Güncelleme Tarihi:
Türkiye’den Kuzey Kore’ye gidebilmek için iki alternatif var: Ya Rusya Viladivostok ya da Çin Pekin üzerinden. 27 Temmuz’daki Zafer Günü kutlamalarına yetişebilmemin tek yolu, havalimanında yaklaşık 20 saat aktarma bekleyeceğim Pekin alternatifi. Oradan Koryo Airlines ile başkent Pyongyang’a uçacağım... Çinli yetkililer kuralları değiştirmiş. Polisi ülkemize geri göndermeye kalktı, resepsiyonisti kazıklamaya çalıştı, tek açık lokantada berbat bir yemek yedik, koltuk üzerinde uyuduk ve İstanbul’dan beri 36 saattir sigara içememişiz...
Pekin’de yaşadığımız bu Çin işkencesinden sonra Pyongyang gözüme cennet gibi göründü. “Özgürlükler ülkesi Kuzey Kore... Pyongyang’a varınca yeri öpeceğim!” deyince Tulga katıla katıla güldu. Ve aslında dünyanın en kapalı ülkesine seyahat bu psikolojiyle başladı. Tulga Ozan turizmci. ‘Dünya Değişmeden’ adlı butik seyahat firması var. Bu geziyi o organize etti. Çünkü aynı zamanda Kuzey Kore’nin resmi seyahat acentası KITC’nin Türkiye temsilcisi. Onun ilişkileri sayesinde sadece Pekin havalimanı krizi çözülmedi, vize başvuruma Kuzey Kore’den yarım saatte onay geldi.
DÖNÜŞÜMÜN SİMGESİ
Pyongyang’ın en yüksek binası artık bir anıt değil 106 katlı piramit şeklindeki bu otel. Bence ülkedeki dışa açılmanın simgesi. 1990’ların sonunda Sovyetler’in dağılmasıyla yaşanan ekonomik krizde yapımına ara verilmişti şimdi açılışa gün sayıyor.
İLK DUBLEDEN SONRA GÖMLEKLER FORA
Restoran, kafe, pizzacı ya da bar... ‘Dışarı’ ailece çıkılıyor. Devrim her şeyi yapmış ama erkekleri gömlek konusunda eğitememiş. Ne kadar üst sınıf olursa olsun, ilk dubleden sonra gömlek itinayla çıkarılıp, tıpkı ceket asar gibi yandaki sandalyeye asılıyor ve atletle kalınıyor. Mekânlarda her türlü yabancı içkiyi bulmak mümkün. Ama en çok yerel biralarını içiyorlar yanında da okyanus lüferi gibi bir balığın kurutulmuşunu elle yiyorlar. Tabii ‘sucu’ denilen yerel pirinç rakısının yeri ayrı. 25 derece, bizim rakıyla şarap arası bir içki. Restoranda ginsengli iyi marka bir şişe açtırmaya kalkarsanız bizim paramızla 7.5 lira ödüyorsunuz.
HER TÜRLÜ YABANCI ÜRÜN VAR
Marketlerde, bakkallarda, seyyar tezgâhlarda her türlü yabancı ürünü bulmak mümkün. Ama ülke içinde üretilmeyen mallar diğerlerinden çok pahalı. Tepe katında çok büyük bir self-servis restoranı da bulunan şehrin en büyük marketinde Ballintines 70, İtalyan sızma zeytinyağı 45, Pantene şampuan 45, eski model bir Samsung çamaşır makinası 2 bin 800 lira.
SARAYLARA LAYIK KORE ÇOCUKLARI
Eğitime büyük önem veriliyor. Başkentte ya da taşrada, bütün okullar diğer binalardan daha bakımlı. Eğitim 5-6 yaşında başlıyor, 17 yaşına kadar zorunlu olarak devam ediyor. Eğer askere gitmezseniz üniversite beş sene.
En büyüğü Pyongyang’da olmak üzere ülkenin bütün şehirlerine ‘çocuk saray’ları kurulmuş. Öğrenciler eğitimden sonra bu saraylara geliyor; gitar, bale, dans, tiyatro, akordeon, resim ve geleneksel sanatlardan hangisini öğrenmek istiyorsa onu öğreniyor. Tesisin büyüklüğüne, temizliğine ve imkânlarına inanamazsınız. Öğrendiklerini velilere sergilemek üzere 1500 kişilik bir salonları var. Bu sarayları ziyaret etmek isterseniz size yine, Hyang Yong Nam gibi sarayın öğrencileri rehberlik yapıyor.
