Güncelleme Tarihi:
Suriye'nin İdlib kentindeki kimyasal silah saldırıda katliam yaşandı... Saldırıda en az 58 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi zehirli gazdan etkilendi.
Suriye’de rejime ait uçakların, muhaliflerin denetimindeki İdlib'in Han Şeyhun ilçesine düzenlediği zehirli gaz kullanılan hava saldırılarının ardından, Türkiye-Suriye arasındaki tampon bölgede kimyasal yıkama çadırı kuruldu.
Saldırının ardından Rusya Devlet Başkanı Putin ile telefon görüşmesi gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan İdlib’te sivillere yönelik bir saldırıda kimyasal silah kullanıldığına da değinen Erdoğan, bu tür insanlık dışı saldırıların kabul edilemez olduğunu söyledi.
Saldırının ardından Fransa, Birleşmiş Millet Güvenlik Konseyi'ni acil olarak toplantıya çağırdı. BM yarın toplanacak.
BM: SORUŞTURMA BAŞLATILDI
BM Cenevre Ofisi'nden yapılan yazılı açıklamada, "İdlib'in güneyinde bulunan Han Şeyhun beldesindeki saldırıyı en güçlü şekilde kınıyoruz." denildi.
Açıklamada, "Raporlara göre bu saldırı, bir kimyasal silah saldırısıdır ve ciddi şekilde endişe vericidir. Komisyon, saldırıların bölgedeki etkisini, kimyasal silah kullanıldığını ve bölgede yaralıların tedavi altına alındığı sağlık merkezlerine yönelik saldırılar olduğuna yönelik iddiaları soruşturuyor." ifadeleri yer aldı. Komisyon, "Kimyasal silah kullanmak ve sağlık merkezlerine saldırmak savaş suçudur ve ciddi insan hakları hukuku ihlalidir." bilgisini verdi.
'CANAVARCA'
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault saldırıyı "canavarca" şeklinde değerlendirdi ve saldırıda "kimyasal silah" kullanılmasının "Suriyelilerin bunca yıldır yaşadığı vahşetin somut bir kanıtı daha" olduğunu söyledi.
MOGHERINI: SORUMLUSU ESAD
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın İdlib saldırısının "baş sorumlusu" olduğunu savundu. Mogherini saldırıyı "korkunç" diye nitelendirdi.
İBRAHİM KALIN: SAVAŞ VE İNSANLIK SUÇU
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın Suriye’deki saldırının savaş ve insanlık suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Kalın, "Suriye’nin İdlib kentinde Esed rejimi tarafından sivillere yönelik bir kimyasal saldırı gerçekleştirilmiştir. Savaş suçu ve insanlık suçu kapsamında değerlendirilmesi gereken bu olayı en sert biçimde kınıyoruz. Esasen bugün rutin hale gelen bu saldırılar, Türkiye’nin Suriye krizinin başından itibaren sergilediği tavrın ne kadar doğru olduğunu açıkça gösteriyor. Cumhurbaşkanımız da bugün Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sn. Vladimir Putin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirerek İdlib’de yaşanan insanlık dışı saldırının kabul edilemez olduğunu ifade etmiş ve yaşananların Astana süreci kapsamında hayata geçirilen ateşkesi tehlikeye attığını vurgulamıştır.Aralarında çok sayıda çocuğun da bulunduğu sivilleri katleden Esed rejimi, Suriye’de devam eden ateşkesi ihlal ederken, çatışmasızlık halini ve siyasi geçiş hedefini sabote etmiştir. Uluslararası toplum, Suriye’de tüm şiddetiyle altı yıldır devam eden katliamlar karşısında artık gerekli adımları atmalıdır " ifadelerini kullandı.
BİR HASTANE VE SİVİL SAVUNMA MERKEZİ VURULDU
Suriye geçici hükümeti Sağlık Bakanı Cundi, İdlib'in Han Şeyhun beldesindeki kimyasal silahlı saldırının ardından yürütülen kurtarma çalışmaları sırasında bir sivil savunma merkezi ile bir hastanenin vurulduğunu söyledi. Muhaliflerin oluşturduğu Yerel İrtibat Komiteleri ağı, boğularak ölen insanları yansıtan bazı fotoğraflar yayınladı. Gazdan etkilenenlerin bayılma, kusma ve ağız köpürmesi gibi belirtilerden mustarip olduğu bildiriliyor.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, uçaklardan atılan maddenin içeriğine dair net açıklama yapmadı fakat muhaliflere yakınlığıyla bilinen İdlib Medya Merkezi, söz konusu maddenin sarin gazı olduğunu öne sürdü.
ABD Dışişleri Bakanlığından üst düzey bir yetkili, Suriye'nin İdlib kentindeki kimyasal silah saldırılarına ilişkin olarak, "Verileri topluyoruz. Eğer her şey göründüğü gibiyse bu bir savaş suçudur." dedi.
'HER ŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİYSE BU SAVAŞ SUÇUDUR'
ABD Dışişleri Bakanlığından isminin açıklanmasını istemeyen üst düzey bir yetkili, telekonferans yoluyla gazetecilerin sorularını cevapladı. Üst düzey yetkili, Suriye'de Beşşar Esed rejiminin düzenlediği kimyasal silah saldırısına ilişkin bir soru üzerine, "Verileri topluyoruz. Belirttiğim gibi, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) konuyu takip ediyor. Eğer her şey göründüğü gibiyse bu bir savaş suçudur." şeklinde konuştu. Yetkili, Esed rejiminin garantörlerine seslenerek, "Rejimi dışarıdan destekleyenler ve rejimin garantörü olduğunu söyleyenlerin cevap vermesi gereken çok soru var." dedi.
Suriye'de düzenlenen saldırıyı “Berbat bir haber" sözleriyle değerlendiren üst düzey yetkili şunları kaydetti: “Bu çocuk ve kadınlar dahil olmak üzere masum insanlara karşı yapılmış berbat bir saldırıdır. Rusya ve İran Astana'da düzenlenen barış görüşmeleri için rejimin garantörü. Bugün Rusya Suriye'de gerçekleşen saldırıyla hiçbir ilişkisi olmadığını söylüyor, fakat konu bu değil. Mesele, rejimi yaptıklarından sorumlu tutmadaki başarısızlıkları ve isteksizlikleridir.”