu belirtildi.
Saldırıda sivil savunma ekiplerinden 3 kişinin hayatını kaybettiği, birçok kişinin de yaralandığı kaydedildi.
Nusayrat Mülteci Kampı'ndaki Avde Hastanesi yetkilileri de söz konusu saldırıda ölen 3 kişi ile 12 yaralının hastaneye getirildiğini aktardı.
Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail ordusu, Refah kentinin el-Mavasi bölgesinde kısmen ilerleyerek yerinden edilmiş Filistinlilerin yaşadığı çadırlara roket atışları yaptı.
İsrail'in çadırlara saldırıları sonucu en az 4 kişi yaşamını yitirdi, birkaç kişi yaralandı. Yaralananlar, Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alan Han Yunus kentindeki hastaneye ulaştırıldı.
İsrail'in saldırıları üzerine yüzlerce kişinin bölgeden kaçmak zorunda kaldığı belirtildi.
