Güncelleme Tarihi:
Ä°ÅžTE DEHÅžET FOTOÄžRAFLARI ÇATIÅžMADAN Ä°LK GÖRÃœNTÃœLER ÇİN MALLARINA BOYKOT GELÄ°YOR  Â
HÜRRİYET’in Londra Temsilcisi Faruk Zabcı, üç yıl içinde iki kez gizlice girip haftalarca araştırma yaptığı Doğu Türkistan’ın sorunlarını Uygur Türkleri’nden dinledi. En son 2008 yılının mayıs ayında Sincan’a giden Zabcı’ya göre, son kanlı olaylar o günden işaretini vermişti. İşte Faruk Zabcı’nın Doğu Türkistan izlenimleri:
Gizlice girmiÅŸtim
Baskı, baskı, baskı... Sonunda baskıdan bunalan Uygur Türkleri isyan etti. Urumçi’de sokağa dökülmüş "Adalet, adalet" diye bağıranları incelediğimde Çin güvenlik güçlerine kafa tutan genç kızlar, kadınlar dikkati çekiyor. Şaşırtmıyor, çünkü Sincan’da en büyük haksızlığa uğrayanlar kadınlar. Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ne ilk defa 2006 yılı nisan ayında gizlice girdim. Çin Olimpiyatları’ndan önce de geçen yıl araştırmamı tamamlamak üzere mayıs ayında ikinci defa gittim. Tipim sayesinde Urumçi kalabalığına karışıp Çinli güvenlik güçlerine yakalanmadan Uygur halkını yakından tanıma fırsatı buldum. Uygurlar, konuştukları Türkçeye benzer Uygurcayı Arapça alfabeyle yazıyorlar. Araplar, Uygurca gazeteleri okuyabiliyor, ama Uygurca olduğu için okuduklarını anlayamıyorlar. Uygurlar, Türkiye’nin 1928 yılında yaptığı gibi Latin alfabesine dönüşümü bir ara denemişler, ama alışamamışlar. 1980’den itibaren yeniden Arap alfabesine geçmişler.
10 milyon Çinli
Sincan’da son olaylar bölgeden 3 bin kilometre ötede bir oyuncak fabrikasında Uygur kızlarının cinsel tacize uğraması üzerine patlak verdi. Zorunlu işçilik, Uygur bölgesinin en büyük sorunlarından biri. Bir Uygur annesi, bu sorunu şu sözleriyle dile getirmişti: "Şu anda Sincan’da en büyük sorun 16-22 yaşlarındaki genç Uygur kızların iç bölgelere göçe zorlanması. Kızlar, fabrikalarda iş öğreteceğiz bahanesiyle Çin’in değişik yerlerine gönderiliyorlar. Asıl hedef Uygurları asimile etmek. Resmi makamlar 8 milyon diyor, ama Sincan’da rahat 15 milyondan fazla Uygur Türkü var, 10 milyondan fazla Çinli Sincan’a göç ettirildi. Kızların ailelerine baskı yapılıyor. İç bölgelere gönderdikleri kızları kötü yerlere, genelevlere satıyorlar."
Nüfusa geçmiyorlar
Sincan’daki Uygur kızları 20’li yaşların başında evlendiriliyor. Uygurlar, Çinlilere uygulanan tek çocuk politikasından muaf. Uygurlara etnik azınlık olduğu için iki çocuk yapma hakkı verilmiş, ama dinleyen kim? Dört-beş çocuklu Uygur var, bunların bir kısmı nüfusa geçirilememiş.
Türkiye’nin 2 misli
Türkiye’nin iki mislinden daha büyük bir alana sahip Sincan. Anadolu taşrasına benziyor. Haftalarca dolaştım. Tipim Uygur Türklerinden ayırt edilmez olduğu için Çin gizli servisi beni fark edemedi. Herhalde gazeteci olduğumu fark etseydi, arkama dört-beş adamını salar ve araştırmamı engellerdi.
