Güncelleme Tarihi:
Açılışta özel davetli olarak bulunan Ramazan Öztürk, gazetecilere yaptığı açıklamada, tarihi bir an yaşadığını söyledi.
Öztürk, Lahey gibi Adalet Divanı'nın olduğu bir şehirde açılan bu anıtın Halepçe'deki katliamın dünya kamuoyuna daha çok duyurulmasına katkı sağlamasını umduğunu dile getirdi.
Anıtın açılışının bir bakıma Halepçe katliamının soykırım olarak kabulü anlamına geldiğini vurgulayan Öztürk, "Umarım dünya kamuoyu Halepçe katliamını soykırım olarak kabul eder. Cesetlerle dolu Halepçe sokaklarını dolaşırken kendime şunu soruyordum: Böylesine büyük bir soykırımı hangi sözcüklerle anlatabilirim? Nasıl bir fotoğraf çekmeliyim ki sözcüklere sığdıramadıklarımı o anlatsın. Sonra, Ömer Hawar ve kucağındaki oğlunun cesedine rastladım. O an bir şey çekti beni. Sanki “işte aradığın benim” der gibi.. Deklanşöre kaç kez bastığımı hatırlamıyorum.. İşte o fotoğraf karesi Halepçe soykırımının ‘Sessiz Tanık’ı oldu. O dönemde dünya gözlerini ve kulaklarını kapattı ama Sessiz Tanık, hayatını kaybeden binlerce Kürt insanının sessiz çığlığı oldu. Bugün Lahey’de heykelleşti. Sessiz Tanık, artık burada insanlık âlemine, “Kürtlerin Halepçe’de uğradığı soykırımı artık tanıyın” diye seslenecek. Dünya bu soykırımı kabul edene kadar da hiç susmayacak. Çünkü Halepçe’de sadece Kürtler değil, aslında orada insanlık öldü. Bu tür katliamlara her sessiz kalındığında, insanlık bir kez daha ölüyor. Savaşların "kirli" olduğunu ve her geçen gün daha da kirlendiğini unutmamız gerekiyor. Bu anlamda Sessiz Tanık fotoğrafının heykelleştirilmesi ve Kimyasal Silahları Önleme Örgütü’nün önüne konulması çok önemlidir" diye konuştu.
Bronz anıtın, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin maddi katkıları ve Hollanda'da faaliyet gösteren Halepçe Anma Komitesi'nin girişimleriyle yaptırıldı.
Kimyasal saldırıda hayatını kaybeden baba ile kucağındaki çocuğunu tasvir eden eserin, aynı zamanda Halepçe katliamıyla ilgili yurt dışında açılan ilk anıt olma özelliğini taşıyor.
Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün bahçesine konan Sessiz Tanık fotoğrafının heykelinin yanı sıra bir de Nelson Mandela’nın bir heykeli burada bulunuyor.
Örgütün konferans salonunda ve anıtın açılışı sırasında birer konuşma yapan Ahmet Üzümcü’nün Genel Direktörü olduğu Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü, 2013 yılında Nobel Barış Ödülü'ne layık görülmüştü.
Irak'ın devrik Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in emriyle 1988'de Halepçe'de düzenlenen kimyasal saldırıda, çoğu çocuk 5 binden fazla Kürt ölmüş, binlercesi de yaralanmıştı.
Saddam Hüseyin rejiminin, yakın tarihin gördüğü en büyük dramlardan olan Halepçe katliamında kullandığı kimyasal silahların hammaddelerinin bir bölümünün Hollandalı iş adamı Frans van Anraat'ın temin ettiği ortaya çıkmıştı.
Kimyasal silah yapımında kullanılan "TDG" adlı maddeyi satan Frans van Anraat, 2006 yılında ülkesinde yargılanarak, hapse mahkûm edilmişti.
Savaş ve insanlığa karşı suçlardan 17 yıl hapis cezasına çarptırılan Van Anraat, aynı zamanda mağdurlara toplam 400 bin avro tazminat ödemeye mahkûm olmuştu.
Hollanda'da cezaevinde bulunan Van Anraat, farklı medya organlarına verdiği röportajlarda, Saddam Hüseyin'e kimyasal silah hammaddesini sağladığını itiraf etmiş ancak nerelerde kullanılacağını bilmediğini ileri sürmüştü.