Güncelleme Tarihi:
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) “Batı Nil virüsü” teşhisi ile Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde tedavi görmekte olan bir hastanın hayatını kaybetmesinin ardından hastanelere başvuru sayısı 13 kişiye ulaştı. Bu kişilerden alınan sonuçlarda 4'nün “Batı Nil Virüsü” teşhisinin pozitif olduğu ortaya çıkarken ikisinin de sağlık durumunun ciddi olduğu öteki hastaların tahlil sonuçlarının da Türkiye'den gelecek sonuçlar ile belli olacağı öğrenildi. KKTC Tabipler Birliği Başkanı Özlem Gürkut sivri sinek ısırması ile ortaya çıkan “Batı Nil Virüsü” hakkında İHA muhabirine önemli açıklamalarda bulundu.
KKTC Tabipler Birliği Başkanı Özlem Gürkut, “KKTC’deki hastanelerimize “ensafalit” beyin iltihabı ve nörolojik tutumlar ile Mağusa bölgesinden 6 vaka geldi. Bu vakaların hepsinin aynı bölgeden gelmiş olması nedeniyle “Batı Nil Virüsü” olma ihtimali ön tanısıyla kan numuneleri alınarak Hıfzıssıhha’ya gönderildi. Elimize ulaşan sonuçlarda giden 6 numenin 4’ü pozitif. Bu kişilerde “Batı Nil Virüsü “hastalığı taşıdığı tespit edildi. Bu sonuçlar elimize gelene kadar vak'alardan bir tanesi iyileşerek taburcu oldu. Maalesef 62 yaşındaki Hilmi Bolel isimli hastamız yoğun bakımda hayatını kaybetti” dedi.
“ŞU ANDA HASTANELERDE 6'NIN ÜZERİNDE VAK'A VAR”
Şu anda 6 vak'anın bulunduğunu belirten Gürkut, “Dolayısıyla durumun ciddiyetini de anlamış olduk. Şu anda 6’nın üzerinde hastanelerde vak'a var. Bu sonuçları elde edene kadar yeni vak'alarımızda benzer belirtiler ile başvurdu. Onlarında kan numuneleri alınarak gönderildi. Sonuçlarını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Başkanı Özlem Gürkut “Vak'aların ada genelinde yüzde 1’ini oluşturduğunu düşünürsek toplumda daha fazla “Batı Nil Virüsü” olduğunu söylememiz çok da yanlış olmaz” şeklinde konuştu.
"CİDDİ BİR DURUM İLE KARŞI KARŞIYAYIZ"
Ciddi bir durumla karşı karşıya olunduğunu belirten Gürkut, “Bu nedenle önemli ciddi bir durum ile karşı karşıyayız. Sağlık Bakanlığı, kaymakamlıklar ve bireysel seferberliğe kalkışmamız, sivrisineğe ve vektör mücadelesini yeniden gözden geçirip artırarak önlem almamız lazım. Bütün vak'aların geldiği yer olan bu mücadeleye Mağusa’dan başlayarak tüm KKTC'ye yaymamız gerekmektedir” diye konuştu.
Hastalığın yayılmasına ilişkin önemli bilgiler veren Gürkut, “Batı Nil Virüsü ilk defa KKTC’de görülmüştür. Batı Nil Virüsü vektörlerle bulaşan bir hastalıktır. Vektör dediğimiz şey bir hastalığı başka bir canlıdan alıp başka bir canlıya aktaran aracı taşıyıcı rolü üstlenen canlılardır. Batı Nil Virüsü’nün vektörü de sivrisineklerdir. Kuleks dediğimiz Kıbrıs’ta halk arasında bilinen küpdüşen diye bildiğimiz ülkemizde de Türkiye’de de bolca bulunan bir sivrisinek türüdür. Kuleks tipi sivrisinekler hastalığı göçmen kuşlardan alarak insanları sokarak onlara taşımış oluyorlar. Kuleks tipi sivrisinekler ile ısırılmış olan insanlar 2 ila 15 gün arasındaki kuluçka döneminin ardından hastalık belirtilerini göstermiş olabilirler. Hiç belirti olmadan hastalığı seyredecek vak'alar varken ve bunlar yaklaşık vak'aların yüzde 80’ini oluşturuyor. Vak'aların yüzde 20’si ise klinik şekilde seyrediyor. Genel anlamda ateş, baş ağrısı, kas ağrısı ve ishal gibi belirtiler ile seyredebiliyor hastalık. Ağır seyreden vakalar zaten hastanelere başvurmuş oluyor, bunların arasında nörolojik belirtilerle daha ağır seyreden vak'alar toplam hastaların yüzde 1’ine tekabül ediyor. Ancak bu vak'alarda kalıcı sakatlıklar ve ölümler görülebiliyor” diye konuştu.