Güncelleme Tarihi:
Kırım Türk’ü Tatarların büyük sürgünü
Sürgün acısı yaşatanlarla yaşamak istemiyorlar
İşte o Kırım Tatarların büyük bölümü, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) dağılmasının ardından bütün imkânsızlıklara rağmen yeniden Vatan Kırım’a, topraklarına geri döndüler. Düzenlerini yeniden kurdular, okudular, milletvekili, politikacı, doktor, sanatçı, işadamı oldular. Rusya şimdi yeniden Kırım’ı ilhak etmek istiyor. Tatar Türkleri de yeniden onlara sürgün acısı yaşatan Rusların yönetiminde yaşamak istemiyorlar. Peki, bu saatten sonra bu arzuları gerçekleşebilir mi? Çok zor, zira Rusya Kırım’ın her tarafına asker yığdı ve yığmaya devam ediyor. Ukrayna ordusunun ise bununla başa çıkacak gücü yok. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) heyeti Ukrayna’ya girmeyi denedi, Rus askeri ve milisler geri püskürttü. Şimdi yeniden girmeye çalışacaklar. BM Özel Temsilcisi geldi apar topar tartaklayarak korkutup geri dönmesini sağladılar. Amerika ve Avrupa Birliği gerginliği Rusya ile savaşacak kadar tırmandırır mı? Belki ekonomik ambargo ile sıkıştırmaya çalışacaklar. Bekleyip göreceğiz.
Ruslar, Kırım’da önce bayrak darbesi yaptı
Kırım’da başbakanlık, parlamento, kamu kurumları ve havalimanında indirilen Ukrayna bayrakları yerine Rus bayrakları dalgalanırken önlerinde otomatik tüfekli, siyah yün maskeli Rus Ordusu askerleri ile “Rus Halk Savunma Birlikleri” nöbet tutmaya devam ediyor. Rusya Kırım’da önce bu ‘Bayrak Darbesi’ni yaparak gözdağı verdi, ardından Ukrayna ordu birliklerinin kışlaları önüne asker doldurarak dışarı çıkmalarını engelledi. Bütün bu olaylar sürerken ve Kırım Özerk Cumhuriyeti Meclisi Rusya’ya bağlanmak için 16 Mart 2014’te yapılacak referandum kararını alınırken oradaydım. Aslında bu meclis, Kırım bölgesel yönetiminin sembolik bir organı ve referandum düzenleme kararı alma yetkisi yok. Bu nedenle de Kırım'ın statüsüyle ilgili alınan bu karar bağlayıcı değil. Ama kimin umurunda? Zaten parlamentonun etrafını saran Rus askerleri ile üniformalı-üniformasız Rus milislerin gölgesinde gerçekleştirilen kapalı bir oturumda alınan bu kararın gerçekte kaç kişiyle alındığı da halen şaibeli.
MUAMMER ELVEREN KIRIM'DA / FOTO GALERİ
Kiev, Kırım’ın Rusya’ya ilhakını öngören referandum kararını iptal etti
Ukrayna Anayasası 10. bölümünün 134’üncü maddesinde, “Kırım Özerk Cumhuriyeti'nin, Ukrayna'nın ayrılmaz bir parçası” olduğu ve bu Özerk Cumhuriyet’in “Ukrayna Anayasası tarafından belirlenen yetkiler çerçevesinde hareket edeceği” belirtiliyor. 135’inci maddesinde ise “Kırım parlamentosu ve Kırım Bakanlar Kurulu tarafından alınan kararların, Ukrayna Anayasası ve yasalarına aykırı olamayacağı” vurgulanıyor. 137’nci maddenin ikinci kısmında da “Kırım Özerk Cumhuriyeti tarafından alınan kararların Ukrayna Anayasası ve yasalarına aykırı olması halinde, Ukrayna Devlet Başkanı’nın, Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu’nun söz konusu kararlarını durdurabileceği ve buna eşzamanlı olarak da bu kararların Anayasa’ya uygunluğu konusunda Anayasa Mahkemesi’ne başvurabileceği ”ne yer veriliyor. Bu maddelere dayanarak Ukrayna Devlet Başkan Vekili Aleksandr Turçinov, Kırım Parlamentosu’nun Rusya'ya bağlanma yönünde aldığı kararın iptalini öngören kararnameyi imzaladı. Açıklamada, Kırım Parlamentosu kararının, Ukrayna Anayasası ve yasalarına aykırı olduğu belirtildi.
