Kimse 'Tanrı versin' deyip geçmiyor
Güncelleme Tarihi:
Soğuktan yanakları kızarmış lüle saçlı kız çocuğu taş çatlasa beş yaşında olmalı. Kaldırım ucunda bağdaş kurmuş oturuyor, annesinin iki ayağı arasında. Gözleri kapalı, başı demir barikata dayalı. Önlerinden geçerken soruyorum: '' Uyuyor değil mi?'' Gülerek cevap veriyor: '' Evet ama geçit töreni başlayınca uyanır. Biraz daha uykusunu alsın bandolar çalıncaya kadar.''
Lisa kuaförde çalışıyormuş, Macy's Şükran Günü Töreni için New Jersey'den gelmiş kızı Claudia'yla:''Erken yola çıktık, geçişi en iyi seyredeceğimiz yeri kapmak için. Ama değdi doğrusu. Biz Amerikalılar için bugün çok anlamlı bir gün. Tören bitince kızkardeşimin evinde yemeğe gideceğiz.'' Lisa ile Claudia dünyanın en büyük mağazası Macy's giriş kapısı önünde mevzilenmişler. '' Güzel yer tutmuşsunuz, kaçta geldiniz buraya?'' Sabah 05.00te. Kuaförcünün minik kızı gece hiç uyumamış olmalı. Kaç yaşında Claudia? ''Dört.'' Saatlerdir bekliyorlar ama kızının ısrarıyla gece karanlığında yollara dökülmüşler: '' Erken gelmeye beni zorladı, 'hayır' diyemedim.''
Bagetler trampetler üstünde tıkırdamaya başlıyor. Geçidin ilk bandosu bu. Müzisyenler süslü bebekler gibi. Altın sarısı düğmelerle donanmış kırmızı ceketler altında siyah pantolonlar, kafalarında uzun şapkalarıyla genç müzisyenler görünüyor ilkin. Broadway'in kuzeyine bakıyorum çocukların çizgi filmlerden sevgisili karakterler balonlara dönüşmüş halde havadan geliyorlar. Arkadan ''Toy Story'' filminin kahramanı Buzz Lightyear'ın balonu yan sokaktan çıkıp geçişe katılıyor. Töreni organize eden Macy's mağazasının yetkilisi ''Smurf'', ''Snoopy'' ''SpongeBob'' diye isimler sıralayıp çizgi film karakterlerinin kimliklerini sıralıyor bana.
Yetkili Macy's bu töreni 82 yıldır düzenlediğini söyleyerek ek bilgi veriyor:''Bugün 28 seyyar sergi, 10 bando ve 13 yeni çizgi film karakteri geçecek törende. Ashanti, James Taylor, Miley Cyrus gibi şarkıcılar da katılacak geçite. Tören Central Park'tan başlayıp Macy's de son bulacak. Yol boyunca bir milyonu aşkın insan ile TV'de 50 milyon kişi izleyecek.''
Kuzeye doğru yürümeye başlıyorum ama kaldırım kalabalığı çok yoğun. İyi tarafı bunca insan arasında soğuktan fazla etkilenmiyorum. Basın kartlarımı boynuma asıp Broadway'e çıkıyorum. Sirk palyaçoları şaklabanlıkla çocukları eğlendirmeye çalışırken birikmiş insanları da konfeti yağmuruna tutuyorlar. Tepemin üstünde Snoopy'nin balonu beliriyor, yerdeki teknisyenler boynuna, bacağına bağlanmış sicimleri sağa-sola çekerek helyumla şişirilmiş dev balonların binalara çarpmasını önlüyorlar.
Kaldırımlardaki kalabalık kalın palto, parka, yün şapkalar içinde. Bir milyon seyircinin asgari yarısının törene çocukları getiren anne-babaları olması lazım. Balon karakterleri geçtikçe çocuklar sevinç çığlıkları atıyorlar. Çehrelerde mutluluk okunuyor. Asık suratlı tek kişi dahi görmüyorum çevremde. Garip millet bu Amerikalılar. Ekonomik kriz tabandan tavana ülkeyi sarmış, işsizlik almış başını gidiyor. Dev mağazalardan küçük esnafa da patronlar kan ağlıyor. Ucuz satış ilanlarına rağmen alışverişlerde canlanma ümit edilen oranda değil. Gene de dar gelirli insanlar sokak köşelerinde tezgah kurmuş '' Salvation Army'', '' Kızıl Haç'' gibi yoksullara yardım eden cemiyetlerin metal kutularına para atmayı ihmal etmiyorlar.Kimse ''Tanrı versin.'' deyip geçmiyor. Dergilere adı geçen bazı lüks lokantalar Şükran Günü'nde yoksullara binlerce hindi yemeği sundular. Seyyar aşevlerinde de gecenin ileri saatlerine kadar erkek-kadın gönüllüler evsiz, işsiz, geçim zorluğu çekenlere yiyecek servisi yaptılar.
Anglo Sakson'undan Afrika'lı siyahilere, Avrupa'lısından Uzak Doğu'lusuna bu insan mozayiğinde Yeni Dünya'nın fırsatlarından yararlananlar yaşam koşulları anide kötüye gitse dahi şükretmesini öğrenmişler. Şükran Günü'nün ana yemeği hindiyi yoksullarla paylaşma yolunda gösterdikleri gayreti görmek dahi yeter.