Korkunun 6.456 çeşidi var

Dünyada milyonla insanın hayatını kabusa dönüştüren yersiz korkuların tam 6.456 çeşidi olduğunu biliyor muydunuz? Yükseklikten, kandan korkanların yanı sıra kesici alet görmekten, hatta randevularına geç kalmaktan korkanlar bile var.

Mayıs 1996. ‘Breaking the Waves' filmiyle jüri büyük ödülünü alan Danimarka'lı rejisör Lars von Trier Cannes'da heyecanla bekleniyor. Ama gelemiyor. Çünkü von Trier uçağa, penceresi açılmayan trene binemiyor. Arabayla gelse, bu kez de Cannes'ın dar sokaklarında gezemeyecek... Basından ve seyircilerinden özür diliyor ve ödülünü almaya gelmiyor.

Fobi. Dünyada yüzmilyonlarca insanın başbelası. Kontrol edilemeyen, ‘saçma sapan' olduğunu, ‘manasız' olduğunu bile bile teslim olunan korku. Zaten fobiden kurtulmak çok zor. Çünkü insanlar tam 6.456 değişik fobinin tehdidi altında.

İnsanların % 7'si küçük fobilerden şikayetçi. Kadınlar böcekten, fareden, yılandan; erkekler yükseklikten, kandan ve hastaneden korkuyor.

Daha vahim fobiler arasında yer alan açık alan korkusu (ve bunun sebep olduğu panik) insanların % 4'ünün belası. Sosyal fobiler (başkaları tarafından beğenilmeme korkusu, insanların karşısında kızarma ve kekeleme korkusu) de hayli yaygın : % 2.

Fobilerin, baskı altında tutulmuş cinsi dürtülerden, ana babanın çocukları korkutmak için söylediği sözlere kadar çeşitli sebepleri olduğu düşünülüyor. Ama pek çoğunun tedavisi yok.

Bu fobilerin bir kısmı bilinen ve yaygın korkular. Mesela klostrofobi, kapalı yer korkusu en çok rastlananlardan. Agorafobi, yani açık alan korkusu da öyle. Ama bazı korkular var ki, nadir olduğu kadar da şaşırtıcı.

İşte size bazı ‘garip ama gerçek' fobiler :

Makerofobi : Sivri ve keskin şeylerden o kadar korkuyorsunuz ki, utanmasanız tırnağınızı bile kesmeyeceksiniz.

Siderodromofobi : Geç kalmak korkusundan trenin kalkmasına 5 saat kala istasyonda dikiliyorsunuz.

Erötrofobi : Yüzünüzün kızarmasındansa ölmeyi tercih edersiniz

Diapnofobi : Ter kokmaktan o kadar korkuyorsunuz ki, günde en az 10 kere deodorant sürüyorsunuz.

Apopathodiafülatofobi : ‘peklik' sizi o kadar korkutuyor ki canınız yemek bile istemiyor (zaten fobinizin adını da aklınızda tutamazsınız)

Ürinofobi: Olmayacak yerde ‘küçük' ihtiyaç gidermekten korktuğunuzdan sokağa bile zor çıkıyorsunuz.

Belonefobi : Isırılmaktan o kadar endişe ediyorsunuz ki, elinizde filitle geziyorsunuz.

Logofobi : Ağzını açıp da iki kelime söyleme cesaretiniz yok.

Kenofobi : Geceleri bile başucunuzda lamba yanıyor; karanlık sizin en büyük korkunuz.

Pornofobi : Gece yatakta hep başınız ağrıyor ama asıl derdiniz başka; cinsel ilişkiye cesaretiniz yok.

Akrofobi : Arkadaşlarınız Uludağ havası atıyor ama sizin hiç şansınız yok; yükseklikten nefret ediyorsunuz.

Dismorfofobi : Çirkin görünmekten korkuyorsunuz.

Mikrobiofobi : Michael Jackson gibisiniz; her yerde mikrop görüyorsunuz.

Toksikofobi : Yanınızda bir çaşnigirbaşı ile gezmeniz gereriyor çünkü zehirlenme fobiniz var.

Fotofobi : Drakula gibi karanlıkta yaşamak zorundasınız; ışıktan nefret ediyorsunuz.