Kızıl zehir hepsini öldürdü

Güncelleme Tarihi:

Kızıl zehir hepsini öldürdü
Oluşturulma Tarihi: Ekim 08, 2010 13:45

Macaristan'daki uzmanlar, bir alüminyum fabrikasından sızan tortulaşmış zehirli atık tabakasının Tuna nehrine karışmasını önlemeye çalışıyor. Tuna'ya dökülen derelerden birinde tüm balıkların ölümüne yol açan alkalin seviyesinin büyük ölçüde düşürüldüğü, ancak dereyi gözlem çalışmalarının devam ettiği bildirildi. Öte yandan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Coşkun Erüz, Macaristan'daki alüminyum fabrikasındaki iki setin yıkılmasıyla, 700 bin metreküp kimyasal zehir taşıyan kızıl çamurun içindeki ağır metallerin Tuna Nehri üzerinden Karadeniz'e ulaşmasının ve Karadeniz'i etkilemesinin birkaç ayı bulabileceğini bildirdi.

Haberin Devamı

TUNA NEHRİ'NDEKİ FELAKETTEN KARELER

TUNA NEHRİ İÇİN KRİTİK DAKİKALAR

Yrd. Doç. Dr. Erüz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Macaristan'ın  batısında, Ajka kentinde bulunan alüminyum fabrikasındaki iki setin yıkılmasıyla, 700 bin metreküp kimyasal zehir taşıyan kızıl çamurun çevreye yayılması sonucu 4  kişinin hayatını kaybettiğini, 120 kişinin de yaralandığını hatırlattı.

Yaşanan olayda çamurun önce geniş alandaki toprağa yayıldığını ve  toprağın çamur içerisindeki ağır metallerin büyük kısmını emdiğini ifade eden  Erüz, “Suyla taşınabilecek kısmı da dereler vasıtasıyla Tuna'ya, oradan da  Karadeniz'e ulaşabilir. Bu arada yine bir bölümü kimyasal değişikliğe uğrayarak  etkisini azaltacaktır” dedi.

Kimyasal zehir taşıyan çamurun içindeki ağır metallerin, Tuna Nehri  üzerinden Karadeniz'e ulaşmasının ve Karadeniz'i etkilemesinin birkaç ayı  bulabileceğine dikkati çeken Erüz, “Çamur içerisindeki ağır metaller,  Karadeniz'e ulaştığında etkisini alt seviyeye indirse bile bunlar, canlı  organizmalar üzerinde uzun vadeye yayılan öldürücü (toksik) etki ortaya  çıkarabilir” diye konuştu.

Haberin Devamı

Doğada her türlü metalin ve türevlerinin belli oranda bulunduğunu dile getiren Erüz, şöyle devam etti:

“Ancak bu oran belli bir süre sonra artar, doğal miktarından daha fazla  bulunursa canlı organizmalarda toksik yani öldürücü etki yapar. Dolayısıyla Macaristan'daki olaya bakıldığında, yakın yerleşimlerdeki akarsularda bulunan  organizmalar üzerinde ciddi boyutta öldürücü etki yapıyordur. Ama bu etki zamanla  azalacaktır. Çünkü suyla temas sonucu litredeki miktarı, yoğunluğu da azalacak.  Karadeniz'e ulaşırsa belki ani ve hızlı öldürücü etkilere neden olmayacak ama  uzun vadede suda yaşayan organizmalarda ölümlere yol açabilecek, o canlıları  tüketen üst canlılara etki yapabilecektir. Bunun yanı sıra uzun vadede  hastalıklar oluşturabilecektir.”

Yrd. Doç. Dr. Erüz, metal kirliliğinin Macaristan'da olayın meydana  geldiği yörede yer altı sularında da ciddi bir kirlilik yaratacağını kaydetti.

“KARADENİZ ZATEN HIZLA KİRLENİYOR”
Karadeniz'in uzun bir süredir çevresindeki ülkelerden dökülen atıklarla  kirletildiğine dikkati çeken Erüz, “Karadeniz zaten çevresindeki ülkelerden her  yıl yaklaşık 10 milyon ton organik madde ve 400 bin tonun üzerinde petrol kökenli  kimyasal maddeyle hızla kirletilmekte” dedi.

Haberin Devamı

Türkiye ile birlikte 6 ülkenin kıyısı bulunduğu Karadeniz'e, nehirler  aracılığıyla 18 ülkenin atıklarının taşındığını ifade eden Erüz, “Karadeniz bu  atıklarla maalesef hızla kirleniyor. Kapalı bir deniz olduğu için kendini  yenileme süreci diğer denizlere göre daha uzun zaman alıyor. Bu özelliği kendini  yenileme süreci açısından dezavantaj yaratmakta” diye konuştu.

Karadeniz'e her yıl 110 bin tondan fazla petrol karıştığını dile getiren  Erüz, “Karadeniz'e organik maddelerin yanı sıra binlerce ton inorganik azot,  inorganik fosfor, organik fosfor, demir ve çinko gibi maddeler de dökülmektedir.  Karadeniz'e dökülen onlarca çeşit, binlerce tonluk bu maddelerde aşırı miktarda  azot ve fosfor bulunmaktadır” dedi.

Haberin Devamı

Yrd. Doç. Dr. Erüz, denize dökülen maddelerin çoğunun, özellikle de  kimyasal türlerin denizde yaşayan milyonlarca ton organizmayı etkilediğini  vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Maddeler, deniz suyunda ve dibinde yaşayan organizmalarda büyük ve  kalıcı etki yapmaktadır. Bu organizmalar balıkların beslenmesini sağlamaktadır.  Madde, balığın beslendiği organizmalardan başlayarak, balıkla beslenen kuşa kadar  giden besin zincirinde büyük etki yapmaktadır. Bu durum da balık miktarını her  yıl biraz daha düşürmekte hatta bitirme noktasına taşımaktadır. Çözüm noktasında  sorumluluğu bulunan her ülke, kendi alanında çözüm üretmelidir. Karadeniz gibi  eşsiz su kaynağında giderek artan kirliliği önlemek ve sürdürülebilir yaşam  kaynağı olarak kullanımını sağlamak için ülkelerin artan bir duyarlılıkla  organize edilecek ortak bir çabaya gereksinim vardır.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!