Güncelleme Tarihi:
Bu yılki Genel Kurul görüşmelerine ürünlerin, fikirlerin, kültürlerin ve dünya görüşlerinin alışverişinden doğan bir uluslararası bütünleşme süreci olarak tanımlanan ve 1990’lı yılların başından bu yana uluslararası düzenin en önemli gündem maddelerinden biri olan “küreselleşme” kavramı damgasını vurdu. Bu kavram, Trump ve diğer dünya liderleri arasında polemik konusu oldu. Trump’ın konuşmasındaki en çarpıcı vurgulardan biri de uluslararası ilişkilerin en temel esaslarından olan küreselleşme kavramına dair görüşleri oldu.
ABD Başkanı, “Amerikan egemenliğini asla seçimle gelmemiş, hesap vermeyen bir küresel bürokrasiye teslim etmeyeceğiz. Amerika’yı Amerikalılar yönetir. Küreselleşme ideolojisini reddediyoruz ve vatanseverlik ideolojisini benimsiyoruz” diyerek tutumunu ortaya koydu.
‘ÇOCUKLARIMIZ BİZİ İZLİYOR’
Trump’ın “küreselleşme karşıtı” tutumuna ABD gibi BM Güvenlik Konseyi’nin Daimi Üyesi olan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’dan yanıt geldi. Trump’tan sonra kürsüye çıkan Macron, çok taraflılık politikasını ve küreselliği savundu. Macron, milliyetçiliğin başarı getirmeyeceğini ve ülkeler temel ilkeleri savunmaktan vazgeçerlerse bunun sonucunun savaş olacağını belirterek “Çok taraflılığın silinmesini ve tarihimizin dağılmasını kabul etmiyorum. Çocuklarımız bizi izliyor” diye konuştu.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de BM Genel Kurulu’nda ülkesini hedef alan Trump’a Genel Kurul’da yaptığı konuşmada cevap verdi. Trump’ın küreselleşme karşıtı tutumuna değinen Ruhani, “Çok taraflılıkla karşı karşıya gelmek kuvvetin değil, akıl zayıflığının bir belirtisidir. Kompleks ve yakın bağlantılı bir dünyayı anlamadaki yetersizliği gösterir” ifadelerini kullandı. Hasan Ruhani, “İran açıkça şunu söylüyor: savaşa, yaptırımlara, tehditlere, zorbalığa hayır; sadece hukuka ve yükümlülüklere uygun davranılmalı” diyerek, Tahran’ın uluslararası düzene bakışını özetledi.
‘DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR
BM Genel Kurulu’nda önceki gün konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da BM’nin yapısı ve işleyişi konusunda reforma gidilmesi gerektiğini vurgulamıştı. Erdoğan, “Dünya beşten büyüktür derken de ortak vicdanın sesi olduğumuza inanıyoruz” demişti. Erdoğan, ‘Foreign Policy’ dergisi için yazdığı makalede de “İnsanlığın kalbi olması beklenen Birleşmiş Milletler’in nabzı bugün atmamaktadır” ifadesine yer verdi.