Kov ve kurtul

Güncelleme Tarihi:

Kov ve kurtul
Oluşturulma Tarihi: Ocak 08, 2016 10:58

Almanya’da son dönemlerde adeta kavgaya dönüşen sığınmacı tartışmaları tüm hızıyla devam ederken, yeni yılla birlikte ülkenin gündemine sığınmacı tacizi yerleşti.

Haberin Devamı

Birkaç gün gecikmeyle yılbaşı gecesi Köln’deki etkinlikler sırasında Arap ve Kuzey Afrikalı görünümlü kişilerin, genç kız ve kadınlara cinsel tacizde bulundukları, cep telefonlarını ve çantalarını çaldıkları haberleri yayıldı. Ünlü Dom Kilisesi’nin bitişiğindeki Köln merkez tren istasyonu yakınlarında (Hauptbahnhof) 15-35 yaşlarında 100’ün üzerinde -bazı medya organlarında bu rakamın 400-1000 arasında olduğu bile yer aldı- Arap ve Kuzey Afrikalı görünümlü bu kişilerin örgütlenmiş bir çete olduğu bile ileri sürüldü.

* * *

Her şeyden önce şunun altınını kalın çizgilerle çizelim. Etnik kökeni, milliyeti, ırkı, kimliği ne olursa olsun, kim olursa olsun, bu ve benzer çirkin davranışların kabul edilecek, tasvip edilecek hiçbir yönü yoktur. Olmamalıdır da... Daha bu çirkin olaylara adı karışanların kimlikleri belli olmadan, sosyal medyada sığınmacılara karşı adeta bir kampanya başlatıldı. Yani bu çirkin davranışların faturası daha şimdiden sığınmacılara, yabancılara kesildi. En başta da Müslümanlara...

* * *

Sağ popülist Almanya İçin Alternatif (AfD) Başkanı Frauke Petry, sosyal medyada “Seksüel saldırılar ve işlenen cürümlerden sonra sizin için Almanya yeteri kadar renkli ve dünyaya açık mı bayan Merkel?” yazarak Başbakan Angela Merkel’in savunageldiği üst sınırsız sığınmacı politikasına ateş püskürdü. Twitter ve Facebook’ta “Kovalım, defolup gitsinler bu barbarlar” çağrısında bulunanlar oldu.

* * *

Buna bazı Alman politikacılar da katıldı. Hükümetin küçük ortağı Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Genel Sekreteri Andreas Scheuer, “Cinsel taciz ve tecavüzde bulunanlar derhal sınır dışı edilmeli” talebinde bulundu. Bu politika değil, çok açık bir biçimde kov ve kurtul popülizmi yoluyla oy avcılığı yapmaktır. Aşırı sağcı ve sağ popülist partiler de kov ve kurtul kampanyasına katıldı.

* * *

Almanya, demokratik bir hukuk devletidir. Bu ülkede kökeni, milliyeti, ırkı, dili, dini ne olursa olsun geçerli yasalara riayet etmeyenler bunun hesabını adalet makamları önünde verirler. Doğru olanı budur. Tekrar ediyorum. Bu çirkin saldırıları şiddetle kınıyorum. Sağduyulu herkes de böyle düşünür. Bu çirkin davranışların tasvip edilecek, kabul edilecek hiçbir yönü yoktur. Suçlular hak ettikleri cezalara çarptırılmalıdır. Ancak bunun bir linç kampanyasına dönüştürülmesi toplumsal barış açısından tehlikelidir.

* * *

Kadın haklarını savunan derneklerden Terre des Femmes’ın verilerine göre, Almanya’da her 3 dakikada bir kadın cisel tacize uğramaktadır. Her 68 dakikada bir kadın da cinsel tecavüze.Federal Kriminal Dairesi’nin verilerine göre Almanya’da önceki yıl 8 binin üzerinde kadın cinsel tecavüze uğramıştır. Terre des Femmes’a göre cinsel tecavüze uğrayan kadınların sayısı 160 binden fazladır. Bu sapıkların hepsinin sığınmacı ve yabancı olduğu düşünülemez herhalde. CSU’nun Genel Sekreteri Andreas Scheuer de bilmektedir bunu. İşte bu nedenle “Cinsel taciz ve tecavüzde bulunan sığınmacılar derhal sınır dışı edilmeli” diyen Andreas Scheuer ve onun gibi düşünen Alman politikacılar, aynı suçu işleyen ‘sapık’ Almanları nereye gönderecekler acaba? diye sormadan da edemiyorum.

BAKMADAN GEÇME!