Oluşturulma Tarihi: Ocak 15, 2006 00:00
1 Temmuz’da AB Dönem Başkanlığı’nı devralacak olan Finlandiya bugün seçime gidiyor. Fin halkının Türkiye’nin AB üyeliğine soğuk baktığı dönemde bile "Sözümüzü tutmalıyız" diyen Cumhurbaşkanı Tarja Halonen, bir sürpriz olmazsa ikinci kez göreve gelecek. Hürriyet’e konuşan Halonen, "Türkiye AB yolunda vites küçültmesin, yeter" diyor.
AVRUPA Birliği ülkelerinde Türkiye yanlısı siyasetçiler, esen milliyetçi rüzgarlarla oy ve popülerlik kaybederken, son yıllarda tek bir ülkenin cumhurbaşkanı Türkiye’yi hararetle desteklemesine karşın oylarını artırdı. 6 yıldır Fin halkının "mesafeli" tutumuna rağmen Türkiye’nin AB üyeliğini savunan ve şimdi halkını da Türkiye’nin tam üyeliğine ikna eden Finlandiya Cumhurbaşkanı Tarja Halonen, bugün yapılacak
seçimler öncesinde yüzde 55’e varan oy potansiyeliyle, en yakın rakibi olan Türkiye karşıtı muhafazakar aday Sauli Niinisto’nun 32 puan önünde görünüyor. Anketlere göre sandıktan yüzde 18 civarında oyla çıkacak üçüncü aday Matti Vanhanen de, Türkiye’nin üyeliğine karşı değil. Sondaj sonuçları sandığa yansırsa, Halonen’nin ilk turda seçilmesi bekleniyor.
2006 yılının ikinci yarısında Avusturya’dan AB Dönem Başkanlığı’nı devralacak olan Finlandiya, Mart ayında bitirilmesi beklenen tarama sürecinin ardından Türkiye ile başlayacak müzakerelerde kilit konumda olacak. 62 yaşındaki Cumhurbaşkanı Halonen, başkent Helsinki’ye 170 kilometre uzaklıktaki Turku şehrinde bulunan konutunda Hürriyet’in sorularını yanıtladı.
AB Dönem Başkanı olacağınız müzakere sürecinde Türkiye konusundaki tutumunuzda herhangi bir değişiklik olacak mı?
Her şeyden önce, AB’nin ahlaki bir çıkmaza düşmemesi, ikiyüzlülük yapmaması için 40 yıldır Türkiye’ye verilen sözlerin tutulması gerekiyor. Türkiye’nin AB adaylığı, bir önceki Dönem Başkanlığı’mızda, 1999 Helsinki Zirvesi’nde tescil edilmişti. O dönemde Dışişleri Bakanı’ydım ve en büyük desteği yine biz vermiştik. Bu dönemde de Türkiye demokratikleşme yolunda adım attığı sürece tam üyelik hedefiyle aynı şeyi yapacağız.
AB liderleri hep yasalar kadar, uygulamanın da önemini vurguladı. Türkiye sizce uygulamada nasıl?
Türkiye’de yerleşik bir demokrasi geleneği var. Eğer bir ülkede sorunlar halkın kendisi tarafından dile getiriliyorsa, korkacak bir şey yoktur, sorunlar çözülür, çünkü halk talep edecek güçtedir. Bu ortam korunmalı ve geliştirilmeli. Özgürlükler zarar vermez.
Fin halkı iddia edildiği gibi Türkiye’nin AB üyeliğine karşı mı
Ülkemizdeki yarı başkanlık sistemi nedeniyle Cumhurbaşkanı’nın asli görevi dış politikadır. Bugün kamuoyu yoklamalarında bu suçlamaları yönelten adaylarla aramızda büyük fark çıkıyorsa, bu Fin halkının dış politikamıza destek verdiğini gösterir. Öyleyse Fin halkı, Türkiye’ye destek vermemizden memnun. Son anketler de bunu gösteriyor.