Güncelleme Tarihi:
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, dün, Esad rejiminin kendi halkına karşı "klor gazı" kullandığından "kesinlikle emin" olduğu ve "insanların sabrının azaldığını" söylemiş, ancak bunun karşısında ABD'nin nasıl bir adım atmayı planladığına yönelik sorulara açıklık getirmemişti.
Beyaz Saray ve Dışişleri Bakanlıkları da bugün benzer bir yaklaşım sergiledi.
Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, Kerry'nin bu sözlerinin hatırlatılıp, ABD Başkanı Barack Obama'nın Ağustos 2012'de rejimin kimyasal silaha başvurması ihtimali konusunda ilan ettiği "kırmızı çizgi"nin yeniden aşılıp aşılmadığına yönelik soru üzerine, 2013 yazında istihbarat camiasının Esad rejiminin kimyasal silah kullandığını tespit ettiğini ve yönetim olarak Rusya da dahil uluslararası toplumla birlikte çalışarak rejime kimyasal silah stoğuna sahip olduğunu kabul ettirmeyi başardıklarını, daha sonra da bu silahların yok edilmesi sürecini başlattıklarını hatırlattı.
Esad rejiminin "korkunç" mezalimlerine varil bombaları ve klor gazının silah olarak kullanımının da dahil olduğunu, bununla birlikte, klor gazının kimyasal silah olarak görülmediğini ifade eden Earnest, "Klor aynı zamanda meşru amaçlara sahip endüstriyel bir kimyasal madde. Bu ya da başka bir kürsüden Suriye'deki tüm klorun ülke dışına çıkarılması gerektiğini öneren birisinin olduğunu sanmıyorum. Üzerinde ısrar ettiğimiz nokta; Esad rejiminin halkına karşı zalim, yıkıcı ve şiddet içeren eylemlerinin son bulması. Buna klor gazının insanlara saldırı amaçlı kullanımı da dahil" diye konuştu.
KIRMIZI ÇİZGİ YÜRÜRLÜKTE
Bir soru üzerine, kimyasal silah kullanımı konusundaki "kırmızı çizgi"nin hala yürürlükte olduğunu anlatan Earnest, "Evet, kırmızı çizgi kesinlikle hala yürürlükte, ancak gerçek şu ki hem bu yönetimin somut adımları hem de bu süreçte Ruslarla başarılı biçimde çalışma yeteneğimiz sayesinde iki yıl öncesine göre tehdit daha düşük seviyede" dedi.
Earnest, "Başkan Obama'nın, Kerry'nin Suriye'de klor gazı kullanıldığı yönündeki kendinden emin duruşunu paylaşıyor mu?" şeklindeki soruya, "Başkan, hem dışişleri bakanının verileri hem de istihbarat camiası ile Savunma Bakanlığı'nın bu konudaki değerlendirmelerine güvenir" yanıtını verdi.
Sözcü Earnest, "ABD'nin, kınama açıklamalarının ötesine geçerek politikasını değiştirip değiştirmeyeceği" yönündeki ısrarlı sorular üzerine şöyle konuştu:
"Uluslararası gözlemciler ve uzmanlarımıza göre, Suriye'de ilan edilmiş kimyasal silah stoğu yok edildi, ancak klor gazının silah olarak kullanımı da, Esad rejiminin masum Suriyelilere karşı giriştiğini gördüğümüz korkunç şiddet eylemleri kapsamına girmektedir. Başkan ve ulusal güvenlik ekibi, hedeflerimizi başarmak için en etkili politikaya sahip olduğumuzdan emin olmak için sürekli (bu politikayı) gözden geçirme çalışması yaparlar."
ASKERİ ÇÖZÜM OLMAYACAK
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby de bir gazetecinin yine Kerry'nin sözlerini hatırlatıp, "Eğer Esad rejiminin bu saldırılardan sorumlu olduğuna dair elinizde kanıt varsa, bu (saldırılar) uluslararası hukukun ihlal edildiği anlamına gelir. Bu konuda ne yapacaksınız?" sorusu üzerine, "Esad rejimi üzerine çok sayıda baskı uygulanmakta ve bu devam edecek. Onun (iktidardan) gitmesi gerektiği yönündeki politikamızda hiçbir değişiklik yok. Ancak Suriye'deki duruma siyasi çözüm bulunması gerektiği noktasında da netiz. IŞİD'e askeri alanda uygulanan baskı haricinde, Suriye'deki duruma askeri bir çözüm olmayacak" dedi.
Obama, Ağustos 2012'de rejimin kimyasal silaha başvurması ihtimali konusunda "kırmızı çizgi" ilan ederken, 2013 yazında bu kırmızı çizginin aşıldığı belirtilmişti. Bu dönem, Obama Suriye'ye yönelik kısıtlı askeri operasyonu gözden geçirmesine rağmen, son dakika Rusya ile varılan anlaşmanın ardından bundan vazgeçmiş ve Suriye'deki kimyasal silah stoğunun ortadan kaldırılmasına yönelik uluslararası süreç başlatılmıştı.