‘Oldu bitti’ye getirilen ayrılma ve bağımsızlık kararı
Bütün bunlar olurken, 11 Mart günü Kırım Özerk Cumhuriyet parlamentosunda düzenlenen medyaya kapalı oturumda hem Kırım Özerk Cumhuriyeti hem de özel statüsü olan Sivastopol kenti için bağımsızlık kararı alınırken Ukrayna’dan ayrılma kararı da kabul edildi. Kararda; halkların kendi kaderini tayin etme hakkını öngören BM sözleşmesi ve diğer bir dizi uluslararası anlaşma ile 22 Temmuz 2010 tarihli BM Uluslararası Mahkemesi’nin Kosova’ya ilişkin “bir devletin tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etmesinin uluslararası hukuk kurallarını ihlal etmediği”ne dair kararına atıf yapıldı ve şöyle denildi:
1- 16 Mart 2014 tarihinde doğrudan halk oylaması sonucunda Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Sivastopol şehri de dâhil olmak üzere Kırım’ın Rusya’ya bağlanması kararı alınırsa, Kırım ‘Bağımsız ve Egemen bir Cumhuriyet’ olarak ilan edilecek.
2- Kırım Cumhuriyeti demokratik, laik ve çok milliyet’li bir devlet olarak kendi topraklarında barışı, etnik ve dini dirlik ve düzenliği koruyacağını taahhüt ediyor.
3- Kırım Cumhuriyeti, bağımsız ve egemen devlet olarak, referandum sonuçlarına göre uygun devletlerarası sözleşmelere dayanarak Rusya Federasyonu’nun ‘Yeni Federal Birimi’ olarak Rusya Federasyonu’na dâhil edilmesi talebiyle müracaat edecek.
4- Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu’nun 11 Mart 2014 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında, Parlamento Başkanı Vladimir Konstantinov’un imzasıyla ve Sivastopol Şehir Şurası’nın 11 Mart tarihli olağan üstü genel kurul toplantısında Sivastopol Şehir Şurası Başkanı Y.Doynikov’un imzasıyla alınan bu kararlar onaylanmıştır.
Kırım Tatarları: Karar hukuk dışı
Alınan kararlara tepki gösteren Uluslararası kurumlarla Demokrasi ve İnsan Hakları Savunucularına acil yardım çağrısı yapan, Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Rıfat Çubarov ise, “Kırım Parlamentosu’nun, silahlı milislerin namluları ucunda Kırım’ın Rusya Federasyonu’na bağlanması yönünde almış olduğu karar uluslararası hukuka, Ukrayna anayasası ve kanunlarına aykırıdır. Kırım’da durum çok kritiktir ve her geçen an daha kötüye gitmektedir, kan dökülmesi an meselesidir. Bunun önüne geçmek için BM Barış Gücü’nün derhal Kırım’a gelmesi hayati bir zorunluluktur. Rusya’ya ilhak kararı hukuk dışıdır, kararı boykot ediyoruz. Böyle bir ortamda referanduma katılmayacağız. Kırım'ın Rusya'ya bağlanmasına karşıyız çünkü Sovyetler Birliği dönemindeki sürgünü unutmadık, büyüklerimiz, babalarımız hatta biz çok acı çektik bunun için de Kırım Tatar halkı bölgede olup bitenleri tedirginlikle izliyor. Bakın Mayıs ayında Kırım Tatarlarının ana vatandan, buradan sürgün edilişlerinin 70’inci yılı olacak. Büyüklerimiz, babalarımız acımasızca yapılan bu sürgünü anlatınca o günleri yeniden yaşıyor. Şimdi yine Rus askerlerini görünce tedirgin oluyorlar sürgün günlerini hatırlıyorlar” açıklaması yaptı.
Yarın: SİVASTOPOL VE YALTA NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ?