ALMANYA’nın en etkili gazetelerinden Frankfurter Allgemeine Zeitung
(FAZ), hiçbir AB ülkesinin Türkiye ile müzakerelerin başlamasına karşı olmadığını belirtti. Türkiye’nin Avrupa Birliği
(AB) üyeliğiyle ilgili olarak 25 AB ülkesindeki havayı yansıtan bir araştırmaya yer veren FAZ,
‘Türkiye’nin muhtemel üyeliğine karşı sınırlı olsa bile, AB’nin hiçbir ülkesi Türkiye ile müzakerelere karşı değil’ yorumunu yaptı. FAZ’ın araştırmasına göre, AB ülkelerinde Türkiye hakkındaki görüşler şöyle:
ALMANYA Hükümet, Türkiye’nin üyeliğini destekliyor. Hıristiyan Birlik Partileri ise imtiyazlı bir ortaklık üzerinde duruyorlar. Ancak CDU/CSU, imza kampanyası fikrinden vazgeçti. Aşırı sağcı NPD ve DVU partileri ise Türkiye’nin AB üyeliğine karşı kampanya ile seçmen kazanmaya çalışıyorlar.
FRANSA Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, hiçbir ülkede olmadığı kadar yalnız. Hiçbir politikacı açık açık başkanın Türkiye yanlısı tavrını savunmuyor. Sosyalistler’de de üyeliğe şüpheyle bakanlar var. Chirac tarafından gündeme getirilen referandum ise müzakerelerin sonunda yapılacak olsa gerek. (Chirac’ın görev süresi çoktan dolduğunda.)
HOLLANDA Hükümette bile, Türkiye ile müzakerelere başlamasına karşı olan isimler var. İçişleri Bakanı Remkes ve Sağlık Bakanı Hoogervorst, AB’nin ‘aşırı genişlemesinden’ ve Avrupa kimliğinin silinmesinden korkuyorlar. Başbakan Balkenende ile Dışişleri Bakanı Bot ise Türkiye’nin üyeliğini destekliyor.
İNGİLTERE Başbakan Tony Blair, Türkiye’nin üyeliğini en ateşli savunanların başında geliyor. Gazetelerde ise Türkiye’nin üyeliğine karşı neredeyse hiç
haber yer almıyor. İngiltere’de, Türkiye’nin üyeliği halinde en büyük üye olacağı şeklindeki açıklamalar, üyeliğe argüman olarak bile görülüyor.
İRLANDA Başbakan Ahern, 2002’de Başbakan Erdoğan’a, Türkiye’nin üyeliğiyle ilgili elinden gelen yardımı yapacağı sözünü vermişti.
İTALYA Başbakan Erdoğan, İtalya’nın da desteğini alacak. Berlusconi ile aralarında dostluk sözkonusu. İtalyan Başbakan, Erdoğan’ın oğlunun nikáh şahidiydi. Berlusconi, Türkiye’deki ekonomik potansiyeli ön plana çıkartıyor.
AVUSTURYA Zamanında Müslüman toplum hakkında atıp tutan Jörg Haider, şu an ülkede Türkiye’nin üyeliğine açık destek veren tek politikacı. Özellikle Viyana Kuşatması da dikkate alındığında, Avusturya’dan Türkiye’nin üyeliği için ateşli bir evet duyulmayacaktır. Ancak buna rağmen, bir veto da sözkonusu değil.
İSPANYA Eski Başbakan Aznar, AB’nin bir Hıristiyan Kulübü olmadığını belirterek, bir yön belirlemişti. Zapatero da bu çizgiyi takip ederken, Kral Juan Carlos da Türkiye’nin üyeliğini destekliyor. Halk arasında da bir kutuplaşma olduğu gözlenmiyor.
PORTEKİZ Yeni Başbakan Santana Lopez, Türkiye’nin üyeliğini destekleyen bir isim olarak ön plana çıkmasa dahi, selefi Durao Barroso’nun çizgisinden sapmıyor.
MALTA Başbakan Gonzi, Avrupa’nın diğer ülkelerinde hükümette olan Hıristiyan Birlik Partileri’nin tavrını benimseyeceklerini açıkladı.
BELÇİKA Belçika’daki sosyal-liberal hükümet AB Komisyonu’nun tavsiyesini destekliyor. Aşırı sağcı parti Vlaams Belang ise Türkiye’nin üyeliğine karşı. Belçika’da, uzun vadede Türkiye’nin artı ve eksileriyle tartışılacağı belirtiliyor.
LÜKSEMBURG Başbakan Jean Claude Juncker, Türkiye gibi büyük İslami bir ülkenin başarıyla entegre edileceğinden şüphesi olmadığını söylüyor. Ancak Juncker aynı zamanda, müzakerelerin ‘ucunun açık’ olması gerektiğini savunuyor.
İSVEÇ AB’nin Türkiye politikasını önce eleştirdi, sonra benimsedi. Şimdi müzakereler sadece, Kürt etkisi altında olan Sosyal Demokratlar tarafından eleştiriliyor (İsveç Parlamentosu’nda Kürt kökenli milletvekilleri de var).
DANİMARKA Danimarka da Türkiye’nin üyeliğine uzun süre ‘şüpheyle’ baktı. Ancak Başbakan Rasmussen, AB Komisyonu’nun Türkiye’de siyasi gerileme olması halinde önlemler de içeren tavsiyelerinden memnun kaldı. Muhalefetteki sosyal demokratlar da, hükümetle aynı görüşte. Sadece eski Sosyal İşler Bakanı Karin Jespersen, halkoylaması istiyor. Kamuoyu yoklamalarına göre Türkiye karşıtlarının sayısı artıyor.
FİNLANDİYA Finlandiya, kendisini Türkiye’yi savunmak zorunda görüyor. Çünkü AB’nin genişlemesinden sorumlu yeni komiser Olli Rehn, Finlandiyalı. Ve Türkiye, AB’ye aday üyeliğini 1999 yılının Aralık ayında Finlandiya2nın başkenti Helsinki’de almıştı.
YUNANİSTAN Yunanistan, Kıbrıs sorununu Türkiye’nin hiçbir zaman AB üyesi olamayacağının teminatı olarak görülüyordu. Ancak Yunanistan’ın iki büyük partisi, Türkiye’nin üyeliğini destekliyor. Muhalefet lideri Papandreu, 1990’lı yılların sonunda Atina ile Ankara’nın yaklaşmasının mimarlarındandı. Başbakan Karamanlis ise daha muhalefetteyken, Başbakan Erdoğan ile iyi ilişkilere sahipti. Ancak çoğu Yunan, yaklaşmaya daha şüpheyle bakıyor. Türkiye, sevilen bir tatil ülkesi olsa bile.
GÜNEY KIBRIS Papadopulos, veto hakkına dikkat çekerken, küçük bir ülke olarak tüm diğer ülkelere karşı oy kullanmanın kolay olmayacağını, ancak kararını aralık ayında vereceğini söyledi. Kıbrıs’tan gelen mesaj, Ankara’nın Güney Kırbıs’ı tanıması, Kuzey Kıbrıs’tan da askerini ve vatandaşlarını çekmesi yönünde.
POLONYA AB’nin ‘en Katolik ülkesi’ olmasına rağmen Polonya’da, Türkiye’nin AB’ye üye olmasının Avrupa’nın kimliğini tehdit edeceği endişesi yaşanmıyor. ABD’nin Türkiye’nin üyeliğinin, NATO’yu güçlendireceği düşüncesi hem hükümet, hem de muhalefet tarafından benimseniyor. ABD’nin konumunun savunulması ise Polonya’da, Rus etkisine karşı sigorta olarak görülüyor.
MACARİSTAN Türkiye’nin Kopenhag Kriterleri’ni yerine getirmesi halinde sınırsız destek var.
ÇEK CUMHURİYETİ Türkiye’nin üyeliğine aynı Macaristan gibi büyük destek veriyor. Çekler, istedikleri Avrupa’da, ‘her demokratik ve dost ülke gibi’, Türkiye’nin de yeri olduğunu düşünüyorlar.
SLOVAKYA Müzakerelerin ucu açık olması koşuluna önem veriliyor.
SLOVENYA Hükümet yeni olduğu için net bir çizgi yok. Yine de Türkiye’nin üyeliğini destekliyorlar.
ESTONYA-LETONYA-LİTVANYA Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün ziyaretinde, İstanbul’a Avrupa perspektifi sinyali verildi.