Güncelleme Tarihi:
ABD ve Türkiye ise Irak’ı bir arada tutma seçeneği tüketilinceye kadar bağımsızlığın ötelenmesinden yana.
IRAK parçalanırken bağımız Kürdistan senaryosunun Türkiye, İsrail ve ABD’nin himayesinde işleyeceğine dair bir algı var. ABD’de Neo-Conlar İsrail’le ‘doğal müttefik’ olacak bir Kürt devletini iple çekse de Barack Obama yönetimi, yeni bir askeri serencama açık değil. Öncelik Irak’ı toparlayacak bir hükümet. Türkiye’nin yatırımlar ve petrol anlaşmasıyla Kürtlerin elini güçlendirdiği doğdu. Ancak stratejik bir ilişki, Kürtleri adım atmadan önce Ankara’ya bakmak zorunda bırakıyor. Hükümet resmi söylemde Irak’ın toprak bütünlüğünden yana tutumunu korusa da ülkenin dağılması halinde bağımsız Kürdistan’a açık kapı bırakıyor. Sorun zamanlamada. Türkiye, Kürt sorununa çözüm bulmadan Irak’taki yeni duruma yakalanmak istemiyor.
İsrail müttefik arıyor
İsraillilerin ne düşündüğü de sır değil. Arap kuşatmasına karşı İsrail, İslam dünyasında meşruiyetini güçlendirecek müttefikler arıyor. Bu bağlamda Kürtleri önemsiyor. Barzan ve Akre’deki ‘Yahudi Kürtler’le Barzani ailesinin ilişkileri hep iyiydi. İsrail’in kuruluşu ve 1967 savaşı sonrası Yahudi göçünde Kürtlerin yardımı oldu. Geçmişe dayalı iyi ilişkiler, bugün 150 bin kadar Yahudi Kürt’ü barındıran İsrail ile temaslara da olumlu yansıyor. Baas’ın Araplaştırma politikasına Kürtler isyan ettiğinde Molla Mustafa Barzani, İsrail’le ilk görüşmeyi 1963’te yaptı. İran istihbaratı SAVAK’ın ayarladığı görüşme sonrası Mossad, Kürtlere silah, para ve istihbarat desteği sundu. Molla Barzani’nin 1967’de Savunma Bakanı Moşe Dayan’la çekilmiş fotoğrafları da bu özel ilişkinin tarihine ışık tutuyor. Barzani, İsrail’e ikinci ziyareti 1973’te yaptı. Gizli tutulan ilişkileri 1980’de eski Başbakan Menahem Begin ifşa etti. Mesut Barzani ve Celal Talabani de eski Başbakan Ariel Şaron’la bir araya gelmişti.
Destek açıklaması
Mesut Barzani de 2006’ta Kuveyt’te “Bağdat İsrail’le diplomatik ilişki kurarsa biz de Erbil’de konsolosluk açabiliriz” demişti. Haliyle böylesi bir geçmiş nedeniyle Türkiye’nin Erbil’le imzaladığı 50 yıllık anlaşma çerçevesinde Ceyhan’a pompalanan petrolü alan gemilerin Aşkelon’a demir atması ya da “Kürdistan’ın geleceğini belirleme vakti geldi” diyen Barzani’ye ilk olumlu tepkinin İsrail’den gelmesi şaşırtıcı değil. Cumhurbaşkanı Şimon Peres, 25 Haziran’da Obama’ya Irak’ın dış müdahale olmadan bir arada tutulamayacağını belirtip “Kürtler kendi demokratik devletlerini yarattılar” diyerek bağımsızlığa destek istedi. Ertesi gün Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, Paris’te ABD’li mevkidaşı John Kerry’ye “Kürtlerin bağımsızlığı kaçınılmaz bir sonuç” dedi. Başbakan Binyamin Netanyahu ise önceki gün mesajı daha da netleştirdi: “Kürtlerin bağımsızlık arzularını desteklemeliyiz.” Peres’in Türkiye’nin Kürtlerin yeni statüsünü kabul edeceği görüntüsü verdiğini söylemesi de önemliydi.
Peşmerge’ye eğitim vermişlerdi
Kürtlerle Bağdat arasında 1970’te yapılan özerklik anlaşması Kerkük’e takılırken İsrail özerk unsurların oluşmasında katkılar sunuyordu. Kürt bölgesindeki Mossad’ın eski istasyon şefi Eliezer Tsafrir’e göre İsrailliler 1963-1975’de Peşmerge’yi eğitti. İsrail, 1991’de Çöl Fırtınası Harekâtı sırasında Türkiye üzerinden Kürtlere yardım göndermiş, Başbakan İzak Şamir de ABD’den Kürtlere koruma istemişti. Seymour Hersh’e göre 2003’deki işgalin ardından İsrailliler yine Peşmerge’yi eğitti. İsrailli bir yetkiliye göre İsrail için Irak Kürdistanı artık Irak, İran ve Suriye üzerinde bir gözdü. 2006’de BBC, İsrailli ajanların verdiği atış talimini görüntülemişti.