Urumçi: Çok güzel
Başkent Urumçi, Moğolcada "çok güzel" anlamına geliyor. Şehir Uygur mahalleleri, Çin mahalleleri diye ayrılmış durumda. En yakın deniz limanı 2.100 km uzaklıkta. Nüfusu 3 milyon civarında. Yüzde 75’i Çinli, yüzde 12’si Uygur deniyor, ama Büyük Bazar’da tanıştığım Uygurlar "Çin, bizim gerçek sayımızı saklıyor. Yüzde 12 değil, yüzde 30’uz ve başkent Urumçi’deki sayımız 900 binin üstünde. Ülke genelinde de resmi kayıtların belirttiği gibi 8 milyon değil, rahat 25-30 milyonuz. Çin özellikle sayımızı düşük gösteriyor" diyorlar.
Camiye gidenin maaşı kesiliyor
Sincan’da TRT yayınları bloke edilmiş. Türkiye’ye tatile gitmek isteyenlere kolay kolay izin verilmiyor. Pasaport alabilmek için rüşvet vermek gerekiyor. Türkiye’ye gitmek hacca gitmek kadar zor. Dini özgürlükleri de sınırlı olduğundan Uygurlar, dini vecibelerini de Çinli yetkililerin izin verdiği ölçüde yerine getirebiliyor. Mesela camiye giden emeklinin maaşı kesilerek baskı yapılıyor.
Çalışan da o kafa tutan da
Tüm dünya Urumçi’de gösterilerde Çinli askerlere kafa tutan Uygur kadınlarının cesaretini konuşuyor. Uygur kadın, hapse atılan oğlunun, kocasının hesabını soruyor. Gerektiğinde erkek işi yapan, sokak süpüren, fırında ekmek yoğuran Uygur kızı, vakit geldiğinde de çektiği acının hesabını sormaktan geri durmuyor. Kalkanlı miğferli Çin askerinin önünde parmağını sallayarak dünyaya meydan okuyor.
Biz ana Türk’üz siz Atatürk’ün Türkleri
Urumçi’nin işlek yerlerinden biri "Büyük Bazar" denilen alışveriş merkezi. Çarşıya girenlerin çoğu Uygur Türkü. Urumçi’deki ’Büyük Bazaar’da İstanbul’daki Kapalıçarşı örnek alınmış. Mimarı Çinli. Türkleri keşfetmeden önce "Vokko-Türkiy" isimli dükkán dikkatimi çekmişti. Beyoğlu ve Laleli’den elbise getiren dükkánın sahipleri bana "Biz ana Türk’üz, siz Atatürk’ün Türklerisiniz" diyerek Türkleri ne kadar çok sevdiklerini söyledi.
Uygur dili tehlikede okulları kapatıyorlar
Sincan’da fikir özgürlüğü diye bir şey yok. Siyasi suç işleyenlerin durumu çok kötü. Bazen kayboluyorlar, cesetlerini veriyorlar. İşkenceyle öldürüyorlar. "Kalp krizinden öldü" deyip cesetlerini bile vermeyip kendileri gömüyorlar.
Bu konuda bir Uygur, bize şunları anlatıyor: "Çin’de 100 idam varsa, 50’si Doğu Türkistan’dan. Geçen yıla kadar Uygur okulları vardı. Uygur okulları yavaş yavaş kaldırılıyor. Uygur öğretmenler işsiz kalıyor. "Çince iyi konuşamıyorsunuz" deyip onları okullardan atıyorlar. Ve yerlerine Çinli öğretmenler getiriyorlar. Uygur dili tehlikede. Dilimizi kaybetmek üzereyiz."
Urumçi’de saatler Pekin’den iki saat geride olmasına rağmen resmi dairelerde ve uçaklarda Pekin saati kullanılıyor. Sincan özerk bir eyalet olmasına rağmen her şey Pekin’e göre ayarlanmış. Pekin saatini hesaplayamadıkları için çok Türk işadamı Urumçi’den uçağa binerken uçaklarını kaçırıyor.
YARIN: Uygur kızlarını bekleyen sinsi tehlike.
Â