"Kolumu Kilikyan değil Dr. Ahmet kurtarsaydı, onunla dost olurdum"

2008 Kasım seçimleri için de bu uygulama devam ediyor, Türk kökenli Amerikalılar arasında. Bir kaç gün önce göz attıklarımdan aklımda kalan bir kaçı şöyle: '' Demokratik Parti adayı Obama hem Rum hem de Ermeni dostu.'', '' Ermeni soykırımının destekçisi,  Kongrede Yunan asıllı milletvekillerinin yakın arkadaşı.'', '' Yardımcı seçtiği Joe Biden da Türk düşmanı. O da soykırımı tezinin savunucusu. Kıbrıs'ta ise Türk askerlerinin derhal Ada'yı terketmesini istiyor.'', ''John McCain ( Cumhuriyetçi'lerin başkan adayı) de Rum-Ermeni politika aksiyon komiteleriyle ilişkide. Dikkatli olalım arkadaşlar.''

 Bu bağlamda iki partinin programları, dış politikada eğilimleri, adayların güçlü ve zayıf yönlerini de e-posta kanalıyla Amerika'daki Türklere taşıyorlar.  Durumu en uygun yansıtan mesaj  ise bir ırkadaşımızdan gelen şikayet: '' Kafam karıştı yahu kardeşim. Biz Obama'yı mı tutacağız, McCain'i mi?

 Türk Amerikalılar Türkiye'deki seçimlere bu ülkenin seçimleri gibi ilgi gösteriyorlar mı? Bilmiyorum. Irkdaşlarımın ABD seçimlerinde  Türkiye'ye yakınlık duyan, Türklere sempati besleyen adayın kazanmasını istemelerini saygıyla karşılıyorum, yaklaşımı safça bulmama rağmen. Çünkü iki başkan adayı da Türkiye yanlısı değil. Bizimkiler akıntıya karşı kürek çekiyorlar.

 Amerika büyük, güçlü bir devlet, halkı ülkesine bağlı, milli yararları kişisel çıkarlardan üstün gören bir toplum. Ama politikacılar  Amerika gibi büyük değil. Gerek Kongre'ye girme yarışındakiler gerekse Beyaz Saray'a yerleşmeyi düşleyen adaylar azınlıklardan kalabalık olanlara, en fazla kampanya bağışı yapanlara yaklaşıyor. Kişisel ilişkilerde bu arada ülke yararlarını gözardı edebiliyor.

 Senatörlüğü sırasında soykırımı tasarısı Kongre'ye her geldiğinde Bob Dole girişimin bayraktarlığını yapardı. Nüfuzlu senatörün Türkiye karşıtlığını araştırdığımda ortaya kişisel bir olay çıktı. 1996 da Bill Clinton'a karşı başkanlık seçiminden önce Washington'da görüştüğüm Dole'a ''Harpte ağır yaralandıktan sonra bir Ermeni doktoru sizi başarılı bir ameliyatla kurtarmış. Ermenilere yakınlığınızın bu olaydan kaynaklandığı söyleniyor, doğru mu?'' sorusunu yönelttim. ''Doğru. Bir kolum sakat kaldı. Hamparsun Kilikyan olmasaydı sağlam kolum da gidecekti. Kilikyan'a çok şey borçluyum.''  ''Peki, Türk doktoru Ahmet Arslan sizi iyi etseydi?'' Gülerek yanıtladı bu kez: '' Dr. Ahmet iyi dostum olurdu.''

 Bir Rum gazeteci Yunan kökenli işadamlarının Obama kampanyasına büyük çapta bağışta bulunduğunu söylüyor. Başkan yardımcısı adayı Senatör Biden ise zaman bulduğunda Rum tavernalarına gidiyor. Rumlar akıllı seçmen. McCain'e de yüklü bağış yapmışlar.
 Eğlenceli geçecek bu seçimler. Barack Obama kapalı kutu. Müslüman babanın oğlu Endonezya'da yedi yıl medresede okumuş. Başkanlığa yarışacağı zaman geldiğinde anısına kitap yazdığı babasının dinine sırtını çevirip hristiyan olduğunu söylüyor. Çok iyi hatip ama 4 yıllık senatörlüğünde başarı sayılacak etkinliği bilinmiyor.

Cumhuriyetçi aday McCain ise halk arasında 'harp kahramanı'', Kongre'de ise 'delifişek' diye tanınıyor. Kahramanlığı düşmana esir düşerek 5 yıl hapiste kalmasından kaynaklanıyor. Yardımcı seçtiği Alaska'nın 1,5 yıllık valisi  Sarah Palin'i hafta başına kadar kimse tanımıyordu. Bir yarışmada ''Canayakın Güzel'' seçilen beş çocuk annesi Palin hayat tecrübelerinde okul aile birliği başkanlığını öne sürüyor. Dış politika bilgisi hakkında ''Alaska Rusya ile hudut komşusu, kafi değil mi?'' diye konuşuyor.

Palin'in 17 yaşında, bekar kızı beş aylık hamile. Bu seçimler 'soap opera' türünden oyunlara yeterli senaryo malzemesi çıkartacak. Türk Amerikalılar'ın yerinde olsam seçim telaşına düşecek yerde oturup gazete TV'lerden dramatik yeni gelişmeleri izlenip eğlenmeye bakarım.