Güncelleme Tarihi:
İngiltere Kraliçesi 2’nci Elizabeth’in en büyük oğlu, 73 yaşındaki Charles, dün Londra’da yapılan törenle resmen kral ilan edildi. Geleneklere uygun şekilde trompetli, top atışlı törenlerle gelişme halka duyuruldu.
Buckingham Sarayı’na yürüyerek 7 dakika mesafedeki St James’s Sarayı’nda dün, sonuncusu 70 yıl önce yapılmış bir tören tekrarlandı. Kıdemli hükümet yetkilileri, kilise gibi kurumlardan görevliler ve Birleşik Krallık dışında Charles’ı devlet lideri olarak tanıyan 14 ülkeden temsilciler sarayda toplandı. Yaklaşık 250 kişilik kalabalık huzurunda Charles resmen kral ilan edildi.
İLK KEZ YAYINLANDI
Aslında Charles, annesinin ölümüyle birlikte anında kral unvanı aldı ancak bunun resmiyet kazanması için dün Katılım Konseyi’nde geleneksel tören yapıldı. Kraliçe’nin ölümü perşembe akşama doğru açıklandığı için önceki güne yetişmeyen tören, dün bir gün gecikmeyle gerçekleşti ve ilk kez televizyonda yayınlandı. Kraliçe Elizabeth’in taç giyme töreni BBC tarafından yayınlanmış, ancak Katılım Konseyi töreni kayda alınmamıştı.
HARRY SALONDA DEĞİLDİ
Törende önce Kraliçe 2’nci Elizabeth’in ölümü resmen açıklandı, ardından Charles’ın kral olduğu duyuruldu. Salondaki kalabalık bu esnada “Tanrı kralı korusun” diye bağırdı. Duyuru metni, okunmasının ardından Başbakan Liz Truss, Kral’ın eşi Konsort Kraliçe Camilla ve Kral’ın oğlu, Galler Prensi William tarafından imzalandı.
Törene unvanlarından vazgeçerek ABD’ye taşınan, Charles’ın diğer oğlu Harry ile eşi Meghan katılmazken, Prens William’ın eşi Kate de salonda yoktu.
ESKİ BAŞBAKANLAR İZLEDİ
Camilla ve William tören boyunca Kral’ın yanında beklerken, eski başbakanlar Boris Johnson, James Cameron, Theresa May, Gordon Brown ve Tony Blair dahil tüm konuklar Kral’ı ayakta dinledi. Konuşmasına annesi Kraliçe Elizabeth’i anarak başlayan Charles, “Annemin hükümdarlığı, süresi ve adanmışlığı eşsizdi. Bugün yas tutarken, bu inançla dolu ömre de teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi, ardından “Bana kalan bu büyük mirasın ve hükümdarlıkla gelecek ağır sorumluluklarının bilincindeyim” diye ekledi.
KORUYUCU VE KOMUTAN
Konuşmasının ardından 3’üncü Charles, Kraliçe için devlet cenaze töreni yapılacak günü resmi tatil ilan etti. Ayrıca İskoçya Kilisesi’ni korumaya yemin etti. Peşinden duyurusunu yaptığı taahhütü imzaladı. Charles böylece; Birleşik Krallık’ın hükümdarı, İngiltere Kilisesi’nin Yüce Başkanı, Britanya Silahlı Kuvvetleri Başkomutanı ve İngiliz Milletler Topluluğu Başkanı unvanlarını almış oldu.
BALKONDAN OKUNDU
St James’s Sarayı’ndaki seremoni, Charles’ın kral ilanının balkondan okunması ile tamamlandı. O esnada tören bandosu eşliğinde Ulusal Marş “Tanrı kralı korusun” sözleriyle okundu. Kral Muhafızları’nın 3 kez tekrarladıkları kutlama tezahüratı törenin öne çıkan anlarından oldu. Londra’nın merkezinde de ayrıca bir tören yapıldı ve duyuru metni burada da okundu. Binlerce turist o anları izledi. Törenin bitiminde Hyde Park, Londra Kulesi, Edinburgh Kalesi, Hillsborough Kalesi ve Cardiff Kalesi’nden top atışları yapıldı. Ayrıca Birleşik Krallık bayrakları bir saat süreyle göndere çekildi. Ardından Kraliçe’nin ölümü nedeniyle devam eden 7 günlük resmi yas kapsamında yeniden yarıya indirildi.
CHARLES PARALARA SOLDAN POZ VERECEK
3’üncü Charles’ın tahta geçmesiyle Kraliçe Elizabeth’in profilinin basılı olduğu metal para ve banknotlar zaman içinde toplanarak yenileriyle değiştirilecek. Elizabeth’in dolaşımda bulunan 29 milyar adet bozuk paradaki beş farklı portresinin tümü yüzünün sağ kısmından. Geleneklere göre Kral Charles şimdi, annesinin zıt istikametine yani sola bakarak poz verecek. 17’nci yüzyıldan beri tekrarlayan bu eski geleneğe göre her hükümdar, selefinden farklı yönde poz vererek kendi dönemini öncekinden ayırıyor. Bunun tek istisnası olan ve selefine rağmen sol yanını paraya bastıran 8’inci Edward tahtta sadece bir yıldan az kalabilmiş.
KRALİYET AYAKTA KALABİLECEK Mİ
2’nci Elizabeth 70 yıllık hükümdarlığı boyunca egemenliği altındaki toprakların önemli bir kısmının elinden kayıp gittiğini gördü. Birleşik Krallık ve İngiliz Milletler Topluluğu içinde şahsına yönelik sevgi, kraliyetin daha fazla erimesini önleyen belki de en önemli şey oldu. Şimdi Elizabeth’in ölümünün ardından başta Kanada olmak üzere birçok ülkede İngiliz monarşisinin geleceği sorgulanmaya başlandı bile.
Sevilen 2’nci Elizabeth figürünün yokluğunda bazı ülkelerin geçen yıl Barbados’un yaptığına benzer şekilde kraliyetle bağlarını koparması bekleniyor. Özellikle Kanada’nın Fransızca konuşulan bölgesinde kraliyeti terk etmeyi savunanların oranı yüzde 71’i buluyor. Charles geçen mayısta bu ülkeyi ziyaret etmiş ve çok az ilgiyle karşılanmıştı. Kraliçe’nin ölümünden önce yapılan bir ankete göre halkın yüzde 67’si onun Kral olmasından memnun değil.
İLK EMRİ: MEGHAN'I GETİRME
Kraliçe Elizabeth’in sağlığının kötüye gittiğinin bildirilmesinin ardından Charles, Prens Harry’ye beraberinde Meghan’ı getirmemesini tembihlemiş. İngiliz gazetesi The Sun’a göre Charles, Kraliyet Ailesi’ne yönelik suçlamalarıyla tartışmalı bir figür olan Meghan’ın hoş karşılanmayacağını çok net şekilde belirtti.
Harry’nin Kraliyet unvanlarını terk etmesinin ardından çift, ABD’ye taşınmıştı.
Telefon görüşmesinde oğlu Harry’ye, “Böylesi üzücü bir zamanda Meghan’ın Balmoral’da olmasının uygun olmayacağını” söyledi. İkili, Kraliçe’nin öldüğü gün tesadüf eseri Londra’da bulunuyordu. Prens Harry, Kraliçe’nin ölümü kamuoyuna açıklandıktan 1.5 saat sonra Balmoral’a varabilmiş, sonrasında buradan ayrılan ilk aile üyesi olmuştu.
KARDEŞLER BULUŞTU
Aralarındaki sürtüşmeye karşın Galler Prensi William ve kardeşi Harry, eşleriyle dün Windsor Kalesi’nde bir araya geldi. İngiliz basını Prens William’ın, kardeşi Harry ve eşi Meghan’ı Windsor’a davet etmeye “son dakikada karar verdiğini” yazdı.
ELTİLERİN SAVAŞI
İngiliz basını William ve kardeşi Harry arasındaki sürtüşmeye özel ilgi gösterirken iki elti Kate Middleton ve Meghan Markle’ın ilişkisi de sık sık gündeme geliyor. Amerikalı bir aktris olan Meghan’ın 2018 yılındaki düğünü öncesinde kızı Charlotte’un elbisesiyle ilgili Kate’i ağlattığı iddia edilirken, Meghan ise Oprah Winfrey’e verdiği mesajda tam tersini iddia etmiş, Kate’in özür dilediğini ve kendisine çiçek yolladığını savunmuştu.