‘BİZİM GENERALİMİZ EN İYİSİ’
27 Temmuz Zafer Günü kutlamalarında ulusal orkestranın senfonik konseri... Orkestrayı ülkede hayli popüler olar olan şef Choe Ju Hyok yönetiyor. Seyirciyi eline almasını, onları da işe katmasını çok iyi biliyor. İnsanlar çocuklarını da getirmiş. Senfoninin adıysa ‘Bizim Generalimiz En İyisi’.
8-9 GÜNLÜK BİR SEYAHAT 12.000-13.000 LİRA
Dünyanın dışa en kapalı ülkesi... Bu insanlara kendini nasıl sevdirdin? Güvenlerini kazanıp temsilcileri oldun?
Esasında sadece doğal davranmam yetti. Genelde Kore’ye giden gezgin/turistler ya çok üst perdeden bakarak snob davranıyorlar ya da yaptıkları geziyi kendi sosyal çevrelerinde yapılamaz, korkutucu bir yer gösterme kaygısından fazla havaya giriyorlar. İnternette gezginlerin bloglarına bakacak olursan gülümsemek, sıcak davranmak ve yaşamlarına ön yargısız bakmak yakın ilişki kurmak için yeterli.
Senden tam olarak ne istiyorlar? Türkiye’den ve Fransa’dan turist götürmeni mi? Ne zaman, nasıl başlayacak?
Ülkenin en büyük kaygılarından biri Batı dünyasındaki kötü imaj ve olumsuz yargılar. Tabii ki bazı kurallar sert ama onlara saygı duyduğunuz zaman hayatı kolaylaştırıyorlar. Ben 90’lı yılların Küba’sına benzetiyorum bu ülkeyi. Yeni bir Küba heyecanı yaratacağını düşünüyorum ilerleyen yıllarda. Açılmaya çalışıyorlar ama yöntem oluşturma konusunda daha tecrübesizler. 2018’den itibaren Türkler ve Fransızlar için düzenli turlar düzenleyeceğim. Dünya değişmeden felsefesiyle örtüşen, hafızalarda kalacak geziler olacağını düşünüyoruz.
Böyle başka ilginç yerler var mı? Nasıl bir seyahat felsefesi yatıyor bunun arkasında?
Benim üzerine kitap yazdığım Sibirya ve Moğolistan, Endonezya ve Papua adası, Madagaskar, Bolivya ve Peru rotalarımız, beğenilen rotalar arasında.
Küba’da sadece benim yaptığım rotalar mevcut. En fazla 15-20 kişilik ekipler halinde yola çıkıyoruz ve felsefemiz gidilen coğrafyada deneyimlere odaklanmak. Rotaları kendi deneyimlerime göre tasarladığım için her zaman bir şeyler farklı oluyor.
Kimler gitmeli? Tam olarak ne, kaç para gerekiyor bu gezi için?
Bu rota dünyayı tanımak, farklı pencerelerden insanların hayata nasıl baktığını görmek açısından ideal bir seyahat. Ancak maliyetler çok da düşük değil. Direk uçuş olmadığı için Pekin veya Vladivostok üzerinden aktarma gerekiyor. Haliyle aktarma şehrinde konaklama, geziler ve uçak biletleri de devreye girince ortalama 8-9 günlük bir seyahat için 12.000-13.000 lira civarında bir bütçe oluşuyor ama buna yemekler bile dahil.
Bir turizmci olarak sen nasıl görüyorsun Kuzey Kore’nin geleceğini?
Kore, kozasından çıkmaya çalışan bir ülke. Kendi kültürlerinden ve yaşantılarından kopmadan iletişimlerini arttırma çabasındalar. Şu an için kurallar biraz köşeli olsa dahi gelecekte çok daha fazla açılacaklarını düşünüyorum.
50 LİNE’LI BOWLİNG
Kuzey Koreli gençlerin vakit geçirmeyi en sevdikleri yerlerden biri de bowling salonları. Bu salonların içlerinde sadece bowling değil, bilardo, elektronik tüfekle atış gibi başka oyunlar da oluyor.
SİZDE 1 WON KAÇ LİRA?
Ülkenin para birimi won. Ama turistik yerlerde 1 dolar 100 won, halkın arasında 8 bin won. Turistik lokantalarda ve mağazalarda bazen biri, bazen diğeri yazıyor. Sonuçta değişen bir şey yok. Ülkede won harcamanız yasak. Sürekli döviz kullanmalısınız.
YARIN DEVAM EDİYOR: LİDER KÜLTÜ VE TÜRK-KUZEY KORE İLİŞKİLERİ