Kıbrıs'ta faşist Yunan darbesinin 35. yıl dönümü

Güncelleme Tarihi:

Kıbrısta faşist Yunan darbesinin 35. yıl dönümü
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 15, 2009 16:02

Kıbrıs'ın Yunanistan'a bağlanması, yani ENOSİS idealinin yaşama geçirilmesini amaçlayan ve adanın kaderini değiştiren faşist Yunan darbesi, 35. yıl dönümünde kınandı.

Askeri darbe, adayı Yunanistan'a bağlamak amacıyla Yunan generaller öncülüğünde Başpiskopos Makarios'a karşı girişilmiş ve katliama dönüşmüş, ancak Türkiye'nin garantörlük haklarını kullanarak 20 Temmuz 1974'te adaya çıkmasıyla başarıya ulaşması önlenmişti.

GÜNEY KIBRIS'TA BU SABAH SİRENLER ÇALDI

Rum siyasi partileri, Yunan darbesini kınama mesajları yayımlarken, bu sabah da darbenin başlangıç saati olan 08.20'de Güney Kıbrıs'ta sirenler çaldı.

35 yıl önce 15 Temmuz 1974'te, adanın Yunanistan'a bağlanmasının (ENOSİS) daha fazla geciktirilmesine karşı olan EOKA'cı Rumlar ile Yunanistan'daki Albaylar Cuntası'nın Kıbrıs'taki subay ve askerleri, Kıbrıs Türklerinin direnişi yüzünden 11 yıl ertelemek zorunda kaldıkları Enosis'i bir an önce hayata geçirmek için, bu hedefi daha uzun vadede gerçekleştirme amacında olan Makarios'a karşı darbe yaptı.

35 yıl önce Yunan askeri cuntası, Kıbrıs Türk halkını soykırımdan geçirerek, yıllarca hayalini kurdukları Enosis'i gerçekleştirmek amacıyla Kıbrıs'taki EOKA'cılarla işbirliği halinde Makarios'u devirmiş ve EOKA'cı Nikos Sampson'u sözde "cumhurbaşkanı" ilan etti.

Darbe sırasında EOKA karşıtı veya Makarios yandaşı 2 bin kadar Yunan ve Rum öldürüldü. Faşist cunta Türklere karşı tedhiş eylemlerinin yoğunlaşmasına da öncülük etti.

İLK DARBE

Yunanistan adayı kendine bağlamak amacıyla ilk darbesini 21 Aralık 1963'de yaptı. Dönemin "Kıbrıs cumhurbaşkanı" olan Makarios ve diğer işbirlikçileriyle Yunanistan Enosis'in gerçekleşmesine engel olarak gördükleri Kıbrıs Türklerini yok etmek amacıyla hazırladıkları Akritas Planı'nı uygulamaya koydu, ancak ummadıkları bir direnişle karşılaştı.

Söz konusu plan çerçevesinde birçok Türkü katleden ve Türkleri "Kıbrıs Cumhuriyeti"nin organlarından dışlamayı başaran Rum ve Yunanlar, Geçitkale ve Boğaziçi köylerine karşı aynı amaçla 15 Kasım 1967'de yaptıkları kanlı saldırıların ardından Türkiye'nin ültimatom vermesi ve adaya müdahale hazırlıkları yapması üzerine o tarihten sonra politika değişikliği yaptı, Kıbrıslı Türkleri ekonomik yönden çökertmeye ve adadan göçlerini sağlamaya yönelik uzun vadeli bir plan uygulamaya koydu.

Kıbrıslı Türklerin buna karşı da direnişte başarılı olması üzerine Enosis'i gerçekleştirmede sabırsızlanan Grivas önderliğindeki EOKA'cılarla acele edilmemesini savunan Makarios taraftarları arasında ihtilaf çıktı, bu ihtilaf zaman zaman kendi aralarında silahlı çatışmalara dönüştü, Makarios'a karşı 15 Temmuz 1974'ten önce de birkaç kez suikast girişimi yapıldı.

15 Temmuz 1974'te Kıbrıs'taki EOKA'cılarla işbirliği halinde Makarios'u deviren ve EOKA'cı Nikos Sampson'u sözde "cumhurbaşkanı" ilan eden Yunan faşist albaylar, Makarios karşıtı birçok Rum'u öldürdü ve Türklere karşı tedhiş eylemlerinin yoğunlaşmasında öncülük etti. Darbede hayatını zor kurtaran Makarios, 19 Temmuz 1974'te BM Güvenlik Konseyi'nde yaptığı konuşmada hem Yunanistan'ın amacını açık biçimde ortaya koydu, hem yapılan katliamları hem de Kıbrıs Türklerini bekleyen tehlikeleri anlattı.

TÜRKİYE'NİN MÜDAHALESİ

Olaylar had safhaya ulaşırken Türkiye, uluslararası İttifak ve Garanti Anlaşmaları'ndan doğan garantörlük hakkını kullanarak, Kıbrıs Türklerinin can ve mal güvenliğini korumak amacıyla 20 Temmuz 1974'te Barış Harekatı'nı yaptı.

Türkiye'nin yaptığı Barış Harekatı ile Kıbrıs Türk halkının can ve mal güvenliği sağlandığı gibi, darbeciler de Kıbrıs'ta işgal ettikleri makamlardan çekilmek zorunda kaldı.

Yunanistan'da ise 1967'de askeri darbeyle başlayan Cunta dönemi tarihe karıştı, ülkede demokrasiye dönüldü.
Kıbrıs Türkleri, 35 yıldır, 20 Temmuz'u Barış ve Özgürlük Bayramı olarak kutluyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!