Kriz gölgesinde AB ile diyalog
Güncelleme Tarihi:
AVRUPA Birliği ile Türkiye, 25 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Birlik kurumlarının liderleriyle Brüksel’de yaptığı toplantının ardından bakanlar düzeyinde yapılacak Siyasi Diyalog Toplantısı için bugün masaya oturuyor. Toplantı, Almanya ile Türkiye arasında gerginliğin tırmandığı bir dönemde yapılması açısından da önem taşıyor. AB içinde Türkiye’ye karşı daha sert tavırdan yana olanları şu ana kadar frenleyen Almanya’nın, Berlin-Ankara hattındaki gerginliği AB boyutuna taşıyıp taşımayacağının ilk sinyalleri de bu toplantıda gelecek.
Türkiye’yi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile AB Bakanı Ömer Çelik’in, AB kanadını ise Yüksek Temsilci Federica Mogherini ile AB Komisyonu’nun Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn’ın temsil edeceği toplantıda öne çıkacak ana başlıkları ve tutumlar şöyle özetlenebilir:
ÜYELİK MÜZAKERELERİ: Türkiye, hedefinin tam üyelik olduğunu ve alternatiflere kapalı olduğunu vurgulayacak. AB’den, özellikle ‘yargı ve temel haklar’ (23) ile ‘adalet, özgürlük ve güvenlik’ (24) başlıkları konusunda adım talep edecek. AB ise ‘mevcut siyasi ortamda’ yeni başlık açılmasının söz konusu olmadığını vurgulayacak.
HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ: AB kanadı hukukun üstünlüğü ve insan hakları konularını öne çıkaran ve öncekilere oranla tonu daha yüksek mesajlar verecek. Türkiye ise OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun faaliyete geçip başvuruları kabul etmeye başlamasını koz olarak kullanacak.
AB-TÜRKİYE ZİRVESİ: Türkiye, düzenli zirveler yapılması konusundaki kararlara rağmen bunların uygulanmaması eleştirecek. Her ne kadar AB kanadı 2018 bahar aylarını daha elverişli görse de Türkiye, olası bir zirvenin 2017 bitmeden yapılmasını isteyecek.
VİZE MUAFİYETİ: Türkiye, bu alandaki eksikleri giderme konusundaki çabalarına dikkat çekecek ve AB’den yapıcı yaklaşım talep edecek. AB kanadı ise vize muafiyeti için Türkiye’nin gerekli tüm kriterleri yerine getirmesi gerektiği mesajını yineleyecek.
GÜMRÜK BİRLİĞİ: Türkiye, artık beklentileri karşılayamaz hale gelen Gümrük Birliği’nin güncellenmesine yönelik müzakerelerin başlaması gerektiğinin altını çizecek. AB ise mevcut ortamda çabuk adım atılmasının mümkün olamayabileceğini dile getirecek.