Güncelleme Tarihi:
Başlangıç noktasındayım, önümde 20 yaşlarında Ohio'lu bir lise öğrencisi. Konuşmaya başlayınca dert yanıyor: '' Okulumuz New York'a bir turistik gezi düzenledi. Dört sınıf arkadaşımla bu sabah 'I-Phone'ın son modeli '3-G'yi almayı planladık. Onlar güneş doğmadan gelmişler mağazaya. Sırada yalnızca 100 kadar alıcı varmış. Alışveriş çabuk bitmiş. Ben uyuya kaldığım için onlara yetişemedim. Bu sıcak havada dayanabilirsem bekleyeceğim.''
On beş dakikadır sohbet ediyoruz lise öğrencisiyle ama olduğumuz yerde. Cep telefonumdan ''Apple'ı arıyorum. Müşteri hizmetleri bölümünden biri telefonda: '' Nasıl yardım edebilirim?'' Sorularımı birleştiriyorum: ''Yeni modelin özelliği ne? I-Phone'un ana modelini ilk çıkardığınızda fiyatı 400 doların üstünde idi. Son model yarı fiyata imiş, niye? Hangisi daha iyi?''
''I-Phone 3G modelinin iki tipi 16 ciga-byte. Fiyatları 199 ve 299 dolar. Yeni modellerde iletişimi yalnızca taşıyıcı ''AT-T'' şirketi sağlayacak. Buna karşın AT-T bize (Apple'a) üretim masrafımızı ödeyecek. Modeller arasında fazlaca performans farkı yok.'' Sıraladığı teknik sözcükleri anlamıyorum. Son bir soru:'' Kuyruk uzun. Dükkana ne zaman girerim? '' Duraklıyor: '' 3 saat, belki dört.''
Ayrılmadan önce liseliye de özetliyorum durumu. Genç öğrenci bekleyeceğini, Ohio'daki arkadaşları için de üç I-Phone daha alacağını söylüyor.Üç sokak boyu kaldırımlarda Apple müşterileri adım adım ilerliyor. Öne geldiğimde 10-15 metre arayla iki genç havaya kaldırdıkları karton mesajıyla alıcı bulma peşinde. Girişe yakın olanının mesajı ''200 dolara yerimi veriyorum.'', geride olanı ise fiyatı 150'ye indirmiş. Cebinde yeteri para olan, Temmuz ortasında sıcakla cebelleşmek istemiyorsa ön sıraya geçmek için 200 dolar ödemeye razı olacak.
Burası Amerika, her soruna çözüm bulmak mümkün. Önceki gün Bon Jovi'nin Central Park'ta halka açık konserinde de aynı kurnazlık yaşandı. Ünlü Rock'n Roll şarkıcısının ücretsiz konseri için dağıtılan 67 bin 500 giriş biletlerinin önemli kısmı karaborsaya düştü. Park'ın Great Lawn bölümünün 70 bin kişilik kapasitesi dolunca karaborsacılar bedava biletleri 300 ile bin dolar arasında satmaya başladılar. Bir internet sitesinde tek bilet 7 bin 249 dolara satışa sunuldu.
New York'un sahnelenen diğer bir müzik olayı Billy Joel'in konserleri. ''Shea Stadyumu'nda Final'' adlı iki konserin ilkinde 55 bin bilet 48, ikincisinde 46 dakikada satıldı. Karaborsada iyi yerlerin fiyatı bin dolardan başlayıp sahneye en yakın kesiminde 100 bin dolara yaklaştığı söyleniyor. Astronomik fiyatlar şöhretli müzisyeni de rahatsız etmiş olmalı. Konserlerinde izlenim, plak satışı, kazandığı ödüllerle rekorlar sahibi Billy Joel'' Ben bu kadar para etmem. Eğer The Beatles'ın bir konserde biraraya gelmesi mümkün olsa dinlemek için 1,000 dolar veririm. Hepsi o kadar.''diyor.
Bir spor olayında Javits Center'da New York Yankees'in yıldız oyuncuları hayranlarıyla beyzbol gösterilerinde biraraya geldiler. Çocuklar yanısıra babaları da Yankees formaları içinde profesyonel oyuncularla beyzbol oynama fırsatını buldular. New York günceli hemen her mevsimde böylesine hareketli ve renkli. Oysa yaşam herkes için parıltılı, zevk ve heyecanla dolu gibi değil. Brooklyn'li Esmin Green geçen akşam Kings County Hastanesi'nin acil bakım servisine gitti. 49 yaşında şizofrenik kadına ''Yatak yok, bekle.'' dediler. Esmin bekleme salonunda bir iskemlede geceledi. İskemlede 24 saat geçiren kadın ertesi gün öğle üzeri kalkmaya çalışırken yere düştü. Güvenlik kameralarında yüzükoyun bir saat zeminde kalan Esmin'e gelip geçen korumalar, hemşireler ve diğer ziyaretçilerin ilgilenmeden bakıp geçtikleri tesbit edildi. Esmin düştüğü yerde can verdi. İlk doktor teşhisi ''hareketsizlikten damar tıkanması.''Acil serviste sorumluluk almaya kimse yanaşmadı.