Güncelleme Tarihi:
RUSYA ile Batı arasında geçen hafta Ukrayna krizi gölgesinde yapılan ve fiyaskoyla sonuçlanan güvenlik görüşmeleri sonrasında taraflar diplomasiyi kenara bırakarak, tekrar silahları koz olarak kullanmaya başladı. Rus tarafı, Avrupa’nın göbeği sayılan Kaliningrad bölgesiyle ABD’nin arka bahçesi Küba ile Venezuela’ya nükleer başlıklı füzeler yerleştirebileceğini söylerken, NATO da Avrupa’da Rus tehdidine karşı kuvvet indirimine gitmeyi düşünmediğini ilan etti.
‘ASKER ÇEKMEYİZ’
Kremlin’in sert askeri adımlar atmaya hazır olduğunu Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov açıkladı. Batı’da daha iyi anlaşılması için Amerikan CNN televizyon kanalına konuşan Peskov, Moskova’nın Ukrayna sınırında bulundurduğu 100 bin askerlik ordusunu kışlalara geri çekmek niyetinde olmadığını duyurdu.
KÜBA VE VENEZUELA
ABD ve NATO’ya yönelik uyarıcı ses tonuyla Rusya’nın kızgınlığını dile getiren Peskov, “ABD ve NATO her geçen gün Ukrayna’ya biraz daha derin yerleştiği sırada bizim Ukrayna sınırındaki kuvvetlerimizi geri çekmemiz beklenemez. Rusya, Ukrayna’da yapılan bu işleri kendisini hedef alan ciddi tehdit olarak algıladığı için sınırdaki kuvvetlerini geri çekmeyecek. Ayrıca bizim Kaliningrad bölgesine ne tür silahlar yerleştireceğimiz kimseyi ilgilendirmez. Rusya kendi topraklarında savunmasının gerektirdiği ve uygun gördüğü silahları konuşlandıracak. ABD’de konuşulmaya başlanan Küba ile Venezuela’ya füzeler konuşlandırabileceğimiz konusuna gelince Küba ve Venezuela da Ukrayna gibi egemen ve bağımsız iki devlet. Kiminle askeri işbirliği yapacakları onların bileceği iş” dedi. Rusya’nın 2019 yılından bu yana ana topraklarından ayrı duran Kaliningrad bölgesine tüm kıtayı hedefine alabilecek “İskender-M” nükleer başlık taşıyabilen füzeler konuşlandırmakla suçlanmıştı.
‘NATO GERİ ADIM ATMAYACAK’
Rusya’nın sert açıklamalarına NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg yanıt verdi. Kanadalı CBC televizyon kanalına konuşan NATO Genel Sekreteri, Avrupa’nın doğusunda Ukrayna krizi fitilinin Batı tarafından değil, Rusya tarafından ateşlendiğini söyleyerek “Rusya çok tuhaf tavır sergiliyor. Sanki Rus işgaline maruz kalan, mağdur edilen ülke Ukrayna değilmişçesine kendi güvenliğinden söz ediyor. Ukrayna krizinin fitilini Batı değil, Rusya 2014 yılında ateşledi. Sınırdaki kuvvetlerini geri çekerek kıtada güvenliği arttırıcı adımları da onların atması gerek. Ukrayna’nın yanı sıra Rusya’nın 1997’den sonra NATO’ya üye olan ülkelerden silahların geri çekilmesi talebine gelince. Bu saçma bir talep. NATO yönetimi bunu kabul ederse, birçok Avrupa ülkesi Rusya karşısında savunmasız kalacak. NATO’nun böyle bir adım atması söz konusu olamaz. Biz Rusya ile yeni görüşmelere hazırız” açıklamasını yaptı.
UKRAYNA’DA BİR DE SİYASİ ÇEKİŞME
UKRAYNA’nın doğusunda Rusya yanlısı ayrılıkçıların denetimindeki Donbas bölgesinde bulunan Donetsk ve Lugansk’tan kömür temin ettiği gerekçesiyle ‘vatana ihanet’ ve ‘terörizme finansman sağlamakla’ suçlanan eski Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko, hâkim karşısına çıkmak üzere dün sabah aralıkta gittiği Polonya’dan ülkesine döndü. Başkent Kiev’deki Julyani Havaalanı’nda pasaport kontrolünden geçtikten sonra bir açıklama yapan Poroşenko, “Bir kısmı sınır muhafızları üniforması giyen, bir kısmı siyah üniformalı olan kolluk kuvvetleri, 15 dakika boyunca Ukrayna topraklarına girmemi hukuka aykırı bir şekilde engellemeye çalıştı. Pasaportumu aldılar ve benim Poroşenko olduğum konusunda ciddi şüpheleri bulunduğunu söylediler” dedi. Daha sonra mahkeme karşısına çıkan Poroşenko’nun kefalet bedeli 35 milyon dolar olarak belirlendi. Poroşenko’nun Donbas’tan yapılan kömür sevkıyatları ile ilgili olarak vatana ihanet etmekle suçlandığı belirtilmişti.