Güncelleme Tarihi:
Koronavürs aşısından sonra görülen kalp kası iltihabı riski herhangi bir aşıdan kaynaklanan riskten fazla değil… Bu sonuç koronavirüs aşılarının yol açabileceği sağlık sorunlarıyla ilgili yapılmış en güncel araştırmaların birinden.
Bu son araştırma kalp kası iltihabıyla koronavirüs aşısı arasındaki bağlantının grip aşısıyla kalp kası iltihabı arasındaki bağlantıdan farklı olmadığını ortaya koydu.
Yani bu ciddi sağlık sorunu sadece çok ender görülmekle kalmıyor; herhangi bir aşı yaptırmanız sonrasında da ortaya çıkabiliyor. Yani sorumlusu büyük oranda Covid-19 aşıları değil.
Koronavirüs aşılama programları tüm dünyada yaygın olarak uygulanmaya başladığından beri bazı kişilerde, özellikle de genç erkeklerde, kalp kası iltihabı da denen miyokardit ya da kalbin dış çeperindeki iltihaplanma olan perikardite sebep olduğu söyleniyordu.
SUÇLU KORONAVİRÜS AŞILARI MI?
Bu vakalar oldukça nadir görülmekle birlikte bulunan veriler özellikle çocuklar ve gençlerdeki aşılama programlarında ertelemeler ya da iptaller yapılmasına sebep olmuştu.
Bu yönde araştırmalarına devam eden uzmanlar bu vakaların nadir görülmekle kalmadığını; vakaların koronavirüs aşılarıyla bağlantısının diğer aşılardan farklı olmadığını buldu. Örneğin koronavirüs aşısı ya da grip aşısı arasında kalp kası iltihaplanmaları riski bakımından hiçbir fark yok.
Araştırmaya katılan bilim insanları Lancet dergisinde de yayınlanan sonuç bildirgesinde hem daha önce aynı konuda yapılan 22 ayrı bilimsel çalışmayı incelediklerini hem de dünya genelinde yapılmış 405 milyon doz aşıyı incelediklerini anlatıyor.
Uzmanlar incelenen 22 araştırmanın 11’inde koronavirüs aşısının haricinde grip, verem, çiçek hastalığı ve kızamık-kızamıkçık-kabakulak için uygulanan karma aşıları mercek altına aldı. Buna göre her bir milyon doz aşı için 18 miyokardit ya da perikardit vakasına rastlandı. Bu da diğer aşılarla koronavirüs aşıları arasında belirgin bir fark olmadığını ortaya koydu.
MİLYONLARCA DOZ AŞI İNCELENDİ
Tüm aşılar bir arada incelendiğinde koronavirüs aşıları sonrası görülen miyokardit ya da perikardit vakalarının bir milyon doz aşıda 56 vaka gibi bir orana sahip olduğu anlaşıldı.
Hatta araştırma sonuçlarında çiçek hastalığı aşısının bu riski koronavirüs aşısına göre daha fazla artırdığı görüldü. Ancak buradaki veriler ABD ordusundan alınmıştı ve aşılananların çoğunluğu kalp kası iltihaplanması için riskli grupta sayılan genç erkeklerdi.
Koranavirüs aşılarından sonra görülen kalp kası iltihaplanması vakalarının mRNA aşılarında daha yaygın olduğu biliniyor. Özellikle genç insanlarda ve ikinci doz aşıdan sonra görülen vakalarda genç erkeklerde bu oranın 30 yaş altı kadınlara göre daha yüksek olduğu saptanmış. Ancak buna rağmen yine de koronavirüs aşıları diğer aşıların oluşturduğundan daha fazla bir risk oluşturmuyor.
Araştırmanın yazarları olan bilim insanları miyokardit riskinin aşının sağlayacağı faydalardan az olduğunu belirtirken aşının enfeksiyon riski, koronavirüs kaynaklı hastaneye yatışlar ve ölümleri önlemedeki başarısının çok nadir görülen kalp kası iltihaplanması riskinden önemli olduğuna inanıyor.
YENİDEN PROGRAMLAMAYA FAYDASI OLACAK
Öte yandan bu araştırma sonuçları aşıların seçilmesi ve yaş gruplarına göre aşı programlarının oluşturulması adına faydalı olabilir. Örneğin mRNA aşılarındaki risk daha fazla olduğu için belli yaş gruplarına farklı aşılar sunulabilir.
Araştırmayı yürüten bilim insanlarından Dr. Kollengode Ramanathan “Bu bilgiler ışığında reşit olmayan kişilerin aşılanmasında sorumluluğu olan ailelere daha fazla seçenek sunma şansımız olacak. Aileler aşının faydaları ve riskleri hakkında daha fazla bilgiye sahip olarak çocuklarına mRNA ya da diğer diğer teknolojilerle üretilmiş aşılar arasında seçim yapma seçeneğine sahipler.” diyor.
Dünya üzerinde milyonlarca insanın koronavirüs aşısı olduktan sonra hiçbir sağlık sorunu yaşamadığının altını çizen uzmanlar risklerin ve seçeneklerin bilinmesiyle birlikte aşı karşıtlığının azalacağını ve insanların güvenle aşılandıktan sonra koronasız bir hayat yaşayabileceklerini belirtiyor…