Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE ile Libya arasında imzalanan “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası” ile Ankara, Akdeniz’in batısındaki meşru deniz yetki sınırını ilan etti. Ankara’nın, ilk kez kıyıdaş bir ülke ile Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) mutabakatı yaparak Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları ve ikmal yolları üzerine kurulan oyun alanında hukuki bir zemin ve siyasi üstünlük elde ettiği belirtiliyor.
BM’YE BİLDİRİLECEK
Libya’daki iç karışıklık nedeniyle anlaşmanın Libya Meclis onayından geçmesi söz konusu olmadığı için, metin mutabakat zaptı olarak imzalandı. Ankara, mutabakatı TBMM’de onayladıktan sonra deniz yetki alanının koordinatlarını Birleşmiş Milletler’e göndererek uluslararası kayda geçirecek. Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayez el-Sarraj’ın, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile buluşmasında imzalanan mutabakatın BM nezdinde meşrû bir hükümetle yapılmış olmasına dikkat çekiliyor.
YETKİ ALANI GENİŞLİYOR
Diplomatik kaynaklara göre, Güney Kıbrıs Rum Kesimi (GKRY) ile Yunanistan’ın savunduğu, AB tarafından desteklenen Sevilla Haritası ile Türkiye’yi 41 bin kilometrekarelik bir deniz alanına hapsetme amacı güdülüyordu. Uzmanlar bu haritayı, Türkiye’yi Antalya Körfezi’ne hapsetme girişimi olarak değerlendiriyorlar. Bu nedenle Türkiye-Libya arasında MEB sınırlandırma anlaşmasının imzalanmış olması büyük önem taşıyor. Mutabakat sayesinde Yunanistan ile GKRY-Mısır arasında bir kalkan şeklinde deniz yetki alanı şeridi oluşturuluyor. Libya ile bir sınırlandırmanın gerçekleşmesi ile Türkiye yaklaşık olarak Kıbrıs Adası kadar ilave deniz alanı kazanıyor.
ÇAVUŞOĞLU’NUN AÇIKLAMASI
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, önceki gün yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Akdeniz’deki deniz yetki alanları konusunda Libya ile imzaladığı mutabakat zaptını, zemin uygun oldukça Akdeniz’deki diğer ülkelerle de imzalayabileceklerini söylemişti. Çavuşoğlu, “Şu anda bazı ülkelerle bilinen sebeplerden dolayı şimdi yapılması mümkün gözükmese de ileride bunlar da mümkün olabilir” demişti.
BİLGİ NOTU
Libya’nın doğusundaki silahlı güçlerin lideri General Hafter’ın başkent Trablus’ta BM’nin tanıdığı Uluslararası Mutabakat Hükümeti’ne (UMH) karşı nisan ayında başlattığı operasyon sürüyor. Türkiye; Katar, İtalya gibi ülkeler tarafından tanınan UMH’ye; Mısır, S. Arabistan ve BAE de Hafter’e destek veriyor. Son dönemde ABD, Rusya ve Fransa’dan da Hafter’e destek geliyor.
ÜÇ ÜLKEDEN TEPKİ
Türkiye’yi devre dışı bırakarak, Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs Rum Kesimi ve Mısır ile deniz yetki alanlarını paylaşma hayalleri kuran Yunanistan, Türkiye-Libya muhtırası üzerine paniğe kapıldı.
Yunan Dışişleri Bakanı Dendias, dün akşam Libya’nın Atina Büyükelçisi’ni bakanlığa davet ederek, ülkesinin Türkiye ile imzaladığı mutabakat muhtırasının içeriğini perşembe gününe kadar sunmadığı takdirde sınırdışı edileceğini bildirdi.
Yunan Dışişleri’nin açıklamasında “Türkiye ile Libya arasında imzalanan Mutabakat Muhtırası, üçüncü ülkelerin egemenlik haklarını ihlal edemez. Böyle bir şey hem uluslararası hukuka aykırıdır hem de iyi komşuluk ilişkileri ile bağdaşmaz” denildi.
Mısır Dışişleri de muhtıranın “hukuki dayanaktan yoksun olduğunu” ileri sürdü ve Skhirat Anlaşması’nın 8. maddesi gereğince, Al Sarraj’ın uluslararası anlaşma imzalama yetkisi bulunmadığını iddia etti.
Kıbrıs Rum Dışişleri’nden yapılan açıklamada, “Anlaşma, bölgedeki enerji konusundaki anlaşmazlıkları daha da karmaşık hale getirecek. Türkiye bu tür adımlarla doğu Akdeniz’deki denklemde yer alamayacak” denildi. (Yorgo KIRBAKİ / ATİNA - Ömer BİLGE / LEFKOŞA)
AKDENİZ TÜRK GÖLÜ OLUYOR
Yunan Basını: