Güncelleme Tarihi:
Özellikle yabancı basında çıkan yorumlarda, Küba'nın sosyalist modelinin yenilgiye uğradığı ve kapitalizme geçiş yaptığı yönünde yoğun değerlendirmelere yer verildi.
Ancak Kübalılar bu değerlendirmelerin maksatlı olduğu ve bu nedenle de çok sayıda yanlış anlama yaşandığı görüşünde.
Tartışmaların yoğun olarak devam ettiği bir dönemde, Küba'nın Ankara Büyükelçisi Jorge Quesada Concepcion, dünya kamuoyunda "Küba Beşlisi" olarak tanınan ve 12 yıldır ABD'de casusluk suçlamasıyla tutuklu bulunan beş Kübalıyla ilgili bir toplantıya katılmak üzere geldiği İstanbul'daki Jose Marti Küba Dostluk Derneği'nde konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı.
Söze "Küba'da çok enteresan gelişmeler yaşanıyor" diye başlayan Concepcion, söz konusu olan Küba olduğunda elbette ki ekonomik meselelerin ön plana çıktığını kabul etti.
Ancak Concepcion, "Bir süredir yalnızca ekonomide değil, eğitim, sağlık ve kültür alanında çok ciddi değişimler yaşanıyor. Değişen şartlar ışığında biz de değişmeliyiz. Ancak Küba'da değişmeyen tek şey sosyalizm olacak" dedi.
Fidel Castro geçtiğimiz günlerde yaptığı bir değerlendirmede, mevcut ekonomik modelin Küba için bile çalışmadığını söylemişti.
DEVLETİN EKONOMİDEKİ ROLÜ SÜRECEK
|
Küba'da hazırlanan yeni ekonomik plana göre, ilk aşamada 500 bin kişinin mevcut işlerinden başka alanlara kaydırılarak, yapılacak devlet desteğiyle kendi işlerini kurması öngörülüyor. Bu değişimi kabul etmeyenlere ise maaşlarının yüzde 70'i kadar bir işsizlik yardımında bulunulacak.
Küba'nın küresel kriz ve halen devam eden ağır ambargo nedeniyle ekonomik sorunlarla mücadele etmek için açıkladığı bu yeni plan, sosyalizmden çıkarak kapitalizme doğru ilerlediği yönündeki yorumları da beraberinde getirdi.
Bu soruyu sorduğumuz Küba'nın Ankara Büyükelçisi ise net bir dille bu yorumların "kasıtlı" olduğunu söyledi: "Kapitalizmin ana unsuru nedir? Özel girişimcilik. Küba'da buna izin verilmeyecek. Çalışanların farklı sektörlere kaydırılması söz konusu. Devlet en tepede kalmayı ve bütün ekonomiyi kontrol etmeyi sürdürecek."
Concepcion ayrıca, Küba'da bir değişiklik yapılacağı zaman bunun hükümetten parlamentoya gönderilip doğrudan onaylanmadığını, değişiklik tekliflerinin önce sendikalar ve çalışma yerlerinde düzenlenen toplantılar aracılığıyla halka anlatılıp, görüşlerinin sorulduğunu söyledi.
Küba'da bir süredir devam eden çalışmalarının ardından hazırlanan ekonomik program şu anda halkın görüşlerine sunulmuş durumda. Bu sürecin sonunda programda halkın istekleri doğrultusunda değişiklikler olması mümkün.
HİÇBİR SİSTEM MÜKEMMEL DEĞİLDİR
Küba'daki sosyalizmin kesin dille yazılmış bir kitabının olmadığını, bu nedenle de sistemi kendilerinin yönettiğini anlatan Concepcion, şartlar değiştikçe, belirli ilkelerin aynı kalması kaydıyla, sistemin de değişmesinin kaçınılmaz olduğunu ifade etti.
Concepcion uygulanan ambargonun hayatlarını çok zorlaştırdığını ve herkes kadar etkilendikleri ekonomik krizle tek başlarına mücadele ettiklerini söyledi.
Küba büyükelçisine göre, ABD'nin mevcut koşullar altında ambargoyu kaldırmamasının tek nedeni "diğer ülkelerle ticaret yaparak ayakta kalan sosyalist bir ülkenin varlığını" istememesi.
Concepcion, üst düzey bir yabancı diplomatın yapmasına pek alışık olmadığımız şekilde çok samimi bir özeleştiride bulunarak, "Hiçbir sistem ya da kişi mükemmel değildir. Herkes hata yapar, biz de yapmışızdır. Ancak önemli olan Küba'nın sosyalist bir devlet olarak varlığını sürdürebilmesi için gerekli adımları atmak. Biz de bunun için çalışıyoruz" diye konuştu.