Kızını zenciye verir misin?
Güncelleme Tarihi:
New York'un Harlem'inde coşku giderek azalıyor, koyu derililer çoğunlukta olduğu için '' Çikolata Şehri'' diye tanınan başkent Washington, geçen salı başkan seçimini kazanan Barack Obama'nın yaşadığı Chicago'da da aynı şekilde. 4 Kasım gecesi neticeleri öğrendikten sonra sokakları 'rap' konserine çeviren kalabalık yok etrafta, gerçek yaşam başlamış, siyahi insanlar evlerinde. Amerika'nın yeni başkanıyla ortak özelliği ten rengi olan bu halk şimdi sabırla gün sayarak Obama'nın ' Değişim'' sloganıyla hayat standartlarının yükseleceği günleri bekliyorlar.
Seçim sonrasını haber, röportaj, makale ve yorum yazılarını takip ediyorum, basın bir kez daha Amerikalıları dolduruşa getiriyor. Öne sürülen tabloda Martin Luther King Jr.'un ünlü '' Bir rüyam var '' konuşmasına atıfta bulunan yazarlar, yeni-eski politikacılar Barack Obama'nın başkan seçilmesinin önemini abartıyla vurguluyorlar. Afrika'lı siyahi baba ile Amerika'lı beyaz anneden dünyaya gelen Obama'nın seçim zaferini küçümseyecek değilim ama bu sonuç zenci halkın sorunlarına çözümlemeye fazlaca katkılı sağlamayacak. En başta üstü kapalı, resmi düzeyde kesinlikle reddedilen ırkçılık hala devam ediyor.
Seçim gecesi New York'ta 17 yaşında Ali Kamara adlı zenci müslüman genç evine giderken dört beyaz genç'' Obama'' diyerek üstüne çullandılar ve beyzbol sopasıyla döverek kanlar içinde bıraktılar. Karakollarda dahi beyaz polisler zenci meslekdaşlarıyla kaynaşmış değil. Silahlı kuvvetlerin kreması addedilen 'Marines' bünyesinde de bir ırk cinayeti yaşandı. Polonya kökenli Marine Çavuş Jan Pietrzak ve eşi bir kaç hafta önce California'da evlerinde hunharca öldürüldü. Yakalandıktan sonra suçlarını itiraf eden dört Marine askeri de zenci.
Esaret çoktan lağvedildi ama kimse gönül rahatlığıyla beyaz-siyah eşitliğinden söz edemez. Pek çok sektörde beyazlara iş kapılarının kolay açılmasına karşın eşit eğitim yapmış siyahilere istihdam imkanı verilmiyor. Beyazlar arasında işsizliğin yüzde 6 oranda olduğu yerlerde zenci işsizliği yüzde 25'i aşıyor.
Barack Obama'nın lider ülke yönetiminin başına geçmesi münferit bir olay. Beyazların ''Barış, huzur içinde kardeşçe yaşayalım..' diyerek zencileri bağrına basmalarını beklemek en azından safdillik. Uzağa gitmeye gerek yok, Amerika'nın nabzının attığı Manhattan'da varlıklı beyazların yaşadığı binalarda yöneticiler zencilere daire satmamak için olmayacak güçlükler çıkardıkları biliniyor. Beyazların zencilere karşı olmadığını söyleyenler için en basit test sorusu :'' Kızını bir zenciye verirmisin?''
310 milyon nüfuslu Amerika'da sayıları 25 milyon civarında olan siyah derililer 'azınlık' sözcüğünde kitlenmiş. Özgürlük ve demokratik hakların ileri gelen savunucu ülkelerden biri olan Amerika'nın güney eyaletlerinde zenciler beyazların refaha yönelik hayat kurma şansına sahip değiller. ''Erime Potası'' ülkede zencilere toplumla birleşme fırsatı da tanınmamış. Güneydeki beyaz Amerikalılar siyahilere hala 'esir' gözle bakıyorlar. İngiliz sömürgecilerin ilk kez 1607 yılında Virginia eyaletinde yerleşmesiyle başlayan zenci esareti 258 yıl sürdü. 1860 da 12 milyon nüfuslu 15 eyalette dört milyon zenci beyazların esiri olarak tütün, tarım, hayvancılık sektörlerinde boğaz tokluğuna çalıştılar. Amerika'da 19'un yüzyılın ilk yarısında refah patlaması zencilerin çalışmalarıyla gerçekleşti.
Beyazlar aşırı siyah renkli zencileri arazide, teni açık olanları ise ev,çiftliklerde hizmetkar olarak istihdam ettiler. 1607'den 1865 yılına kadar süren esaret dönemi oldukça ağırdı. Pulitzer ödüllü tarihçi David Brion Davis ve diğerleri beyazların zencilere muamelesinin insanlık dışı boyutlara eriştiğini yazdılar. New York'tan güney eyaletlerine çelitli yerlerde zenci isyanları da kanlı şeklide bastırıldı. Esaret bir anayasa değişikliği ile 1865 de kaldırıldı.